Gerçek bir sevgide diðer insanýn iyiliðini istersin. Romantik sevgide diðer insaný istersin. -Margaret Anderson |
|
||||||||||
|
Kendini bilme savaþý verenlerin çilesidir: ''Nasýl Yapmalý?'' Benim izlemeye çalýþtýðým ve kýsýtlý olanaklarýmla, denizde damla kýsmýna ulaþabildiðim, onlarca üstadýn önce sorup, sonra da farklý enstrümanlarla cevaplamaya uðraþtýðý bir sorudur. Neyi, nasýl yapmalý kýsmýna gelince... Kimliklerden kiþiliklere, coðrafyalardan tarihlere, halklardan milletlere deðin geniþ bir yelpazede gizlenmiþ binlerce özne var. Kiþisel öncelikler ve toplumsal ihtiyaçlarla beslenen çeþitlilik içerisinde, her birey ve-veya topluluk kendi sorusuna yanýt arýyor. Yaþamak denilen eylemin, gerçekleþtiði topraklara ve kitlelere ait özel sorularý olabiliyor. Doðallýðýyla, verilen yanýtlarda kendi þahsýna özel ve geneli kapsamayan nitelikler taþýyor. Soru sormak ve buna yanýtlar üretmek çileli bir yolculuktur. Hele ki sorunun öznesine kendimizde dahilsek... Öyle ya, ancak objektif durabildiðimiz oranda doðru sonuç elde edebileceðiz. Yani, içinde saklandýðýmýz korunaklý kabuklarýmýzý bir kenara koyup, çýplak gözle kendimize bakacaðýz. Hem de fotoðrafýn dýþýna çýkarak...Ve sanki baþka bir karadan karþý kýyýya bakarcasýna benliðimizden arýnarak. Ýlk yumruk kendi yüzümüze kendi elimizle vuracaðýmýz olacak. Kendi yüreðinde ve öz benliðinde bahar temizliði sadece yorucu deðil ayni zamanda aðrýlý ve keskindir her zaman. Kiþinin kendini çitilemesinde ilk soru ''Nasýl yapmalý?'' deðildir. Önce yaþama hikayesinin neresinde olduðumuzu tanýmlamakla baþlarýz. Ve elbette buraya gelmeden önce belirlediðimiz hedefe olan mesafemizi sorgularýz. Hele birde yarý yolda fikrimiz deðiþtirmiþ ve bir þeylere yeniden baþlamýþsak, yada bilinçli bilinçsiz yolumuzdan sapmýþsak...Sorular çoðalýr. Demek ki baþlangýçta belirlediðimiz yaþama ilkeleri, hedefimizle baðdaþtýðý oranda körün deðneði gibi bir iþlerlik kazanýyor. Kim olmaya çalýþtýðýmýz sorusunun yanýtý kiþiliðimizin talepleri ile þekilleniyor. Peki þu kiþiliðimizin talepleri diye ifade ettiðimiz her þey, acaba gerçekten talebimiz mi? isteyerek mi oldurduk þu sorgulayacaðým diye hýrpalandýðýmýz halleri? Üzerinde düþünmek lazým. Bazen kendi mecrasýnda aktýðýna inandýrýldýðýmýz ve doðal geliþim olduðunu varsayarak, birlikte hareket etmekten sakýnmadýðýmýz durumlar aslýnda, bizi hedeflerimizden uzaða atar. ''Herkes öyle yapýyor'' önermesinden yola çýkarak meþrulaþtýrdýðýmýz eylemimiz, bir de bakmýþýz ki aslýnda ''ilkelerimize raðmen'' geliþivermiþ. Hayret vericidir ama tek baþýmýza kaldýðýmýz ilk anda hesaplaþamadýðýmýz her davranýþýmýzýn kaynaðýna bizden gayri herkes sýðmýþ ama biz dýþarýda kalmýþýzdýr. Herkesle birlikte alkýþladýðýmýz o politikacý veya sendikacýyý, gerçekte komþumuz olarak bile görmeye tahammülümüz yoktur. Þu herkesin kullandýðý cep telefonu tüm özel hayatýmýza ve bireysel özgürlüklerimize pervasýzca saldýran bir araçtýr. Daha da düþünüp çoðaltabileceðimiz onlarca örnekle ilk fark ettiðimiz; bizim, baþkalarýna ait bir hayati yasamaya uðraþtýðýmýz ve yola çýkarken ki ilk hedefimizi unuttuðumuzdur. Gerçekten yahu, biz kim olacaktýk? Her bireyin kendini bilme sürecinin ilk basamaðýnda, koyduðu hedeften vazgeçmeye hakký vardýr. Bunun hesabýný sormak sadece kiþinin kendi yüreðinin hakkýdýr. Ama bir koþulla; kiþi koyduðu hedefle baþka insanlarýn da hayatlarýna deðecek bir sonuca neden olmamýþsa. Burada ''misyon'' kavramý girer devreye. Ýnsan olmanýn olmazsa olmaz deðerleri dýþýnda, baþka hayatlar adýna emek üretmeye soyunmak diyebilir miyiz buna? Ýþte tam burada, yoldan dönmek yok! Bir þekilde sahip çýktýðýmýz sorumluluklarý, sanki en baþýnda söz veren biz deðilmiþiz gibi, sanki doðal vazgeçme hakkýmýzý kullanýyormuþuz gibi davranamayýz. Kendi felaketimize ve kendimize yarattýðýmýz çukurlara baþka hayatlarý dahil edemeyiz. Kendimizi sorgulama sürecinde en baþýnda belirlediðimiz ilkelerin ýþýðýnda en çok ta kendi elimizde hýrpalanýrken, en büyük onurumuz hala ''doðru'' olmaya gönül koymuþ olduðumuzun bilinci ile yüzleþmek olsa gerek. Ýþte tam burada bundan sonrasý için ''Nasýl Yapmalý? '' diye bir soruyla baþ baþa kalýyoruz. Yaþamak zorunda býrakýldýðýmýz sistemin doðrularý dileyen bireye ve insanýn ''kutsal'' yaþama hakkýna yer vermeyen bir kurgusu var. Farkýnda olalým veya olmayalým binlerce kýymýkla savaþýyor ruhumuz. Her kimliðin zora direnmek ve dayanmak adýna ürettiði bir kalkan geliþiyor zamanla. Her birimiz yüreðindeki patlamalarý ifade edebileceði bir baþka yöntem edinmeye çalýþýyor. Kimimiz edebiyat, kimimiz resim, kimimiz müzik veya diðer bir edimle yaralarýný saðaltma çabasýnda. Bazen eylemin bizzat içerisinde yer almaya çalýþarak bazen de üretilenleri izleyip paylaþarak... Elbette ki bize benzediðini düþünüp, anladýðýmýzý varsayarak paylaþtýklarýmýzý kendi heybemizdekilerle kaynaþtýracaðýz. Bazen kendi aklýmýzla çýkar yol bulamadýðýmýz sorularýmýza, bize benzeyen ilkelerinden tanýdýðýmýz bir baþka birey, ürettikleri ile cevap verecek. Kimi zaman, bir baþka ''doðrucunun'' bize ulaþtýrdýklarýndan yola çýkarak, kimi sorularýmýza yanýt bulamayýþýmýzýn nedenini doðru soruyu soramayýþýmýzdan kaynaklandýðýný fark edeceðiz. Sözün kýsasý, kendi deneyimlerinden, mutluluklarýndan ve yaralarýndan yola çýkarak, ruhunun kapýlarýný bize açma cesareti gösterebilmiþ bir güzel insan, bizim hayatta ki saðlamamýzý yaparak daha umut var olmamýza neden olacaktýr. ''Nasýl Yapmalý?'' Ýçimize sýðmayan öfkemizi nerede, kime ve nasýl yansýttýðýmýzla baþlýyor yanýtlar... Bir de dehþetli bir soru geldi aklýma; bu sorulara ürettiðimiz yanýtta yanýlýyorsak en çok kime yazýk olacaktýr? Haksýz öfkemize maruz -her neyse- kalana mý? Yoksa, dýþarýda ki zorluklarla baþa çýkabilmemiz için mutlaka korumamýz gereken öfkemizi yanlýþ alanlara yöneltip heba ettiðimiz için, bize mi? Düzeltilmesi ve insana yakýþýr hale sokulmasý gereken onlarca konu duruyor karþýmýzda. Hem de birebir bizim yaþama hakkýmýzla ilgili... Ama biz baþka yerlerde zaman harcayarak ve suya sabuna dokunmadan, birileri bizim yerimize doðru sorularý sorsun birde yanýtlarýný da bulsun istiyoruz. Oysa devþirme cevaplar hiçbirimizin üzerine olmayacaktýr. Hele bir de kendi eksiklerini tespit edebilme istencine bile sahip olamayanlarýmýzýn diðerlerinde aradýðý tamamlanmýþlýk iyice zorlaþtýrýyor iþimizi. Herkesin kendine soracaðý sorularý var. En sonunda hep birlikte ''Nasýl yapmalý?'' diyebileceðiz. Ama anlaþabilmemiz için önce kendimizi anlamak zorundayýz. Kendi tarafýný neden tuttuðunun cevabýný yaþadýklarý ile veremeyenlerin, baþka insanlarýn ne yanýnda ne de karþýsýnda olabileceðine inanmak çok zor. Doðru sorularý birlikte sorabildiðimiz günlerin düþüyle, sevgiler.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Murat Mulli, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |