..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Yeraltý > özgür durmaz




23 Þubat 2005
Kova  
özgür durmaz
Kadýn gözyaþlarýyla stüdyodaki bir kapýya bakýyordu.Karizmatik sunucu: 'Sence gelecek mi?' diye sordu kadýna. Ama kadýn büyük ihtimalle söylenenleri duymuyordu bile..


:AICH:

'Þu kalan kolayý içecek misin?'
'Hayýr.Niye soruyorsun ?'
'Basýnçla ilgili küçük bir deney yapacaðým, pet þiþe lazým da' dedi Deniz ve yüzünde hýnzýr bir gülümsemeyle 2'lik kola þiþesini yerden kapýp odadan fýrladý.

Katre havasýz odaya çökmüþ sigara dumanýný yararak odadan çýkan Deniz'e bakmadý.Sinirliydi, Deniz'in çocukluklarý onu özellikle böyle zamanlarda illet ediyordu.Sebebi ve sonucu olmayan anlamsýz kavgalarýn birinden daha yeni çýkmýþlardý.Gözlerini devirdi, diþlerini sýkarken öfkeyle ne olduðu belirsiz birkaç söz mýrýldandý.Her zaman ki gibi bir özür bile dilememiþti Deniz.O her zaman haklýydý.En azýndan öyle olduðunu düþünürdü.Ve bu Katre'ye dayanýlmaz geliyordu.Ama yine affeden, yine siðneye çeken, kýzdýðýyla, üzüldüðüyle kalan de o olacaktý sonunda.Bunu kadýnlýðýna yediremiyordu.Bu kadar umursamaz, bu kadar düþüncesiz, kýrýcý ve üstüne üstlük gaddar olmamalýydý Deniz.Bütün bunlar yaþanabilecek en büyük hayal kýrýklýðýydý onun için.Ama herþeye raðmen, öfkeye ve yoðun mutsuzluða maruz kalarak seneler içinde mutasyona uðramýþ hastalýklý ama hala güçlü olan bir tür sevgi vardý içinde.Ve bu tür sevgi, saðlýklý bir sevgiden daha çok baðýmlý kýlýyordu insaný karþýsýndakine.Baðýrýp çaðýrmak, aðlamak istedi.Çýkýp gitmek istedi.Ölmek istedi.Ama bunlarýn hiçbirini yapmadý.Ýçine gömülmüþ oturuyor olduðu eski, kýrmýzý kanepeden kalktý ve elektrik sobasýný yaktý.Deniz'in evi buzhane gibiydi.Küçücük bir odayý bir türlü ýsýtamýyorlardý.Açýk televizyonda kadýnýn biri koca bir stüdyonun ortasýna yerleþtirilmiþ küçük bir koltukta, siyah takým elbiseli, kendine son derece güvendiði belli olan sakallý bir adamýn yanýna oturmuþ aðlayarak birþeyler anlatýyordu.Katre, sobanýn verdiði sýcaklýkla biraz rahatlamaya çalýþarak görmeyen gözlerle televizyona baktý.

Deniz arkasýndan gelen týslamayý duydu.Kelimeleri seçemedi ama aþaðý yukarý ne olabileceklerini biliyordu zaten.Her zamanki gibi haklýydý.Ama konuyu daha fazla deþmenin yarayý daha fazla büyütmekten baþka yararý olmazdý.Haklý olmasý "sevgili"sinin daha fazla sinirlenmesine engel deðildi.Alýþmýþtý artýk.Ama yine de rahatsýzdý ve unutmaya ihtiyacý vardý.Unutmak Katre'yi daha da sinirlendirecek olsa da...

Mutfakta iþine yarayacak bir býçak buldu, kalan kolayý lavaboya boþalttý ve gürültüyle þiþenin altýný kesmeye baþladý.

'Ne yapýyorsun sen?' diye seslendi Katre içeriden.
'Görürsün birazdan.'
'Oof Deniz off!'

Deniz aðzýna gelen sözleri yuttu.Bir toplu iðne bulmak için aranmaya baþladý ama bulamadý.Sonra aklýna yorgan astarýna tutturulmuþ çengelli iðneler geldi.Gidip onlardan bir tanesini yerinden çýkartýp aldý.Oturma odasýnýn kapýsýndan geçerken içinden gelen uysal bir ses sinirini aniden bastýrdý:

'Tatlým..Asma lütfen yüzünü.' dedi piþman bir ifadeyle.
'Ne yapýyorsun sen ?'
'Özür dilerim..Affeder misin beni?'
'Sen ne yaptýðýný söylesene bana.'
'Biliyorsun ne yaptýðýmý..'

Gerçekten de bilmesine raðmen soruyordu Katrecik.Sorusunu bir tehdit ya da bir uyarý gibi kullanýyordu.Deniz'in kafasýnda da doðal olarak edimbilim derslerinde okuduklarý canlandý.Soru cümleleri bazen soru sormak için deðil emir vermek için de kullanýlýrdý.Dilbilimle ilgilenmeyen birisi konuþurken ya da konuþmalarý dinlerken bunlara dikkat etmezdi.Çünkü aslýnda bunlarý bilmesinin dil yeteneði üzerinde hiçbir etkisi yoktur.Hiçbir iþe yaramaz çünkü böyle þeyleri düþünmesi, tek bir yarar getirmez hayatýna bunlar..Ama Deniz yine de konuþmalara bu þekilde dikkat etmekten hoþlanýyordu.Kimi zaman kendi kafasýnýn içinde bir yabancý gibi hissediyordu kendini.Orada konuþan birileri vardý.Deðiþik sesler duyuyordu kafasýnýn içinde.Herkesin düþünceler dediði þeylere, kendi aklýna yabancý birisiymiþ gibi baktýðý zaman, bunlarýn deðiþik ses tonlarýyla konuþan, sürekli ne yapmasý ya da yapmamasý gerektiðini söyleyen insanlar olduðunu görüyordu.Bu 'insanlara' ne demesi gerektiðini de bilmiyordu aslýnda.Hangi sesin hangi tür düþünceye ait olduðunu tespit etmeye çalýþýyordu.Ama bunu yapmak oldukça zor geliyordu çünkü kendi kafasýnda konuþulanlara seyirci kalmak imkansýz gibi birþeydi aslýnda.Freud'un melek ve þeytaný olabileceðini düþünüyordu bunlarýn.Ama iyilik ve kötülük, sorumluluk ve vicdan, sevgi ve nefret o kadar iç içe geçmiþ durumdaydý ki hayatta bazen iyiliðin sesi olarak algýladýðý tok ve otoriter ses ona aslýnda iyi olmayan þeyler de fýsýldýyordu sanki.O sýrada televizyonda konuþan takým elbiseli adamýn sesine benziyordu bu ses.Birazdan iþi bittiðinde bütün bunlarý ya daha iyi düþünebilecek ya da hepsini unutacaktý.Katre'nin yanýna oturup uzun sarý saçlarýný okþadý..

'Bana bakar mýsýn tatlým.' dedi.Yüzünde ayný piþmanlýk ifadesiyle.
'Deniz, dayanamýyorum artýk senin bu hallerine.Çok kýrýcý oluyorsun.'
'Sen de durup dururken terslik yapýyorsun bana..Ama büyütmeyelim olur mu? Seni çok seviyorum ben!'
'Ben þimdi banyoya gireceðim.Ben yokken yap yapacaðýný.'
'Tamam..Sen sevmiyor musun artýk beni?'
'Bilmiyorum..Þu sobayý banyoya götürsene.' dedi Katre ayaða kalkarken.Yüzünde cezbetmeye yönelik hafif bir gülümsemeyle:
'Sen de girsene benimle birlikte banyoya.' diye de ekledi, hem iþleri tatlýya baðlamak hem de Deniz'i yapacaðýndan vazgeçirmek için.
Ya da en azýndan Deniz bu yüzden söylediðini zannetti.

'Tamam o zaman.Ama bir yarým saat sonra girelim mi? Hem banyo da ýsýnýr bu arada.'
Çekinerek ekledi Deniz: 'Hem þu iþimi bitireyim ben de.Olur mu?'
'Öyle olsun bakalým. ' dedi Katre can sýkýntýsýyla.Televizyonun karþýsýna oturup seyretmeye baþladý yeniden.Banyonun biraz ýsýnmasý fena bir fikir deðildi ne de olsa.
Sobayý banyoya götürüp oturma odasýna dönmeden önce mutfaktan bir parça da alüminyum folyo buldu Deniz.Daha önceden birkaç parça ayýrmýþtý lazým olabilir diye.Katre'nin yanýna oturup tasvip etmeyen bakýþlarýna sýrtýný dönerek altý kesik þiþenin aðzýna geçirdiði folyoya çengelli iðneyle küçük delikler açmaya baþladý.

'Bu saçmalýk.' dedi televizyondaki programý kastederek.'Þu kadýnýn yüzündeki çaresizliðe bak!'

Kadýn gözyaþlarýyla stüdyodaki bir kapýya bakýyordu.Karizmatik sunucu: 'Sence gelecek mi?' diye sordu kadýna.
Ama kadýn büyük ihtimalle söylenenleri duymuyordu bile..

'Neden pipoyu kullanmýyorsun?' diye sordu Katre.
'Böyle daha etkili çünkü.Hiç duman boþa gitmiyor.'

Deniz ihtiyacý olan son þey olarak bir kovayý suyla doldurdu.Televizyondaki programda heyecanlý bekleyiþin arasýna reklamlar girmiþti..
Odadaki duman miktarý iyice arttýðýnda müzik dinlemeye karar verdi.O anda artýk Katre'yle yapmýþ olduklarý münakaþanýn, demin ona söylediklerinin, kafasýndaki seslerin ve televizyondaki adamýn bir gerçeklik olarak hiçbir deðerleri kalmamýþtý.Reklamlar insanýn beynine kazýnmasý için özenle iþlenmiþ teknikleriyle odadaki kayda deðer en önemli þey haline gelmiþlerdi.Renkli görüntüler, birbirinden güzel kýzlar, arabalar, cep telefonlarý gözlerinin önünde dansederken, aslýnda gerçekliðin ne olduðunu bilenlerden olduðu için kendisiyle gurur duydu.Ýnsanlýðýn kendisini içine düþürdüðü durum miðde bulandýrýcýydý ama herkes bunun ne kadar güzel olduðunu düþünüyordu; bu en güzel ve etkili yönetim þekliydi.Orwell hayal ettiði baský konusunda yanýlmýþtý (Tabi "Büyük Birader" hayal ettiðimiz gibi postallarýnýn gürültüsünü sokaklarda çýnlatýp tüfeðinin namlusunu kafamýza dayayan bir figür omaktansa, televizyondan bize gülümseyen þu takým elbiseli adam ve onun benzerleri gibi deðilse).Ýnsanýn çevresini mutluluk yanýlsamalarýyla doldurmak sonra da bunlara özenmesi için gerekli her türlü etkiyi hazýrlayýp seçim þansý veriyormuþ gibi yapmak çok daha doðal ve dolayýsýyla baþarýlý bir egemenliði koruma politikasýydý.Huxley gerçeðe Orwell'dan daha yakýndý.Uyuþturucular çaðý diskolarda ilk çocuklarýný doðurmuþtu, torunlarý ise belki de iþ çýkýþý kendilerine daðýtýlan haplarla gideceklerdi evlerine ve her ne durumda olurlarsa olsunlar ne kadar da güzel olduðunu düþüneceklerdi hayatlarýnýn.70 sene önce Türkiye'de birileri böyle birþeyler düþünüyorlar mýydý acaba?! Deniz, ne yaparsa yapsýn kendisinin de bu düzenin bir parçasý olduðunu da biliyordu ayný zamanda.Kendi evinde de vardý iþte bir televizyon ve ne bundan ne de duvardaki Shakira ve Anna Kournikova posterlerinden vazgeçmek istemezdi.
Aradýðý Cd yi yarým saattir bulamýyordu.Reklamlarýn bittiðini ve televizyondaki programýn yeniden baþlamýþ olduðunu farketti bu arada.

'Ýnsanlýk bundan daha fazla küçük düþürülemez herhalde deðil mi?' diye sordu.
'Ne diyorsun sen?' dedi Katre sertçe.
'Þu televizyondaki programdan bahsediyorum.Böyle birþey nasýl olur da televizyonda insanlara izlettirilir anlayamýyorum.Daha doðrusu anlayabiliyorum ama kabul edemiyorum. Ýðrenç birþey bu! Aþaðýlýk birþey..Utanç verici, ürkütücü, zalimce, korkunç!

Bir cevap gelmedi.Oysa tartýþmak istiyordu Deniz.Sözlerine devam etti:

'Bu kadýnýn acýsýný para kazanmak için kullanýyorlar, biz de seyrediyoruz.Ýnanýlmaz.'
'Yine saçma saçma konuþuyorsun' dedi Katre umursamaz bir havayla.'Ben banyoya giriyorum.'
'Nasýl istersen.'

Deniz artýk banyoya girmek falan istemiyordu.Kulaklýklarýný taktý ve aradýðý parçayý buldu.Bu dinlediði albüm böyle zamanlarda daha anlamlý geliyordu nedense.Sanki! özellikle öyle yapýlmýþ olduðu hissine kapýlýyordu.Düþünceleri tam da istediði yerlere sürükleniyordu dinlerken."Welcome To The Machine" baþlarken eline defter kalemini aldý:


15.11.02

Eski Yeni Dünya...

Aradýðým þeyler yok deðil...Özlemler biterler iþte; bir anda biterler.Yokolur gider, yerlerine baþkalarýný býrakýrlar.Nöbet deðiþtiren askerler gibi; bir daðýn kýyýsýndaki karanlýk kulübelerini terkederler.Ve anýnda bir yenisi alýr yerlerini.Kollanan bir sýnýr gibi içimizde bir þeylerin, bir yerlerin güvenliði asla elden býrakýlmaz bir ömür boyu.Ýþte...Makineye hoþ geldiniz...Göreceðiniz rüyalarýn sýnýrlarýný çizen, onlarý ellerindeki elektro gitarlarla koruyan askerlere teslim eden büyük makine...


Defteri kapatýp boþ boþ duvara bakmaya baþladýðýnda, farkýnda olduðu bütün herþeyden daha önemli olmasýna raðmen, Katre'yi çoktan kaybettiðinin farkýnda deðildi.












'


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: dalgalar
Gönderen: peri sim eldivenoðlu / Ankara/Türkiye
7 Mart 2005
mutasyon, hastalýk, isteri ve bütün bunlarýn aþkla doðru orantýlý olmasý kusturuyor beni, ben de esirim ve kablolarým koptu, televizyonumu sattým, hýrkalarýmý ve posterlerimi yýrttým, telefonu uzayýn boþluðuna gönderdim ki kaybolsun koca bir kara deliðin içinde, cfc, çöp, condo rice. dünya ve özal çocuðu olmayý protesto ediyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yeraltý kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gangster ve Böcek ve Gudubet ve Dev

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sus [Þiir]
Biten Gün [Þiir]
Yýkýlsýn Dünya [Deneme]
Seni Beklemeler [Deneme]
Derviþin Yolu [Deneme]
Anlamsýz [Deneme]
Yalnýzsýnýz [Deneme]


özgür durmaz kimdir?

Kelimeler beynimin kývrýmlarýndan geçiyor. Ýki satýr yazýdan daha iyi ne anlatabilir insaný. .

Etkilendiði Yazarlar:
Poe, Dostoyevski, F.Herbert, Yaþar Kemal,Orhan Pamuk.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © özgür durmaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.