..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir ülke baðýmsýz olmadan, baðýmsýzlýk da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > AHMET ÜNAL ÇAM




13 Aralýk 2004
Þairin Kaybediþi  
Felluce Hakkýnda

AHMET ÜNAL ÇAM


Felluce’de ABD ve israil askerlerinin katliamý devam ediyordu.Halkýn kentten kaçmasýna bile izin verilmiyordu. Büyük bir sessizliðin yaþandýðý Felluce’ye girerken, ABD askerlerinden er Henry endiþe içindeydi. Daha kýsa zaman önce öldürecekle


:BFGC:
ÞAÝRÝN KAYBEDÝÞÝ

     Felluce’de ABD ve israil askerlerinin katliamý devam ediyordu.Halkýn kentten kaçmasýna bile izin verilmiyordu.
     Büyük bir sessizliðin yaþandýðý Felluce’ye girerken, ABD askerlerinden er Henry endiþe içindeydi. Daha kýsa zaman önce öldürecekleri insanlarýn yüzlerini görmeleri gerekmiyordu. Uçak ve helikopterlerden bombalar ve bilgisayar oyunu oynar gibi üstün uzun namlulu silahlarla öldürdükleri insanlara fazla aldýrmýyorlardý. Oysa geçen hafta El Þuheda kentine bombardýmandan bir süre sonra yaya girmiþlerdi.Kendilerine El Þuheda’ya girmeleri ve hareket eden tüm canlýlarý acýmadan öldürmeleri emredilmiþti.Ölüleri de kanýt býrakmamak için ceset torbalarýna koyup Fýrat nehrine atmalarý söylenmiþti. “Kanýt býrakmamak” cümlesinin manasýný bir süre sonra anlamýþlardý; þiþmiþ, sararmýþ ama kokmayan cesetler kimyasal silah kullanýldýðýný gösteriyordu. Er Henry’nin þair yüreði bu manzaradan sonra isyan etmiþ ama dili susmuþtu. Askerliði uzamasýn diye susmuþtu.Ertesi gün Colan ve El Cübeyl kentlernde de ayný katliamlarýn yapýldýðýný, çoðunluðu kadýn ve çocuk, binlerce insanýn biyolojik silahlarla öldürüldüðünü öðrenince, “-Acaba yanlýþ tarafta mýyým !..” diye söylenerek, bir köþede oturup aðlamýþtý. Þairdi özellikle çocuk cesetlerini görüp te zalimlerle ayný safta olmak ne kadar zordu. Bir an önce, bu kirli savaþýn bitmesi ve evine dönmek için dua etmiþti.

     Þimdi de Felluce’ye giriyorlardý ve ayný manzarayla burada da karþýlaþmaktan korkuyordu. Ýlk cesetlerle karþýlaþtýðýnda bir þok yaþadý. Oysa herþeye alýþtýðýný düþünüyor “-Artýk þair yüreðim bile taþlaþtý”,diyordu. Fakat kadýnlarýn,çocuklarýn bazýlarý yanmýþ, bazýlarý erimiþ cesetlerinin, buldozerlerle çukurlara atýlmasý insanlýðýndan utandýrmýþtý.
Burada ceset torbasý kullanmýyorlardý; o kadar torba için vakit ve para ayýrmak istememiþlerdi anlaþýlan. Büyük bir çukur açýp cesetleri iteklemek daha ucuza gelmiþti, madem ki “insanlýk” artýk bir kriter deðil.

     Henry’nin akan gözyaþlarýný kimse görmedi.Felluce’de ilerlediler.Þehrin merkezinden uzaklaþtýkça, cesetler ve cesetleri yiyen köpek manzaralarý azalmýþtý. Fakat bu kez yaþayanlarýn olma ihtimali artmýþtý.
     Henry bir kaç kez arkadaþlarýnýn bazý evlere girdiðini rastgele ateþ ettiðini, bazýlarýna ise sadece pencereden içeri bomba attýklarýný gördü. Karþýlýk gelmemiþti. Olaylar tekrarlandýkça bazý evlerden kýsa süreli çýðlýklar gelip kesilmeye baþladý. Arkadaþlarý “teroristler geberdi” diyordu, fakat çýðlýklarýn çoðu kadýn ve çocuk sesiydi. Bu psikolojiyle arkadaþlarýnýn kendisine de ateþ edeceklerinden korkuyor susuyordu. Kendisini iki ateþ arasýnda hissediyordu. Masumlara ateþ eden arkadaþlarý da, herhangi bir evden fýrlayýp ABD asker elbisesi yüzünden kendisine de ateþ edebilecek halk da þu an tehlikeydi. Eli silahýnýn tetiðine sýkýca sarýldý. “-Dikkat !.. ateþ edin !.. “ baðrýþmalarýyla hýzla döndü, silahýnýn tetiðine nasýl bastýðýný bile anlamadý, “-Medet !..,medet !.. “ diye baðýrarak koþan çocuðun yere düþüþünü, bir film seyreder gibi gördü. Olduðu yerde öylece kaldý. Diðer askerlerden biri fazla yaklaþmadan çocuða bir kaç kez daha ateþ etti.
     Henry artýk rüyada gibiydi. Olaylarý dýþardan seyrediyor gibiydi. Bir nehirin akýþýna kapýlmýþ gidiyordu.Ölen çocukla ilgili ne konuþtu, ne soru sordu., sadece silah elinde yürüdü.
     Yazdýðý bir þiir sürekli kafasýnda kendisine sesleniyordu.
“Bir çocuk öldürülürse,
yüreðinde yer aç huzursuzluklara.
Yaþabilir bir köþe aç ,
bir park ve salýncak olsun.
Gülüþlere hazýrlansýn için
buruk gülüþlere
Dudaðýnýn ucunda kan, sana bakan
kimsesiz çocuklara
hiç bir þey olmamýþ gibi
gülümse

Dünya’da yer kalmamýþ demektir
Ýnsan gibi insanlara
Ha bir çocuk ölmüþ, ha dünya
Artýk bakmasan da olur yarýnlara”

     Henry baþka dünyalardayken, aniden ,kucaðýnda çocuðuyla bir adam fýrlayýp kaçmaya baþladý. Fakat ilk ateþte ayaðýndan vuruldu. Çocuðunu býrakmadan yerde kývranan adamýn silahsýz olduðunu anladýklarýnda yaklaþtýlar, Henry’de adamýn yanýna varmýþtý. Bir Ýsrail askeri silahýný adamýn kafasýna dayadý, parmaðýný tetiðe götürürdü. Olayýn dýþýndaymýþ gibi seyreden Henry, birden askerin niyetini anladý atýldý ve askeri yana itekledi. Kurþun topraða gitmiþti. Diðer askerler çevreslerini sardý. Diðer Ýsrail askerleri silahlarýný Henry’ye çevirmiþti. Henry’nin komutaný yüzbaþý Bill geldi;
     -Noluyor, Iraklý bir terörist için mi tartýþýyorsunuz. Öldürün gitsin.
     Henry iyice adamýn önüne siper oldu; O yaralý biri, üstelik silahsýz.Öldüremezsiniz !..
     Arkadaþlarý güldü; “-Binlerce secetten sonra, hala vicdanýn mý sýzlýyor”
     Komutan iþin uzamasýný istemedi;
     -Tamam esir olarak tutun. henry, onun sorumluluðu sana ait. Silah görünmüyor ama üstünü mutlaka ara.
     Ýsrailli askerlerden biri öne çýktý;
     -Çocuðu biz alýrýz.
     -Çocuðu mu , Niçin ?
     Henry’nin saflýðýna komutaný güldü;
     -Organlarý için...
     Henry silahýný daha da sýktý, öfkeyle söylendi;
     -Hemen defolsunlar !..
     Komutan Ýsrailli askere döndü;
     -Uzatmayýn, görüyorsunuz sinirleri bozulmuþ....Üstelik daha bir çok müslüman çocuk bulabilirsiniz.
     Ýsrailliler homurdanarak uzaklaþtý.ABD’li askerler, esirin üstünü aradýktan sonra ellerini arkadan baðlayýp,baþýna çuval geçirdiler.
     Henry yaralý Irak’lýyý ve çocuðunu bir kamyonetin arkasýna bindirdi, kendisi de yanlarýna geçti. Dilini anlamasa da, sesinin tonundan rahatlayacaðýný düþünerek elini hafifçe omzuna vurarak konuþtu;
     -Yaran aðýr deðilmiþ.Kan durdu bile.Þu baþýndaki çuvalý da çýkarayým istersen.
     Yaralý Iraklý , kurþun gibi gözlerini,Henry’nin gözlerine dikmiþti.Hiç minnet duygusu yoktu bakýþlarýnda.
     Henry, korku dolu gözleri, yorgunluktan kapanmaya baþlayan çocuðun baþýný okþadýktan sonra sýrtýný kamyonetin kenarýna yasladý.Gözlerini gökyüzündeki yýldýzlara dikti.
     -Cesetlerin,kankokusunun ortasýnda, yýldýzlara bakmak hiç de romantik olmuyormuþ.
     Ve... bir þiir mýrýldanmaya baþladý;
“ Sen !..
Duydun mu karanlýðýn esintisini
Dinle ! Gecenin içinden birþeyler geçiyor.
     ay kýrmýzýdýr þimdi
     Ve darmadaðýnýk.”
Yaralý Iraklý,Henry’nin þaþkýn bakýþlarýna aldýrmadan, epey düzgün bir Ýngilizce ile þiire devam etti;
“ Bulutlar bizi gözlüyor , yaslýlar gibi
     Þu tepemdeki dam çökerse
Sanki yaðmalayacaklar herþeyi“
Henry sanattan anlayan bir dostunu görmüþ gibi sevinçli devam etti;
“ Bir an,yalnýzca bir an sürecek
     Sonra... sonra... hiç
     Hiç... “
     Bir an sessizlikten sonra Henry;
     -Þairini bilmiyordum,Iraklý bir þairin mi ?
     Hayýr, Ýranlý Furuð’un “Al götür bizi rüzðar” þiiri.
     -Demek Ýngilizce biliyorsun.Nerden Öðrendin.
     -Ýngiltere’de okudum. Doktorum.
     -Oooo... hem de doktor. Komutana söyleyim, senin için belki birþeyler yapar.
     Esirin kaþlarý çatýldý;
     -Ben katillerden bir þey istemem. Hiç bir þey söylemeyin.
     Henry itiraz edecek gibi oldu, sonra suçlu suçlu sustu. Yine bir sessizlikten sonra;
     -Ya eþin ?
     -O da doktordu. Dün hastanede nöbetçiyken hastane bombalandý.Cesedini aramaya bile gidemedim.
     Teselli etmek istedi;
     -Savaþta oluyor böyle þeyler.
     -Hangi savaþ, bu bir katliam.
     Sustular.Esir çocuðuna sýkýca sarýldý. Henry;
     -Kaç yaþýnda ?
     - 2 yaþýnda. Annesinin öldüðünü bilmiyor yavrum.
     Henry yeni aklýna gelmiþ gibi endiþeyle ;
     -Ýsraillilerin konuþtuklarýný da anlamýþsýndýr...
     -Onlar yýllardýr Filistinli çocuklarý,gençleri de organlarý için kaçýrýyor. Çocuðumu onlara vermektense öldürmeyi seçerim.
     Kamyonet askeri kampa girdi.Henry;
     -Ben haberleþme kýsmýnda görevliyim. Ben sorumlu olduðum için, baþka bir emir gelene kadar benim yanýmda kalacaksýn. Gidelim, çocuðuna da yiyecek birþeyler bulayým.
     ***      ***      ***
     Haberleþme odasýndaydýlar.Henry çocuða biraz yiyecek ve süt getirmiþti.Esirin elinin çözülmesine izin verilmemiþti. Henry esirin ismini öðrenmek istedi;
     -Benim ismim Henry, ya senin ?
     -Ali.
     -Þiiri seviyorsun galiba. Biliyor musun, ben þairim.
     -Ben de...
     -Ciddi misin. Buna sevindim.Þiir okumamý ister misin?
     -Biz en acý þiirleri okumuyoruz,yaþýyoruz artýk.Öyle ki, , hani derler ya “Kelimeler yetmiyor, kelimeler tükendi”, iþte bizim çektiklerimizi, acýlarýmýzý tarife de kelimeler yetmiyor. Ne yazsam,ne okusam, ne dinlesem yaþadýklarýmýzý tarif edemez artýk.
     -Çok þey kaybettiniz ama güzel günler gelecektir.
     -Evet, biz savaþý kaybettik, siz ise onurunuzu, insanlýðýnýzý kaybettiniz.
     Henry, bakýþlarýný kaçýrdý. Haberleþmede görevli askerlerden biri nöbetçilere seslendi;
     -Albay Smith’e haber verin, eþi arýyor.
     Bir asker koþarak çýktý. Az sonra koutan Smith odaya girdi, uydu telefonunu aldý.
     -Aloo... merhaba Mary...teþekkür ederim,sen nasýlsýn ? Oðlum nasýl? Uyuyor mu ?. Tamam uyanýnca onu çok sevdiðimi söyle, ona en güzel oyuncaklarý alacaðým. Bizi merak etmeyin, burdaki ilkel yaratýklara medeniyet getiriyoruz iþte. Bak hele, burda o yaratýklardan bir tamne esir de varmýþ. Sesini duymak ister misin? Gerçi ne dediðini anlaman imkansýz ama bir dinle de bak biz burda nelerle uðraþýyoruz.
     Albay, telefonu esir Ali’ye tuttu. Ses çýkarmasý için bir de tekme attý.
     -Konuþ ta homurtunu Mary duysun !..
     Ali, tekmeyi yiyince kendisine uzatýlan telefona hýzlýca konuþtu;
     -Burda bize katliam yapýyorlar.Kadýnlara,çocuklara iþkence yapýyorlar. Oðlunuzun yüzüne bakýn, o bir katilin oðlu !...
     Albay þaþkýnlýktan uzun süre tuttuðu telefonu birden çekti.Ali bir askerin tekmesiyle sýrtüstü yýkýlýrken.Albay, elini ahizeyi kapatarak baðýrdý;
     -Niye bu pisliðin Ýngilizce bildiðini söylemediniz.
     Sonra telefona;
     -Hah..hah...bizim çocuklardan biri þaka yaptý. Hayýr, hayatým..hayýr bu saçmalýklara inanma...kimyasal silah kullanýldýðýný mý okudun...yok öyle birþey...Hadi kapatýyorum by...
     Albay telefonu kapatýp esirin yanýna geldi.Henry, Ali’yi savunmak istedi,albay eliyle susturdu ve Ali’nin kucaðýndaki çocuða baktýktan sonra;
     -Demek senin de oðlun var.Onu bizim büyütmemizi ister misin ?
     -Albayýn öfkesinin yatýþtýðýný zannedn Henry bir an sevindi ama Ali’nin cevabýyla yine korktu;
     -Zalim olarak yaþamasýndansa,mazlum olarak ölmesi iyidir.
     Daha sözü yeni bitmiþti ki,albay hýzla tabancasýný çekti çocuða ateþ eti.Henry ve Ali’nin çýðlýklarý biribirine karýþtý. Fakat Ali’nin çýðlýðý uzun sürmedi, albay tek kurþunla onu susturdu.
     Albay’ýn önüne geçmek için atýlan ama yetiþemeyen Henry acý içinde inleyerek cesetlerin yanýna çöktü. Albay ona bakarak;
     -Þimdiye kadar alýþmalýydýn.Yarýn bunlardan yüzlerce daha öldüreceðiz, öbürgün belki binlerce. Ýsrailli eðitmenlerin söylediðini unutma; “Bunlara silahýnýzý doðrultun ve insan olduklarýný aklýnýzdan geçirmeyin.Sadece ateþ edin, yoksa onlar sizi öldürür.”
     Henry zorlukla konuþtu;
-Saçmalýk. Ýki masumu öldürdünüz.
Biz askeriz.Görevimiz de öldürmek. Öldüreceðiz, ve dönünce unutacaðýz.
Henry, çocuðun kanlý saçlarýný okþadý.
-Unutabilecek miyiz? Çocuklarý sevebilecek miyiz? Saçlarýný okþayabilecek miyiz?
     Unutmak lazým azizim, unutmak
yaþamak için unutmak
     elimizdeki kanlarý yýkamak
     ve çiçek sulamak....
     
     Yeni doðan gün bizim
     Sustu tüm çýðlýklar
     Masumlar öldü, zalimler yaþayacak
     Unutmak lazým azizim, unutmak
Henry, þaþkýn bakýþlara aldýrmadan silahýný çekti;
-Anladým ki, artýk unutmak da mümkün deðil, yaþamak da....
Bir silah sesi çýnladý, Henry’nin eli çocuðun saçlarýndan yavaþça yere kaydý...



AHMET ÜNAL ÇAM
(Aralýk-2004)
ahmetunalcam@gmail.com
http://huzur.sehri.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumcu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýhtiyar Çöpçü
Umut

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ayakkabý
Sinek Çocuk
Bir Baþka Bahar Günü
Son Bomba Yüreðime
Gül _ Kýz
Taksi
Bahar Bitmedi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Akþam Üstü Kýzýlayda [Þiir]
Gülüyor Muydun? [Þiir]
Senden Sonra [Þiir]
Gönül Limanlarý [Þiir]
Mola [Þiir]
Baharda Ayrýlýk [Þiir]
Güle Güle [Þiir]
Çitlembik [Þiir]
Boþuna [Þiir]
"" Yår "" [Þiir]


AHMET ÜNAL ÇAM kimdir?

Ahmet Ünal ÇAM . . . KISA HiKAYE ve ÞÝÝR DALINDA KENDiNE HAS,AKICI ve GENiÞ BiR KiTLENiN iLGiSiNi ÇEKEBiLEN BiR TARZ YAKALAMIÞTIR

Etkilendiði Yazarlar:
Ömer Seyfettin,Edgar Allen Poe.Orhan Veli KANIK


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © AHMET ÜNAL ÇAM, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.