..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Iþýk verirseniz, karanlýk kendiliðinden yitecektir. -Erasmus
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Nehir A.




17 Þubat 2002
Oyunbozan  
Nehir A.
Aðýr aðýr, her adýmda aklýndan geçen herþeyi silip atarak önce çalýþma odasýna geçip öyküyü son haliyle bilgisayara kaydedip kapattý, sonra ýþýðý söndürdü. Üstündekileri tek tek çýrakýp fýrlatarak çýrýlçýplak girdi yataða. Ayaklarýný karnýna çekti ve uyku


:BAAB:

“Kadýn gözyaþlarýný silerek elinde bavuluyla evden çýkar. Ardýna bakmadan hýzla karýþýr caddedeki kalabalýða...”
Yazdýðý senaryonun son cümlesini bitirip altýna imzasýný attýktan sonra derin bir nefes aldý. Bu çalýþma odasýna her giriþinde, yazmak üzere bilgisayarýn baþýna her geçiþinde tanrýlaþýyordu kendince... Kadýnlar, erkekler yaratýyor, onlarýn kiþiliklerini donatýyor, kaderlerine yön veriyordu. Sabahlarý erken uyanmasý, kahvaltýdan yarým saat sonra türk kahvesiyle günün ilk sigarasýný yakmasý kadar sýradandý onun için...Ama yazdýðý her aþk hikayesinin ayrýlýkla bitmesine o bile engel olamýyordu. Ýþ aþka geldi mi kendi yarattýðý insancýklar elinden kayýveriyor, aþkýn kendi yazgýsýna yeniliyorlardý. Bunun vermiþ olduðu tuhaf burukluk, bir yandan da bir iþi daha bitirmiþ olmanýn rahatlýðýyla gözlerini kapatýp þöyle bir yaslandý tahta koltuða... Hayatý boyunca asla erken kalkýp iþe gitmemiþ, asla mesaisi olmamýþ bu adamýn, kendi mesaisini yarattýðý çalýþma odasý küçüktü , hatta kasvetli sayýlýydý... Güneþ bu odaya günün hiçbir saatinde vurmuyordu. Camýn önüne dayanmýþ tahta masa, son model bilgisayar , kaðýtlar, renk renk kalemler, gittiði ülkelerden getirdiði kartpostallar, neden yazdýðýný sonradan asla hatýrlamadýðý notlarla kaplýydý. Masayla kütüphade arasýndaki boþluða yarým yamalak çaldýðý gitar yaslanmýþtý. Müzik aletletlerine olan meraký her denemede baþarýzlýkla sonuçlanmýþtý ama el iþlerine yatkýndý. Özellikle de ne zaman bunalsa atardý kendini Dolapdere nin arkasýnda keþfedip, sahibiyle arkadaþ olduðu marangozhaneye. Kendi yaptýðý tahta raflara doldurduðu kitaplar, cd ler, boþ kalan tek duvarda babasýnýn çizdiði karakalem aðlayan çocuk resmi ve çerçevelerde birkaç kadýnýn sahil kasabalarýnda ya da arkadaþ toplantýlarýnda kahkahalarla gülen fotoðraflarý...
Baþý aðrýyordu. Boynunu saða sola çevirerek rahatlamaya çalýþýrken camda yansýyan yüzüyle karþýlaþtý. Gözlerinin altý iyice morlaþmýþtý. Esmer, uzun boylu, zayýf adam kýr saçlýydý. Son iki yýlda hýzla beyazlayan saçlarýný öyle sevmiþti ki... Sanki her beyaz tel yaþadýðý en mutlu, en acýklý anlardý yaþamýndaki. Gözlerinin kenarýnda güldüðünde daha da derinleþen çizgiler vardý. Sonra ellerine baktý. Müzik serüveninin en baþýnda piyano çalamamasýnýn sanýðý onun gibi kocaman bir adam için küçücük kalan ellerinde sokakta sevdiði kedilerden izler vardý.

Aklý hala yazdýðý aþk öyküsündeydi. Acaba kadýn aþký için ihaneti kabul etseydi, o hayal kýrýklýðýný içine sindirip adamýn yanýnda kalabilir miydi? Hiç olmazsa bu öykü ayrýlýkla bitmeseydi…

Yeniden açtý bilgisayarýn sayfasýný.... erkeðin ihaneti ikinci kadýnýn entrikalarý senaryonun en önemli bölümüydü. Bunu çýkarýrsa herþeyi baþtan kurgulamasý gerekecek, üstelik yapýmcýyla arasý bozulacaktý. Gözyaþý mutlaka olmalýydý. Acaba bu öykü devam etsa kadýn ve adam dost olabilir miydi? Ayný onun hayatýndan çýkan kadýnlarla yaptýðý gibi arada bir bir kahve içimi için bir araya gelip, eskiden çekilen acýlar, paylaþýlanlar yokmuþ gibi gündelik hayatlarýna dönebilirler miydi? Oysa o ayrýldýðý tüm kadýnlarla dosttu þimdi. Onlarla telefonlaþýyor, gündelik dertlerini dinliyor, hatta þimdiki sevgileririyle yaþadýklarý sorunlara çözümler üretiyordu. Kadýnlarla ilgili aklýna kurcalayan hiçbirþey yoktu artýk. Denklemi çözmüþtü. Þimdiye dek hayatýna giren bir sürü kadýn, kimisiyle bir gece, kimiyle birkaç gün, kimiyle birkaç ay süren iliþkileri hep ayný þekilde baþlýyor, ilk görüþte ne olduðunu o bile anlamadan kendini sokakta, evde, barlarda, yatakta birarada buluyor, sonra gündelik yaþama birlikte adapte olmaya çalýþýrken baþlayan uzaklaþmalar, baðýmlýlýk korkusu, kadýnlarýn eleþtirileri, kadýnlarýn sitemleri, kadýnlarýn istekleri, kadýnlarýn deðerleri, iliþkiyi bir sona erdirme çabalarý ve sonuna kadýnlarýn gözyaþlarý.... oysa o özgürlükten yanaydý. Hayatýndaki kadýna asla baský uygulamadan kendisi olmalarýný isterdi. Bir erkeðe baðlý olmadan her yönden kendi ayaklarý üstünde durabilen, o olmadan kendi istekleri gibi yaþayan hatta onunlayken bir baþkasýna aþýk olup býunu karþýsýnda ezilip büzülmeden söyleyerek onu terkedebilecek kadar cesur bir kadýn yok muydu?

Dostlularda da durum farklý deðildi. Ýnsanlar deðiþmiþti artýk. Herkes yaþayabilme kaygýsýyla birbirini eziyor, çýkar iliþkileri almýþ gidiyordu. Ýçki masasýnda, barlarda sohbetlerde herþey güzel, ya aðlarken? Baþýný omuzuna dayayýp hiçbir þey düþünmeden katýlarak aðlayacaðý kimse yoktu iþte...

Belki de son günlede iyiden iyiye kendini bu çalýþma odasýna hapsetmesinin nedenide buydu. “Yanlýzlýk insanýn kendi belirlediði sondur” demiþti bir arkadaþý. Gerçekten yanlýzdý iþte.

“Bu ruh halinden hemen sýyrýlmalýyým” dedi kendi kendine. Böyle düþünmeye devam ederse içi büsbütün sýkýlacak, uykusu kaçacak, sabah kalktýðýnda da huzursuzluðu devam edecekti.

Ýçinde bir dakika daha kalýrsa boðulacaðýný hissettiði çalýþma odasýnda çýkýp yatak odasýna giderek attý kendi yataðýn üzerine... ne yapýp edip kafasýný daðýtmalýydý. Birilerini hatta bir kadýný arayýp onunla akþam yemeði yer, sonra bir barda bir þeyler içer belki de geceyi onunla geceyi geçirebilirdi. Böylece arayacaðýna emin olduðu yapýmcýya en azýndan bu gecelik hesap vermekten de kurtulurdu.

Bu kadýnýn kim olacaðýný düþünürken birden bire aklýna takýlan þarký karar vermesine yardýmcý oldu ve hemen sarýldý telefona. Tanýþtýklarýnda henüz onsekiz yaþýnda olan bu genç kadýnýn ilk aþkýydý. Bebek yüzlü, yumuþacýk, sýcacýk bir kýzdý ama öylesine aþýktý ki, bir süre sonra bu yükü taþýyamamýþ, kýzýn sevgisinden, beklentilerinden boðulmuþ ve onu aldatmýþtý. Kýz sýradan bir tesadüf sonucu aldatýldýðýný öðrendiðinde çýðlýk çýðlýða aðlamýþ, “seni asla affetmeyeceðim” diye haykýrmýþtý. Aradan zaman geçtikten sonra daha doðrusu yaþananlarý biraz soðuyunca ara sýra konuþmaya baþlamýþ zaman içinde arkadaþ olmuþlardý, ayný diðerleriyle olduðu gibi. Ama onu ötekilerden ayýran tek þey yalýnlýðý ve birlikteyken insaný aklýndaki kirli olan her þeyden arýndýrmasýydý.

“Merhaba güzel kýz, neyse ki evdesin...”

“Kiminle görüþüyorum?”

“Ýlk aþkýnla...”

Sesini bir kerede tanýyamayýþýna oldukça þaþýrdý, gerçi bir süredir görüþmüyorlardý ama...

“Af edersin, birden tanýyamadým sesini, hayýrdýr? Nereden geldim aklýna?”

“Sen hep aklýmdasýn da bu aralar arayamadým seni. Bir saate kadar hazýr ol, gelip alýyorum seni. Bol bol konuþuruz. Boðazda raký balýk, tamam mý?”

“Seni on dakika sonra arayabilir miyim?

On dakika sonra.... Önceden verilmiþ bir sözü vardý belki de, diye düþündü. Ama ne olursa olsun biri ölmediyse mutlaka ne yapar eder gelirdi yanýna. Her geliþinde mutlaka onun seveceði bir kitabý, bir müzik cd sini getirir, onu dinler, aklý erdiðince anlamaya çalýþýr hatta son birkaç seferinde akýl verir olmuþtu. On dakika geçip hala telefon çalmayýnca garip bir telaþa kapýldý. Mutfaða gidip bir bardak su içti, televizyonu açýp kanallarý dolaþtý, camýn önüne geçti, denize baktý... Saçmalýk bu, diye düþündü... on dakika geçti, bir on dakika daha... Niye bekliyorum ki?

“Aramadýn...”

“Þimdi arayacaktým... unutmuþum, bu gece üniversiteden arkadaþlara söz verdim. Baþka bir zaman görüþsek olmaz mý?”

Þaþýrdý. Çok þaþýrdý. Boþver demek istedi, caný cehenneme üniversitelilerin. Oyunbozanlýk yapma. Sen þimdi bana lazýmsýn. Gel ki rahatça aðlayabileyim... demek istediði her þey týkandý boðazýna. Hayal kýrýklýðýný belli etmemeye çabalayarak kapattý telefonu.

Aðýr aðýr, her adýmda aklýndan geçen her þeyi silip atarak önce çalýþma odasýna geçip öyküyü son haliyle bilgisayara kaydettip kapattý, sonra ýþýðý söndürdü. Üstündekileri tek tek çýkarýp fýrlatarak çýrýlçýplak girdi yataða. Ayaklarýný karnýna çekti ve uykuya kaçtý. Yalnýz olduðu her gece ki yaptýðý gibi..





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bireysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ve... Veya...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýstanbul'da Bir Bahar Masalý, Mutlu Aþk ve Eski Fotoðraflar.
Son
Uzaktan Gelen (Birinci Bölüm)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Küçük Sýrlar [Deneme]


Nehir A. kimdir?

yazdýklarým umutlarým, dünüm, bugünüm, yarýným, hayallerim, gördüðüm rüyalarým, piþmanlýklarým, yalanlarým, gerçeklerim, inandýlarým, yoksaydýklarým, aþklarým ve kaçýþlarým. . .

Etkilendiði Yazarlar:
marquis de sade, küçük iskender, murathan mungan,leyla erbil, salinger, erhan bener, tomris uyar, willliam borrughs, charles bukowski...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nehir A., 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.