Pýrýl pýrýl bir dolunay gecesi, penceresini kapattý Þamin. Ama nafile; dolunay çoktan giriþ yapmýþtý odaya. Dolunay kýzardý; biraz utanmýþtý Þamin’in açýk sarý bira köpüðü gibi yer yer pürüzlü, yaðýþlý teninin çýplaklýðýnýn gözlerini doyurmasýndan. Gözleri dolu dolu ziyafetin keyfini çýkarýyordu.
     Þamin gözleri kapalý, çýplaklýðýný yataðýn tenine deðdirecek þekilde sýrt üstü, yüz altý, altý üstü yatýyordu. Dolunay’ýn mavimsi parlak ve boðuk eli Þamin’in göbeðini süzüyordu sessizce. Tek duyulan Þamin’in nefes alýp verirken kabaran ve kabardýktan sonra sönen diyaframýnýn, göbeðindeki þiþkinliði yukarý aþaðý hareket ettirmesiydi. O da boðuklaþmýþtý dolunay’ýn göbeðine dokunuþlarýyla.
     Zaman azalýyordu; dolunayýn pencerenin önündeki gökyüzündeki seyrinin bitmesine ya da baþlamasýna- ki ayný þeylerdir az süren þeyler için- az bir zaman kalmýþtý. Bu sefer becerebilmeliydi; yoksa iki üç yüzyýl beklemesi gerekecekti; önümüz sonbahar, bulut mevsimi. Hatta biraz acele etmesi gerekiyordu çünkü birkaç(?) þaþýrmýþ, erken, münasebetsiz bulut gökyüzünde aranýyordu, mavimgriydiler.
     Nefesleri sýklaþmýþ hazýrlanýyordu; iki çýplak beden üst üste ya da alt alta. Sarýlýþlarý canlarýný yakýcý hale gelmeye baþlamýþtý bile. Müzik de olsaydý nasýlda uydururlardý seviþmelerini ritme ve iniþ çýkýþlara! Gözleri hafif kýsýlmýþ kapanmaya yüz tutuyorlar hazdan ve dudaklarý birbirlerinin nefeslerini içlerine çekip veriyorlardý. Kemanlar çýldýrmak üzere köþedeki nehrin üstünden akan köprüden, kalýplaþmýþ nehir suyuna teker teker birbirlerini itiyorlardý. Ýtilen her keman, nehre düþmeden önce serçe parmaklarýndaki siyanürü içmeye çalýþýrken zehri nehir suyuna- þehrin içme suyu þebekesine- karýþtýrýyorlardý sakarlýklarýyla. Çaldýklarý melodi de o anda zehirleniyordu nehrin girdabýnda.
     Aranan bulutlar aradýklarý bulmuþ gibi coþkuyla onlara doðru yaklaþmaya çalýþýyorlardý. “Çabuk olmalýyýz. Birleþmelerine az bir zaman kaldý.”
“Hiçbir yerde kalmamýþ, ne yapacaðýz?”
“Lanet olsun! Keþke dün alsaydým Kale’ye çýktýðýmda.”
“Gördün mü seyredemeyeceðiz þimdi?”
“Dur bir saniye, þu çocuklar neyle bakýyorlar? Hey!................. birazýný bize verir misiniz?”

FLAÞ HABER. FLAÞ HABER. FLAÞ HABER. FLAÞ HABER. FLAÞ HABER. FLAÞ HABER.
 Sayýn seyirciler, bilim adamlarýnýn yaptýðý son açýklamaya göre; güneþ tutulmasýný negatif film ile seyredenlerin maalesef görme, algýlama ve düþünme yetileri bir süre kullanýlamayacak kadar tahrip olacaðýndan ve sokaklarýn halüsünasyon görenlerle dolacaðýndan ve bu insanlarýn nedense…………………………….
Aðustos 1999-Asos