Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos |
|
||||||||||
|
Sýcak þehri kavuruyor. Ýþ çýkýþý saatleri. Köprüye baðlanan þehir içi yollardan birinde birkaç yüz araba sýkýþtýk kaldýk. Bugün nedense ortalama bir günden daha kalabalýk ve çevremizden geçen yayalarýn hýzýna imreniyoruz. En az bir saatim –belki daha fazlasý- bu trafikte, birbirinin üstüne çýkan bu araçlarýn arasýnda mücadele ederek geçecek. Ýçimi yaþamadan geçecek bir saatlik kaybýn sýkýntýsý kaplýyor. Kaç saatim daha var? 100.000 veya 10.000 veya sadece birkaç bin? Ne fark eder? Otobanda araçlarýn yavaþlayarak dönüp baktýklarý feci kazada arabanýn içine sýkýþýp kalanlardan birinin benim olmayacaðým garantisini bana veren olmadý, size de. En büyük korkumuz karþýsýnda sakin kalarak düþünmek Hiç kendi ölümünüz hakkýnda gerçekten sakin kalarak, sorgulamayý bastýran duygularý (iç sýkýntýsý vb) veya sýkýntýdan kurtulmanýzý saðlayan savunma mekanizmalarý (gencim, daha çok zaman var önümde) düþünebildiniz mi? Dini düþüncelerde bir kaçýþtýr (Allah verdi Allah alýr, düþünme fazla üzerinde demenin farklý bir yolu). Ölümünüzü yaþamak zorunda olduðunuzu düþündünüz mü hiç, korkup kaçmadan? Sýkýntýdan kurtularak trafikten çýktýðýnýzda o ölüme bir saat daha yakýn olacaðýnýzý düþünmeye var mýsýnýz? Düþünelim bir kere. Þimdi. Düþünmenin hiçbir zararý yok. Hatta faydasý da var. Ama ruhani faydalarý deðil benim konum. Bu günkü yaþamýnýza faydasý olabilir. Bastýrmadan düþünürseniz. Nedenini ilerde açýklayacaðým. Cenazemizin kaldýrýlýþý Þimdi ölümümüz üzerine düþünmeye konsantre olalým. Mesela nasýl gözükecek cesediniz? Soðuk ve katý elbette. Resim gözünüzün önüne geldi mi? Devam. Cenazenizde insanlarýn aklýndan ne geçecek? Toprak kokusu, yapýlacak iþler veya siznle anýlarý. Size kýzgýnlýklarý? Sizin aklýnýzdan neler geçer baþkalarýnýn cenazelerinde? Bugün ölseniz en çok neyi yapmadýðýnýz, eksik býraktýðýnýz için üzülürsünüz? Yapýlýp bitirilmesi için hiç bir gücünüzün kalmadýðýný düþünün. Kimse varsa çocuklarýnýza anne veya baba olamaz, sizin olabileceðiniz kadar, gerçekten geçen hafta sonu oðlunuzu dövmek zorundamýydýnýz? Varsa eþinizin bir süre sonra sizden baþka biri ile yataða gireceðini düþünün. Keþke onun en büyük korkularý hakkýnda biraz daha fazla konuþmuþ olsaydýnýz. Kabus bir duygu, deðil mi? Ama ölüm üzerine düþünmek mevcut hayatýnýza faydalý olmuyor mu gerçekten? Korkmayýn ve düþünmeye devam edin. Aslýnda orada kalmamýz gerekli ama, bu yazý için bu kadarý bile fazla. Ölüm korkunuz üzerinden sömürürler sizleri En çok yanlýþ anlaþýlmaya açýk konudur ölümümüz. En zayýf olduðumuz konu. En kolay onun üzerinden bizi istedikleri yola getirirler. Aslýnda duygusuz kalamadýðýmýz bir konu olduðu için bu satýrlarýn yazarýný –beni- doðru anlamadan tepki duymanýz da bir olasýlýk. Bir dakika, yazýnýn baþlýðý farklý deðil miydi? Konum aslýnda ölüm korkusu deðil. Bir tuzak halini almýþ yeryüzünde gerçekten varolamayýþýmýz bodoslama girmiþ olduðum konu. Gerçekten varolmaktan ne anladýðýmý açmam gerekecek. Beynimiz trafik, iþ, okul, çevre, doðrularýmýz, basýn, televizyon yaþama kapanmýþ durumda. Algýlarýmýz kýsa anlar için açýlýyor, çevremize nadiren gerçekten bakýyoruz, yediðimiz yemeðin tadýný nadiren algýlýyoruz. Bir hedeflere kitlenmiþ, bir hayal aleminde yaþayýp gidiyoruz. Ama benlik rahat durmuyor. Varolamayýþýnýn verdiði sýkýntý fýrsat buldukça bir tepki ile ortaya çýkýyor. Kimi zaman trafikte sizi sýkýþtýran aracýn sürücüsüne, kimi zaman hiç tanýmadýðýnýz bir futbol hakemine. Öfkelenme eyleminin sahibi sizsiniz, sizi öfkelendirenin ne olduðunun hiçbir önemi yok aslýnda. Yeter artýk bu ukelalýklara daha fazla sabredemeyeceðim! Geçmiþte, yaþamýn daha az tuzak olduðu dönemlerde, yetiþmemizin zorunlu olduðunu zannettiðimiz binlerce iþ, elde etmekle yükümlü olduðumuzu zannettiðimiz binlerce þey mevcut deðilken daha az sinirlenirdik. Þimdi elde edilebilecekler o kadar fazla ve o kadar elle tutulabilir mesafede ki. Televizyonu aç ve mutluluk getireceðine inandýrýldýðýn binlerce meta. Nüfus artýþý da bir öfke kaynaðý. Kalabalýðýn artýþý insaný doðasý gereði daha sinirli yapýyor. Sýnýrlarýný koruyamama korkusu. Sonunda çevremizdekilere öylesine öfkeli bir hal alýyoruz ki, geçmiþten tutunacak bir dal arýyoruz. Muhafazakarlarýn çaðý Ýþte burada modern muhafazakarlar topluma o sözde kurtuluþ dalýný uzatýyor. Geçmiþin doðrularýný günümüze uyarla. Sevgi, saygý, deðerleri koruma, maneviyat. Onlarda inanýyor doðru olduklarýna, çünkü çaplarý bütün resmi görmeye yetecek kadar geniþ deðil. Tüm dünyada muhafazakarlarýn barýþ getirmek vaadiyle daha fazla huzursuzluk, daha fazla mutsuzluk, kan ve gözyaþý getirdikleri bir çaða girdik. Doðduðum dünyadan çok daha geri bir dünyada olduðumu görmek içimi burkuyor. Semracýðým, balkondan þöyle kalýnýndan bir odun getirebilir misin hayatým? Oysa bastýrýlan ilerleme, gerçek aydýnlanmaya ulaþmamýzýn tek yolu olan ilerlemeden baþka bir þey deðil. Hikaye takip etmekte zorlananlar için açalým þöyle ilerliyor: Öfkeli kalabalýklar muhafazakar deðerlere tutunur ve toplumu o yöne propaganda altýna alýrlar. Öfkeli kalabalýklar uyutulmak için gösteri isterler, spor, müzik ve gerçek þovlarý. Bunlarý vermek kolay. Öfkeli kalabalýklar kan isterler. A.B.D milliyetçiliði terör bahanesiyle önce toplum içi liberal düþünenleri susturur, sonra savaþalar baþlar, sonu gelmeyecek savaþlar. Ülkemizde kanunlar çok zayýf propagandasý ile her geçen gün yeni suçlar yaratýlýr, basýn susturulur, insanlar yok yere cezalandýrýlýr. Hikayenin ayrýntýlarý konumuz deðil. Burda kafasý daðýtýlmasý gereken bir entel-dantel bozmasý feci kafamý bozdu da. Baþladýðýmýz yere dönelim. Birbirinin üstüne çýkan arabalarýn, azýcýk öne geçmek için çýrpýnan kalabalýklara karýþmayý kabul etmiyorum. Arabamý bir sokak arasýna çekiyorum, araçlarla dolu caddeye bakan bir parka ilerliyorum. Oturduðum banktan arabalarýn içine sýkýþmýþ insanlarý izliyorum. Özgür olmadýðýnýz bir yalan. Seçimlerinizi her an baþtan, yeniden yapabilirsiniz. Size bir þey söyleyeyim mi: Gazetelerde okuduðunuz yazýlarýn yüzde 80’i yalan, kalaný da eksik bilgilerle dolu. Gerçekten kötü zannettikleriniz sizin gibi bir insan, gerçekten doðru bildikleriniz ahmakça olabilir. Durun. Öfkelendiðiniz taksi þoförü deðil, varolmadan geçen bir saatiniz. Ve bir diðer saatiniz. Ve son saatiniz… Durun. Öfkelendiðiniz ben deðilim ve o odunu lütfen yerine býrakýn.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Var Samsa, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |