..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Rahime idiguk Kutval




8 Ocak 2005
Cimri  
Rahime idiguk Kutval
Durdu; soluðu kesilecek gibiydi. Çevresine bakýndý, yürüyüþe çýkanlar yavaþ yavaþ azalmýþ, tek tük iþlerinden geç geldikleri belli bir iki kiþi birbirlerinden habersiz, ayný amaçla tempolu yürüyorlar. “Bunlarýn dertleri var mýdýr?


:BIEE:
CÝMRÝ

Aðustos ayýnýn bunaltýcý akþamlarýndan biri. Her zamanki gibi, kocasýnýn gösterdiði kapýdan, kucaðýnda bebeði, elinde büyükçe bir çanta evden ayrýldý. Çok öfkeliydi. Sert ama kararlý adýmlarla gidiyordu bu defa. Biliyordu; yine onlarý çok üzecekti. Bu kaçýncýydý ? Sayamadý. Aslýnda o terk etmiyordu evini; kocasý en küçük tartýþmalarýnda, “beðenmeyene iþte yol.” diyerek giriþ kapýsýný gösterir, Seda’da kýrýlýn onuruyla eþyalarýný toparlar gece bile olsa çýkar giderdi.
Kocasý , bir gün olsun gitmesine engel olmadý. Hani, “Bu saatte ne gidiyorsun; gitme kal.” dese kalýrdý. Evi terk ediþi ailesini çok üzüyordu. “Keþke hata bende olsa” derdi her defasýnda Seda. “Suçlu olsam ondan mutlaka özür dilerdim. “ Kocasýný sevdiðinden deðil, çok sevdiði ailesini artýk üzmek istemeyiþinden yapardý bunu.. Hoþ, evi terk etmesi kocasýnýn iþine öyle geliyordu ki, keyiften uçuyordu. Bütün huzursuzluðu sýrf yalnýz yaþayýp, sorumluluktan kurtulmak için deðil miydi? Ne karýsýna ne de çocuðuna birazcýk olsun sevgisi yoktu. Bencilliðinden, ve tuhaf davranýþlarýndan çevresinde de kimse olmazdý.. Ara sýra birinden söz eder, “Ne iyi adam. “ der, çok geçmeden ayný adam için“dengesizin biriymiþ” derdi. Kýsacasý tuttuðu oruçla bayramý yapmayanlardandý. Ýlk gördüðü kiþi hakkýnda ön yargýlý olur, arkasýndan “Ukalanýn biriymiþ; dedim sana.” der, onunla iliþkisini hemen keserdi. Dünyadaki tek dürüst kendiydi.
Seda yalnýzlýktan, kocasýnýn kendini beðenmiþliðinden býkmýþtý býkmasýna da bunlarý yine hiç sorun etmiyordu. Paragöz bir adam oluþu bütün huylarýnýn önünde koþar adýmlarla ilerliyordu.
Bu akþam iþten her nasýlsa erken gelmiþ,orayý burayý her zamanki huysuzluðuyla deþmeye çalýþmýþtý. Erken gelmesini hiç istemezdi; erken gelmesi demek o akþamýn zehir olmasý demekti Seda için.
Bu akþam bir þey bulamamýþ çocuða süt almasýna baðýrýp çaðýrmýþtý. Daha önce yine kýzmýþtý Seda’ya çocuða her gün süt aldýðý için. Ama Seda kocasýnýn bu tür saçmalýklarýna aldýrýþ etmiyordu. Gereken ne ise onu yapmak zorunda olduðunu defalarca söylemiþti . Cebinden kuruþ çýksa, içi giderdi kocasýnýn. Ev ihtiyaçlarý için ne zaman para istese cevabý hazýrdý.”Param yok” Hiç parasý olmadý. Aslýnsa elbette paralýydý ama karýsýna “Yok” derdi. Her para istediðinde adamýn beynine cinler çýkardý. Evde kýrýk dökük yerler olduðu gibi kalýr, zavallý(!) adamýn parasý olmazdý ki yaptýrsýn, elektrik, su , telefon gibi zorunlu ödemeleri bile uyarý gelmeden yada kesinti olmadan asla ödeme yapmaz, ocaðýn tüpü biter tüp alacak para býrakmaz, günlerce ocak tüpsüz kalýr evde bir bebek olduðunu bile umursamazdý.
Böyle zamanlarda kocasý iþe gider gitmez o da ailesinin yanýnda alýrdý soluðu. Akþamlarý kocasý da gelir, yer, içer, öylece dönerlerdi evlerine. Utanmaz adamdý; böyle olmasa evine tüp almayýp kayýnvalidesinde yemek yer miydi?. Seda utancýndan yerin dibine girer, bazen kocasý lehine yalanlar bile söylerdi. Bu adam kendini yalancý da yapmýþtý. Her þey bir yana , çocuðuna süt almasýna çýkardýðý rezalete ne demeli?
Çok zaman evin zorunlu ihtiyaçlarý için bile para býrakmaz, arada sýrada býraktýðý paranýn akþam hesabýný sorar hoþuna gitmeyen bir yere harcama yapmýþsa –ki, harcanan her para kendi için boþa gitmiþtir.- Seda’yý müsriflikle suçlar, karþýlýklý aðýz tartýþmasý sonunda yine gösterilen kapýdan çýkýp giderdi.
Oðlu taze içsin diye her gün sadece yarým litre süt alýyordu sütçüden. Oðluna sabah akþam bir bardak içirince kocasý geldiðinde sütten eser kalmamýþ oluyordu. Aksilik bu ya; bu akþam erken geleceði tutmuþtu. Çocuk süt isteyince korkuyla kalktý, sütü ýsýtýp çocuðuna içirdi. Çocuk anlasa, gizli içirecekti ama daha iki yaþýndaydý. Ne söz anlardý ne gizlilik. Çocuk sadece sütünü bilirdi. Yine de oðlunu alýp mutfakta içirdi sessiz sessiz; Karýsýnýn bir þeyler çevirdiðini anlamýþ olacak ki, o da arkalarýndan mutfaða geldi. Ýþte kýyamet o zaman koptu.
“Sen ne laf anlamaz kadýnsýn; sana kaç defa dedim her gün süt alýnmayacak diye.”
“Ama çocuk her gün süt içmek zorunda. Ben aç kalýrým onu sütsüz býrakmam.”
“Ýyi öyleyse bundan sonra sende çocuðunda aç kalýn o zaman. “Çocuk her gün süt içmeliymiþ. Amanda ne bilirmiþ. Ben de verdiðim para nereye gidiyor diyorum. Bundan sonra haftada ikiden fazla süt müt yok anladýn mý?”
Çocuk annesinin kucaðýnda olanlardan etkilenmiþ avazýnýn çýktýðýnca aðlýyor, Seda hem bebeðini susturmaya çalýþýyor hem de kocasýyla tartýþýyordu. Yine tartýþmanýn sonuna gelmiþlerdi. Kocasý öfkeden tükrük saça saça, iþaret parmaðýný neredeyse karýsýnýn gözüne sokacak yakýnlýkta sallayarak,
“Benle evli olduðun sürece bana boyun eðeceksin; ananýn babanýn evi deðil burasý har vurup harman savurasýn. Yani ya bu deveyi güdersin, ya bu diyardan gidersin. Beni böyle kabul edersen et; etmezsen iþte kapý sayýn haným evladý.”
Zaten duracak deðildi. Alil acele hazýrlandý çarptý kapýyý çýktý.
Gün iyice kararmýþtý. Yol kenarlarýnda ýþýk saçmaya çalýþan yorgun sokak lambalarý, kaldýrýma ulaþýncaya kadar bitap bir halde tükenmiþ oluyordu çoktan. Kimi yerlerde sökülmüþ kaldýrým taþlarýnýn çukur kalmýþ bölümlerine tökezleyerek, loþ bir aydýnlýk içinde gözlerinden akan yaþlarla ilerliyordu. Baþka zaman olsa bu çukurlara tökezler miydi? Gözü kapalý yürürdü bu kaldýrýmlarý da yine bir çukura, bir tümseðe takýlmazdý ayaðý. Taþlarýn nerelerde sökülmüþ olduðunu artýk iyice belleðine yerleþtirmiþti. Þimdi taþlarý düþünecek zamanýnda deðildi. Öfkeyle karýþýk üzüntüsünden, belli aralýkla dikilmiþ turunç aðaçlarýnýn dallarýna çarpýyor, sert dallarýn çarptýðý yerlerde kanayacak çizikler oluþturduðunu bile fark etmiyordu.
Durdu; soluðu kesilecek gibiydi. Çevresine bakýndý, yürüyüþe çýkanlar yavaþ yavaþ azalmýþ, tek tük iþlerinden geç geldikleri belli bir iki kiþi birbirlerinden habersiz, ayný amaçla tempolu yürüyorlar. “Bunlarýn dertleri var mýdýr? “diye düþündü iç geçirerek. Olduðu yerden daha uzaða, kendi apartmanlarýnýn olduðu yöne baktý. Durduðu yerden apartmanlarý gayet net görünüyordu. Çünkü henüz buralardaki baðlýk alanlarý bozup taþ duvarlarla doldurmamýþlardý. Oturma odalarýnýn yanan lambasýný gördü, içi burkuldu. Kocasý þimdi kanepeye uzanmýþ, bir elinde birasý, diðerinde sigarasý televizyonun karþýsýnda özgür olmanýn mutluluðunu kutluyordu. Az önce o evde olanlardan kimselerin haberi olmamýþtý. Iþýk yanan yüzlerce pencerelere baktý, “Kim bilir bu pencerelerin ardýnda neler oluyor?”diye düþündü. Dýþardan mutlu bir yuva görüntüleyen bu sahte ýþýklar, nice karanlýk günlere gebedir bilinmez. Bilinçsizce oðlunun sorularýný yanýtlýyordu düþünce yumaðýnýn içinde. Ne dediðini anlýyor ne de verdiði yanýtý biliyordu.
Donuk, nemli gözlerle oðlunu tekrar kucakladý, baðrýna sýmsýký bastýrarak yolun kalanýný yürümeye koyuldu; öfkeli ve kararlý adýmlarla.
Nihayet, defalarca ayný pozisyonda geldiði kapýya ulaþtý. Seda’ya kapýyý açtýklarýnda, bu anlarý çok yaþamanýn sakinliði içinde güler yüzle karþýladýlar onu. Çocuðu babasý aldý kucaðýndan, çantayý olduðu yere býraktý. Hýçkýrýklar içinde annesine sarýldý; “N’olur beni hiç býrakmayýn!” diyordu.







RAHÝME ÝDÝGUK KUTVAL
2004-02-26






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Rahime idiguk Kutval kimdir?

Öykü ve Roman üzerine çalýþýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal,Reþat Nuri Güntekin,Susanna Tamaro


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Rahime idiguk Kutval, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.