Ýyi bir aþk mektubu yazmak için, neler yazacaðýný bilmeden oturman, kalktýðýnda da ne yazdýðýný bilmemen gerekir. -Rouesseua |
|
||||||||||
|
“Olmamý istediðiniz kiþi, benden daha deðerliymiþ ki, siz varolaný yetersiz bulmuþsunuz ki, eskiyi öldürmeye karar verdiniz.“ Böyle hissettiðiniz anlar hiç olmuyor mu? Kendinizi itilmiþ, istenmeyen, deðiþmezse dýþlanacak biri gibi hiç hissettiniz mi? Ýlk ne zaman? Ýlk ne zaman sevdiðiniz birisi sizi itti? Doðduðumuz an...9 ay bizi karnýnda, güven ve sýcaklýk içerisinde saklayan varlýk, bir gün geldi tüm bedeniyle bizi dýþarý itmeye baþladý. “Aman Tanrým! Caným yanýyor, çünkü santimetre kareye, 400 kilo aðýrlýklar basýlarak 15 cm.’lik bir delikten çok ama çok parlak bir yere, ait olmadýðým bir yere çýkýyorum. Birileri nefes almamý saðlamaya, kýçýma vurmaya, caným, ciðerlerim acýmaya baþlýyor. O varlýk nerde? Ben nerdeyim, bu su neden soðuk? Ben geri dönmek istiyorum, bu viyaklayan yaratýklar da neyin nesi? Lanet olsun, ben buraya ait deðilim! Neden beni istemedi?!” Ýlk doðum aný, bize acýyý öðreten andýr. Acýyla doðarsanýz, maruz kaldýklarýnýz gelecekte de acýyla örülürse, hayatýn yegane anlamý “acý” olarak kalýr. Bundan sonrasý daha trajik devam edebilir... “ Bir sürü yaratýk neden bana bakýyor? Benim kokusuna alýþtýðým yaratýk nerde? Yemek saati ve öncesinde kucaða alýnmamak ne demek? Niye ben, bu adý yatak olan þeyde tek baþýma yatýyorum. Sanýrým burada beni kimse istemiyor. Aðlasam...Aðladýðýmda beni o varlýða vermiþlerdi az önce. O zaman ben aðlarsam yine verirler mi? Aðlamalýyým...” Disiplin içinde çocuk yetiþtirmeye çalýþmak...Aslýnda anneye en ihtiyaç duyduðu anda kucaða almamak, itilmiþ ve istenilmeyen hisseden bebek için ikinci bir yalnýzlýk duygusudur. Normal þartlarda( Altý ýslak deðilse, aç deðilse, hasta deðilse), ilgi gören bebekler aðlamazlar. Eðer onu kucaðýnýza alýyor ve geldiði için mutlu olduðunuzu belli ediyorsanýz, aðlamazlar. Bebekler ana rahmine düþtüðü 120. gün, algýlamaya baþlýyorlar. Siz kýz doðacak bir bebeði, “oðlum” diye sevdiðiniz anda, doðumundan sonra onun için istenmedikleri bir cinsiyete sahip, sizi sevmesi için olmadýðý gibi davranmasý gereken biri olmaya itersiniz... “ Beni sevmeleri için, olmamý istedikleri varlýk olmalýyým. Çünkü ben ilgi görmek istiyorum.” ( Not: Amerika’da, intihar olduðundan þüphelenilen 0-2 yaþ arasýndaki ölümler, son 3 senede %400 artýþ göstermiþtir.) “Davranýþ herþeydir.” Yaptýklarýmýz, yaptýklarý, yargýlar oluþturur ve davranýþ deðiþirse, sonuçlarý da deðiþir. Bir çocuða doðduðu andan itibaren istendiðini hissettirirseniz, o çocuk kendine güvenli ve paylaþýmcý olur, ona olmak istediði gibi deðil, olmasýný istediðiniz gibi davranýrsanýz bambaþka, problemli bir çocuðunuz olur. Kendi çocukluðunuzu düþünün, yapmak istedikleriniz ve yapamadýklarýnýz...Size öðütlenenler, dikte edilenler...Kaçýmýz, “en kendim”iziz? “ Hastalýklar, düþündüklerimiz ancak yapamadýklarýmýz nedeniyle oluþur.” der Clarissa Myss Abla. Çünkü tutarsýzlýk sizi için için yiyen bir mikroptur. Sabah patrona sinirlenip, yine de haklýsýn dediðiniz akþamlarda yaþanýlan baþ aðrýsý, günün yoðunluðundan kaynaklanmamaktadýr. Çünkü insan varlýðý “onaylanmak” üzerine kuruludur. Bugün reklamlarda gördüðünüz, taktir edilen ev kadýnlarý, en sevilen babalar görselleri, aferin alan çocuklar boþuna kullanýlmamaktadýr. Hepimiz özünde, yaptýðý iþle, sahip olduðu davranýþ biçimleriyle onaylanmak arzusundayýz. 3 çocuklu bir aile düþünün, ilk çocuk çok çalýþkan ve sakin, sürekli onay alýyor ebeveyinlerinden. Ýkinci çocuk inanýlmaz yaramaz, üçüncü karma karýþýk bir ruh hali içerisinde...Neden? Ýnsan doðasý, varolana 3 þekilde tepki gösterirmiþ; 1.Kabullenmek ( Ancak bu daima onayladýðý anlamýna gelmez, mecburiyetten kabul ediþlerimiz daha çoktur.) 2.Onaylama ( Ancak onayladýklarýmýzý her zaman sahiplenmeyiz) 3.Sahiplenmek ( Bu herþeyin pozitif olduðu dönem) Birinci çocuk gibi olamayacaðýný anlayan ve ilgi görmek isteyen ikinci çocuk, yaramaz olmayý seçer. Çünkü problemliyseniz, aileden daha fazla ilgi görürsünüz. 3. çocuðun hali içler acýsýdýr, o ne birinci gibi çalýþkan olabilir ne de ikinci gibi denenmiþ yoldan gitmek ister. Ailelerin bunun farkýnda olmadýðý durumlarda, kayýp 2 insan yetiþmektedir. Nereden nereye geldik farkýndayým, sadece doðum anýnýn nelere mal olabileceði, sonrasýnda yetiþtirilme, maruz kaldýðýmýz sosyal baskýlar sonucunda kaybolan özlerimiz... Üzerine okunmasý, araþtýrýlmasý ve mümkünse çocuk sahibi olmadan yapýlmasý gereken bir konu. Aksi halde kaybolan benliklerimizle, yine bizim gibi karmaþýk bir hayat yaþayacak bireyler yetiþtiririz. Ýtildiðiniz, sevilmediðini, onaylanmadýðýný düþünen her birimiz, gün içerisinde kýrk takla atarak sadece bir gülümseme veya aferin için çabalýyoruz. Nedenleri geþmiþte saklý. Pek çok þey gibi... Fazla kadýnlar büyüyen erkek çocuklarýnýn bugün yaþadýklarý maçoluklarý veya eþcinsellikleri, kadýnlarýn erkek olmak için çabalamalarý, kýsýrlýk oranýnýn son yýllarda artýþ nedenleri...Hepsi geçmiþte belli rollerin karýþmasý, göremediðimiz ilgi, arzu ettiðimiz sevgi nedeniyle. Ýlginizi çekerse bir iki kitap önereceðim, kendiyle yüzleþmek, farkýnda olarak yaþamak ve birþeyleri deðiþtirmek isteyenler için: 1.Scott Peck, “Az Seçilen Yol” 2.Thomas Harris, “I’m ok, you’re ok” 3.Eric Berne: “ Games, People Play” 4.Yazarýný hatýrlamýyoum ama kitabýn adý: “ Kurtlarla koþan kadýnlar” 5.Robert Bly, “ Iron John” 6.Warren Farrell, “ Myth of Man Power” Kendimizi, varoluþ nedenlerimizi, hayattan beklentilerimizi çözmeden, geçmiþle yüzleþmeden devam edemiyoruz. Belki bu kitaplarýn, farkýnda olmamýza faydasý olur... Sevgiyle, Esra
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |