..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Fantastik > ömer kýrat




6 Nisan 2005
Ordu Olmayan Adam  
The Man Who Wasn't An Army

ömer kýrat


Ünlü yönetmen Coen kardeþler, tek bir silahlý kiþinin bütün kötü adamlarý öldüremeyeceðini kanýtlamak için "Tek Kiþilik Ordu" olgusuyla ilgili bir film yaparlar. Orda Olmayan Adam filminden hemen sonra...


:DCBG:
BÝRÝNCÝ BÖLÜM:

Adam sýradan bir berberdi. Gerçi atalarý Berberilere dayanýyordu ama bu sadece bir kelime esprisi yaratacak kadar önemliydi. Zaten O, bunu bilmiyordu. Bilmediði bir diðer þey ise az sonra dükkâna girecek adamýn aslýnda bir mafya babasý olduðuydu. Ýþin ilginci, babalýk yaptýðý mafyanýn, diðer babalarýna BABALANMIÞTI. Ve þu anda onlardan kaçmak için ilk gördüðü dükkâna girmek üzereydi.
Ýsterseniz berberi daha yakýndan tanýyalým... 40'lý yaþlarýna merdiven dayamýþtý. Ama kendini bu merdivenden çýkamayacak kadar yorgun ve amaçsýz hissediyordu. Bir karýsý vardý. Hani þu "çirkin denemeyecek kadar güzel" olanlardan. Ayrýca kocasýnýn bilmediði yönüyle tanýmlarsak; "kocasýný aldatanlar" cinsinden…
Berber, hayatýnýn çok sýkýcý olduðunu düþünüyordu. Ama asýl sýkýcý olan, az sonra içeri girecek mafya babasýnýn peþindeki kiralýk katildi. Ona "mengene" diyorlardý. Anlatýlana göre bir kurbanýn öldürmek için onu kucaklamýþ ve kýrýlmýþ kaburga kemikleri vücudundan çýkana kadar sýkmýþtý.
Bu hikâyeyi duymuþ olan Alfonzo (kaçan mafya babasý) þimdi dükkândaydý. Soluk soluða kalmýþtý. Berber, içeri giren bu yeni müþterinin saçlarýnýn kesilmesinde acil bir durum görmedi. Dolayýsýyla acele ediþini ve soluk soluða kalýþýný anlayamadý. Yine de kibarca þöyle dedi; "Lütfen buyrun!"

Buyurmaya alýþýk mafya babasý, koltuða oturdu. Ýzini kaybettirdiðini düþünüyordu. Keyfi yerine geldi. Klasik bir berber sohbetine koyuldular.
— Nasýl bir þekil istersiniz?
— Sýradan olsun. Yani kalabalýkta farkedilmeyen saç þekillerinden.
— Peki... Þey acaba sorabilir miyim, neden soluk soluða kaldýnýz?
— OH! Merak etmeyin, ben zararsýz, sýradan biriyim. Çocukken 7 kardeþtik. Babam bizi hep beraber berbere götürdüðü için sona kalan diðerlerini beklemek zorunda kalýrdý. Bu nedenle sona kalmamak için hep acele ederdim. Alýþkanlýk iþte...

Bu sýrada içeri bir müþteri daha girdi. Oldukça iri yarý, insan azmaný bir tipti. Kafasýnda saç yoktu. Ayrýca yüzü yeni traþ edilmiþti. Yani aslýnda bir berberin, potansiyel müþteri listesine giremezdi.
Yavaþça müþteriye doðru yürüdü... Koltuktaki adam, aynadaki yansýmaya, bir yanýlsama olmasý için dua eden gözlerle bakýyordu. Ama bu anýn, gözlerini son kullanýþý olduðunu bilse, muhtemelen o sýrada dükkâna girmek üzere olan çirkin denemeyecek kadar güzel kadýna bakarak kullanýrdý bu “son bakýþ" hakkýný...
Ýriyarý, hatta yarý deðil ÝRÝTAM adam [Tam-iri de denebilir ama genelde dilbilimciler önüne "araba" kelimesi getirilmesinden korktuklarý için bunu pek kullanmaz] kurbanýnýn kafasýný tuttu ve sýkmaya baþladý. Sanki adamýn kafasýnýn tasýný manuel olarak attýrmaya çalýþýyordu. Bu baskýya dayanamayan kafa, eþekten düþen karpuzun çýkaracaðýný tahmin edebileceðiniz bir sesle parçalandý. Bu sýrada içeri, berberin karýsý da girmiþti. Berber ve karýsý, bu sürreal suç mahalline þok olmuþ bir þekilde bakýyorlardý.
Ardýnda delil býrakacak kadar deli olmayan kiralýk katil, bakýþlarýn potansiyel görgü þahitlerine yöneltti. Cüssesinden beklenmedik bir atiklikle, içeri yeni giren güzelimtrak kadýný yakaladý. Boynunu kýrmak için öyle az bir kuvvet uyguladý ki, bir an için "Acaba gerçekten kýrýldý mý?" diye þüpheye düþtü. Bu þüpheli hal, ironik olarak hayatýnýn özeti gibiydi. O hep, þüpheli olmuþtu. Ne zaman kötü biþey olsa insanlar hiç þüphesiz bu iriyarý adamdan þüphelenirlerdi.

O da sürekli þüphelenirdi; "Acaba gerçekten sevgi diye biþey var mý?" Birgün ben de dýþ görünümüme aldýrmayan biriyle tanýþacak mýyým?" Tanrý (eðer varsa) neden beni böyle yarattý?" gibi...
Sonuçta kendini, suç dünyasýnýn herkesi kabul eden kollarýna býraktý. Sevgisiz yaþamanýn anlamsýzlaþtýrdýðý hayatýný, diðer insanlarýn hayatýný alarak kazanmaya baþladý. Bugünkü iþi ise son iþi olacaktý. Son kez birini öldürecekti. Çünkü sonunda, içindeki masum çocuðu farkeden bir kadýnla tanýþmýþtý. Ama bu baþka bir hikâye...

Kollarýnda duran, boynu kýrýldýðý için iyice bakýlmaz olan ve artýk “eli-yüzü düzgün” þeklinde sýnýflandýramayacaðýmýz kadýný býraktý. Ardýndan, yeni hayatýna ve sevdiði kadýna ulaþmasýnýn önündeki son engel sayýlabilecek, berbere doðru yürüdü.
Berber, artýk hayatýnýn sýkýcý olduðunu düþünmüyordu. Onu korumasý gerektiðini düþünüyordu. Bu nedenle yýllarýn verdiði çabuklukla az ilerde duran usturayý kaptý ve az ilerde duran iriyarý adamýn gýrtlaðýna sürdü.
Bu yavaþ dokunuþ, o koca cüsseyi dondurdu. Davut`un (DAVÝT) fýrlattýðý çakýl taþýnýn Calut`u (Goliyath) devirmesine benzer bir sahne yaþandý, berber salonunda... Ama o sýrada, bundan dini bir ibret alacak kimse yoktu orada...

The Last Man Standing filmine adýný verdiði idda edilebilinecek olayýn ardýndan, zaman durdu. Berber, az önce yaþananlarý þöyle bir gözden geçirdi. Ama bu, dikkatli bir gözden geçirme deðildi. Zira fazla dikkatli bakarsa aklýný kaçýracaðýný düþündü.
Hemen, yerde son nefesini veren kadýna doðru gitti. Bir zamanlar, güzellik bakýmýndan eli-yüzü düzgün sýnýfýna kolayca dâhil edilebilinecek kadýn, artýk hayatla vedalaþýyordu. Son bir arzuyla günah çýkarmak istedi. Kocasýna, onu aldattýðýný söyledi. Ardýndan, kýrýlmýþ boynu sayesinde, kafasý 90 derece yana düþtü...

Adamýn hava almaya ihtiyacý vardý. Dükkânýn önüne çýktý. Ona selam veren tanýdýklarý görmedi. Birkaç derin nefes aldý ve karanlýk derinliklere dalan bir Yasemin Dalkýlýç edasýyla dükkâna girip polise telefon etti.
Telefona STÝNG çýktý. Yanlýþ numarayý aradýðýný anladý. Zira telefon fihristinde "polis" adý altýnda iki kayýt vardý. Ýlki kasabanýn þerifinin bürosunun, diðeri ise o sýralarda yeni yeni duyulan bir müzik grubunun telefonuydu.
Berber, tanýdýðý bu müzisyen gençlere kýsaca bir hal hatýr sorduktan sonra þerifi aradý. Ama þerif, bürosunda deðildi. Kasabaya yeni gelen bir Vietnam gazisinin peþindeydi. Sonuçta burasý sakin bir kasabaydý ve geçmiþinde bu denli þiddet olan birinin burada olmasý doðru deðildi.
Berber telefonu kapattý. Sonra yere serdiði adama baktý. Ýnanamadý. Bir insanýn kafatasýný eliyle parçalayan birini öldürmüþtü az önce... Sonra öldürdüðü bu canavarýn kim olduðunu öðrenmek istedi. Sonuçta tüm bu yaþananlarýn bir anlamý olmalýydý.

Dükkâný kapattý. Jalûzileri indirdi. Bir saat kadar sonra kabaca ne olduðunu anladý. Kafasý patlayan adamýn Alfonzo Ricardo Ramirez Bernardo Lusiando olduðunu öðrendi. Gazetede Alfonzo isimli bir mafya liderinden bahsedildiðini hatýrladý ve tesadüfen, müþterilerin okumasý için orada duran dergilerin birinde adamýn hikâyesini gördü. Ardýndan boðazýný kestiði adamýn bir çeþit tetikçi olduðunu tahmin etti. Dolayýsýyla aslýnda olayla ilgisi bir berberin olabileceðiyle sýnýrlýydý.
Sevdiði kadýn (aldatmasýna raðmen sevdiði) boþu boþuna ölmüþtü. Ya da en azýndan sadýk olmayan bir eþin, ilahi adalete kurban gitmesi þeklinde biþey olmuþtu.
Ne yapacaktý? Ya polisi (þarkýcý olaný deðil, vietnam-gazisi-fobik olaný) arayýp, saç kesmeye devam edecekti ya da intikam almak uðruna hayatýný harcayacaktý.
Sabahleyin, hayatýný anlamsýz bulduðunu hatýrladý. Artýk bir anlamý, amacý olabilirdi. Mafyaya savaþ açmaya karar verdi. Artýk sadece, saçlarýný çook seven kiþilerden bilgi almak için saç kesecekti.
O artýk tek kiþilik bir orduydu. Daha doðrusu o öyle sanýyordu…
***
Bundan bir saat kadar önce, o sýrada bölgedeki tek, Tek Kiþilik Ordu, eski bir madende sýkýþýp kalmýþtý. Nerde yanlýþ yapmýþtý. Vietnam’da ülkesi için savaþmýþtý. Geri dönmeyi baþaracak kadar iyi bir savaþçýydý. Þimdi tek istediði, eski bir arkadaþýný ziyaret etmekti. Belki bu kasabada bir iþ de bulabilirdi. Sonuçta sakin bir yerdi ve onun ihtiyacý olan þey de buydu. Ama kasabanýn þerifi (Þerif Ommar) onu rahat býrakmamýþtý. Ýlk kaný onlar dökmüþlerdi. Artýk geri dönüþ yoktu. En iyi bildiði þeyi yapacaktý: Tek Kiþilik Ordu Olmak!
Bu sýrada, eski silah arkadaþýnýn baþýnýn belada olduðunu öðrenen Jack Knife, sevgilisini evde býrakýp eski madene doðru yola çýktý. Evde tek baþýna kalan kadýn, yalnýzlýktan korktu. Zira izlediði filimdeki gibi hýrsýzlar gelebilirdi ve hiçbir hazýrlýk yapmamýþtý. Bu yüzden, alýþveriþ yapmaya karar verdi. Ama önce aldattýðý eþinden para almasý gerekiyordu. O lanet olasý berber dükkânýna gitti...
***
Birkaç gün sonra, bir zamanlar berber olan adam artýk tam bir barbar olarak kasabadan ayrýldý. Kiralýk katilin üstünden çýkan ev adresine gidiyordu. Belki onu kiralayanýn kim olduðunu öðrenebilirdi.
Bu sýrada kasaba, yaþadýðý yýkýmýn etkilerinden kurtulmaya çalýþýyordu. Benzin istasyonu havaya uçmuþ, þerif Ommar ölmüþ, berber dükkâný kanlý bir hesaplaþmaya sahne olmuþ ve en kötüsü de kasabanýn tek berberi ortadan yokolmuþtu.
Ayrýca þerifin katili -ki medya ona Tek Kiþilik Ordu diyordu- ve kasabanýn tek Vietnam gazisi Jack Knife da ortadan yokolmuþtu. Gerçi kimse gidiþlerine üzülmedi. Zira Tek Kiþilik Ordu’nun nasýl biri olduðu belliydi. Jack Knife ise baþkalarýnýn karýlarýnda gözü olan biriydi...
Jack ve yanýndaki kýrmýzý bandanalý adam, kendilerine yeni bir savaþ alaný bulmuþlardý. Jack’in sevgilisini öldürenlerden intikam alacaklardý. Gerçi bu, Tek Kiþilik Ordu’nun (bundan sonra TKO olarak geçecek) pek umrunda deðildi, ama baþka seçeneði yoktu. Artýk kendi ülkesinde düþman ilan edilmiþti.
Bu sýrada bir taksi, þehrin izbe sokaklarýndan birinde durdu. Arabadan inen adamýn, sanki bir zamanlar berbermiþ ama yaþadýðý büyük bir trajediden sonra intikam peþine düþmüþ bir hali vardý. Kiralýk katilin üstünden çýkmýþa benzeyen adres kâðýdýný okudu ve önünde yükselen binaya girdi.
Koridorlar, kavga sesleri ve yemek demeye bin þahit isteyen þeylerin kokularýyla doluydu. Adam daire 12’ye gelince durdu. Önce kapýyý çaldý. Ama açýlacaðýný ummamýþtý.
Umulmayan oldu. Ürkek bir çift göz göründü. Ve görünmemesine raðmen orda olduðuna emin olacaðýnýz bir aðýzdan þu sözler döküldü;
- Kimsin! Ne istiyorsun!

Adam her ne kadar son günleri þiddet dolu olsa da aslýnda sakin kasaba hayatýndan gelmiþ biriydi. Ve bu kaba tavýr onu þaþýrttý.
¬--- Þey ben "Mengene"nin bir arkadaþýyým. Yani Peter Panda’nýn... Siz nesi oluyorsunuz?
— Onu gördünüz mü? Nerde o? Aman tanrým Peter! Yoksa kötü biþey mi oldu?
— Sakin olun! Aslýnda ben...

Ne diyeceðini bilemedi. Bu tartýþmasýz güzel kýza, sevdiði tuhaf adamýn öldüðünü, hatta bizzat kendi kullandýðý bir usturayla ve bizzat kendi kullandýðý eli ile öldürüldüðünü nasýl söyleyebilirdi?
Zaten panik yapmasýna bakýlýrsa, ondan pek biþey öðrenemeyecekti. Muhtemelen bu kýz; sadece yanlýþ kiþiyi sevmiþ sýradan (ama çook güzel) bir genç kýzdý. Belki içeri girebilirse, adamýn iþ baðlantýlarýyla ilgili biþeyler bulabilirdi. Bu nedenle bir yalan uydurdu.
— Beni o yolladý. Ýçeri girebilir miyim?
Genç kýz, kendisine sýký sýký tembihlenmesine raðmen, bu adama güvenebileceðini hissetti. Buna mecburdu. Zira sevdiði adam söz verdiði saatte gelmemiþti ve kýz, uçak biletleriyle öylece kala kalmýþtý. Belki bir aksilik çýkmýþtý...
— O iyi mi?
--- Merak etmeyin.
…dedi adam, gözü uçak biletlerine ve bavullara takýldý. "Sanýrým bu onun son iþiydi." diye düþündü... Yalanýný ayrýntýlandýrdý.
— Beni o gönderdi. Seni bir otele yerleþtirmemi ve bazý özel eþyalarýný almamý istedi. Merak etme herþey yoluna girecek...

BÝRÝNCÝ BÖLÜMÜN SONU…

ÝKÝNCÝ BÖLÜMÜN BAÞI:

Sevdiði adama ve birlikte kurduklarý hayallere ne olacaðýný bilmeyen genç kýzý, yakýnlardaki bir otele yerleþtiren eski berber, tekrardan kiralýk katilin dairesine gitti ve etrafý araþtýrmaya baþladý. Eski kiralýk katil ve yeni ölü Peter Panda’nýn çalýþma masasýnýn – ki aslýnda masasýnda çalýþabileceði bir iþi asla olmamýþtý – üstünde, için adres ve isimlerle dolu bir fihrist vardý. Ama gerçek isimler yoktu. Hepsi takma adlarýyla yazýlmýþtý. Ardýndan çekmeceyi açtý ve dükkânýnda öldürülen mafya babasýnýn resmini buldu. Bir de hakkýndaki bilgilerin olduðu dosyayý… Picasso takma adý dikkatini çekti. Þöyle diyordu: “Bay Picasso’nun senden son ricasý…” Sonunda onu tutan adamýn en azýndan takma adýný bulmuþtu. Kapýnýn týkýrdadýðýný duydu ve saklandý…

Bu sýrada tren garýnda;
Jack Knife ve Vietnam’dan silah arkadaþý olan TKO, þehre varmýþlardý. Jack, geçmiþinde kaldýðýný sandýðý bazý kiþilerin onu bu kasabada bulmasýna þaþýrmýþtý. Vietnamdan döndükten sonra bir süre bu þehirde kalmýþ ve bir mafya babasý hesabýna çalýþmýþtý. Ama mafya babasýnýn karýsý hesabýna da çalýþtýðý ortaya çýkýnca, ortadan kaybolmanýn iyi bir fikir olduðunu düþünmüþtü. Bunca yýldan sonra karýsýyla yattýðý mafya babasýnýn onu bulmasýna ve o sýrada yasak iliþkþ yaþadýðý sevgilsini öldürtmesine þaþýrmýþtý. Evet, Sanchez Eduardo namý diðer Picasso’nun intikam alacaðýný biliyordu ama neden sadece sevgilisini öldürtmüþtü? Sonuçta yapabileceði tek þey Picasso onu öldürmeden önce onun, onu öldürmesiydi. Tanrýya þükür ki yalnýz deðildi. TKO (Tek Kiþilik Ordu olan Vietnam gazisi arkadaþý) ona yardým ediyordu. Mecburen de olsa…

Merhum “Mengene” Peter Panda’nýn dairesinde iki yabancý vardý þimdi. Anlaþýlan Picasso, bu en acýmasýz kiralýk katilinin tüm bildikleriyle birlikte ortadan kaybolmasýna ve yeni bir hayat kurmasýna izin vermeyecekti. Ýki tetikçi etrafa bakýndýlar. Tedirginlerdi çünkü “mengene” kolay teslim olmazdý. Ama bilmedikleri þey çoktan ruhunu teslim ettiðiydi. Eski berber ve yeni tek kiþilik ordu adayýmýz, banyoya saklanmýþtý. Fakat banyo ne saklanmak için ne de saklanýrken hapþurmak için iyi bir yerdi. Kýsa bir arbededen sonra iki adam tek ganimetleriyle birlikte patronlarýnýn yanýna döndüler.
“Picasso” Sanchez Eduardo, eski tip mafya patronlarýndandý. Bilgi edinmek için eski yöntemleri tercih ediyordu. Parmak kesmek, bacak kýrmak gibi… Bu nedenle internetten yerel haberleri takip etmiyordu. Eðer etseydi, Alfonzo’yu (hani hikâyenin baþýnda ölen mafya babasý) öldürmesi için gönderdiði Mengene Peter Panda’nýn öldüðünü bilirdi. Ama o, Mengene'nin baþarýsýz olacaðýný düþünmemiþti. Emekli olmasýna izin vermeyi düþünmediði gibi…
Kiralýk katili emekliye ayýrmalarý için gönderdiði iki adamýn, yanlarýnda bir üçüncü adamla geri dönmesine þaþýrdý. “Kim bu?” diye sordu… Adamlardan biri açýkladý:
— Patron, bunu Mengene’nin evinde hapþuruken bulduk!
— Hapþururken mi?
— Evet patron. Bize, Mengene’yi öldürdüðünü söyledi.

Bu sýrada elleri baðlý eski berber ve baþarýsýz tek kiþilik ordu durumu anlatmayý denedi.
— Bakýn ben sýradan bir berberim. Olayýn olduðu gün, Alfonzo dükkânýma geldi. Ardýndan da þu Mengene dediðiniz adam… Sonra Mengene, Alfonzo’yu ve karýmý öldürünce ben de onu öldürdüm.

Sanchez Eduardo, adamýn söylediklerini inandýrýcý buldu. Yýllar boyu o kadar çok kiþi hayatý için ona yalvarmýþ ve durumu açýklamaya çalýþmýþtý ki kimin yalan kimin doðru söylediðini anlayabiliyordu ve adam samimiydi… Ona Mengene'nin sevgilisi hakkýnda bir soru sordu. Çünkü kýz da ölmeliydi. Berber kýzýn ölmesine göz yumamazdý. Tanýmadýðýný söyledi. Ama yalan söylediði Picasso’dan kaçmadý. Dolayýsýyla onu konuþturmaya karar verdi.
— Bu herifi her zamanki sorgu yerine götürün. Onunla bizzat ilgileneceðim.

ÝKÝNCÝ BÖLÜMÜN SONU...

SON BÖLÜMÜN BAÞI:

Jack Knife ve TKO, þehirdeki en büyük eðlence parkýnýn; I WONDER PARK’ýn önündeydiler. Burasý Sanchez Eduardo’nun iþlerini idare ettiði mekândý. Birazdan ortalýk iyice þenlenecekti… Çantalarýndaki cephaneliði içeri sokmak için kapýdaki görevliye yüz dolar verdiler. Görevli de onlara 50 dolar geri verdi.
Bu sýrada Picasso (Sanchez Eduardo) ve adamlarý tadilat için geçici olarak kapatýlan Aþk Tünelindeydiler. Aslýnda birine iþkence yapmak için iyi bir yerdi. Zira aþk acýdýr. Ve acý size gerçekleri söyletir!
Her neyse… Berber –ki kendisi tüm bunlardan sonra mesleðe geri dönmeye karar vermiþti- acýya pek dayanazdý. Dayanabildiði en fazla acý, sivrisinek ýsýrýðýný kaþýdýktan sonra duyulan ve çocu insanýn hoþuna giden acýydý. Ama yine de Mengene’nin güzel kýz arkadaþýnýn bu adamlarýn eline düþmesini istemiyordu.

Parkýn içinde ilerleyen iki adam, çantalarýndan çýkardýklarý el bombalarýný etrafa atmaya karar verdikleri için iþkence seansý baþlamadan bitti. Picasso ve adamlarý, dýþarda neler olduðunu kontrol etmeye gittiler. Sýký bir çatýþma sürüyordu. Berber de bu sýrada kendini baðlayan iplerden kurtuldu ve dýþarý çýktý. Zira her berber, zor anlar için extra bir makas taþýr bildiðiniz gibi…
Jack ve Vietnam gazisi arkadaþý, ortalýðý kasýp kavuruyordu. Berber ise hayatta kalmak için önüne ilk çýkan yere girdi ve daha sonra korku tünelinin saklanmak için iyi bir yer olmadýðýný anladý. Zira insana güvenlik hissi vermiyordu. Özellikle de çatýþmayý kaybedeceðini anlayan Picasso (Sanchez Eduardo) da buraya kaçýnca…
Jack Knife, TKO, Berber ve Picasso, aynalarla dolu ve etrafta korkunç þeylerin görünüp, kaybolduðu bir odadaydýlar. Burasý son kez hesaplaþmak için çok uygundu. Özellikle de kendinizi Bruce Lee gibi hissediyorsanýz.
Ýlk konuþan Picasso oldu;

Picasso: Neler oluyor burda! Sen… Se… Seni hatýrladým. Karýmla yatan pisliksin sen!

Jack Knife: Sevgilisinin boynunu kýrdýrdýðýn bir adamý þimdi mi hatýrladýn!

Berber: Ne dedin? Demek karýmla yatan pisliksin sendin!

Picasso: Senin karýnla da mý?

TKO: Arkadaþým ayakkabýsýný boyatýrken, boya sandýðý havaya uçtu. Vücudunu biraraya getirmeye çalýþtým ama olmadý…

Bu sýrada Picasso yavaþça arkasýnda duran diðer silaha uzandý. Bunu farkeden berber, korku tünelinin duvarýnda duran iskeleti ona doðru fýrlattý. Jack, silahýný ateþlemek istedi ama mermisi kalmamýþtý, TKO ise sýrtýný duvara dayamýþ aðlýyordu. Ýskeletin bir an için dikkatini daðýttýðý Picasso toparlandý ve silahýný berbere doðrulttu ama berber orda deðildi. Azrail’in elindeki týrpaný almaya çalýþýyordu ama bu kolay deðildi tahmin edebileceðiniz gibi… Bu sýrada Jack, þarjörü deðiþtirdi ve silahý Picasso’ya doðrulttu. Tam o sýrada berber, týrpanla Picasso’nun arkasýnda belirdi. Mafya babasýný ikiye biçmek üzereydi. Jack ateþ etti. Ama Picasso kendini yana atýnca, kurþunlar onu takip etmedi ve berbere saplandý. Elindeki týrpan kendini yere atan Picasso’nun suratýn düþtü ve aynen adýný aldýðý ressamýn tablolarýndaki figürlerinkine benzeyecek þekilde parçaladý.
Ama Picasso yine de silahýný son kez ateþlemeyi baþardý ve böylece tarih, kocasýný Jack ile aldatan bir baþka kadýndan daha bahsetmek zorunda kalmadý.

Herþey bitmiþti… Tek Kiþilik Ordu ve berber (yani hayatta kalanlar) birlikte dýþarý çýktýlar ve en yakýndaki bara gittiler. Birbirlerini tanýma ihtiyacý ile konuþtular.
— Merhaba benim adým ED... ED CRANE. Berberim. Yani yeniden ve sonsuza dek…
— Benim adým John... Soyadýmý pek hatýrlamýyorum. Rocky ya da Rambo gibi biþeydi… Sanýrým tek kiþilik bir gösteri oyuncusu olmak istiyorum. Savaþmaktan yoruldum.
— Güzel. O halde sana iyi þanslar. Benim otelden almam gereken bir kýz ve kesmem gereken saçlar var…

Kötülükle savaþmanýn en güzel yaný yalnýz savaþmak zorunda olmamanýzdýr. Fakat kötü biriyseniz, ardýnýzda bir ordu olsa bile yanlýzsýnýzdýr. Dolayýsýyla tek kiþilik ordu denen kiþiler aslýnda kendilerini yalnýz sanan ama Albay Trautman’ýn onlarý sevdiðini bilmeyen kiþilerdir. Kimse tek kiþilik ordu deðildir. Çünkü bu imkânsýzdýr, çünkü gerek yoktur…

SON BÖLÜMÜN SONU
THE END



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Cairo Ýnternational Airport

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kuran'a Ayak Basan Ýlk Türk
Noel Baba'nýn Gerçek Hikâyesi
Buzdolabý Adam Elma
Dinlenme Tesisi (Hac - Mahal)
Frank Einstein
A Playlist Story
Yalnýzlýk Üzerine Bir Yanýlma/yanýlsama
Bill Clift'in Karýsýnýn Anlatacaklarý Var!
Mutlu Olmaktan Mutsuz Olan Adam
Bana Ne! (Cinayet Nedeni)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sherlock ve Watson [Roman]
Hâlâ Emekleyen Ýnsanlýk [Deneme]
Dünya Kadýnlar Dünü [Eleþtiri]
Türban Baðlamýnda Korunmasýz Dinsel Ýliþki [Eleþtiri]
Bir Mayýs Ýþçisi Gibi Yayýlmak Meydanlara [Eleþtiri]
Numeroloji [Bilimsel]
Koçlarýn Arabalarý & Tanrýlarýn Sessizliði [Bilimsel]
Diyet [Bilimsel]
Repeat After Me: Evren, Evrem, Evre! [Bilimsel]
Ödeme Güçlüðü Çekenler [Bilimsel]


ömer kýrat kimdir?

Merhaba edebiyat aþýklarý! Edebiyata duyduðunuz aþkýn karþýlýksýz olmasýna neden olan kiþi, yani edebiyatýn gönlünü kaptýrdýðý, dolayýsýyla sizin aþkýnýza karþýlýk vermemesine neden olan kiþi olarak, büyük bir sorumluluðum olduðunun bilincindeyim. Bu bilinçle, amatör edebiyata büyük bir katký saðlayacaðýna, yeni bir soluk ve beniz getireceðine inandýðým bu sitenin üyesi olarak, üyesi olduðum ve edebiyata yeni bir beniz ve soluk getirip, katký saðlayacaðýna inandýðýmý az önce belirttiðim bu sitedeki yazýn serüvenime sizleri de davet etmekten kývanç duyuyorum ve kývancýn kelime anlamýný tam olarak bilemediðim için þaþkýnlýk yaþýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Douglas Adams, Emil Zola, Garcia Marquez, Oscar Wilde, Woody Allen


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ömer kýrat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.