Ýçine koyabileceðin bir karanlýðýn olmadan, bir ýþýðýn olamaz. -Arlo Guthrie |
|
||||||||||
|
Konfüçyus'un hayatý hakkýnda kesin bilgiler yok elimizde. Soylu bir aileden geldiði, önemli siyasal mevkilerde bulunduðu ve hatta adalet bakaný olduðu söylentilerden biri. Bir baþka söylentiye göreyse, geçimini saðlamak için koyun çobanlýðý bile yaptýðýdýr. Yaptýðý geziler de bir tartýþma konusu ama Çin'in pek çok ilini gezdiði konusunda kimsenin kuþkusu yok. Kendi sözleriyle; onbeþ yaþýnda kendisini öðrenmeye vermiþ Konfüçyus, otuz yaþýnda iradesine sahip olmuþ, kýrk yaþýnda þüphelerden uzaklaþmýþ, elli yaþýnda "göðün emrini" öðrenmiþ, altmýþ yaþýnda seziþ yoluyla her þeyi kavramýþ ve ancak yetmiþ yaþýndan sonra -doðru olan þeylere zarar vermeden- kalbinin isteklerini yerine getirmiþ! Yaþadýðý çaðýn siyasi iliþkileri ve toplumsal yaþam biçimi konusunda oldukça kötümserdir Konfüçyus. "Konuþmalar"ýndan bir öðreti çýkarmaksa zordur. Daha çok, kötü bir yönetim altýnda acý çeken insanlarýn gözlemlenmesinden kaynaklanan "doðru yönetici" ütopyasýdýr onun felsefesi. Söyledikleri hep halkýn yaþam standardýný yükselten, onlarla uyum içerisinde olan bir yönetici kimliði üzerinedir ve bir toplumsal uzlaþma arayýþýndadýr. Sorunlarýn baþýnda halkýn cehaletini gören üstad, "Konuþmalar"a "Öðrenmek" bölümüyle girer. Konfüçyus'u bir yazarýmýz þu sözlerle tanýtýyor; "Birçok kitap okuduðu ve bunlarý el kitabý olarak kullandýðý bir gerçektir. Okuduklarýný kendi fikirleriyle birleþtirerek ortaya koymuþtur. Bilgiyi sadece bilgi için edinmemiþ, bunu ahlak ve devlet meseleleriyle ilgili çalýþmalarýnda ve öðreniminde temel yapmýþtýr. Bununla, ýzdýrap içinde olan dünyayý saadet ve refaha kavuþturacak bir yol bulmaða çalýþmýþtýr". Kendisini "yaratýcý olmaktan ziyade nakledici" olarak niteleyecek kadar alçakgönüllü olan Konfüçyus, "Konuþmalar"ýnda pek çok konuda erdemli davranýþ biçimlerini belirtiyor. Ancak, devlet yönetimi konusunda söyledikleri özellikle ilgiye deðer; üstad, hükümeti iyi bir þekilde yönetmek için iktidarda olan kiþinin beþ üstün þeye deðer verip, dört kötülükten uzaklaþmasý gerektiðini söyler. O, beþ iyi þey þunlardýr; "Ýktidarda olan kiþinin aþýrý derecede harcama yapmadan yararlý olmasý, halkýna piþmanlýk getirmeyecek görevler vermesi, aç gözlülük etmeden istediði þeyi alabilmesi, gururlu olmadan itibar kazanmasý, korkunç olmadan yüce olmasý...” Dört kötü þeyse; "Halký eðitmeden ölüme sürüklemek(buna zulüm denir), onlarý haberdar etmeden, ani olarak iþe koþmak(buna baský denir), acil olmayan buyruklar çýkarýp, sonra bunlarýn hemen uygulanmasýný istemek(buna gaddarlýk denir), insanlara bir þey verirken veya onlarý ödüllendirirken cimrilik etmek(buna yersiz davranýþ denir). Ýnsan karakterinin doðuþ yoluyla deðil, eðitim ve toplum kurallarýyla þekilleneceðini düþünen Konfüçyus, bu karakter yapýsýnýn olgunlaþmasý için müzik ve þiirle ilgilenmesi gerektiðini savunuyor. Ýþte Konfüçyus’tan anlamlý birkaç söz: *Dsî,hükümetin özü ile ilgili soru sorar. Usta da.”Halktan önde gitmek ve onu cesaretlendirmek.” *”Bütün gün, ruhu hiçbir þeyle meþgul etmeden yemek yemek ve baþka hiçbir þey yapmamak çok kötü bir durumdur. En azýndan satranç ve dama tahtasý da mý yok? Bunlarla uðraþmak, hiçbir þey yapmamaktan iyidir.” *Gerçek saf rengin tanýnmasýný engelleyen menekþe renginden nefret ederim. Eski ses sanatýný rahatsýz eden, þaþýrtan modern müzikten nefret ederim. Devleti ve toplumu sarsan belagatçý gevezelerden nefret ederim.” *Ölçülü olmak ve dengeli kalmak insani kusursuzluðun zirvesini oluþturur. Lakin bu zirve uzun zamandýr çok ender bulunur insanlarýn arasýnda.” *”Teþvik edilecek üç türlü dostluk vardýr ve üç de zararlý dostluk türü. Ýçtenlikli olanla dostluk, deðiþmez olanla dostluk ve bilgili olanla dostluk; bunlar teþvik edilmelidir. Ýçten olmayanlarla dostluk, yaltakçýlarla dostluk ve gevezelerle olan dostluklarsa zararlý olanlardýr.” *”Eðer üç kiþi beraberce yoldaysak, yol arkadaþlarýmýn ikisi öðretmenimdir. Birinin, iyi yanýný taklit edebilir, öbürünün ise kötü yanýný kendimde engelleyebilirim.” *”Bir ülkede adalet ve düzen hüküm sürüyorsa, o ülkede devlet memurunun sadece maaþýný düþünmesi utanç verici bir þeydir. Eðer bir ülkede adaletsizlik, düzensizlik ve haksýzlýk sürüyorsa, o ülkede memurun maaþ almasý bile utanç verici bir þeydir.” *Baþka insanlar tarafýndan tanýnmamýþ olmayý kendine dert etmek yerine, gerekli yeteneklere sahip olunmadýðý için hayýflanmak gerekir.” Kaynak: 90 Dakikada Konfüçyus, Paul Strathern, Çeviri;Yücel Sivri, Gendaþ, Ekim 1997, Ýstanbul
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ömer akþahan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |