..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bazen bir mýsra yaþamý deðiþtirir." -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Türkiye > Murat M. UÐURLU




18 Nisan 2005
Sosyal Yaþam Çekirdeði  
Murat M. UÐURLU
Toplumsal dönüþümde köylülüðün ve köylülerin geçmiþten gelen önemi ve yeri.


:BBFB:

Son birkaç yýlýmda, dünya tarihini biçimlendiren kurumlar ve yapýlar arasýndaki baðlantýlarý araþtýran tarih yorumlarýna iliþkin kitaplara merak sardým.
Aslýnda, kendi kendime sorduðum þu sorunun yanýtýný arýyorum: Fransa, Rusya ve Osmanlý baþta olmak üzere bazý hanedanlar burjuva devrimleri ile karþýlaþtýlar ve öldürülerek, kovalanarak hükümranlýklarýný yitirdiler. Ýngiltere, Hollanda, Japonya ve bazý hanedanlar ise ayný dönemde konumlarýný korumakla kalmadýklarý gibi, bugün de güçlerinden bir þey yitirmemiþ olarak taçlarýný taþýyorlar.
Benim sorum; ayný tarihsel süreç içinde ne gibi koþullar hakimdi de hanedanlarýn bir bölümü hazin öykülerle yok olurken, diðerleri neler yaptýlar veya yapmadýlar da dehþet tarihini tersine çevirerek vartayý atlattýlar ve halen yaþamlarýný sürdürmeyi baþardýlar? Birçok bilim adamý ve ilgilisi elbette bu sorunun yanýtýný çoktan bulmuþ ve bir þerlere kayýt düþmüþtür. Ben, bu kayýtlara ulaþmayý, belki de sonuçlarý birinci elden saptamayý denemek istedim.
Kendimce bir literatür oluþturdum. Henüz bitirmiþ de deðilim, kitapçýlarý ve kitaplarýn içindekiler sayfalarýný, arka kapaklarýndaki tanýtým yazýlarýný, bulursam broþürlerini taramaya devam ediyorum.
Her þeyde olduðu gibi, aradýðýnýzý bulmak için çýktýðýnýz yolda aklýnýzda olmayan ilginç bulgularla da karþýlaþýyorsunuz.
Birçok bilgiye ve belgeye ulaþtým bu arada. Yazacak ve paylaþacak birçok güzel, anlamlý, önemli ve deðerli cümleler, paragraflar ve pasajlarýn altýný çizdim, notlar aldým. Anlatacak ve paylaþacak bilgiler depoladým. Bilgi toplamak ve belleðe (kapasitesi oranýnda) kazýmak bir süre sonra gevezeliðe, dile düþmeye dönüþüyor. Zaman içinde depoladýðýn ve edindiðin bilgiyi birebir aktarmanýn ötesine geçiyorsun. Bu kez sen yeni yorumlar ve sorular üretiyor, ezbercilikten, üretmeye doðru eviriliyorsun.
Bu ara okuduklarým da aldý beni, köylülüðün önüne býraktý. Ayrýmsýz bütün toplumsal dönüþümlerde (devrimler, kaþý devrimler) köylülüðün ve köylülerin özgün, özel, etkin rol aldýklarý ve olaylarýn sonuçlarýný belirleyici görevler üstlendiklerini gördüm. Ýngiltere, Fransa, Almanya, Rusya, Çin gibi birçok ülkede gerek feodalitenin, gerek kapitalizmin hem inþalarýnda, hem de yýkýlmalarýnda öldürücü darbeler köylülerden gelmiþtir.
Þimdilerde çokça konuþulan ve yeniden yapýlandýrýlama sancýlarý içinde kývranan köylü sorunlarýna iliþkin, sorular ve fikirler doðurdu aklýmda. Bulandýrýlan suyun gerekçelerini, hedeflerini görmeyi denedim bir nebze. Belki köylü olmamdan, belki de gerçekten önemli olduðundan dikkatimi çekti köylülük. Ýnsanlýðýn yerleþik hayata geçiþi, kendisinin, topraðýn altý ve üstündeki her þeyin iþlenmesi ile geliþiminin, sosyal, politik, kültürel, ekonomik birçok kurumun prototiplerinin ortaya çýkýþý köylülük üzerinden ateþlenmiþ olduðunu gördüm. Günümüzde geriliðin, ilkelliðin temsilcisi gibi görünen köylülüðün, bir zamanlar çok da ilerici toplumun motor gücü olduðunu ve henüz bu iþlevini devam ettirdiðini fark ettim.
Gördüðüm kadarýyla, toplumsal dinamiklerin kökü halen köylülükten beslenmektedir. Þu an itibariyle görünen o ki, sýnýflar çatýþmasýnda egemenlerin baþ hedefine köylüler ve dolayýsýyla köylülük alýnmýþtýr. Çünkü, sosyal yaþamýn çekirdeði köy, köylülük ve köylülerdir. Zincirleri olmayan, ürettiði ile tüketimini dengelediði oranda kendi kendine yaþama olanaðý bulunan, kýsmi özgürlük koþullarýna sahip olan bir kitleyi barýndýrmaktadýrlar. Kendi kendilerine yetmeleri bir yana, gönderdikleri zahire, sattýklarý ürün ve emeklilere açtýklarý kucaklarýyla; kentlerde yaþayan ve yoksulluk sýnýrý altýnda ölümle kalým arsýnda sýkýþan yakýnlarýna destek olmaktadýrlar. Kendiliðinden ortaya çýkan bu karþý duruþ egemenlerin kafasýný bozmakta; cýlýz mýlýz sürekli yaþam üreten, kýsmi özgürlüðü ile egemenlere kafa tutan çekirdeðin kurutulmasý, çürütülmesi, özgürleþtirici bütün olanaklarýndan koparýlýp, tohumluktan düþürülmesi gerekmektedir. Bu nedenledir ki, egemenlerin ehlileþtirmekten öte, tümüyle baðýmlý duruma getirmek istedikleri, kendi olanaklarýyla yaþama tutunma özelliklerini yok etmek üzere saldýrý hedefine oturttuklarý köylülük üzerinde, durmak gerektiði kanýsýndayým. Geçmiþte ilkel araç ve gereçleriyle yaþamýn devamýný nasýl olanaklý kýlýp, içinde bulunduðumuz çaðýn hazýrlayýcýsý olduysa köylülük; bugün de tüm geriliðine karþýn kendi kendine yeterek gelenekleri içinde ve akýllara durgunluk verecek bir tevekkülle yaþama sevincini ve üretme enerjisini korumaktadýr. Köylülük; yaþama sýký sýkýya sarýlmasý ve kýrýlmaz direnci ile neredeyse toplumlarýn itici gücü ve varlýk þartý olarak egemenlerin karþýsýnda dimdik ayakta duruyor. Bu yaþama tutkusu ayný zamanda diðer kesimlerle de ekonomik ve moral anlamda empatiyi güçlendiriyor. Köylülüðün özgürlüðü, ürettiðini yakýnlarýyla paylaþmasý, yoksul kesimlerin direnme gücünü artýyor, egemenlerin rahatýnýn kaçmasýna yol açýyor. Anadolu köyleri halen milyonlarca gurbetçisinin hem tatil uðraðý, hem de kýþlýk yiyeceðini temin ettiði yaylaðýdýr.
Kapitalizmin, dolayýsýyla tekellerin dünden de çok, en büyük çeliþkisi köylülükle bugün. Söz konusu tu kaka köylü, elbette topraðý ve tohumluðu elinde bulunduran, tarlasýndan topladýðý hasattan tohumluk ayýran, ekim günü gelince kendi tohumunu ekecek güçte olan köylüdür. Maraba, yarýcý, yanaþma türü köylüyü kapsam dýþý tutuyorum. Onlar zaten teslim alýnmýþ ve kendine ait kazmasý, küreði olmayan silahlarýndan arýndýrýlmýþ, zararsýz duruma getirilmiþlerdir.
Bütün bu düþünceleri zihnime çaðýran ve yukarda anlatmaya, yazmaya çalýþtýðým gerçeklik, benim zihnimde oluþan gerçeklik þu alýntý üzerine inþa edilmiþtir.
GIOVANNI ARRIGHI- Uzun Yirminci Yüzyýl_S/28 “En alt konumda olan ve çok yakýn bir geçmiþe kadar en geniþ durumda bulunan tabaka, aþýrý derecede basit ve kendine yeter bir ekonomi katmanýdýr. Daha iyi ifade isteðiyle Braudel bunu, maddi hayat tabakasý, ‘ekonomi-dýþý katman, kapitalizmin kök salabileceði, fakat asla içine iþleyemeyeceði bir geliþme ortamý’ olarak nitelemektedir.”
Benim deðerlendirmem ve çýkardýðým sonuç yazarýn anlatmak istediðiyle ne kadar örtüþüyor bilemiyorum. Ancak, araþtýrmalarým sýrasýnda rastladýðým bu satýrlarý, bugünlerde köylüler ve çiftçiler üzerine oynan olaylarla birleþtirmek gerektiði kanýsýna vardým. Gazete, dergi ve televizyon haberlerinde geçen köylü ve çiftçiler ve onlarýn kurumsal temsilcilerinin þikayetlerini dikkate aldýðýmda durumun özetini böyle çýkarabildim.
Bizzat kendi ürettiði tarým ürünleriyle beslenen, elinin altýnda bulunan aðaç ve taþla barýnaðýný kuran, hayvanlarýnýn yünüyle örtünen köylü, her koþulda yaþamýný sürdürmeyi temin etme gücünü taþýmaktadýr. Son yýllardaki çeþitli saldýrýlarla köylülük yok edilmek, veya en masum deyimle deðiþime uðramaya zorlanmaktadýr.Henüz köylülerin mülkiyetlerini ele geçirmeye yetecek güçte deðil egemenler. KÝT’leri özelleþtirecek üç beþ kuruþu bile denkleþtiremiyorlar, ya da aralarýnda anlaþamýyorlar. O nedenle köylerde satýn alma, köylüyü topraksýzlaþtýrýp tarým iþçisi yaratma gücüne ulaþamadýlar. Daha kolayýna, sinsicesine soyundular. Tohumluklarýna el koymayý deniyorlar usul usul. Topraklara el koymaktan çok ucuz, karlý ve etkin, sonuç alýcý bu çözüm. Can damarlarýna akan yaþamsal kan gibi. Tohumluðu ele geçirdi mi, topraðýn pek önemi kalmýyor. Hava ekecek deðil ya köylü, mecburi olarak tohumluk daðýtan tüccarýn kapýsýnda nöbet tutacak, el ovuþturacak. Hedef köylünün kendi kendine yetmesinin olanaklarýný ortadan kaldýrmaksa, bundan alasý nedir ki?. Köylünün asýl güvencesi tohumluðudur. Topraðýna ekeceði tohumluðu düþünür yiyeceðinden önce. Köylülerimiz ektiði ve diktiði her þeyin tohumluðunu kendisi belirler, ayýrýr, saklardý. Tohumluðu elinden alýnýnca öz güvenini yitirerek en büyük darbeyi yemesi muhtemeldir. Þu alýntý ile çiftçinin, dolayýsýyla köylünün sýkýntýsýna tercüman olabilir kanýsýndayým. 23.03.2005 tarihli Milliyet Gazetesi'nden aynen kopyalanmýþtýr..
“Tohumda dýþa baðýmlýlýk döviz kaybý yaratýyor...Karpuz, mýsýr, kavun , domates ve salatalýk gibi tarým ürünlerinin melez ve hibrit tohumlarýnýn büyük bölümünün yurtdýþýndan temin edilmesinin önemli düzeyde döviz kaybý yarattýðý, dýþa baðýmlýlýðýn yarattýðý sýkýntýnýn giderilmesi için yerli üretimin desteklenmesi gerektiði bildirildi.
Ziraat Mühendisleri Odasý Adana Þube Baþkaný Ayhan Barut, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, tohumculuk sektörünün, ülke tarýmýnýn ilerlemesi anlamýnda önemli yeri bulunduðunu söyledi.
Tohumun, telafisi olmayan tarýmsal girdilerin baþýnda geldiðini ve günümüz teknolojisinde bu konuda aþama kaydedildiðini belirten Barut, yýllar önce ekilen tohumlarla þimdikiler arasýnda verim ve kalite açýsýndan büyük fark bulunduðunu ifade etti.. Þimdi ise tohumluklar, dünya tekellerinin pazarladýðý tescilli markalarla sýnýrlanýyor. Bu sistem köylü kredi alýrken dayatýlabilir. Nasýl traktörün yedek parçasý, mazotu ve gübresi ile dýþa baðýmlý ise tohumluðu ile de ayný duruma getirilebilir.”
Örneðin, yapay gübrelerden önce ahýrdaki hayvanlarýnýn gübresini, traktörden önce kazmasýný, küreðini ve öküzünün çektiði karasabaný kullanýyordu. Kendi kendine fazlasýyla yetiyordu.
Giderek kapitalist iþletmelere baðýmlýlýðý artýrýlan ve baþka türlü yaþama olanaklarý ortadan kaldýrýlacak olan köylü kýsmi özgürlüðünü ve cýlýz da olsa baðýmsýzlýðýný tümden yitirecektir. Görünen o ki, baþkalarý izin vermedikçe topraðý hiçbir iþe yaramayacaktýr.
Özelleþtirmeleri ve çalýþanlarýn dayanaklarýný bir bir ele geçiren egemenler tam hakimiyet peþindeler. Tasarrufunda tapulu ve özgürce iþleyeceði topraðý ile tohumluðunu kendi olanaklarýyla elde eden köylü; zayýflýklarýna, çok þey yapabilecek beceri ve kapasitede olmamalarýna karþýn, kýsmi irade sergileme yetenekleri nedeniyle egemenlerin önünde engel teþkil etmektedirler. Oysa egemenler kendilerinin denetimi dýþýnda, nokta çapýnda bile olsa özgür davranacak, aktivite yaratacak canlýya tahammül sýnýrýný çoktan aþmýþtýr. Taþýn, topraðýn ve keçi yolarýnýn çileli yolcularý, her türlü meþakkati güle oynaya karþýlayan; doðadan, insandan yedikleri darbelere raðmen uslanmak bilmeyen, en azla yaþamak üzere kurgulanmýþ ve bulduklarýyla kendi kendilerine yeten bu yurttaþlar egemenlerin rüyalarýný kaçýrmakta, gözlerini korkutmaktadýrlar. Azý bulmalarý, azla yetinmeleri onlarýn en güçlü yanýdýr. O halde azý da ellerinden almak gerekir. Ne kadar zayýf olsalar da, devasa gücün önüne set çekmekte, egemenlerin haþmetli tavýrlarýna boyun eðmemektedirler. Her þeyin sahibi olmakla güdülenmiþ egemenler bu yurttaþlarýn ayaklarý üzerinde durmasýný, güçsüzlüklerini, aþýlmaz bir güce dönüþtürmelerini hazmedemiyorlar. Denetimleri dýþýndaki bu küçücük kývýlcýmlarýn yakýcý ateþe dönmesinden korkuyorlar. Bu köylüler toplumun dinamizmine kan taþýmasalar bile serum etkisi yapmaktadýrlar. Çaplarýnýn, cürümlerinin üzerinde bir iþlev görerek, yoksul kesimlere besin ve moral kaynaðý olarak yaþamsal deðerde destek vermektedirler. Bu nedenle yok edilmelidirler. Egemenlerin ayaklarýna batma tehlikesi olan yaban dikenleri gibi her yerde yaygýn olarak yaþamaktadýrlar ve temizlenmeleri, hatta köklerinin kazýnma gerekmektedir.
Bu kitle – köylü -, sosyal yaþamýn çekirdeðidir ve ne üreteceði, kimin baþýna çorap öreceði önceden kestirilemeyen, egemen sýnýflar için potansiyel tehlike olan yegane kitledir. Özel mülkiyet sahibi olarak sermaye sýnýfýna yakýn olsalar da, çýkarlarý açýsýndan kime kafa tutacaklarý belli deðildir. Günümüz itibariyle yoksul kesimlerin yanýna düþmüþlerdir ve onlara kan taþýr pozisyona girmiþlerdir. Bu nedenledir ki, sermayenin can düþmaný ilan edilmiþlerdir. En güçlü olduklarý alanda kýstýrýlmak istenmektedirler. Tohumluklarý ellerinden alýnacaktýr. Böylece bir çok kuþ birden vurulmuþ olacaktýr. Tohumlarýna el konulan, çekirdeði hadým edilen, kýsýrlaþtýrýlan köylü baþkalarýnýn tutsaðý olacak ve yaþama dönük hiçbir faaliyette bulunamayacaktýr. Bu iþlem baþarýyla sonuçlandýðýnda, büyük olasýlýkla mülkiyete gelecek sýra. Ýþte o zaman dikensiz gül bahçesine kavuþmuþ olacak egemenler.
Köylü yandaþý siyasi oluþumlar, köylüden uzak kalarak cýlýzlaþtýlar, toplumun dikkatini çekecek proje ve politika üretemediler. Tersine mevcut koþullara yenik düþüp, köylülerden uzaklaþtýlar ve köylülerle kurulan baðlar koptu. Olumsuz politik ortamýn doðurduðu boþluðu, özünde köylülüðü tasfiye edici, söylemde ise köylü dostu görünen, köylünün zayýflatýlmasýndan baþka amacý olmayan yapýlar doldurdular. Açýkça saldýrýya maruz kalan köylü, bilinçli bir çabanýn sonucu olarak deðil, egemenlerin olanaklarýnýn yetersizliði nedeniyle varlýðýný koruyabilmektedir. Henüz durumun vahameti kavranmýþ deðildir. Sosyal yaþam çekirdeði kurutulunca, dünya yepyeni bir ekonomik, kültürel, sosyal vb sürece girmiþ olacaktýr. Köylerinden koparýlmýþ, kendi topraðýnda ücretli iþçi durumuna gelmiþ yurttaþlar kuru yaprak misali savrulacaklar sokaklarda. Zaten son demlerini yaþayan dayanýþma ruhunu çökerttikten sonra geriye bir þey kalmayacak. Bu gidiþle, büyük olasýlýkla yeni toplumsal yapýlanmalar girecek sosyal yaþama ve kast sistemi yeniden inþa edilmiþ olacak.
Kent sokaklarýnda yaþanan cinnet, cinayet ve her türlü korku, dehþet sahneleri kapkaç ve çapul giderek artarken, kentlerin içinde kurulan yüksek duvarlý siteler, ürkütücü geleceðin habercilerinden baþka ne olabilir?
Murat Mehmet UÐURLU



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zincire Vurulmuþ Prometheus
Sokrates Neden Yazmadý
Victoria Gölü Kýyýsýndan Esperanto'ya
Devletçilik veya Merkantilizm
Dünya Dengesini Arýyor

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bizim Köyün Hasan'ý [Öykü]
Yaðlý Ekmek Yiyen Evliya [Öykü]
Kýrat ve Sýpa [Öykü]
Ahýr [Öykü]
Ddt [Öykü]
Burgazada [Öykü]
Dedemin Aþk Öyküleri [Öykü]
Soyunma Odalarý [Öykü]
Güðümler Delinince [Öykü]
Arkadaþlarýn Yanýna Bir Yatak [Öykü]


Murat M. UÐURLU kimdir?

974_ Ýst. Ün. Edb. Fak. Felsefe mezunu. Okuyan, hobi olarak amatörce yazan, emekliyim. Yaþamayý ve yaþamý anlamayý, anlamlandýrmayý istiyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Ayrýmsýz tüm yazarlarý okumaya ve onlardan aldýklarýmý yaþamýma katmayý ilke edindim.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Murat M. UÐURLU, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.