Gerçeði arayan bir insan, öncelikle her þeyden gücü yettiðince kuþku duymalýdýr. -Descartes |
|
||||||||||
|
Okula bir türlü alýþmamýþtým.Evimdeki sýcaklýðý, annemin sevgisini öðretmenimde bulamýyor, yabancýlýk çekiyordum.Oysa mahalleden dört arkadaþ ayný sýnýftaydýk.Yanýmda Müjgan'dan baþkasýnýn oturmasýný istemiyordum.Öðretmenimin beni sevmediðini düþünüyordum.Sevseydi Müjgan ile ayný sýrada oturmama izin verecekti. Simsiyah saçlý, kýsa boylu hafif þiþmanca öðretmenimin beni sevmesi için hiç çaba göstermiyordum. Kýrýlýyor,küsüyordum öðretmenime.Bu yüzden de, sorduðu sorulara cevap vermek için parmaðýmý da kaldýrmýyordum.Her defasýnda beni görüyor, yanýma gelip soruyu tekrarlayýp cevabý bekliyordu. Doðru cevabý alýnca da tepki vermeden yanýmdan uzaklaþýyordu. Yanlýþ cevap versem kimbilir bana ne yapacak diye düþünüyordum. Müjgan her zaman parmak kaldýrdýðýnda dönüp bana da bakýyor hadi kaldýrsana parmaðýný diye iþaret ediyordu.Öðretmenim dahil kimse kýrgýnlýðýmdan dolayý bunu yaptýðýmý anlamamýþtý. Üstelik boyum uzun olduðundan mahalledeki arkadaþlarým Gönül,Müjgan ve Samiye'den hep arkadalarda, hep uzaklarda oturuyordum. Bir gün öðretmenimiz önümüzdeki pazar ANNELER GÜNÜ diye söze baþladý.Annelerimizi övgü dolu sözlerle anlattý.Sonra hepimiz annemizi ne çok sevdiðimizi hep bir aðýzdan söyledik. En çok da annemizin çiçek olduðu görüþü çok hoþuma gitmiþti. Evimizin bahçesi çiçeklerle doluydu.Ama annemin bir çiçek kadar narin, mis gibi anam kokduðunu hiç düþünmemiþtim. Öðretmenimi o gün sevmeye baþlamýþtým.En çok sevdiðim kiþiyi, annemin yüreðini, fedakarlýklarýný anlatýyordu o gün. Anne þiirleri okuyor,anne þarkýlarý söylüyorduk. Harçlýklarýný kimlerin biriktirip annesine hediye alacaklarýný sordu bir ara Ayten Öðretmen.Müjgan yine parmak kaldýmýþtý.Bu kez yalandan deðil sahiden parmak kaldýrmamýþtým.Çünkü anneme hediyeyi babam alýyordu.Harçlýðýmý biriktirmeyi hiç ama hiç düþünmemiþtim. Akþam yemeðinden sonra kumbarama baktým. Attýðým paralarý dayanamayýp anahtarý ile açýyor ve mahalledeki bakkaldan çikolata bisküvi alýyordum.Neden kumbarada dursun paralar diye büyük nineme daha geçen gün itiraz etmiþtim.Off bir bilseydim hiç dokunur muydum kumbarama. Acaba diye kumbaramý açtým.Yaþasýn içinde kara kara kuruþlar vardý. Bir de ufacýcýk yarým þiling.Hepsini topladým bir þilin ediyordu. Ablam televizyon seyrediyordu.Anneme hediye alýp almayacaðýný sordum.Yarýn mahalleden arkadaþlarla EZO'nun hediyelik eþya maðazasýnda gideceðiz.Anneme güzel bir hediye almayý düþünüyorum dedi. Ne alacaktý acaba? Cumartesi uyanýr uyanmaz soluðu ablamýn yanýnda aldým.Hadi uyan Ezo'ya gideceðiz.Anneme hediye almaya.Sabah uykusunu çok seven ablam yüzüme o kadar kýzgýn bakýyordu ki,yine hata yaptýðýmý anlamýþtým ama artýk çok geçti.Avazý çýktýðý kadar baðýrýyordu. Yine onu rahatsýz etmiþtim.Odadan koþarak çýktým.Annem mutfaktaydý.Ninem ve babam da oturmuþlar kahve içihyorlardý. Boþ bir sandalyeyi gözüme kestirdim ve uzun geceliðimle düþme tehlikesi geçirerek sandalyenin üzerine çýktým.Beni dinleyin, çok önemli,lütfen susunuz dedim.Babam gülümsiyerek '' halayýk uyandýn mý'' dedi. '' Evet prensesi de uyandýrdým ama o hala uyuyoor''. ''Sen de uyusaydýn,daha çok erken '' dedi annem... Böyle bir günde uyumamý istiyordu annem.Nasýl uyurdum ki. Ezo'nun maðazasýna gidecektim.Hem de mahalledeki çocuklarla.Anneme bir þilinlik hediye alacaktým. ''Hadi in sandalyeden uykulu uykulu düþeceksin ''dedi ninem. Beni dinleyin dedim ve baþýmý öne eðerek selam verdim.Ayten öðretmenimin öðrettiði Annem þiirini okumaya baþladým.Þiir bittiðinde annemin gözleri yaþlarla dolmuþtu.Neden aðlýyordu ki. Oysa mutlu olacaðýný düþünmüþtüm... Öðle yemeðinden sonra mahalledeki büyük kýzlar bizleri de aralarýna alarak Ezo'ya doðru yola koyulduk. Dükkan oldukca kalabalýktý.Herkes buradaydý.Dükkan sahibi bir oraya bir buraya koþuþup duruyordu.''Dilber Teyze de burada''. O Ezo'nun eþi'' dedi ablam. Dar koridor gibi bir yere gelmiþtim. Plastik kahverengi bir saksýda kýrmýzý plastik bir gül yeþil yapraklarý arasýnda rafta porselen heykelciklerin yanýnda duruyordu. Gözümü ondan ayýramýyordum.ANNELER ÇÝÇEKTÝR demiþti Ayten Öðretmen. Kimbilir annem bu plastik saksýdaki kýrmýzý plastik gülü ne çok sevecekti.Ablam'' gelsene burada annemin sevebileceði bardaklar var sen de onlardan al'' dedi.Ben bunu alacaðým dedim.Ablam ''bu plastik gülü mü? Bahçemizde gülden bol ne var? Vazolarýmýz gerçek çiçeklerle dolu. Annem ne yapsýn bu plastik gülü ''dedi.Elimden tuttu ve bardaklarýn bulunduðu yere gittik.Altý bardak almaya param yetiyordu. Oysa aklým kýrmýzý güldeydi.Bardaklarý Ezo'nun eþi güzelce bir hediye paketine sardý.Hepimiz hediyelerimizi almýþtýk.Artýk gitme zamaný gelmiþti.Dar koridordan geçerken kahverengi plastik saksýdaki kýrmýzý güle takýldý gözüm.Aðlamaya baþladým. Ezzo yanýmýza geldi.Aldýðým bardaklarýn kýrýldýðýný sanmýþtý.Ablam çiçeðin fiyatýný sordu. Çiçek bardaklardan daha ucuzdu.Bardaklarla çiçeði deðiþtirip bu kez çiçeði rengarenk paket kaðýdýna sararak elime tutuþturdu Ezzo.Üstelik iki kuruþ da para üstü vermiþti. Eve dönerken mutluydum.Hem de çok mutluydum.Çiçek annem, çiçeði görünce nasýl da mutlu olacaktý.Bu kez gözyaþlarý olmayacaktý gözlerinde.Mutluluktan gülecekti.Ve kýrmýz plastik çiçeði salonun en güzel yerine koyacaktý. Akþam üzeri olmuþtu.Annem mutfakta yemek piþiriyordu. Ablam arkadaþlarý ile oynuyordu.Benimse içim içime sýðmýyor, oyun dahi ilgimi çekmiyordu. Anneme ilk kez hediye almýþtým.Bütün anneler çiçekti.Onlarýn mis kokusu gibi hiç kimse kokmuyor demiþti Ayten öðretmen.Ona hediyeyi verirken bu kez mis kokusunu içime çekecektim annemin.Bir yarýn olsa... '' Ne düþünüyorsun. dedi annem.Sen hiç böyle susmazdýn? '' Yarýn anneler günü.DAYANAMIYORUM.Hediyeni bugünden vermek istiyorum.Annem gülümsedi.Sabret kýzým,ablanla birlikte yarýn verirsin. Gece televizyonda heyecanlý bir filim vardý.Herkes dalmýþ seyrediyor.Aklým pakette ve çiçekte. O da ne? filmdeki kýz ölüyor. Evde herkes aðlýyor.Hiç düþünmeden yatak odama gidip rengarenk hediye paketini alýp koþarak annemin kucaðýna oturuyorum. Sarýlýp öpüþmelerden sonra annem paketi açýyor.Hediyemi çok beðendiðini söylüyor ve gözleri doluyor.Ablam ise sabahý beklemediðime kýzýyor.O daha küçük diyorlar.Hem de sabýrsýz.'' Annem çiçeði mutfaktaki rafa koymuþtu.Mutfaðýmýz sanki harçlýklarýmla aldýðým çiçekle çok daha güzel olmuþ gibi geliyordu bana. En güzeli de annemin bir çiçekle ne kadar mutlu olduðunu görmekti.O zaten bir çiçekti.Hala yüreðimdeki en güzel ÇÝÇEK ANNEM. 8 mayýs pazar 2005
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mine Ömer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |