Uygarlýk, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayýda artmasýdýr -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Not : Selam ! ben Cemil. Nam-ý diðer ‘Çapkýn Cemil’ derler ayýptýr söylemesi. Benimle birlikte, haftada bir beþ-on dakka geçirebilirsiniz; sakýn bu süreyi aþmayýn, bayarým. Yazýnýn baþýna da not konur muymuþ diyorsunuz, duyuyorum. Ben korum arkadaþ ! tamam mý korum ! iþte o kadar. Esas yazýyý okuyun þimdi, hadee naaþþ... Esas Yazý : Saat sabahýn altýsý. Alýþýlmýþ bir öðrenci hayatý iþte, sabahlara kadar bitmeyen, en olmadýk saatlerde uyunan gündelik bir hayat. Ocaða su koydum, çay içmeyi plânlýyorum, donmuþ ellerimde kan akýþý durmak üzere. Dýþarý çýkýyorum, asanasörün kapýsý ‘cart’ diye açýlýyor. Sessizlikte yankýlanýyor bu ses, her sabahki gibi yine týrsýyorum. Üst kattaki yönetici olacak adam, kesin bu sesi duymuþtur, akþam geldiðimde kafamý þiþirecek. Öðrenci milleti deðilmiyiz, her yerde olduðu gibi burda da eziliyoruz. Fakat merak etmeyin arkadaþlar, özgür apartman mücadelemiz sürüyor. Apartmandaki diðer öðrenci arkadaþlarla beraber, bildiriler hazýrlayýp giriþe asýyoruz. ‘Yönetici defol! apartmanlar öðrencilerindir !’... Sabahlara kadar yükselen müzik sesleri, bilumum metalik sesler, kapý gýcýrdamalarý, su damlamalarý inadýna sürecek... ***** Kýçým donuyor ! Yerde on santim kar var herhalde. Isýtýr ümidiyle bi sigara yakýyorum. Aç karna iyi gitmiyor, kimseye tavsiye etmem. Büfedeki adam gazeteleri yerleþtirirken, bön bön bana bakýyor. Tarzýmý beðenmedi herhalde, belki de memleketinden yeni gelmiþtir, büyükþehirlerdeki öðrenci tiplerine alýþkýn deðildir. Büfeciyi geçtim, önümden güzel bir kýz gidiyor. Bizim okuldan olmasý için dua ediyorum. Duam kabul oldu. Kýz bizim okuldanmýþ. Ayný servise bindik. Karþýlýklý koltuklar var otobüste. Kýz birine oturdu. Yüzsüzüm, geçtim karþýsýna oturdum. Yolculuk baþlýyor, beraberinde kaçamak bakýþmalar... Kýzýn gözleri çok güzel, siyah ve parlak, onlara beþ saniyeden fazla bakamýyorum. O kadar da yüzsüz deðilim yani. Ama bakacak baþka bir yerde yok ki. Koridor tarafýndaki koltuða oturmuþum. Cam kenarýna otursam üþürdüm zaten, hiçdeðilse burda kýzýn gözleri ýsýtýyor beni. Okula geldik, Yýldýz anfiye en yakýn durakta iniyorum. Kýz da benimle indi. Önümden yürüyor. Sonra o edebiyat’a sapýyor, benim çay içmem lâzým, kafeye... Bir an durup düþünüyorum, sabah sabah kýzýn yanýna gidip bi çay teklif etsem tepkisi ne olurdu acaba ? Bugün günümdeyim, hem kaybedecek neyim var ki... ‘Pardon hocam fena halde üþümüþ görünüyorsunuz, sýcak bi çay, eminim içinizi ýsýtýrdý. Ne dersiniz ?’, ‘Derse yetiþmem lâzým hocam, teþekkür ederim’. Neyse Allah’tan tokat falan yemedik. Hem kibar kýzmýþ, þimdi daha çok hoþuma gitti. Ama, o benden pek hoþlanmadý galiba. Bi çay, bi sigara içmeden derse asla girmem. Oh çayýmý aldým, amma da sýra varmýþ yaa... Kafenin aynasýnda gizlice kendime bakýyorum, gizlice çünkü etrafdakiler devamlý aynaya bakan dallamalardan sanmasýn diye. Bugün her zamankinden daha iyi görünüyorum. Gözlerimin uykusuzluktan küçülmesi, ayrý bir çekicilik katmýþ bana. Derste hocanýn gözlerini ve konuþan aðzýný izliyorum. Sadece izliyorum, anlamýyorum. Sonra anlarýz nasýl olsa. Þimdi önemli olan bu derse girmiþ olmam. Hiç acýmasý yoktur bu adamýn, devamsýzlýktan býrakýr valla. Hoþ, devamsýzlýktan kalmasakta, bu gidiþle nottan kalýcaz ya neyse... Oh bee, güç belâ bu dersi de atlattýk. Öðlenki derse bakarýz artýk. Kafam iyi olursa girerim ona da, yok yok mutlaka girmem lâzým, napiyim ben þimdi ? en iyisi bi þeyler alýp atýþtýriyim, doping olur belki, karnýmda aç deðil ya, bi þeyler içerim belki üstüne de bi sigara... Beycafe yine çok kalabalýk, sigara ve bilumum ýzgara dumanýndan göz gözü görmüyor, çay baydý bi kola alýyým bari, ya þu kasiyer kýz da baya güzel bee, bana verir mi acaba ? gönlünü yani. Neyse kendini beðenmiþ bi tipe benziyo zaten, en iyisi ben hiç takýlmiyim, ‘bi kola lütfen !’, ‘elli bin liranýz var mý ?’, ‘var !’, ‘ee verin o zaman hadi’, ‘pardon anlayamadým neyi vereyim ?’, ‘elli bin lirayý caným ! hiç bozuðum kalmadý da’ a bu arada bana caným dedi, bi umut ýþýðý doðdu þimdi ‘haa tabii, pardon bugün çok dalgýným, gözlerinize dalmýþým, o kadar parlak ve siyahlar ki, uzaydaki kara delikler gibi, çekim alanýndan kurtulamýyorsunuz.’, ya ne dedim ben yaa ! ‘kara delikler mi?’, þimdi iþin içine ettik iþte, ‘þey, yanlýþ anladýnýz, bu sadece bir benzetmeydi, çekim bakýmýndan...’, ‘siz benim kara deliklerimi boþ verin de, þu fiþinizi alýn, arkanýzda daha bir sürü insan var !’ Kara delikler mi ? ben ne dedim kýza harbiden yaa ! Olum sen eþþeksin var yaa, tam bi eþþeksin. Kýz ne anladý kim bilir ? Tanýdýk birilerini görsem de takýlsam, sýnavlardan falan konuþurduk. Serkan her zamanki gibi burda, beycafenin müdavimlerindendir (yani devamlý gelen, fakat hiç çýkmayan), bildiði tek þey geyiktir, dersler hakkýnda da çok geyik yaptýðýndan herkes ortalamasýný üç falan zanneder, fakat bu sene bir-üç te, foyasý ortaya çýktý, þimdi bu herife takýlýrsam imkâný yok burdan dýþarý çýkamam, en iyisi görmemezlikten geleyim, o da ara sýra bana öyle yapýyor zaten. Vayy, o kýz da (hani þu, sabahki varya, hýh iþte o) burda, þansa bak yaa. Olum þimdi tam zamaný, kasiyer kýz gibi olmýycak, göreceksin þeytan, senin bacaðýný öyle bir kýracaðým ki bi daha asla, kimse bi þeyi ilk defa yapmak için senin bacaðýný kýrmak zorunda kalmayacak. Kolamý bitirip öyle mi gitsem, hem yanýnda arkadaþlarý da var... Hayýr, kesinlikle vazgeçmek yok, gencim, yakýþýklýyým, beni kimse tutamaz, hemen gidiyorum, þimdi... “Meraba hocam beni hatýrladýnýz mý?” “Nasýl ?” yaa zaten heycanlýyým, bi þeyi iki defa söylemek heycanýmý daha da artýrýr. Gönül diyor git þu müzik kutusunu paramparça et. Gürültüden bi þey konuþulmuyo ! Yanýna oturiyim bari, yüzsüzlük yaparsam heyecaným gidiyor hem, hem de kulaðýna söylerim sadece o duyar. “Beni hatýrladýnýz mý dedim !” “Evet.” Ýþte bu, beni unutmayacaðýný biliyordum. “Siz bizimle beraber alttan ders alýyorsunuz di mi ?” hoppala, þimdi olmadý, gerçi alttan bi sürü ders alýyorum ama... bölümünü sorayým bari. “Þey, hangi bölümdü hocam ?” “Ýstatistik.” benim ders alma ihtimalim olan en son bölüm. Tamam kabul ediyorum, beni unutmuþ, demek ki hatýrlanacak tipik özelliklerim yok, yaa iyi de her sabah farklý oðlanlardan çay teklifi mi alýyo bu kýz, beni hatýrlamadýðýna göre bu tür þeylere alýþkýn olmalý. “Sanýrým karýþtýrdýnýz hocam, bu sabah size çay içmeyi teklif etmiþtim, teklifim halâ geçerli.” “Neden ?” “Ne demek neden ?” “Açýk olun lütfen !” “Hocam, aslýnda ben sizden çok hoþlandým, gözler beni çok etkiler, sizin siyah ve parlak gözlerinize bayýldým, onlardan kendimi alamýyorum çok çekiciler, týpký þey gibi...” ya ben aptalým valla, nerdeyse yine ‘kara delikler’ diyecektim. “Ne gibi ?” “Þey gibi, þey.. üzüm tanesi gibi.” “Teþekkür ederim !” ohh yrttýk, þimdiye kadar iyiydin olum, hadi diline kuvvet gerisi de gelecek. “Evet, soruma halâ cevap vermediniz.” “Peki, içelim bari.” “Bu arada isminiz neydi ?” “Arzu.” Ohh isme bak yaa ! “Ben de Cemil, memnun oldum.” “Ben de memnun oldum.” “Arzu, umarým seni ve arkadaþlarýný rahatsýz etmemiþimdir, hani muhabbetinizi falan böldüysem pardon !” arkadaþlarýn çok da umrumdaydý hani... “Yo, önemli deðil” ne yani rahatsýz ettim de; önemli deðil, öyle mi demek istiyo bu kýz, yok caným benimkisi de kuruntu... “Peki, þimdi gidip üç çay getiriyorum, tamam mý ? sakýn bi yere kaçma, sonra seni her gördüðümde çay diye tuttururum ona göre !” to be continued... yani devam edecek... Bi daha Not : ‘Hah þöle yola gel bakalým, not buraya konur iþte !’ dediðinizi duyuyorum. Benden biþi kaçmaz hesabý... ama bi kez daha söylüyorum ben istediðim yere korum arkadaþ. Gelelim nota : bu Cemil denen herifin yazanla hiç bir ilgisi yoktur. “Abaza n’olcak kýzlarla yaþadýðý felaketleri anlatmýþ’ demeyin sakýn çizerim !
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýhsan Cihangir, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |