Tatlý Pervin
Pervin’di adý…Eve girdiðinde tüm ev halkýný mutluluða boðan, sevimli hareketleriyle herkesi kendine çeken tatlý bir yaratýktý.Sevgiyi, þefkati ve de ayrýlýðý onunla öðrenmiþtim diyebilirim.Eve gireceði zaman balkonun kapýsýnýn kolunu çevirebilmesini öðrenmiþti..Birden onu içerde buluverirdik.Belki de çoðunuz tahmin etmiþtir bir kediden bahsettiðimi.O bizim mahallenin kabadayý kedisiydi..Burma burma býyýklarý, çekik çekik gözleri ve tostoparlak vücuduyla gayet sevimli bir hayvandý.Bizim bütün haþarýlýðýmýza raðmen o bize sabreder, kesinlikle bizi týrmýklamazdý.Bazen elimizi hafifçe ýsýrýr ama kesinlikle canýmýzý acýtmazdý. Biz yer sofrasýnda yemek yerken o babamý gözler, babam sofraya oturduðunda hemen onun yanýna gelir ve tüylü patileriyle babamýn dizine hafif dokunuþlar yaparak ondan yemek isterdi..Babam da onun bu kibarca isteklerini tebessümle karþýlar, önce onun kalýn ensesini okþar, sonra da yemeðe batýrdýðý küçük bir ekmek parçasýný onun önüne býrakýrdý.Pervin hiç taþkýnlýk yapmadan bu lokmaya dokunur ve yerinden hiç kýmýldamadan, mýrýldanarak yemeðini bitirirdi.Bir müddet patilerini yalayarak temizleyen kedim, ardýndan yeniden babamdan bir lokma isterdi.Patilerini kirli kirli babamýn üstüne sürmezdi.Ara sýra bu sevimli kedimle baþ baþa otururduk.Ben onun beni anladýðýna inanýr, onunla saatlerce konuþurdum.O da bana hiç ses çýkarmaz, tatlý mýrýltýlarýnýn musikisi eþliðinde benim dertlerimi dinlerdi.Pervin, bizim evin bir koruyucusu gibiydi adeta..Yabancý kedilerin bizim evin balkonuna girmesine asla izin vermezdi.Onun beþ altý kediyle kavga ediþini hatýrlarým..Her kavgadan sonra suratý çizik çizik olur, o güzelim Pervin tanýnmayacak bir hal alýrdý.Ancak o vazifesini yapmanýn hoþnutluðuyla evin en sýcak köþesine kývrýlýr, ara sýra da bizlere gözlerini kýrpar, sonra bir huþu içinde mýrýltýlarýna devam ederdi.Küçükken bu Pervin’in rahle-i tedrisinde pek çok þeyi öðrendim diyebilirim Bir gün balkonumuzun kapýsý acý iniltilerle týrmalanmýþtý.Ben: “hayýrdýr inþallah!” diyerek telaþ içinde balkonun kapýsýna koþtum.Gördüklerim karþýsýnda adeta þok olmuþtum.O yakýþýklý, fedakar ve tatlý Pervin’in vücudundan etrafa kanlar sýzýyordu.Pervin’in o kýpkýrmýzý ve küçücük dili ise dýþarýdaydý.Küçük patileriyle kapýya hafif dokunuþlar yapýyor, sanki bu son anlarýnda soframýzda geçirdiðimiz o güzel dakikalarý hayal edip, tekrar o mutluluðu bizimle yaþamak istiyordu.Bütün ayaklarý ezilmiþti.Belden aþaðýsý da tutmuyordu.Peki bu halde bu kedi, bizim eve nasýl gelebilmiþti?Ben bütün gücümle baðýrarak babamý çaðýrdým.Babam heyecanla koþarak benim yanýma geldi..Korku içinde bana: “Hayýrdýr oðlum ne oldu sana böyle?” dedi..Ben gözyaþlarý içinde balkonun kapýsýný gösterdim babama..Babam hemen kapýya doðru koþtu…Gördüklerine o da inanamamýþtý.Zavallý kedinin baþýný okþayarak : “Ne oldu sana yavrum?Ne oldu Pervin’im?” diyordu..Bir yandan da hýçkýra hýçkýra aðlýyordu.Babamý böyle aðlarken ilk defa görmüþtüm. Sonra usulca Pervin’i kucaðýna aldý..Sobanýn yanýna, onun her zamanki yerine götürdü kedimizi..Pervin o tatlý gözleriyle hiç kýmýldamadan babama bakýyordu..Babam da ona bakýyordu.Sanki telepatik bir iletiþimle birbirleriyle anlaþýyorlardý.Pervin son bir defa gücünü toparladý..Acý bir miyavlamayla bizlere veda etti…Patisini zar zor kaldýrarak aðzýna götürdü.Evet Pervin her zamanki gibi patisini yalýyor, temizliyordu..Sonra her þey için size teþekkür ediyorum, sizi çok özleyeceðim der gibi, küçük patisiyle babamýn ellerine son birkaç tatlý dokunuþ kondurdu..Ardýndan o yemyeþil gözlerini kapattý..Pervin gitmiþti..Son anlarýnda bize ve bilhassa babama elveda demeyi de unutmamýþtý..Daha sonra öðrendik ki Pervin’i, mahallemize on beþ km kadar uzaklýkta bir sokakta hýzlý giden bir araba ezmiþti..Üstelik onu ezenler ona hiç yardým etmemiþlerdi.Onu öylece býrakýp gitmiþlerdi.Belki de onu zevk olsun diye ezmiþlerdi.Pervin o on beþ km’yi bu haliyle sürüne sürüne kat etmiþ ve bizim eve kadar gelmiþti..Son bir veda için, son bir teþekkür için..Þimdi de o tatlý arkadaþým Pervin’i hasretle anýyor..O gün gözyaþlarý içinde Pervinciðimin arkasýndan söylediðim sözleri, onun aziz anýsý adýna tekrarlamak istiyorum: “Güzelim Pervin’im bir gün biz de senin gittiðin boyuta gideceðiz.Sen o alemin kýrlarýnda, bayýrlarýnda koþup oyna, eðlenmene bak..Senin için hazýrlanmýþ yemeklerden ye!Baþýný okþamak, senin o tatlý dokunuþlarýný hissetmek için biz de oralara geleceðiz..”
Oðuz DÜZGÜN
:: güçlü |
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
|
8 Ocak 2006 |
|
| Merhaba Sevgili Oðuz Düzgün;
Dilimizi ustaca ve kurallý kullanmanýz, övgüye deðer.Güzel bir aný okudum....Sevgiyle kalýn....Kâmuran Esen |
|
Söyleyeceklerim var!
Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazýlarý
yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz
ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz,
yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.
Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.
|
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.