Sosyalist kardeþlerimiz, Kurtuluþ Savaþýnýn “emperyalistlere” karþý yapýldýðýný söylerler. Bir bakýma doðrudur. Ancak Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda yine emperyalist devlet sayýlan Fransa ve Ýtalya’dan savaþ malzemesi satýn alýnmýþtýr.

Hiç þüphesiz Mustafa Kemal ve arkadaþlarý Komünizme karþý insanlardýr, ancak bu Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda Sovyetler Birliðinden silah, cephane ve para yardýmý almalarýna mani olmamýþtýr.

2. Dünya Savaþý sýrasýnda Nazi Almanya’sýna krom satan ve karþýlýðýnda silah ve altýn alan Ýsmet Ýnönü için de kimse “Nazi” falan diyemez. Yine 2. Dünya Savaþýnda Müttefik olan ABD ve SSCB yöneticileri birbirleri ile taban tabana zýt dünya görüþüne sahipti....

Örnekleri uzatmak mümkün, ancak sadede gelirsek: “Mühim olan amaçtýr! Bu amaca ulaþmak için geçici ittifaklar yapýlabilir! Bu herhalde hiçbir þey yapmamaktan daha iyidir!”

Evet Sýrbistan, Gürcistan, Ukrayna ve Kýrgýzistan yönetimlerini deviren muhalefet hareketini ABD destekliyor. Bunu anlamak için fazla zeki olmaya gerek yok. Ancak bu durum bazýlarýný niye rahatsýz ediyor?

ABD bizim sahip çýkamadýðýmýz Doðu Türkistan Türklerine sahip çýkýp, sürgünde de olsa bir Doðu Türkistan Hükümeti kurulmasýna destek olunca da ayný durum yaþanmýþtý. Bir takým ukala dümbelekleri bu durumu eleþtirmiþlerdi. Oysa bu birliktelikte amaç belli: Doðu Türkistan Türkleri baðýmsýzlýklarýnýn, ABD ise Çini bölmenin peþinde. Bunu anlamak için de fazla zeki olmaya gerek de yok. Fakat bu birlikteliðe karþý çýkanlarýn neyin peþinde olduðunu bilen varsa bana da söylesin.

Fanatikçe yürütülen bir ABD dostluðunun veya düþmanlýðýnýn bu ülkeye ne yararý var? Ülkeler arasýnda daimi dostluklar ve daimi düþmanlýklar deðil, sadece karþýlýklý menfaatler vardýr.

ABD’nin Irak ve Kürt politikalarý Türkiye’nin aleyhinedir, fakat Orta Asya politikasý þimdilik Orta Asya Türklüðünün lehine görünüyor.

Rus kültürü ile yetiþmiþ eski KGB ajaný bozuntusu Orta Asya Diktatörlerinden kurtulmanýn baþka bir yolunu bilen var mý?

Yoksa bu geliþmelere karþý çýkanlar, oralardaki kokuþmuþ düzenden paylarýný alan bazýlarý mý?

Eðer öyleyse bu hacýyatmaz tayfasý belki de boþuna üzülüyor.

Malum laftýr, “Düzen deðiþir düzülenler deðiþmez!” derler.

Bakarsýnýz yeni gelenler ile de anlaþýp, soyguna kaldýklarý yerden devam ederler...