..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçek bir sevgide diðer insanýn iyiliðini istersin. Romantik sevgide diðer insaný istersin. -Margaret Anderson
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Kesinlikle Karþýyým! > Seval Deniz Karahaliloðlu




15 Þubat 2005
Oyun Atölyesinin Ayýbý….  
Sanat, saygý ve sorumluluk kelimeleri ile özdeþleþmiþtir.

Seval Deniz Karahaliloðlu


Tiyatro ahlakýndan, etiðinden ve oyunculuðundan sorumlu nöbetçi müdür olarak, Oyun Atölyesi Genel Sanat Yönetmeni Haluk Bilginer, bilgisi olduðu halde oyuna keyfi olarak 50 dakika geç gelen ve mazereti sadece ‘unutmak’ olan oyuncuya ne yapar?


:AIDG:
Oyun Atölyesinin Ayýbý….

Seval Deniz Karahaliloðlu

Sanat, saygý ve sorumluluk kelimeleri ile özdeþleþmiþtir. Kuþkusuz, sanatý konu alan eserlerde ve sözlüklerde çok derinlikli tanýmlamalara rastlayabilirsiniz ama seyirciye ve sanatçýnýn yaptýðý iþe duyduðu saygý ve sorumluluk kavramlarý tüm sanatçýlarýn ortak paydasý ve sanatýn olmazsa olmazýdýr.

Eðer bu altýn kural, sanata ve sanatçý kimliðine ‘her fýrsatta, herkesten çok sahip çýkan kiþiler tarafýndan çiðneniyorsa’ o noktada durup biraz düþünmek gerekir. Olay geçen hafta, Ýzmir’de yerel yayýn yapan bir televizyonda ve bu televizyonun ‘Sanat Gündemi’ isimli programýnda yaþandý. Sanat Gündemi, yaklaþýk bir yýldýr hafta içi her gün canlý olarak sanata ve sanatçýya destek vermek amacýyla yayýnlanýyor. Ýzleyiciye karþý duyulan sorumluluk ve mesleki etik deðerler çerçevesinde, belirli bir kalitenin üzerinde, geniþ bir yelpazede sanatý geniþ kitlelere tanýtmayý ve sevdirmeyi hedefliyor. Programýn ana temasý göz önüne alýnarak, her gün programa çaðýrýlan konuklar konusunda da büyük bir titizlikle duruluyor. Uðraþ verdiði sanat dalýna saygýlý, uzun süre çalýþtýðý konuya emek vermiþ saygýn isimler arasýndan titizlikle seçilen konuklardan biri de, ne yazýk ki, Oyun Atölyesi sanatçýlarýndan ve Ýzmir Sanat’ta Büyük Salon’da sahnelen ‘Azrail’in Gözyaþlarý’ oyununda rol alan Barýþ Yýldýz’dý.

Barýþ Yýldýz ile daha önce iletiþim kurulmuþ, konuk olmasý teklif edilmiþ ve kendisi de programa konuk olarak gelmeyi kabul etmiþti. Kendisine program günü ve zamaný konusunda gerekli bilgi verilmiþ ve zamanýnda televizyonda olmasý rica edilmiþti. Canlý yayýn söz konusu olduðu için her zaman olduðu gibi konuk iki kez arandý. Ýlki programdan bir gün önce ve ikincisi de program günü. Hatta hiçbir sorun çýkmamasý için programdan bir gece öncesinde oyuna gidildi. Ve oyun arasýnda gidilip sanatçýya bizzat canlý yayýn saati hatýrlatýldý. Ertesi gün öðlen saatlerinde kendisini televizyona getirmekle sorumlu olan kiþi cep telefonundan aranarak canlý yayýn saati ikinci defa hatýrlatýldý ve sanatçýnýn zamanýnda televizyonda olacaðý yönünde teyit alýndý.

Ve canlý yayýn saati geldi. Sanatçý ortalarda yok.. Televizyona getirecek kiþi arandýðýnda sadece yoldalar þeklinde basit bir açýklama alýnabiliyor. Ama iþine saygýlý olmasý beklenen, ‘sanat ve saygý kelimelerini yan yana koyduðumuzda, burnundan kýl aldýrmayan ve herkesten fazla sanatçý kesilen Haluk Bilginer Tiyatrosu’ sanatçýsýnýn yerinde yeller esiyor. Ne oldu? Sanat ve saygý kavramlarýnda, Haluk Bilginer Tiyatrosu’nun üzerine toz kondurulmayan ‘Altýn Kurallarýnda’ bazý anlam verilemeyen deðiþiklikler yapýldý da biz mi duymadýk? Yoksa, her gün canlý olarak, Ýzmir’de yayýnlanan tek sanat programýna ve izleyicilerine saygý gösterme gereði mi duyulmamýþtý?

Her neyse, sanatçý olduðunu iddia eden beyefendi, programa gelme gereðini duymamýþtý. Program, beyefendinin keyfi, lakayt, umursamaz ve sorumsuz tavrý nedeniyle, yayýnlandýðý günden beri ilk defa 35 dakika yayýna geç girdi. Bu arada, her nedense programýn bitmesine beþ dakika kala beyefendi gelme gereði duydu ama doðal olarak programýn bitmesine beþ dakika kaldýðý için içeri alýnmadý.

Þimdi sorulmasý gereken sorular þu olmalý? Tiyatro ahlakýndan, etiðinden ve oyunculuðundan sorumlu nöbetçi müdür olarak, Oyun Atölyesi Genel Sanat Yönetmeni Haluk Bilginer, bilgisi olduðu halde oyuna keyfi olarak 50 dakika geç gelen ve mazereti sadece ‘unutmak’ olan oyuncuya ne yapar? Birlikte düþünelim. A þýkký, ‘Aferin oðlum, böyle yapa yapa oyunculuðu öðreneceksin. Zaten seyirci ya da izleyici nedir ki, biz ne istersek onu izlemek durumundalar, beklerlerse beklesinler dert deðil’ der, oyuncunun sýrtýný sývazlar. B þýkký, ‘Bu unutkanlýða bir çare bulmak lazým, bir doktora filan gitsen. Bak, perde senin yüzünden 50 dakikadýr açýlamýyor’ der ve birazcýk sitem eder. C þýkký, tiyatroya bile almadan kovar. Ve o sanatçý olduðunu iddia eden sorumsuz þahýs deðil oyunun, tiyatronun perdesini bile bir daha göremez

Çünkü, tüm dünyada tiyatronun evrensel bir kuralý vardýr. Perde daima zamanýnda açýlýr ve ne olursa olsun oyun devam eder.

Bu, tüm dünyada böyledir. Ayný kurallar yayýncýlýk için de geçerlidir. Hele konu CANLI YAYINSA. Burada söz konusu olan sizi her gün izlemeye alýþmýþ olan izleyici kitlenize duyduðunuz ve saygý ve sorumlulukla sizden bekleneni eksiksiz yerine getirme zorunluluðudur ki, sanatçý diye geçinen sorumsuz, fütursuz ve lakayt kiþiler izleyicinin problemi deðildir. Ýþte bu nedenle, yapýlan konuk seçimleri program devam ettiði yaklaþýk bir yýllýk bir dönem içinde son derecede titiz bir araþtýrma ile yürütülüyor. Ama ne yazýk ki, binde bir de olsa yukarda görülen örneklere rastlanabiliyor.

Saygýsýzlýk sadece program yapýmcýsý ve sunucusuna yapýlsa neyse. Adam sende der geçebilirsiniz. Ama burada saygýsýzlýk düpedüz seyirciye ya da izleyiciye yapýlýyor. ‘Popüler kültürün dejenere ettiði toplumumuzda,….’ diye baþlayan ucuz cümleler kurmak yerine, ‘herkes temizliðe ilk önce kendi evinden baþlamalý’ diyoruz. Çünkü, sanat bu tip hafiflikleri kaldýrmaz

Sanat, tiyatro, oyunculuk ve seyirci konularýnda ahkam kesenler, ilk önce tiyatronun altýn kuralý olan SEYÝRCÝYE SAYGI göstermeyi öðrenmeliler. Sanatçý, sadece oyuncu deðildir. Taþýmak zorunda olduðu seçkin kimliði ile topluma örnek olmak zorunda olan kiþidir. Þimdi böylesi bir örnek acaba nasýl algýlanýr? Sanatçý dediðin þýmarýk, sorumsuz ve saygýsýz olabilir ve bu onun en doðal hakkýdýr desek. Hedeflenen sanatçý kimliðinden, en azýndan toplumun düþünsel olarak beslenmesini saðlayan ve kültür düzeyini yükseltmesini beklediðimiz sanatçý kimliðinden ne kadar uzak öyle deðil mi?

Seyirciyi ya da izleyiciyi umursamayan oyunculara anýmsatmak gerekir ki, seyirci olmadan tiyatro bir hiçtir. Bu arada, ‘Sanat Gündemi’ programý sürekli izleyicileri arasýnda, Ýzmir Devlet Tiyatrolarýnýn sürekli müdavimi olan, kaliteli bir tiyatro izleyici kitlesinin varlýðýný da atlamamak gerekiyor. Kaliteli kelimesi burada bilinçli olarak kullanýlmýþtýr. Çünkü Ýzmir seyircisi sorgular, soru sorar ve her þeyi beðenmek zorunda deðildir. Turneye Ýzmir’e gelen yýllarýn tiyatro sanatçýlarý, bu seyircinin ne kadar zor ve seçici olduðunu iyi bilirler. Ýzmir seyircisi kýzdýrýlmaya gelmez ve bu tür hafifliklere de tahammülü yoktur. O nedenle Ýzmir, turneye çýkan bu topluluklar için bir tür sýnav yeridir.

Sanat Gündemi programý, geniþ bir yelpazede sanatýn her dalýnda, toplumun kültür düzeyini yükselten gerçek sanatçýlara destek olmayý amaçlýyor. Sanat ve sanatçý kavramlarýnýn alabildiðine istismar edildiði günümüzde, kültürel kirlenmeye karþý bir tavýr alarak gerçek sanatçýlara arka çýkýyor. Yani, beyinsel ve ruhsal beslenmemiz için gereken her þey var bu programda. Çünkü akýl saðlýðýmýzý korumanýn yolu, düþünsel beslenmemizi saðlayan bu sanat etkinliklerinin son kullanma tarihleriyle doðru orantýlý. Ýþte bu þartlarda, sanatý ve sanatçýyý destekleme adýna yola çýkan programýn ‘sözde’ bir sanatçý tarafýndan baltalanmasýndan daha ironik ne olabilir? Bu durumda, sözde sanatçý geçinen ve sanat ve toplum arasýndaki iliþkinin irdelenmesini konu alan konuþmalarda lafý kimseye býrakmayan, toplum önünde ahkam kesmeyi seven sözde sanatçýlarýn sanata deðer verilmiyor þeklinde yakýnmaya hiç haklarýnýn olmadýðý ortaya çýkýyor.

Tüm bunlar göz önüne alýnarak, sorun bir bölge ile kýsýtlý olarak deðil ama genel hatlarýyla irdelendiðinde, þu soru sorulmalý. Seyircisiz tiyatro ne iþe yarar? Ýstediðiniz kadar yetenekli oyuncular yetiþtirin, seyirciye ve yaptýðý iþe saygýsý yoksa ne olacak? Son dönemde, tiyatroya seyirci gelmemesinden þikayet ediliyor. Bu konuda uzun boylu akademik bazlý araþtýrmalara hiç gerek yok. Seyirci gelmiyor, diye dövünenlere biraz kendinize bakýn ve ‘seyirciye ya da izleyiciye biraz saygý gösterin’ desek?




.Eleþtiriler & Yorumlar

:: saygýnýn önemi
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
19 Þubat 2005
Merhaba Sevgili SEVAL; Hani hepimizin bildiði bir öykü vardýr; sonu, "Oðlum!Ben sana paþa olmazsýn demedim, adam olamazsýn dedim," diye.....Ýþte onun gibi...Emeðe saygýyý, insana saygýyý öðrenmemiz gerek......Sevgiyle kal.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Franca Rame ve Dario Fo"dan Büyüklere Masallar : Japon Kuklasý
Ýçimden Çýkan Küheylan...
Öpülesi "Yastýk Adam" Öyküleri : Kayýp Ruhlara Masallar
Para Aðaçta Yetiþmiyor Pinokyo!
"Ýþi Kapmak" Ýçin Ne Kadar "Ýleri" Gidebilirsiniz? Metot Oyunu Sýnýrlarý Zorluyor!
That Face : Aynada Gördüðün "O Yüz" Kim?
Dario Fo"dan "Bir Anarþistin Kaza Sonucu Ölümü"
Ferhan Þensoy"dan 2019 Türkiye Fotoðraflarý
Dumana Boðulan "Romeo ve Juliet"
Ben, "Çýplak Memelerini Deðil" Dansý Ýzlemeye Geldim!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.