..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir kýþ sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uðramadan geçmiyor. -Hal Borland
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Deneysel > Okay Ulukut




8 Aralýk 2004
Siyah Beyaz Ýliþkiler (1. Bölüm)  
Aradaki tonlar???

Okay Ulukut


Bazý yerlerde aralarda kalmýþ bir renkler alemi olmalý mý?


:BDCE:
Bazý yerlerde aralarda kalmýþ renkler olmalý mý? Tüm yaþananlar ve ayrýlýklar sadece bu kadar þey içinmi Sadece siyah ve beyazmý aslýnda herþey. NAýl bir origami içerisinde yaþýyoruz. Bilmem kimler ve bilmem ne içinler arasýnda kaybolmuþ gitmiþiz. Tanýmlamak ve algýlayabilmek için bunca çabamýz aslýnda doðduðumuz ilk kez fýrladýðýmýz o döl yataðýndanki kadar temiz olsa tüm duygular. Sadece ciðerlere giren ilk havanýn verdiði acýyla aðlamak olsa.

O zaman da olurmuydu bunca renksizlik yada tonsuzluk. Bir kýsa ve bir uzun çizgi arasýnda gidip gelmek kocaman bir hayatý ve bir bakmak sadece bir kez bakmak aynaya nasýl oldum diye ve baþka bir kadýn suratý görmek. Taa uzaklardan gelen bir ses hitaben alýnmýþ bir surat.

Kimliði belirsiz kiþiler tarafýndan öldürüldü sözleri çýnlasa ve tekrar o kocaman sesler. Ve yine siyah ve beyazlar arasýndaki bazý duygular. Renksizlikten gelen duygular ama o kadar da olmaz dedirticek sözler ve göresel öðeler.

Hep ayný olmuyomu tüm iliþkiler. Bir varmýl bir yokmuþ baþlayýp gökten 3 elma düþüren. Ama kimin yediði asla bilinmeyen. Belkide anlatýlmak istenmeyen. Konuþulmayan susulan, yasaklanan, üzüntüler ve görüntüler ve duygular silsilesi aslýnda belki de hepsi. Bir varmýþ bir yokmuþ baþlayan hikayeler arasýnda biten masallar kadar iyi mi olmak zorunda her þey.

Ve belki o zaman derdim :
Gecenin en kuytu saatlerinde uyanmak ne korkunç. Her taraf kapkara, her þey þekilsiz; dehþetle þiþen göz yuvalarýnda bastýran bir baþparmak gibidir bu karanlýk. Önceleri bana ne olduðunu anlayamýyorum. Dölyataðýndan vaktinden önce atýlmýþ bir embriyon gibiyim. Hatýrlayabildiðim hiçbir þey yok. Beni, krize girmiþ biri gibi titreten þey hakkýnda en küçük bir fikrim bile yok. Sanýrým bu yaþadýðým þok doðum þoku. Kendime gelmeliyim, bu kadar karanlýk bir denizde boðulamam. Ýþte hareket etmeye baþladým. Buz saçaklarýnýn gölgeleri gibi saydam gölgeler arasýnda çýrpýnýyorum. Dünyanýn en þekilsiz suyundan oluþmuþ dalgalarýnýn arasýndayým. Birden bir resim gördüm. Ama hatlarý hemen daðýlýyor. Soðuk çok soðuk. Sanýrým pencere önünü süsleyen çiçekler bile bu kadar acýmasýza yok olmamýþtýr. Oluþup kaybolmasý ardý ardýna olan gölgelere dalýyorum.
Bazen biri belli bir kesinlikle oluþuyor ama bu çok uzun sürmüyor. Sonunda gelgit bittikten sonra kendime gelebilmiþtim. Yukarýda beyaz bir tablanýn üzerinde bir balýk gibi yatýyorum. Yattýðým yer bir yatak mý yoksa bir tabut mu? Bilemiyorum. Offff lanet olsun. Nedir bu üzerinde yattýðým þey. Kenarlarýný yokluyorum. Evet kesinlikle bir yatak olmalý bu. Hala yaþýyorum. Ben benim. Bir balýkçýnýn mermer tablasýnda yatan bir balýkta deðilim üstelik. Sanýrým buna sevinmeliyim. Evet buraya kadar çok güzel ama bu yatak kimin yataðý? Burasý kimin odasý? Ölümsüz karanlýkta bir pencere bulmak için çabalýyorum ama bir türlü bulamýyorum. Ama illaki bir kapý olmalý çýkýþý bulabilmem için lanet olsun nerede bu ýþýklar. Burasý bir mezar gibi. Hemen kurtulmalýyým buradan. Aslýnda nerede olduðumu bile bilmiyorum... Bir gemide bile olabilirim.... Ama denizde mi karada mý olduðumu gösteren bir ses olmalý. Hatýrlýyorum. Her þeyi.... Bir hayalet tren gibi gelip geçiyorlar gözlerimin önünden.....Artýk pusulanýn hangi derecesinde olduðumu biliyorum. Ne kadar da karanlýk. Birileri ayý çalmýþ olmalý gizlice. Yýldýzlar bile yok. Soðuk çok soðuk. Bir baþýnayým. Karanlýk artýk gözlerimde semboller oluþturmaya baþladý. Bir yerlerde bir tehlike seziyorum. Pençelerinin altlarýna yastýklar baðlanmýþ olan bir þey yaklaþýyor bana hafif, sessiz bir vuruþ olacak sanýrým. Duyuyor musunuz?
Hatýrlayabildiðim en eski þey, ýlýman ve güneþli bir yerde yaþadýðýmýzdý. Büyüyen çiçekleri ve yaz kokan aðaçlarý hatýrlýyorum. Orada güneþ galiba her zaman parlýyordu. Annemi ve babamý görüyorum. Benimle çoðu zaman bir Japon uþak ilgilenirdi. Bana karþý çok nazikti. Bir sürü öykü anlatýrdý. Çocukluðumu unutturan öyküler. Beni sevindirmek için, büyülü balýklar çizerdi bana.

Evet hatýrlýyorum. Büyülü balýklarla hayaller kurardým. Bir keresinde;

Küçük kayýk yumuþak ve yavaþ bir þekilde müthiþ dalgalara týrmanýyor. Yukarý daha yukarý daha da yukarý. Anlaþýlamayacak kadar yavaþ hareket ediyor adeta uçuþan pamukçuklar gibi. Küçük kayýk dalgalarýn oluþturduðu kemerlerle gök yüzüne uzanýyor. Kayýk harika mavilikteki deniz üzerinde zümrütten bir yol býrakýyor arkasýnda. Kayýðýn arkasýndaki yarý saydam dalgalar ametist gölgeleri hatýrlatýyorlar.

Yelkensiz, küreksiz, motorsuz kayýðýn kýç tarafýnda bir adam beliriyor birden bire. Sarý saçlarýyla bir ressam. Hiçbir þeye aldýrmadan olaðanca heyecanýyla resmine fýrça darbeleri indiriyor. Kayýðýn düzgün ilerleyiþi hiçbir þekilde bu adamýn fýrça darbelerini bozmuyor. Eðik baþýnýn üzerindeki güneþe ve kayýðýn onu nerelere götürdüðü ile hiç ilgilenmiyor. O sadece þu anda yapmakta olduðu hayalle uðraþýyor. Sihirli bir balýktan çýkan.... Ve bitiriyor iþte. Küçük balýk bitiyor. Sihirli balýk mutlu görünmüþtü bana çoðu zaman. Hayallerimde yaþamýþtým onu. Bazen bir mercan ada kadar kusursuz bazen de çok amatörce çizilmiþ. Bu balýða bakarken aklýmdan saçaklar, lifler, miðferler, kýlýçlar, dokunaçlar, kanatçýklar, fýrfýrlar, eðik bayraklar, peçeler, periskoplar, baðlar, pensler, týraþ býçaklarý ve daha hatýrlayamadýðým bir sürü þey geçerdi.

Benle birlikte uþakta hayallere dalardý. Birlikte kahkahalarla gülerdik. Uþak o kadar güzel gülerdi ki minyatür bir gökkuþaðýndan bulutlara ulaþan bir köpek balýðýný hatýrlatýrdý bana.

Uzak antik kentler birbirleriyle fýsýldaþýr. Söðüt, yaðmur, þelale. Tepenin eteklerinde gölgeler görünür gözlerime. Baþlangýçta bir leke. Giderek bir göbeði yere yakýn bir tilkinin sanýsýný verir bana. O kadar sinsize yaklaþýr ki yerde sürünen yýlanlar bile hissetmez yaklaþmakta olduðunu. Tam tepeye ulaþtýðýnda durur ve baþýný iki yana sallar. Bir an kendi uzak yalnýzlýðýnda kalýp birden yok olur hayallerimden.

Bir heyecan dalgasý sarýyor insaný. Ön plandaki sis dalgalanýp aralanýyor, belli
belirsiz yer deðiþtiriyor, sonra havada asýlý kalýyor. Hayallerimde hep iki hareketsiz figür vardýr benim. Tüm bu sonsuz hareketli ortamda.

Biri sarkmýþ kollarý, çiçek kokulu manþetlerinden çýkan iç gömleðinin parlak kýrmýzýsý ile Prens Gelji. Diðeri karanfil renkli ipekten elbisesiyle birinci prenses. Prens Prensese içtenlikle gülümsüyor. Bu görüntü hep vardý hayallerimde. Uzak bir yerlerden gelen bir misafir gibi birden girerdi kafama sonra birden yok olurdu geldiði gibi.

Sessizlik ne korkunç bir þey. Iþýk týrpanla ekilmiþ bir ekin sýrasý gibi açýk renkli bir patika çiziyor gözlerimin önünde. Havada eðilip bükülen kütleden birden fýþkýran bir ses yükselir böyle zamanlarda. Bir çoklarý sert ve kati lanetlenmiþ hareketleriyle felaketleri haber verir bana. Çük gürültü var kafamda. Motor sesleri ve patlamalar. Kiraz çiçeklerinin yerini bir kül yaðmuru alýr çoðu zaman. Artýk dayanýlmaz bir noktaya ulaþtýðýmda ise bunlarýn yerini mutlak bir sessizlik alýr. Tüm hayallerim yanan bir tropik orman köyünün alev almýþ palmiyeleri arasýnda çýlgýnca kaybolur.

Sonralarý bir deniz aþýp, daha soðuk bir ülkeye gittik. Annem orada sýkýntýlý ve hüzünlüydü. Pýrýl pýrýl cilalý eþyalarla dolu bir eve taþýndýk. Gelenler eve hayrandý ama çoðunluðu anneme hayrandý. Doðrusu hayran olunacak bir kadýndý. Evde bir kraliçe... Sürgünde ki bir Prenses gibi dolaþýrdý. Ýçindeki parlak eþyalara karþýn hiç de neþeli bir ev deðildi. Sürgündeydim burada.

Kuþ bakýþý þehir dýþýnda bahçeli bir evdi burasý. Her yer görülürdü. Bir uçta þehrin kenar mahalleleri; yoksul evler, fabrikalar, ilerleyen tramvay, tren ve otobüs yollarý. Öbür uçta tarlalar, þurada burada sanayi alanlarý, bir golf sahasý, birkaç kum tepe. Ama bir de sürgündeki zenginlerin yaþadýðý bir yer vardý. Caddeler... Geniþ ve aðaçlý. Geometrik bir düzende kurulmuþ evlerin bahçeleri her zaman düzenli olurdu. Kalabalýk bir alýþveriþ merkezi hatýrlýyorum.
Çapraz örülmüþ duvarlarýyla çirkin bir mimari özellik sergileyen. Hükümet konaðý sanki bunlarýn ne iþe yaradýðýný unutturmaya çalýþýr gibiydi.

Hatýrlýyorum. Mevsim yazdý. Rüzgarlý ve güneþli bir gün. Tüm bahçelerde çimler dikkatle biçilmiþ. Bazýsýnda tenis kortlarý, diðerlerinde yüzme havuzlarý, yýðma taþlar, güneþ saatleri, tavþanlar ve cüce heykeller. Çok olmamakla beraber satýcý karavanlarý ve gýcýr gýcýr arabalar özenle temizlenmiþ yollarda ilerliyorlardý. Parkýn yanýndan bir otobüs geçiyor. Varsýl evlerin bacalarýndan kalýn dalgalar halinde dumanlar çýktýðýný hatýrlýyorum. Ezici aðýrlýðýyla manzarayý kartondan yapýlmýþçasýna ufaltan ve sevimli hale getiren ise, sýnýr tanýmayan gök yüzünün maviliði.

Geniþ caddelerden birinde bir eve gitmiþtik. Giriþteki bahçe kapýsýnda Karaaðaçlar yazýlýydý. Bir bahçývan hatýrlýyorum týrpanla çimleri biçiyordu. Kapýnýn zilini çalmýþtým. Beyaz öðle sonrasý önlüðü ve kepi ile bir hizmetçi açmýþtý kapýyý. Yanýmda bir de kadýn vardý ama suratýný hatýrlamýyorum. Ama hatýrladýðým hizmetçi ve bahçývan ayný yüzü taþýyorlardý. Ýçeride oturma odasýnýn kapýsý açýlmýþtý. Bir parça zevkli sayýlabilecek, çok fazla sayýda çiçek vazosu ve ufak tefek eþyalar olan bir odaydý burasý. Ýçeride deðiþik bir koku vardý. Pencerelerde kalýn kadife perdeler vardý. Kanepe ve sandalyelerde de ayný kumaþ kullanýlmýþtý. Odayý sanýrým diðer odalardan ayýran tek þey doðuya özgü eþyalardý. Bir dakika sonra kapý açýlmýþ ve içeri ev sahibesi girmiþti. Biz ona kýsaca A diyelim. Yaþý kýrka yakýn. Yüzü merhametsiz bir ifade taþýmasýna karþýn haþa çekici bir kadýn olduðunu hatýrlýyorum.

A’nýn attýðý her adýmda kendisiyle birlikte sanki odada deðiþmekteydi. Bu beni ilk kez korkutmuþtu. Kadýnýn yüzü tebeþir beyazýndaydý trajik gücü çok etkileyiciydi.

Elbisesi kara kýrmýzý renkteydi. Perdelerin kapalý olmasý beni çok rahatsýz etmiþti. Zor tutuyordum kendimi kalkýp onlarý açmamak için.

Birden bir ses çýkardýðýný hatýrlýyorum. Bu ses çok tanýdýk gelmiþti bana uzun zaman önce hatýrladýðým bir sesti bu. Kim bilir ne kadar özlediniz demiþti. Birden pencerenin dýþýnda sanki bir þeylerin deðiþtiðini hissetmiþtim. Sanýrým bunu pencereye dönük olan karartý yüzünden hissetmiþtim.

Aklýma bir sürü þey geldiðini hatýrlýyorum. Palmiyeli ve tapýnaklý minik bir manzara ansýzýn sellerle taþan dev bir nehre dönüþmüþtü. Su, maya gibi kabaran girdaplar oluþturarak akýyordu. Üzerinde ailelerin yaþadýðý sandallarda balýk tutan kiþiler belirmiþti. Sonra birden sallar ansýzýn uçan halýlar gibi havalanmýþtý.

Baþ aþaðý giden atlarýn yarýþý. Belli belirsiz gülümseyen doðulu bir yüz hatýrlýyorum. Karaaðaçlar kelimesi gözlerimin önüne gelmiþti. Birden gitmemiz gerektiðini hatýrlýyorum. Kapý açýlmýþtý, ýþýk, oturma odasýndaki çiçek vazolarý ve biblolarý aydýnlatmýþtý. A hala konuþmaktaydý ama ne dediðini hatýrlamýyorum. Kibar görünümünün altýnda ki kaba gerçeði saklamak ister gibi. Tam çýkarken sarý saçlý bir kýz girdi içeriye annesiyle karýþtýrmamak için ona B adýný takmýþtým. Kimse fark etmeden yok olmuþtu geldiði gibi.

Evimiz her zaman, sanki insanlar daima alçak sesle konuþuyorlarmýþ gibi çok sessizdi. Annemle babamýn benimle konuþmaya ayýracak pek zamaný olmazdý. Zaten benimle konuþan fazla kiþide yoktu: sadece yaðmur, sýk sýk bir þeyler fýsýldamaya çalýþýrdý. Çok yaðmur yaðardý. Yaðmur bana her zaman bir þeyler anlatýrdý. Uzun öðleden sonralarýnda, her pencereyi yaðmur her köþeyi gölgeler doldurduðunda, bazen güneþi ve Japon uþaðý düþünürdüm. Annemin hüznüyle kararmýþ pencereleri, yaðmurlu odalarýn yalnýzlýðýný. Yaðmur evi büyülü yalnýzlýk zindanýna hapsediyordu.

Zamanla, bana ne söylediðini anladým. Yaðmurdan büyünün nasýl yapýldýðýný öðrendim ve artýk yalnýzlýðýmý duymaz oldum. Fareler ve örümcekler gibi evi gece tanýmayý öðrendim. Evin kemiklerinin haritasýný çýkardým. Döþemeler altýndaki gizli tünellerde görünmeden, duyulmadan dolaþýp kiriþler arasýnda kurulu örümcek aðlarýndan geçtim.

Bütün bunlardan sonra çocuklarla oynamayý, Japon uþaðýn bana fantastik öyküler anlatmasýný caným hiç istemedi. Perdelerin arkasýnda, dolaplarýn içinde, masa ve sandalyeler arasýnda pusuya yatýp, kendi halinde gün ýþýðýný sihirli geceye dönüþtürür, kendime büyüler ve hayallerden oluþan bir dünya kurardým.

Çocukluðumu gölgelerde býraktým. Þimdi güneþle ölüyorum. Ama ne zaman delireceðim konusunda en ufak bir fikrim bile yok. Çocuksu aþklarým vardý bir zamanlar. Eski evde kaldý ama. Japon uþaðýmý çok özledim. Tekrar sihirli balýklar istiyorum, beni kendime getirecek. Bir çoklarý deli olduðu söyler ama ben düþünmüyorum. Bu lanet yerde týkanýp kaldým. Kurtaramýyorum kendimi. Uçsuz bucaksýz bir çölde tek baþýna býrakýlmýþ bir çiçek gibi. Su yok sadece sýcak var. Kuzey þafaðýnýn þeffaf parýltýlarýný geri istiyorum. Buralarda bir yerlerde bir kuz-ey manzarasý olmalý. Yamaçlarda kristalleþmiþ kar, donuk aðaç oyuklarý, þeffaf kayalar..... Eski rahat tatil atmosferlerini geri istiyorum. Yaðmurlarý geri istiyorum. Bir bilim adamý gibi düðüm düðüm damarlarým oluþtu. Ama bir türlü formülü bulamýyorum.

Moleküllerin yaðmur gibi yaðýþýnýn, her boydan parlak pullarla etrafa saçýlýþýnýn ardýndan sonsuzluðun güneþi, karanlýðý görüyor. Birden kuyruklu yýldýzlar, güneþler, gezegenler, nebulalarýn ateþten geliþmesini baþlattýðýmý hissediyorum. Takým yýldýzlarý toplanmaya baþlýyor. Dünyalar bitimsiz seferine doðru yola çýkýyor. Evren, göz açýp kapayýncaya kadar kocaman bir çiçek gibi tomurcuk veriyor. Yaradýlýþ devam ediyor. Yýldýzlar katrilyonlarla ölçülmeyecek kadar uzaklara doðru yola çýkýyor. Dünya bilardo topu büyüklüðünde ayaklar arasýnda zýplýyor. Kozmik makinalarýn bu büyük gürültüsü yerini tekdüze sonsuzluðun sessizliðine býrakýyor.

Hatýrlýyorum. Tüm bu keþmekeþin ortasýnda küçük kýz B, sakin bir yer bulmuþ oturuyor ve kitabýný okuyordu. Oturduðu yer serin ve sessizdi. Taze kesilmiþ otlarla kaplý yerde B sýrtýný bir aðaç gövdesine dayamýþtý. Birden bir çok çocuk ortaya çýkmýþtý. Kýrmýzý kuru fasulye torbalarýyla oynamaya baþlamýþlardý. Her çocuk torbasýný omuzlarýnýn üzerinden arkasýndakine iletiyordu. Tüm dikkatlerini oyuna vermiþ olduklarýndan ara sýra attýklarý çýðlýklar sessizliði bozuyordu... B hala aðacýn altýnda oturuyordu. Birden kitabýný býrakýp onlarý seyretmeye baþlamýþtý. Katýlmayý istediði her halinden belliydi. Ötekiler onu fark etmemiþ gibi davranýyorlardý. En sonunda B ani bir hareketle kalktý ve onlara doðru yürümeye baþladý. Birden oyun durmuþ ve içlerinden bir onu oyuna katmýþtý.
     
B belki gerginlikten, belki oyun kurallarýný anlamadýðýndan, belki de sadece bir deðiþiklik olsun diye, sýra kendisine geldiði zaman kýrmýzý torbayý öne atýyordu arkaya deðil. O anda telepatik bir anlaþma olmuþ gibi oyun bozuluyordu. Ötekiler bu iþe çok kýzmýþlardý. Onu davet eden ise diðerlerini uzaklaþtýrýrken sakinleþtirmeye çalýþýyordu.

B bir baþýna gidenlerin arkasýndan baka kalmýþtý. Bir an sonra gözlerinde bir ýþýk görmüþtüm bir adama bakýyordu. Sanýrým babasýydý. Koyu renk resmi elbiselerini giymiþ çantasý ve þemsiyesi ile hýzlý adýmlarla yürümekteydi. Çocuk hala umut dolu gözlerle ona bakýyordu ama adamýn onu göremeyecek kadar acelesi vardý. O anda opera þarkýsý gibi aðacýn yanýndan biten iþ yerine girmiþti bile. O girdikten sonra aðýr demir kapýlar arkasýndan kapanýyor. Ama hala camlardan içeride birileriyle konuþtuðu anlaþýlabiliyordu.

B babasýný izlemek ister gibi iki adým attýktan sonra aðacýn gölgesine geri dönmüþtü. Uzaktan uzaða A belirmiþti. Bir binanýn kapýsýný çalmak üzereydi ama birden bakýþlarý ona bakmakta olan çocuða dönmüþtü. Kapý açýldýktan sonra bakýþlarýný çocuktan kaçýrýp içeriye girmiþti gölgelerle birlikte. A içeri girdikten sonra 2 belirgin kapanma sesi duyulmuþtu ve kapý kilitlenmiþti. Küçük kýz anlaþýlmaz bakýþlarla onu izledikten sonra tekrar aðacýn altýndaki yerini almýþtý. Ve tekrar okumaya baþlamýþtý. Annem öldüðünde evin bu daimi sessizliðinin nedenini anladým. Bu ev her zaman sessizce annemin ölümüyle yaptýðý dansý izlemiþti, dinlemiþ ve beklemiþti.

Babam hiçbir zaman bana, olup biteni anlatmadý. Kimse bana annemin ölümü hakkýnda açýklama yapmadý, ben de hiçbir þey sormadým. Herhalde bu, hiç sorulamayacak bir soruydu. Ama sýk sýk merak ederdim, geceleri düþünürdüm. Bazý geceler, ölümü, kendimi ve annemi düþünür, korkar, bunlarý birilerine sormuþ olmayý isterdim. Ama elbet böyle bir þey soramayacaðýmý bilirdim. Annemin ölümü ne kadar korkarsam korkayým kimseyle kimseyle konuþamayacaðým bir þeydi. En son yapacaðým þey bu konuyu birileriyle konuþmak olurdu.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn deneysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Siyah Beyaz Ýliþkiler 2. Bölüm
Düþüncemeler
Gölgeler


Okay Ulukut kimdir?

Hep bir hikaye vardýr anlatýlmak istenilen sahne arkalarýnda kalan kelebek kollarýndan sarkan bazen parýldayan yýldýzlarýn altýndaki küçük dinazor çekirdeklerindeki izlenimler içerisinde gelmiþ geçmiþ tüm varlýklarýn içrerisinden esinlenilen ve düþünceler arasýndan kaybolmaya yüz tutmuþlar.

Etkilendiði Yazarlar:
Gölgler


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Okay Ulukut, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.