..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Var Samsa




14 Nisan 2005
Hayatýmdan 35 Dakika  
Var Samsa
"…Geçer sokaktan bakýþsýz bir kedi kara. Çuvalýnda yeni ölmüþ bir çocuk, kanatlarý sýðmamýþ..." Ýkinci yeni akýmýndan bir þiir. Ve elbette pek garip. Anlamsýz. Þairi Ece Ayhan. Henüz bir çocukken ablasý intihar etmiþ, derin olarak etkilendiði b


:BHEH:
Tarih: 27 Mart 2001
Saat: 23 25
Yer: Bostancý

Son ada vapuru 12'yi çeyrek geçe. Neredeyse bir saat var vapurun kalkmasýna. Zamaný nasýl geçireceðimi bilmiyorum. Meydandaki küçük parka ilerleyip bir banka oturuyorum. Oturduðum yerden arka taraftaki bankta oturan bir grup orta yaþlý adamýn sohbetine kulak misafiri oluyorum. Tanrý, din, bilim üzerine hararetle tartýþýyorlar. Ýçlerinde en çok konuþaný diyor ki: "Ben bilime inanmýyorum zaten. Bak televizyona. Ýnsanlarý evlerine hapsediyor." Bir diðeri de ayný heyecanla baþka beylik laflar söylüyor. Diðerleri sanki daha önce ayný laflarý yüzlerce defa duymamýþlar gibi çoðunlukla dinliyorlar, nadiren konuþuyorlar.

Bir kara kedi geçiyor önümden. Ona doðru bakýnca, bana doðru seðiriyor. Yiyecek bir þey veririm belki diye. Ellerimin boþ olduðunu anlamasý bir kaç saniye bile sürmüyor, hemen yoluna devam ediyor. Aklýma üzerine 19 yaþýnda beste yaptýðým uçuk bir þiir geliyor:

"…Geçer sokaktan bakýþsýz bir kedi kara. Çuvalýnda yeni ölmüþ bir çocuk, kanatlarý sýðmamýþ..."

Ýkinci yeni akýmýndan bir þiir. Ve elbette pek garip. Anlamsýz. Þairi Ece Ayhan. Henüz bir çocukken ablasý intihar etmiþ, derin olarak etkilendiði bu ölümün bir ilgisi var mý yazýlanla? Ablasýnýn hayali mi bu çuvalda giden? Ama sanýrým ablasý bir kedinin çuvalýna sýðmak için çok iri sayýlacak yaþtaydý intihar ettiðinde. Zannetmiyorum bu olayla bu þiirin bir ilgisi olduðunu, hatta belki de Ece Ayhan þiirlerinin herhangi bir düz anlamlarý olduðunu. Yazmak istediði gibi yazmýþ olmalý, elbet kendisine sormak lazým.

Bir çocuðun ölümü, çocukla melek benzeþtirmesi, bakmadan geçen bir kara kedi… Þairin istediði yere çekilebilirsek –ki Ece Ayhan þiiri ile oldukça zordur bunun gerçekleþmesi- kuvvetli bir çaðrýþým ve hayal gücü görüntüleri uyaran bir etkisi olabiliyor kimi zaman Ece Ayhan þiirlerinin. Hayal gücü görüntüleri: Ýmgelem gibi halka ulaþamamýþ veya imajinasyon gibi yerleþmesi lüzumsuz bir yabancý kelime yerine kullanýyorum bu üç kelimeyi. Ýmgelem kelimesinin tutulmuþ olmasýný yeðlerdim, ama öylesi çok bilmiþ çaðrýþýmlar uyandýrýyor ki bir çoklarýnda bu kelime, tuttuðum notlarda bile kaçýnýyorum kullanmaya. Ýþte bu da kelimeler dünyasýnda ölü doðuma güzel bir örnek sayýlabilir. Umarým haksýzýmdýr bu konuda.

Ece Ayhan’a þiirinin ne anlama geldiðini – bize özgü, entelektüel olmayan bir dille- sorsaydýk... Tahminim bize kýzardý þiirini anlamaya çalýþtýðýmýz için. Þiirin anlamýn ötesinde bir ses ahengi olduðu hakkýnda bir söylev dinlerdik belki. Belki ölmüþtür o adam, neden o þiiri o þekilde yazdýðýný kimse bilemeyecek.* Þu anda benden baþka Ece Ayhan þiiri üzerine hiç kimse oturup bir þey yazýyor veya düþünüyor mudur acaba? 50 veya 100 yýl sonra kimse bilecek mi onun adýný? Týpký benim çektiðim acýlarý hiç kimsenin bilmeyeceði gibi... Varoluþun notlarýný tutmaktan öte bir suçu olmayanlara toplumun biçtiði deðerin ifadesi onca acý...

Ama hakkýný vermek lazým, o þiirlerin üzerine beste yapmasý keyifli ve kolay oluyordu, -itiraf etmeliyim ki- þiirleri pek takmadýðýmdan. Çoðunun bir dizesini bile hatýrlayamýyorum þu anda, ama melodiler hala kulaðýmda. Belki ben doðmadan ölmüþ aðabeyimi düþündürdüðü için veya -daha büyük bir olasýlýkla- gözümde canlandýrdýðý çýlgýn görüntü sebebiyle aklýmda kalmýþ þiirin o dizeleri, yoksa pek etkilendiðimden deðil. Ama þairinde amacý bu deðil miydi zaten?

20’li yaþlarýmda müzisyen olma planlarýmda o bestelerin üzerine bir fýrsatta kendi yazdýðým sözleri yerleþtirmek vardý. Hiç bir zaman olmadý. Güzel bir aný olarak aklýmda yaptýðým besteler ve onlarý 8 kanal kayýt yapan synthesizer ile kaydederek geçirdiðim günler. Baþkalarýnýn –en baþta kendi kardeþimin- daha iyi müzik yapýyor olduðuna karar verdim ve müzikle ilgilenmeyi kestim. Benim gibi fazlasýyla rasyonalist bir insan için tutarlý bir düþünce; zamanýn ve emeðin boþa harcanmamasý için bir iþi en iyi yapabilen yapmalý. Ama o bestelerin benim için yerleri ayrý. Benden baþka neredeyse kimsenin dinlememiþ olduðu, büyük ihtimalle hiçbir yerde kayýtlý olmayan, notalarýnýn yazýldýðý defter çoktan çöpü boylamýþ besteler.

Benimle birlikte kaybolacak, kaybolmaya çoktan baþlamýþ beste kýrýntýlarý. Kime ne? Zaten yeryüzünde kendi bedenimizi yaþatmak ve genlerimizi gelecek kuþaklara iletmekten öteye gerçekten neyin önemi var ki? Bu cesedi taþýmakla yükümlüyüm, gerisi bahane. Üzerinde o kadar durduðumuz mutluluk bile bir amaç olamaz hayatta. Hayatta ne kadar mutlu olacaðýmýz bile büyük oranda genlerimizle belirlenmiþ, gerisi biraz çevre, biraz çaba, biraz da þans. Doðanýn bizden beklediði mutlu olmamýz olsaydý, bunu saðlayacak genlerle doðardýk. Endiþe cinsel isteði artýrýr, böylece daha endiþeli bir kiþinin huzurlu bir insana göre genlerini gelecek kuþaklara artýrma þansý artýyor. Genler baþarýlý bir þekilde sonraki kuþaklara aktarýlýyorsa, baþka bir deyiþle ne kadar çok çocuðu hayatta kalýyorsa veya çocuklarýnýn da hayatta kalma þansý ne kadar yüksekse, o kadar baþarýlý o canlý yaþam savaþýnda. Bir bakýma kapýcý Murteza, hayatta olan sekiz çocuðu ve 15 torunuyla Süleyman Demirel’den daha baþarýlý bir hayat geçirmiþ, deðil mi?

Zavallý bireyin mutluluðu ile onun genlerinin, yani asýl komut belirleyicinin amaçlarý ne kadar farklý! Endiþeli bir hayat mý geçirmiþ, yoksa nirvanaya mý ulaþmýþ, milyarlarca dolarý mý olmuþ, yoksa Pakistan’da bir su borusunda pinekleyerek mi geçirmiþ günlerini. Hayatta kalan ve yeni nesiller verecek çocuklarý olduktan sonra hiç fark etmez. Doðanýn baþka bir derdi yok bizimle ilgili.

Yanlýþ anlaþýlmasýn, çevremizi ve hayatýmýzý güzelleþtirmek için gösterilen çabalarýn, insancýllýðýn, kendimize ve baþkalarýna karþý sorumluluklarýmýzýn bir anlamý olmadýðýný savunmuyorum. Bende bunlar için uðraþ veriyorum hayatýmda. Üstelik bu çabalar elimizdeki onca boþ zamaný nasýl geçireceðimiz sýkýntýsýndan kurtarýyor bizi. Týpký vapuru beklerken oturduðum yerden bir kaðýt parçasýna bunlarý yazmamýn keyifsiz olabilecek bir bekleyiþi keyifli hale getirmesi gibi. Fakat bizim için bir anlamý bulunduðunu düþündüðümüz her þeye bizim o anlamý yüklediðimizi unutmamakta bütün hüner. Kýsacasý hayatýmýzý daha güzel, yaþanmaya deðer yapacaðýz diye göbeðimizi çatlatmaya gerek yok. Dünyada çok fazla yanlýþlýk var, bizim çabamýz çoðunlukla akýntýya kürek çekmekten ibaret. O yüzden bir þeyler yapmayý kafaya takmadan sakince bekleyebilmek en zoru ve doðrusu. Elimizde olan þu kýsa yaþam süresinde gökyüzündeki yýldýzlarý seyretmekle, bir bardak suyu tadýna vararak içebilmekle yetinebilmek gerçek beceri. Kafaya vapurun kalkmasýna kaç dakika olduðunu takmadan.

Susadým. Bakkal aramak amacýyla oturduðum banktan kaktým.

23 45

Ýstasyonun önünden geçtim. Saat hala 22 45'i gösteriyor. Yaz saatine geçildiðinin ya farkýnda deðiller, ya da deðiþtirme zahmetini kimse göstermek istememiþ. Bir hafta geçti üzerinden ama ne fark eder? Gerçekten, iþlek bir istasyondaki bir saat yanlýþ zamaný gösteriyor olsun ne fark eder?

23 50

Suyu aldým, bankýma döndüm. 23 45'in kýsa notunu yazdým biraz önce. Yoldan geçen bir çocuk baðýrarak arabesk bir þarký söylüyor.

23 55

Oturduðum yerden bu sefer baþka bir banktaki birinin cep telefonu konuþmasýna kulak misafiri oluyorum. Baðýrýyor resmen, duymamak mümkün deðil. Parktakilere hayatýnýn reklamýný yapýyor: "Gülþen'ciðim, bak ben sen kocana dön diye, aranýz düzelsin diye yaptým bütün bunlarý... Bak beni doðru anlamalýsýn..." Anlamsýz konuþmasý sürdükçe sürüyor. Aslýnda hiç sevmem insanlarý yargýlamayý, onlarý olduklarý gibi kabul etmeyi baþarýrým çoðu zaman. Fakat bu hiç tanýmadýðým adamýn sesindeki sahtelikten, yalancýlýktan keyfim kaçýyor.

Konuþtuðu kadýn anlamýyor mu yalan söylediðini adamýn? Elbette anlýyor olmalý. Belki umurunda deðil kadýnýn, hatta belki tercih ediyor yalanlar söylemesini. Belki böylesi onun içinde daha iyi, çok seyredilen sabun köpüðü diziler gibi renkli kýlýyor yaþamýný. Neden hemen aklýmýzda –þu anda benim aklýmda, ama toplumsal bilinçaltýmýzýn bir köþesine çakýlmadýðýný söylemekte zor bu düþüncenin- zavallý kadýn, nereden bulmuþ bu yalancý, iki yüzlü adamý þeklinde bir tepki doðuyor? Toplumsal bilinçaltýmýz kadýný güçsüz ve saf görmeye þartlandýrýlmýþ olduðu için mi? Doðrusu kimin kandýran kimin kanan; kimin haksýzlýða uðrayan kimin haksýzlýk yapan, kimin güçlü kimin güçsüz olduðunu anlamak o kadar da kolay deðil. Herkesin elinde farklý kaðýtlar var, herkes oyununu farklý kurallarla, farklý bir þekilde oynuyor.

Diðer banktaki orta yaþlý erkeklerden oluþan grup devam ediyor tartýþmalarýna. Þimdiki sohbet konusu Amerika. Konu deðiþmiþ fakat konuþanlarýn heyecanlarý ve hararetli konuþma tarzlarý ayný. Birileri bu adamlara söyledikleri basma kalýp laf baþýna para mý ödüyor?

24 00

Yan banktaki adam belki kendi tahmininden de olumlu geçen 5 dakikalýk cep telefonu konuþmasýnýn sonunu getiriyor: " Tamam Gülþen'ciðim, þimdi oraya geleyim mi, uygun mu senin için? ... Geliyorum, tamam 15 dakikada oradayým." Bu davet hiç hesabýnda yoktu anlaþýlan, seviniyor, sesinden belli. Banklarýn arasýnda çalýlar olduðu için daha önce yalnýz sesini duyduðum bu adamýn önümden geçerken kot pantolon üstüne beyaz gömlek giymiþ, top sakallý, hafif topluca biri olduðunu fark ediyorum. 30-35 yaþlarýnda. Zaferini bütün parktakilerle paylaþmak ister gibi, Türkçemizde mevcut olmayan bir nida ile baðýrýyor: "Yihhu, yihuuhu." Çocuksu, çok komik bir ses çýkardýðý...

Vapurun vakti yaklaþýyor, içtiðim onca sudan sonra çiþim de geldi. Ýyisi mi kalkmalý artýk.


* Bu notlarý yazmamdan bir yýl kadar sonra Ece Ayhan’ýn ölüm haberini okudum gazetelerden.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Ýçine dalmak
Gönderen: Murat M. UÐURLU / Ýstanbul/Türkiye
25 Nisan 2005
Yaþamýn içine dalmak bir kenarda otururken. Zekasý da kendisi gibi zýp zýp zýlayan insanlardan olmak; hem eðlendirici, hem yorucu.. "Çok fazla düþünüyorsun" diyor oðlum,bir benmþim gibi düþünen. fakat, þaþýyorum bunca düþünen, sorgulayan,yazan insana karþýn bir avuç bencile,yalancýya kalýnca baþ köþe. Birileri düþünüp kurgularken ötekiler ne hikmetse hep ilerde gidiyor. Çomak sokmak iþini öðrenemedik, ona yanarým.

:: Ekli yorum
Gönderen: Deniz Canefe / Ýstanbul/Türkiye
19 Nisan 2005
Bakýþsýz bir kedi kara ile ilk tanýþtýðýmdan bu yana her gece gördüðüm her kediye sýzdý. Yorumlamadan paylaþýlmayý bekleyen bir simge olduðunu düþündüm sanýrým. Yorumlarla aram pek iyi olmasa da çaðrýþtýrdýklarýyla yürüyen yazýyý sevdim. Okuyaný da yanýnda götürüyor...

:: Tekrar ben , Fulya
Gönderen: Çigdem Can / Ýstanbul/Türkiye
19 Nisan 2005
hayatýndan 35 dk yý itiraf etmeliyim ki daha keyifle okudum öykülerinden..daha normal bir insana benzedin sen de , çiþi gelen , basmakalýp sözleri duymaya takýlan bir diðer sýradan , sýradanlýk güzeldir ve herþey inan bana olmasý gerektiði gibidir , öyledir yani - tahminen - bir dostuma mektubumda yazmýþtým , o her zaman bana " sanane hayatýn anlamýndan , bence ihtiyacýn olan eve gidip sadece ayaklarýný uzatýp tv izlemek , felsefe falan geç bunlarý biraz , nedir bu inanma mecburiyeti , düþününce bir yanýt bulamayacaksýn ki " derdi , sanki o bunlarý söylerken felsefe yapmýyormuþ gibi , kendi hayatýnýn bakýþ ve inanç çerçevesini çizmiyormuþ , düþünülmemesi gerektiðini düþünmüyormuþ gibi..aradan haftalar geçtiðinde bir gün eve dönerken trafikte akan arabalara durup baktýðýmý anýmsýyorum..þuna benzer birþeyler karalamýþtým..sana da yazmak istedim þimdi , hadi bakalým.. /Sokaðýma girerken arabalarýn ne olduðunu ve ne olmadýðýný fark ettim. Ýnsanoðlu ya , ne kadar ilginç , sen al ytonglarý , demirleri , çelikleri , lastikleri , araba diye birþey yap , ona ýþýk tak , sonra výzýr výzýr dön dünyanýn üzerinde , oraya buraya geziyor iþte gezegenin üzerinde insan dediðin , gittiði yerin neresi olduðunu , yaptýðý þeyin ne olduðunu sanýyorsa , daha nerede olduðumuzu , anlamýný bile bilmeden öyle takýlýyoruz burada , adýna da Otomotiv deki daha ciddi bir iþ gibi görünsün. Bence dünya ile , kendi ile uðraþmak sadece bazýlarýnýn iþi olmamalý. Kendime, neden düþünüp durduðumu , bunun yanlýþ olduðunu söylemek þöyle bir yana dursun , bence tüm dünya bir araya gelip , bu olup bitenin ne olabileceði hakkýnda fikir yürütmeliyiz ! Ýhtiyacýmýz olan þey , bir yerden bir yere çabuk ulaþmak deðil. Sonuçta hiçbir yere gitmiþ sayýlmayýz ki.. Bir kutuya konulmuþ çekirgelerin , oradan oraya zýplarken ayaklarýna ot takýp , bu otu da bir halt sanmasýna benziyor içine düþtüðümüz ahmaklýk. Ve bence çekirgelerin arasýnda da , çekirge olmanýn ne olduðunu çözmeye gayret edenleri olabilir. Þaþýrmam. Bizler ise evrenin ve anlamlarýn kafirleri olmalýyýz../ epey önce yazmýþtým bunlarý gerçi , üzerinden sular geçti , geçiyor hala.. bilim karþýtý bir dindar olduðumu söyleyemem , ancak metaryalist olmadýðým ve kazýndýðým zaman altýmdan bir idealisti üzerinize býrakacaðým da gerçektir , bunu da inkar edemem..günlerin köpüðü gibi birþeyler geçiyor yazýda sanýrým , boris vian okudum geçenlerde , hoþuma gitti benzer sözcükler elbet , varoluþ da psikoloji gibi býrakýyor sanýrým insaný bir süre sonra..ama sen bence elviranýn yataðýnýn ardýnda fazla durma , ver kendini istasyonlara sokaða çiþini tuta tuta..varsamsa ha..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Varolamamanýn Dayanýlmaz Öfkesi
Metafizik Dereotu Atomlarý

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Biyolojik Demir Bilye
Giyotin Ýstiyoruz, Giyotin Ýstiyoruz!
Fikir Özgürlüðü ve Ýnternet
Naçizane Bir Kehanet
Dün Telafer'de Bir Çocuk Öldürüldü

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dünyanýn En Ýyi Ýnsaný [Þiir]
Yeni Bir Çaðýn Baþlangýcý [Öykü]
Sessizlik - 1 [Öykü]
Kadýn Haklarý - 1 [Öykü]
Kadýn Haklarý - 2 [Öykü]
O Þýk Ayakkabýlarý Bu Dava Ýçin Almadýnýz, Bay Schopenhauer! [Öykü]
Sessizlik - 2 [Öykü]
Martý M. V. [Öykü]
Mustapha Garta'nýn 30. Yaþ Günü - 1 [Roman]
Mustapha Garta'nýn 30. Yaþgünü - 2 [Roman]


Var Samsa kimdir?

Bireyin varolma, kendisi olma þansýný elinden alan kurumlarla sarýlmýþ ve kötü bir þaka, bir tuzak haline dönmüþ dünyada insan sorunu üzerine hikayeler, denemeler.

Etkilendiði Yazarlar:
Milan Kundera, Franz Kafka, J. P. Sartre, Orhan Pamuk


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Var Samsa, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.