..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevginin bulunmadýðý yerde us da arama. -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Deneysel > onur güner




1 Mayýs 2005
Yabancý  
onur güner
Yürüyordu elinde sigara, soðuk, sisli gecede. Bir karartýya yaklaþtýðýný farketti ve adýmlarýný hýzlandýrdý. Ne olacaksa bir an önce olmalýydý. Bu onun kaderiydi ve artýk yürümemekten sýkýlmýþtý. Yaþarken de bu böyle olur; hiçbir zaman kontrol edemediðimi


:BBAA:
“Abyssus abyssum. Aklýmýz
uçurumlardan hoþlanan bir uçurumdur.”
“Louis Lambert _ Balzac”

     
Yabancý
     
     Yürüyordu ay ýþýðýnda. Dört bira yoksa beþ mi? Iyi içmiþti bu akþam. Ayaklarýný yere sürte sürte
yürüyordu; soðuk gecede...
          Aðzýndan sýkan hava; büyük bir sis gibi daðýlýyordu. Her nefes alýp veriþinde sanki sigara içiyormuþ gibi duman çýkarýyordu. Soðuk gecede...
          Elini cebine atýp; bir sigara çýkardý ve yaktý. Çakmaðýn ýþýðýnda çevresi çok korkunç görünmüþtü. Bir anlýk nerede bulunduðunun fotografýný görmüþ gibiydi. Ama ýþýðýn sönmesiyle tekrar içi rahatlamýþtý. Aydýnlýk ve ýþýk her zaman iyi deðildir; hele de elinden birþey gelmiyorsa... Bazen körü kürüne yürümek daha iyidir.
          Belki de bir uçuruma doðru yürüyordu ve bunun farkýnda deðildi; mutlu mutlu yürüyordu iþte. Sanki hayatýmýzda herþeyi kontrol edebiliyoruz. Çogu zaman uçurumdan daha tehlikeli yerlere gidiyoruz; herþeyi görmemize raðmen. Ýþte bu yüzden karanlýkta yürümeye devam etti.
          Önündeki patikanýn birkaç metre ilerisini görüyordu çoðunlukla. Arada bir kafasýný kaldýrýp; karanlýk geceyi ve gölgeleri farkediyordu; gerçeði asla yansýtmayan gölgeleri...
          Saðýnda bir patika daha belirdi. Yürüdüðü ana patikaydý ve öbürü biraz daha zayýf ve otlarla daha çok kaplýydý. Bir yürüdüðüne baktý; birde diðerine, ikisinde de 5 – 10 metre öteyi ve sonunda karanlýðý görüyordu. Bir yol ayrýmýndaydý ve içgüdülerinden baþka dayanacaðý hiçbir þey yoktu. Yoluna devam etti. Belki güzel birþeyleri kaçýrmýþtý; yada ölümden dönmüþtü. Asla hangisinin iyi olduðunu bilemeyerek yürümeye devam etti. Çoðu zamanda bu böyle olmaz mý? Ýyi bir þey çýkarsa þükretmeli; kötüyse lanet okumalý...
          Soðuktu, elleri ceplerinde ayaklarýný sürte sürte yürüyordu. Kanýnda onu neþelendirecek kadar bir alkolle. Tekrar bir yol ayrýmýna geldi. Bu sefer içgüdüleri ona sapmasýný fýsýldadý ve yan patikaya devam etti. Aslýnda sonuna kadar düz devam etmesi; ana yoldan ayrýlmamasý içinde bir yerde vardý; ama hayat bu; her insan bir iki kere baþka yollara sapar. Belki de kendi içgüdülerine güvenmeyi öðreniyordu; hayatý pahasýna... Bir iki yol ayrýmýndan daha geçti ve yürümeye devam etti.
          Bir sigara daha yaktý. Aslýnda bunu sýrf ateþin aydýnlýðýna ihtiyaç duyduðu için yakmýþtý. Kendi korkaklýðýný belli etmemek için sigarayý kullanývermiþti. Umduðu veya korktuðu birþey görememiþti. Ne görmeyi umuyordu ki?
          Yürüyordu elinde sigara, soðuk, sisli gecede. Bir karartýya yaklaþtýðýný farketti ve adýmlarýný hýzlandýrdý. Ne olacaksa bir an önce olmalýydý. Bu onun kaderiydi ve artýk yürümemekten sýkýlmýþtý. Yaþarken de bu böyle olur; hiçbir zaman kontrol edemediðimiz dýþ etkiler önümüze bir kurgu koyar ve biz bunu oynarýz; adýna “yaþam” diyerek.
          Karþýsýnda duran yapýya bakýp, sigarasýndan bir nefes çekti. Oldukça kasvetli bir yapýsý vardý. Ýki katlý bir dað eviydi bu. Sanki evin tamamýnda; bir köþesinden diðerine uzanan devasa bir örümcek aðý vardý. Evin tamamý bu aðýn altýnda duruyormuþ gibiydi. Birinin bu eve girmeden önce bu aðý parçalamasý gerekliydi. Peki ya örümcek?
          Yavaþça eve doðru yürümeye baþladý. Bahçe kapýsýndan geçti. Zamanýnda güzel olan bir bahçe vardý; þimdi yabani otlar kaplamýþ. Bir köþede bir salýncak ve bir çardak. Güzel yaz gecelerine serinlik eden yaþlý çardak.     
Evin kapýsýný biraz zorladýktan sonra açýp içeriye girdi. Üzerine tavandan dökülen tozlarý temizledikten sonra çevresini incelemeye baþladý. Uzun bir koridor vardý önünde, hemen giriþte bir komidin ve onun yanýndan saða doðru geniþ bir kapý açýlýyordu. Koridorun sonu tamamen karanlýktý; burasý mutfak olmalýydý.
Gýcýrdayan adýmlarla saða döndü ve büyük kapýdan içeri girdi. Çevresindeki gölgelere çarpmamaya çalýþýyordu. Tam karþýsýnda duran þömineyi görünce üþüdüðünü farketti. Büyük bir oturma odasýndaydý. Yavaþ hareketlerle karartýlarýn yanlarýndan geçerek duvar dibinde duran þöminenin yanýna gitti. Bir kaç odun ve kaðýt parçasýyla ateþi canlandýrmayý baþardý.
Üþümüþtü; elleri yanan ateþin üstünde birkaç dakika öylece bekledi. Yavaþça doðrularak hemen þöminenin yanýnda duran tek kiþilik koltuða oturdu. Gözleri o kuvvetli ateþin etkisiyle bir þey göremiyordu. Hala gözünün önünde parlak turuncu kýzýl ýþýk duruyordu. Yavaþ yavaþ gözleri karanlýða alýþmaya baþlýyordu ve çevresini incelemeye baþladý.
Hemen ayaklarýnýn dibinde bir sehpa duruyordu, üzerinde bir kültablasý. Oldukça kötü durumdaydý her ikisi de. Ýnsanlar buraya kullanmadýklarý, eski eþyalarýný getiriyor olmalý diye düþündü. Bu eþyalarý daha önce görmüþ gibiydi sanki. Kendi evinde de vardý bundan bir tane. Zaten hangimizde yoktu o kare iç içe geçen sehpalardan. Bunlardan en büyüðü; en kullanýþlý olduðunu için hep kalýr ortalarda, diðerlerinin akýbetini kimse bilmez. Ama ona garip gelmiþti iþte. Iþýk burada etkisini iyice gösteriyordu; nerdeyse tamamen gözüküyordu bu kare sehpa. Bir sigara yaktý ve kültablasýna koydu. Bunu da sýrf kendini evde hissetmek için yapmýþtý.
Þöminenin hemen üstünde duvarda bir tane tablo vardý. Karanlýkta karakalem gibi duruyordu. Bir kadýn resmiydi, karanlýða raðmen güzeldi. Kim bilir kimin sevgilisi ya da bir ressamýn hayalindeki güzeldi. Sonuçta ona yanlýz olmadýðý hissini vermiþti. Belki de ev sahibinin resmiydi ve sonuçta onun misafiri sayýlýrdý. Ona doðru gülümsedi ve sonra bu saatte rahatsýz ettiðim için kusura bakma gibisinden; baþýný önüne eðdi.
Sehpanýn biraz ilerisinde bir komidin duruyordu. Üzerinde birkaç biblo ve resimlerin konduðu küçük tablolardan vardý. Burada çocuklarýn resimleri olmalý diye iç geçirdi. Çocuklarý vardý çünkü bahçede bir salýncak vardý. Burasý da þömineye fazla uzak sayýlmazdý ve biraz aydýnlanýyordu. Komidinin üç tane kapalý çekmecesi vardý. Insan salonun ortasýnda duran çekmeceye ne koyar ki? Kalkýp bakmak istedi. Sonra bu fikrinden vazgeçti. Sonuçta o misafir sayýlýrdý ve böyle davranmasý hiç hoþ deðildi.
Baþýný hafifçe sola doðru çevirdi. Hemen yanýnda bir oturma grubu duruyordu. Bu da eski sayýlýrdý. Gözleri koltuða dikili bir biçimde düþünmeye baþladý. Yakýn olan yerler daha belirgindi, bordo ya da koyu kýrmýzý bir rengi olmalýydý. Uzaktaki köþesinde bir yastýk duruyordu. Ateþin; havanýn etkisiyle dalgalanmasý koltuðun üzerinde yalancý desenler oluþmasýna sebep oluyordu. Belki bu koltuðu ilk aldýklarýnda üzerinde ateþli þekilde seviþmiþlerdi. Belkide büyük bir çocuklarý vardý; orada kaçamak yapýp bu evde ilk masum aþýklarýný aðýrlýyordu. Bir parti sonrasý üzerinde kusulmuþ yada sýzýlmýþ olma ihtimali de vardý. Ne güzelim anýlara sahit olmuþtun sen ey koltuk! Peki ya þimdi? Seni tamamen göremeyen bir yabancýnýn maskarasý oluyorsun. Zaman; herþeyin deðerini sen belirliyorsun.
Bakýnmaya devam etti. Girdiði kapýnýn hemen solunda büyükçe bir yemek masasýyla, beþ tane sandalye vardý. Buralar iyice karanlýk olduðu için; detaylarý tamamen hayal gücünün elindeydi. Ahþap olmalýydý ve üzerinde sayýsýz býçak izi de mutlaka vardýr, ya da dikkatsizce býrakýlmýþ bir tencerenin yanýk izi. Mutlaka neþeli akþam yemeklerine þahit olmuþtur. Ey eþyalar; hepinizin üzerinde sayýsýz anýlarýmýz var; bir yabancý bile olsa bunu farkeder ve efkarlanýr. Bir sigara daha yaktý; bunu az önce o masadaki güzel yemekten kalkmýþ ve aðzýnda biraz önce aldýðý þarabýn tadý olan evin reisi gibi yakmýþtý. Yavaþ hareketlerle sigarasýný çekiyordu ve bu aný elinden geldiðince uzatmaya çalýþýyordu. O þu an bu evin sahibiydi ve her eþyayla arasýnda sýcak bir bað kuruyordu. Karýsý masayý topluyordu ve birazdan orada oyun oynayacaklardý. Daha sonra beþ sandalyeyi düþünmeye baþladý. Bu masa için beþ tane azdý. Ya kýrýlmýþtý diðerleri yada mutfakta bir yerlerde olmalýydý.
Sigarasýný içiyordu, ama bir anda neþesi kaçtý. Evin kadýný kötü bir haber almýþ ve köþedeki sandalyede oturup baþý ellerinin arasýnda; masanýn üstünde aðlýyordu. Bir yakýnýný kaybetmiþti O þu an. Sandalyenin üstünde kadýnýn gölgesini en ince detayýna kadar görüyordu. Üzerinde bol yazlýk bir elbise vardý ve þaçlarý ellerini kapýyordu. Ara sýra hýçkýrýklardan kafasý hareket ediyordu. Elinin üstünden aþaðýya süzülen gözyaþýnýn sýcaklýðýný iliklerine kadar hissetti ve o an gördüðü hayalden tereddüt edercesine kendi kendini dürttü. Þömineden çýkan ýþýk oyunlarý ve hayal gücü; ona her düþündüðünü yaþýyormuþ hissini veriyordu. Sessiz bir tiyatroda gibiydi; kafasýndan geçenin oynandýðý; Hayaller tiyatrosu...
Masanýn arkasýnda köþede bir gölge daha vardý; buralara ýþýk nerdeyse hiç ulaþmýyordu. Dikdörtgen kýsa sayýlacak bir gölge. Masanýn arkasýnda duran þey ne olabilirdi ki? Bunun ne olduðu hakkýnda en ufak bir fikri yoktu. Bir komidin daha mý? Ya da ufak bir kitaplýk? Ortalýkta hiç kitap görmemiþti, ya da ona benzer gölgeler.
Diðer köþede bir kapý vardý ve büyük ihtimalle balkona çýkýyordu. Pencerelerden sonra gelen kapý balkona çýkar diye düþündü. Balkonu da anlatmak istiyordu ama balkonu anlatmak için görmek gerekli diye düþündü. Nereye bakýyor ve ne büyüklükte, bunlar balkonun hayali için önemliydi. Hayattan daha doðrusu evin boðuculuðundan kaçtýðýmýz gökyüzünün güzelliklerini gösteren büyülü yerler.
Hafif hafif gözleri kararmaya baþlamýþtý; sýcaðýn etkisiyle. Uykusuzda sayýlýrdý zaten. Tüm eþyalarý tek tek incelemiþ ve hepsinde kendinden birþeyler bulmuþtu. Ah insanlarýmýz çoðu zaman onlarýn kýymetini bilmiyor. Bir yaþam gizliydi burada; sessiz ve sakin bir yaþam. Bir anda saatin gong sesini duydu. Bir yerlerde saat olmalýydý. Belki de tam baþýnýn üstündeydi ve gölgesini görememiþti. Ama artýk týkýrtýlarý duyuyordu. Baþýndan beri odunun yanma sesine karýþan týkýrtýlar þimdi gayet net bir þekilde kulaðýna geliyordu. Beyni istemsiz olarak týkýrtýlarý sayýyordu. Beþ týkýrtý süresince ateþe bakýyordu ve kafasýný iki týkýrtý içinde çeviriyordu.
Hareketleri yavaþlamýþtý, uykusu gelmiþti, esnedi. Son bir uyku sigarasý içip içmeme tereddütünü yaþadý. Ve sonunda cebinden çýkarýp yaktý. Ateþin etkisiyle gördüðü fotoðraf ona çok tanýdýk gelmiþti, evi bu kadar çabuk sahiplenmiþ olmasýna gülümsedi.
Bu akþam ne olmuþtu ona? Niye buradaydý ? Bunlarý düþünmeye baþladý. Fazla birþey hatýrlamýyordu. Ýçmiþti ve çok içmiþti. Bir yerde arkadaþlarýyla içiyordu ve bir kopukluktan sonra yürüyordu ; o lanet patikada... Ve neredeydi bunu bilmiyordu. Düþündükçe baþý aðrýmaya baþladý. En iyisi uyumaktý, sabah nasýl olsa gölgeler gerçek nesnelere dönüþecek ve o da nerede olduðunu anlayacaktý.
Montunu çýkarýp kollarýnýn üstüne örtü. Nerede olduðunu bilmeyerek uyumaya çalýþtý. Karýsý ve çocuklarý aklýnda. Merak ediyorlar mýdýr acaba ? Bir of çekti ve herþeyin düzelmesini saðlayan týkýrtýlara býraktý kendini. Kollarý iki yana düþtü...
Kaskatý bir þekilde uyandý. Boynu tutulmuþtu. Güneþ doðmuþ, hava biraz yumuþamýþtý. Sömineden sönen ateþin dumanlarý tütüyordu. Hafifçe baþýný kaldýrýp çevresine bakýndý. Ve o anda dehþete düþtü, donup kalmýþtý. Ayaða kalktý, þöminenin üstünde asýlý duran karýsýnýn resmine baktý. Þaþýrýp kalmýþtý. Bu resmin burada ne iþi vardý ? Kafasýný çevirip evin tamamýný görünce ; birþeylerin farkýna vardý. Burasý onun kendi eviydi ; evet uzun zamandýr gelmediði ; bir dönem sýkça kaldýklarý dað eviydi. Yaþadýklarýna inanamýyordu. Nasýl olmuþtu ve neden buraya gelmiþti ? Birden kahkalarla gülmeye baþladý. Bu nasýl bir hayattý böyle!
Yine bazý tercihler yapmýþtý; tamamen içgüdüleriyle ve sonunda yine kendini, kendi yaþamýný bulmuþtu. Bundan kaçmanýn yolu yok muydu ? Bu kadar mý baðlýydý bu eve ya da bu lanet hayata? Beyni onu yine buraya getirmiþti. Aslýnda yol boyunca yaptýðý her sapma ayný hayata gidiyordu. Kendi hayatýna!
Fakat birden dün gece bu evi tanýmadýðýný farketti. Nasýl olur da bir insan kendi evini tanýmaz ? Kendi eþyalarý üzerinden hayaller kurar. Ve o an birþeylerin farkýna vardý. O dün bu evde bir yabancýydý. Kendi hayatýnda bir yabancý .
Birbirimize o kadar benzer yaþýyoruz ki ; aslýnda çoðumuz kendi hayatýmýzý yaþamýyoruz. Her gün yeni hayatý kabullenip; onu kendimizin gibi yaþýyoruz. Bu yüzden gerçek kendi hayatýmýza bir yabancý gibi bakabiliyoruz. Tüm dekorlarýmýz basma kalýp ve deðerlerimiz sadece ýþýðýn aydýnlatmasýna baðlý. Ýþte bu yüzden bize bir dönem hüzünlü melodiler çalan köþedeki pikabý unutuyoruz.
Girdiði büyük kapýdan çýkýp, hýzla bu yabancýsý olduðu evden kaçtý



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn deneysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yanak
Son Sayfa

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mucize
Hayal
Aksi Bir Gün
Ufak Bir Adým I
Kapý I
Harem'de Bir Yolcu
Otobüstekiler
Azat
Güneþe...
Lanetim!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sýradan [Þiir]
Çocuk [Þiir]
? [Þiir]
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý I [Roman]
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý III [Roman]
Ýlkel Bir Adamýn Çýðlýklarý II [Roman]


onur güner kimdir?

Birden kendimi bir kumar masasýnda buldum. "Kumarbaz" ölümsüz yazarý tanýmama sebepti. Ve sonra "yeraltýndan notlar" ondan sonra hiç kopamadýk. Yaþasýn yeraltý!

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © onur güner, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.