Ölümden önce yaþam var mý? -Duvaryazýsý |
|
||||||||||
|
Yalnýz baþlarýna dünyanýn bir ucundan kalkýp özel olarak oraya gelmiþlerdi..Sorduðumda hepsi dedelerinin mezarlarýný ziyaret etmek ve o yaþananlarý yerinde görmek için geldiklerini söylediler... Sonra akþama kadar beraber o yamaçlarý, kabirleri, abideleri gezdik... Vapurda yaþanan curcuna, þamata bir süre sýkýþ, tepiþ doluþtuðumuz arabada da devam etti...Anzak koyunun giriþinde indiðimizde, o þamatacý grup büyük bir hayranlýk ve huþu içine girdiler..Grupta çýt çýkmaz oldu..... Sýrayla Kilitbahir, Seddülbahir, Savaþtepe, Arýburnu, Conkbayýrý, Kabatepe, Kireçtepe, Kemalyeri,Alçýtepe'yi dolaþtýk.. Anzak Koyu'nda bölgenin en dokunaklý þehitliklerinden bir tanesi bulunmaktadýr. Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusunun birleþimi ile oluþan birliklere "ANZAK" adý verilmektedir. "Anzak Þehitliði ve bölgenin kalbini çalan Atatürk'ün sözlerinin yazýldýðý Arýburnu Anýtý, hüzünlü ziyaretlere sahne olmakta ve her yýl 25 Nisan'da Türk'lerin ve Dünyanýn her yerinden gelen ziyaretçilerin katýlýmýyla ANZAK GÜNÜ kutlanmaktadýr. ........Uzak diyarlardan evlatlarýný harbe gönderen analar! Göz yaþlarýnýzý dindiriniz. Evlatlarýnýz bizim baðrýmýzdadýr. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardýr. Onlar, bu toprakta canlarýný verdikten sonra artýk Bizim evlatlarýmýz olmuþlardýr. Mustafa Kemal ATATÜRK 1934 ANZAK Þehitliðine geldiðimizde Atatürk'ün bu sözlerini okuyunca hepsi resmen koptu, iki gözü iki çeþme misali nasýl aðlamaya baþladýlar inanamazsýnýz...Dualar edildi, sonra o grup ne yaptý biliyormusunuz? Zaten tertemiz olan o þehitlikteki tüm kabirleri tek tek gezerek üzerlerindeki kuru otlarý, çalý parçalarýný topladýlar... En son akþama doðru Çanakkale Abidesine geldik. Abide etkileyici, çevre çöp doluydu. Tarihimizin dönüm noktalarýndan birinin yaþandýðý yer gerçekten güzel planlanmýþ ve inþa edilmiþti. Ancak Ýngiliz ve Fransýz Mezarlarýnýn temizliðini görünce daha da kýzdým insanýmýza. Oradan grubu tekrar Eceabat iskelesine býrakýp ayrýldým. Gelibolu'da ki akrabalarýma giderken yol boyu düþündüm.... Gencecik kýzlar dünyanýn öbür ucundan kalkýp yalnýz baþlarýna geçmiþlerini, tarihlerini araþtýrmaya, atalarýna olan vefa borçlarýný ödemeye buralara geliyor ve benim güzel ülkemin güzel insanlarý daha Çanakkale'nin nerede olduðunu bile bilmiyor... Utanýlacak bir durum deðilmidir bu?...Nasýl Türküm diye öðünebiliyoruz ? Oradaki resmi veya özel birçok müzedeki eþyalarý gördünüz mü? O havada düðüm olan mermileri, çarýk parçalarýný, giysi diye kullanýlan çaput parçalarýný...ve bir de düþmanýn kullandýðý eþyalarý, silahlarý.... Türkiye nasýl yaratýldý, neler çekildi o savaþta bir görün, o tepelerden akan kanlar daha hala orada topraðýn üzerinde, 90 yýldýr yaðan yaðmurlar, esen rüzgarlar o kan izlerini silememiþ ve silemezde.... Biliyorum bir çoðunuz inanmýyorsunuz 90 yýldýr kan izimi kalýrmýþ diyorsunuz....Gidin ve görün...Geleceðimiz olan çocuklarýnýza özellikle gösterin oralarý.... Kazanacaðýnýz þey ne olacak biliyormusunuz? Sadece UTANACAKSINIZ...... Ben nasýl bir Türküm diye utanacaksýnýz..... Geçenlerde bir gazete çýkan bir haberi aynen kullanýyorum ; Japon eðitimciler: Gençlerinize Çanakkale’yi gezdirin! Papatya Yayýnlarý tarihimizdeki kahramanlýklarýmýzýn anlatýldýðý “Destanlaþan Çanakkale” kitabýný yayýnladý. Merhum Baþbakan Turgut Özal’ýn davet ettiði Japon eðitimcilerinin ülkemizde gençlerimize verdiðimiz eðitimi yerinde inceledikten sonra vardýklarý sonuca ait konuþmalar da bu kitapta yer aldý. Japonlarýn kendi çocuklarýna nasýl milli þuur kazandýrdýklarýnýn da anlatýldýðý kitaptan ilgili kýsmý, özetleyerek arz etmek istiyorum bugün sizlere... Muhtemelen siz de misalleri merakla okuyacak, dikkatle düþüneceksiniz. “Eðitim alanýnda uzman Japon heyeti, zamanýn Milli Eðitim Bakaný Vehbi Dinçerler’in de içinde bulunduðu bir heyetle Baþbakan Turgut Özal’ýn huzuruna çýkar ve davet üzerine geldikleri ülkemizde inceledikleri eðitimimizin gençlerimiz üzerindeki verimsiz sonuçlarýný þu soðuk cümleyle ifade ederler. - Gençlerinizde milli þuur eksik!.. Þok etkisi yapan bu gözlemden sonra sorular arka arkaya gelir: -Siz Japonlar gençlerinize milli þuur verme adýna ne yapýyorsunuz? Nasýl bir eðitim programý uyguluyorsunuz? Japonlar þu bilgiyi verirler: - Biz, derler eðitime þok testler uygulayarak baþlarýz. Çocuklarý uçak kadar hýzlý giden trenlere bindirir ve çok katlý yollardan geçiririz. En üstün teknolojiyle ve robotlarla çalýþan dev fabrikalarýmýzý gezdiririz. Bu baþ döndürücü teknoloji karþýsýnda sarsýlan ve þoke olan çocuklarýmýza deriz ki: - Gördüðünüz bu hýzlý trenleri ve üstün teknolojiyi sizin atalarýnýz yaptý. Eðer siz daha çok çalýþýrsanýz daha hýzlý giden ulaþým araçlarý yapar, daha üstün teknoloji meydana getirir, daha modern fabrikalar kurarsýnýz. Bundan sonra çocuklarý Hiroþima ve Nagazaki’ye götürüp düþmanýn harap ettiði bölgeleri gezdirir ve yine deriz ki: - Eðer siz birlik ve beraberlik içinde çalýþmazsanýz, iþte böyle düþmanlar sizin ülkenizi yakar, yýkar ve yaþanmaz bir ülke haline getirirler. Ama çalýþýrsanýz güçlü olursunuz, düþmanlarýnýz size saldýrmaya cesaret edemezler. Vatanýnýz, milletiniz yükselir. Dünyadaki devletler size saygý duymaya baþlarlar... Artýk çalýþmak ve çalýþmamak konusunda karanýzý siz verin. Bu iki þok örnekle çocuklarýmýz kendilerine gelerek iyi ve çalýþan bir Japon genci olma yolunda ilk adýmlarýný atmýþ olurlar. Milli bir þuurla okurlar!.. Tam bu sýrada orada bulunanlardan biri: - Bizim Hiroþima ve Nagazaki’miz yoktur ki?..” demeye getirir. Buna gecikmeden cevap gelir: - Sizin Hiroþima ve Nagazaki gibi yerleriniz bizimkilerinden çok ve daha da etkilidir. Bir metrekareye altý bin merminin düþtüðü Çanakkale Zaferi’nin kazanýldýðý olaylarla dolu bir tarihi mekan sizde. Çocuklarýnýz ve gençlerinizin þok olmasý için yeter de artar bile Çanakkale. Dünyanýn en geliþmiþ ve en güçlü ordularýna karþý Türkler olmazlarý olduruyor ve bütün dünyayý hayretler içinde býrakan bir zafer kazanýyorlar. Ýmanýn, azmin, birlik, beraberliðin neleri yendiðini ispatlýyorlar burada. Ýþte sadece bu olay, bu bölge ve bu zafer dahi gençlerinizin milli þuur kazanmalarýna yetecek örneklerle doludur. Bu sebeple gençlerinizi gruplar halinde Çanakkale’ye götürüp gezdirmelisiniz. Her Türk genci Çanakkale Savaþlarý’nýn yapýldýðý bölgeyi bilerek gezmeli, atalarýnýn ne olmazlarý baþardýðýný gururla görmeli, iftiharla öðrenmelidir. Daha sonra onlara demelisiniz ki: - Sizler birlik ve beraberlik içinde çalýþmazsanýz, güçlü ve kuvvetli olmazsanýz düþmanlarýnýz yine Çanakkale’ye gelirler, ülkemizi iþgal eder ve öz yurdumuzda hür yaþamayý size çok görürler. Ama çalýþýr, teknolojiyi yakalarsanýz, ülkenizi kalkýndýrýr, ilerleyen ülke haline getirirsiniz. Düþmanlarýnýzýn sizi etkileri altýna alma cesaretleri yok olur. Özgürlüðünüzü korursunuz. Atalarýmýzýn iþte böyle koruduðu bu vataný koruma ve kalkýndýrma sýrasý þimdi sizlerde!..” Japonlarýn verdikleri bu örnekler bizler için ibretli olduðu kadar da düþündürücü olsa gerektir. Kendi deðerlerimizi çocuklarýmýza anlatma konusunda ihmallerimizin olduðu daha net anlaþýlmaktadýr bu misallerle. Destanlaþan Çanakkale. Mustafa Turan. (0212) 511 61 62 10.03.2005 Evet iþte bize elimizdeki deðerleri bilmediðimiz için verilen bir ders, hadi gelinde utanmayýn bakalým.... Artýk yavaþ yavaþ bahar geliyor, sonra o güzelim yaz aylarý baþlayacak, tabii tatil planlarýda.... Ne olur hiç deðilse bir kez kabuðunuzu kýrýn...senelerdir yaþadýðýnýz yerden çýkýn...ve çocuklarýnýzý o Kutsal savaþ alanýna götürün.... Bence onlara býrakacaðýnýz en güzel miras bu olacaktýr..... Evet ; 18.Mart Çanakkale savaþýnýn 90. yýl dönümü ; 90 yýl evvel onlar gerçekten dönmeyi düþünmemiþlerdi... Gittiler ve Þehit oldular.Allah Hepsine Rahmet Eylesin... 90 Yýl sonra siz gitmeyi düþünün...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ertuðrul AKDENÝZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |