Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz |
|
||||||||||
|
“ Hadi uyan, servisin gelmek üzere” sözcüklerini ben hiç duymadým. Herkes 5 dakika fazla uyumak için servisini bekletirken ben servisin gelmesine yarým saat kala miniminnacýk lise eteðim, belime kadar uzanan kývýrcýk saçlarým ve en seksi bakýþlarýmla apartmanýn önünde hazýrolda beklemeye baþlardým. Saat neredeyse 8 olmak üzereyken yan apartmanýn bahçesinden önce saçlarýný görürdüm. Benden pekte uzun olmayan boyu, yemyeþil gözleri, omuzuna kadar gelen dümdüz kahverengi saçlarýyla birkaç adým kala önümden geçmesine onun dikkatini çekmek için her gün yeni bir oyun bulmak zorundaydým. Kah öksürürdüm, kah apartmandan yeni çýkýyormuþ gibi apartmanýn kapýsýný hýzla çarpardým veya kitabýmý yere düþürürdüm. Ama ne yaparsam yapayým bir kez bile kafasýný kaldýrýp gözlerime bakmazdý. Her sabah belki bugün bana bakar heyecanýyla erkenden kalkar banyo yapar, saçlarýmý jöleler, yasak olmasýna raðmen biraz rimel sürer erkenden aþaðýya inip onun önümden geçmesini beklerdim. 2 sene boyunca kendimce sürdürdüðüm bu oyun hasta olduðum, okula gitmediðim günlerde bile devam ederdi. Okula gitmeyecek bile olsam erkenden kalkar balkona çýkar onun gidiþini izlerdim. Bir kez balkondan annemin o gözü gibi baktýðý çiçeklerinden birini koparýp tam önüne atmayý denedimse de zamanlama hatasý... Çiçek o geçtikten sonra arkasýna düþmüþtü... Yýllar geçti ben liseden mezun olalý, bir kaç kez onu yine sokakta üniversiteden dönerken veya haftasonlarý minibüste falan görürdüm. O her zamanki aðýr, sakin ve umursamaz tavýrlarýyla bir köþede oturur ve yine benim tüm çabalarýma raðmen gözgöze gelmezdi. . Nedendir bilmem o sabah içimde beni fiþekleyen bir çocukla uyandým. Bugün her türlü çýlgýnlýðý yapabilirdim. Zaten þurda bu ülkede geçirebileceðim son 3 günüm kalmýþtý ben çekip gittikten sonra varsýn deli desinler kimin umurundaydý ki... Her zaman iþe gitmek için giydiðim o aðýr elbiselerden kurtulmaya ve bugün olabildiðince özgür olmaya karar verdiðimde dolabýmýn arkasýna atmýþ olduðum bol pantolonumu ve yeþil t-shirtümü çýkardým. Saçlarýmý iki yandan ördüm. Öle deli gibi makyaj da yapmayacaktým bugün... En sade, en “ben” halimle fethetmeliydim bu güzel bahar sabahýný... Giyinip çýktým , yolun baþýndansa sonuna karar yürüdüm, aklýmda en hareketlisinden bir þarkýyla yürümeye baþladým. Minibüse bindim, yemyeþil bir hare içinde belirdi karþýmda, sakin adýmlarýyla minibüse bindi... Yine bana hiç bakmadan yürüyüp önümdeki koltuða oturdu. Bu sefer kýzamadým ona bana bakmadýðý için, o kendi dünyasýnda bense kendi dünyamda yaþýyorduk aslýnda... Yaþýyor muyduk? Yaþýyor muydum? Nefes almak mýydý yaþam, yoksa o hergün yaþadýðým estetik kaygýlardan, kliþe yaþamdan sýyrýlýp gerçekten heyecan ve zevki tatmak mýydý yaþam? 20 dakika süren minibüs yolculuðu sýrasýnda aslýnda hayatýmdaki renklerin ne kadar azaldýðýný, gerçekten yaþamayý, çiçeklerin o binbir türlü kokusunu, baharýn yarattýðý kýpýrtýyý unuttuðumu fark ettim. Evet ; son durak herkes aþaðý bakalým... Tam çýlgýnlýk zamaný hadi gayret, git yanýna konuþ ben çocukken de size hayrandým, yavaþlýðýn felsefesiydi sizinkisi ben ne kadar koþarsam koþayým sizin sakinliðinize, içesine yaþamanýza, sabah yolu zevkle yürümenize yetiþemedim de... Tam yanýmda yürüyordu. Bir anda döndüm sözcüklerin dökülmesi lazýmdý ben geveze biriyim hadiiiiiii:. “ Þey, ben sizi tanýyorum” ( çýkabilecek en salak sözcükler) “Hýmm, öyle mi?” “Evet ben küçükken siz her sabah 8’de bi yerlere giderdiniz bense o zaman lisedeydim” “Ne güzel... Adým Orkun tanýþtýðýmýza memnun oldum. Demek bugüne kýsmetmiþ. Ýþe gidiyordum siz ne tarafa gidiyorsunuz?” “Ben Beþiktaþa gidiyorum” (lanet olsun neden neden onla ayný tarafa gitmiyorum!!!!) “Öyle mi hay allah ben karaköye geçiyordum. Peki tanýþtýðýmýza memnun oldum, size ii günler” “Saðolun sizede” Aslýna bakarsanýz hiçte planladýðým gibi sözler söyleyemedim. Yol boyunca aslýnda hiçte iyi bir konuþmacý olmadýðým için kendime kýzdým durdum. Ama ne zamanki vapura binip baharýn o mis gibi havasýný tenimde hissettim o an içimden yükselen bir ses bana: --“Ona ne söylemiþ olduðun, nasýl söylemiþ olduðun aslýnda hiçte önemli deðil, ona söylebilmiþ olman bu cesareti bulmuþ olman önemli” dedi. ”Hayatýnda ne kadar zamandýr bu kadar heyecanlandýn? Uzun süre oldu kalbin deli gibi çarpmayalý... Varsýn hiçte umursamasýn kimin umurunda o sana, hatta sen sana yaþadýðýný hissettirdin ya gerisi kimin umurunda”. Hahahah aslýna bakarsanýz yaþadýðým bu salakça heyecan hiçte hayatýnýzý deðiþtirecek kadar veya bir þeyler öðretecek kadar önemli deðil. Ama vapura bindiðimde ben öylesine hafiflemiþ, öylesine mutlu hissediyordum ki kendimi, kalbim hala öylesine tatlý atýyordu ki düþündüm; yapamadýðýnýz, cesaret edemediðiniz ne varsa bence bu baharda yapýn. Bahar delilik için en uygun mevsim... Herkes deli, bahar, kuþlar, balýklar, kediler, köpekler... Doða bile yeniden uyanýyor siz ne duruyorsunuz... Gidin kendinizi uyandýrýn.. Kendinize yaþadýðýnýzý hissettirin. Varsýn sizi hiçççç umursamasýnlar, varsýn deli desinler. Herkes hayatýnda bir kez deli sýfatýný hak etmeli... Bana inanýn bütün gün halinize gülüp, gözbebeklerinizdeki neþeyi çevrenize saçacaksýnýz. Ve o saçýlan her ýþýk hüzmesi size öylesine büyük öylesine tatlý heyecanlar, müjdeler ve pembe bir gün getirecekti, daha önce bunu yapmadýðýnýz için kendinize kýzacaksýnýz... Þimdi ben son deliliðimi yapacaðým, sabah erkenden çýkýp ilk vapura yetiþeceðim, geminin arkasýna geçip senelerdir yapmak istediðim þeyi yapacaðým”ÝSTANBUL SENÝ TERKEDÝYORUM” diye avazým çýktýðý kadar baðýrýp üstünede bir sigara yakacaðým. Durduðunuz kabahat... Evrenin en güzel, en saf ýþýklarý üzerinizde olsun... Sevgiyle kalýn...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |