..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Þafak Karadeniz*




18 Temmuz 2005
Milliyetçilik ve Ahmet Altan Algýsý!..  
Rüzgara Karþý Çiþ Yapanlar!..

Þafak Karadeniz*


Altanlarý ulusal bakýþ açýsýný kazanma þansýndan mahrum býrakan yalnýzlaþtýran tabansýzlaþtýran damarlarýný týkayan bu öfkeyi dindirmeleri gerekmektedir.. Ýçi boþaltýlmýþ bir bilimperestlikte Fransýzlarýn yüzyýl baþýndaki fikirlerinden teorik olarak sap


:BAHI:
(Ahmet Altan Milliyetçililik Üzerine Yazýyor Yine...)

Milliyetçilik, yaþamaya ve yaþatmaya gücü yetmeyen insanlarýn kendilerini ancak ölümün aynasýnda görebildikleri bir çaresizliktir. Milliyetçilikten hayata dair bir söz duyamazsýnýz...
Duyduðunuz her þey ölüme dairdir.
Ölmekten ve öldürmekten söz ederler sürekli.
Kendilerine milliyetçi diyenleri dinleyin bir, bakýn bakalým hayatla ilgili bir þey söyleyecekler mi size.

Ýnsaný deðil topraðý severler.
Küçümserler insan hayatýný, önemsiz bulurlar.
Ýnsan sadece bir ölüm objesidir onlar için.
Trabzon'da binlerce insanýn dört çocuðu öldürmek için þehvetle koþmasýný seyrettik, ayný insanlar birilerini yaþatabilmek için ayný þehvetle koþarlar mýydý sizce?
Koþuyorlar mý?

Ölmemesi mümkünken ölen bebekler, çürük yapýldýðý için yýkýlan binalarýn altýnda can veren öðrenciler için koþtular mý, onlarýn hayatýnýn hesabýný sordular mý, yeni ölümleri önlemek için ayaða kalktýlar mý?
Hayýr. Hayat ilgilendirmiyor onlarý.
Belki de yaþamla ilgili ümitlerini kaybettikleri için sadece ölüme doðru bakýyorlar.
Ölümde bir eþitlik arýyorlar.
Hayattan öylesine korkuyorlar ki bu korku bir öfkeye dönüyor.


Ana dillerini bile doðru dürüst konuþamýyorlar, ana dillerinde bir sayfa yazý yazmak ölmekten de öldürmekten de zor onlar için.

Bir kitap okumak, bir matematik problemi çözmek, biraz karmaþýk bir filmi izlemek, felsefi bir konuþmayý dinlemek neredeyse imkansýz geliyor onlara...

Ýnsan zekasýnýn yarattýðý her þeye yabancý gibiler.
Bir mimari þahesere, bir heykele, bir resme hayran olamýyorlar. Tarih, ancak onlarýn atalarýný öven bir yalanlar zinciri olarak sunulursa ilgilerini çekiyor.


Ve, gerçekle yüzleþecek cesaretleri bile yok.
Ait olduklarý toplumun gerçek yüzünü, eksiklerini, hatalarýný duyduklarýnda çýlgýna dönüyorlar, ne gerçeði taþýyacak ne de o gerçeðin yüzlerine vurduðu çarpýklýklarý düzeltecek bir güçleri var.

Toplumlarýnýn fakir olmasý, geliþmemiþ olmasý, özgürleþememesi umurlarýnda bile deðil yeter ki bu gerçekler söylenmesin.

Ortak bir yalanýn içine kendilerini hapsedip, kanlý bir hayal aleminin içinde yaþamayý tercih ediyorlar, gerçeði söyleyen herkes düþmanlarý, çünkü gerçeði öðrendiklerinde, gerçeði kabullendiklerinde bunlarý düzeltmek için bir çaba göstermeleri gerekiyor.

O çabayý gösteremiyorlar.
Aslýnda içten içe kendilerini ve toplumlarýný öylesine aþaðýlýyorlar ki herhangi bir sorunu çözebileceklerine olan inançlarýný daha baþtan kaybediyorlar, o yüzden de sadece yalanlarla avunmayý istiyorlar.

Gerçeði söyleyen herkesi ölümle tehdit etmeleri bundan.

Ayný ýrktan, ayný dilden, ayný dinden, ayný milletten olduðum bu insanlarý görmek utandýrýyor beni.
Korkaklýklarý içimi acýtýyor.


Milliyetçilikten iðrenirim ama anadilimi de, tarihini ve kaderini paylaþtýðým insanlarýmý da, yeryüzünün en güzel yerlerinden biri olan topraklarýmý da, bir mizah hazinesi olan folklorumu da severim. Arkamda derin ve zengin bir tarihim, dünyanýn en zengin þiir damarlarýndan birini besleyen güzel bir dilim, hiçbir zaman esaret görmemiþ bir toplumum, yeryüzünde eþine as rastlanýr bir insanlýk birikimine sahip topraklarým var.

Hiç kimseyi ýrkýndan, geçmiþinden, dilinden, dininden dolayý kendimden aþaðý görmem ama hiç kimse karþýsýnda da kendimi eksikli hissetmem.
Milliyetçi deðilim çünkü ne dünya ne de hayat korkutuyor beni.

Ýnsanlarýný sevdiðim için seviyorum topraðýmý.
Ve, bir tek insanýmýn hayatýný kurtarabilmek için gerekirse bütün dünyanýn topraðýndan vazgeçerim.
Ýyisi ve kötüsüyle bütün gerçekleri kucaklayacak bir gücü ve kendimi insanlýðýn ortak kaderine rahatça býrakacak bir güveni bu toplum veriyor bana.

Bu gücü ve güveni bulamayanlar korkaklýklarýnýn nedenini bu toplumda deðil kendilerinde arasýnlar.

Onlarýn korkaklýklarýnda bizim paylaþacaðýmýz bir þey yok.
Ahmet Atlan

************************************************


Milliyetçilik ve ‘Altan’lar!...


Çoðu kez cahilliktir korkuyu belirleyen ve kýþkýrtan.. Cahil insandan korkulur ve dikkatini çekmemeye çalýþýr akil kiþi.. ama bazen de korkudur cahilleþmeye yol açan sadece… militan ve radikal milliyetçilik korkusunda ve uzak durma gayretinde A.Altan yukarýdaki yazýda kendini ele veriyor artýk.. Nedir Altaný korkutan ve kendi tabiriyle ‘iðrendiren’ aslýnda.. Alta-an o kadar çok tüm kabilesi ile o kadar çok konuþtu ki artýk kendini eleverdiði satýr aralarý kulak kesilenlerin beynine iþledi…

Milliyetçilik ulusalcýlýktan öte çoðu Anadolu yerel aðzýnda yakýnlarýný ve atalarýný tutmak ve sevmek ve sahiplenmek basit algýsýnda hissedilir..yani Ahmeti de Mehmeti de Çetinin himayesine sokup yazar olarak yücelten Çetinin milliyetçiliðidir aslýnda!..basit anlamýyla.. Bu ekonomik, dini, kavmi her toplumsal þebekede hissedilen bir sevme ve örgütlenme biçimidir.. Ýnsan sevdiðinin menfaatini korur… bu bu kadar basittir..

Ve milliyetçiliði-ulusalcýlýðý modern çaða ve anlamýna taþýyanlar ve Hitler-Mussolini histerisinde bireysel ve toplumsal kalkýnma ve atýlým ve manipulasyon yolu görenler temelde insanlarýn temel dürtüsüne belki dini milliyetçilikten öte ýrksal milliyetçilikten hareket almýþlardýr ... milliyetçilik modern versiyonlarýyla 20.yy lýn hakim görüþüdür.. ve artýk daha sistemli ve akýlcýdýr..A.Altanýn yerine koymayý tasavvur ettiði idea ve ya savunduðu kavramlardaki soyutluk kendisini pratikte ülküsüz býrakýyor bu çerçevede..talihsizlikte burada zaten.. yarattýðý bohem hümanist kültürde kelimelerin sihrinde deþarj oluyor yazarýmýz ama þöyle ya da böyle sesini kendi çýkarý için sahiplenen çevre ve guruplarda var ekseninde her daim.. Altan ürettiði basmakalýp ve tepkiselliði ile önemli bir argüman ve maden aslýnda.. peki bu ülke için iþe yarar bir þeyler yapýyor mu sahiden amaçladýðý öngördüðü idealize ettiði þeyler de samimi mi? Bu soruyu ve genel olarak Altanlarý uzun yýllardýr takip edenler þimdiye dek kavram ve imgelem budalalýðýndan öte somut tekliflerine rastlamýþlar mýdýr? Ýþ bu tatlý sularýnda yüzen paþa çocuklarý fikir ve toplumsal öngörüleri ve analizlerinden öte proje ve icraat bazýnda ne yapabilmiþlerdir þimdiye dek.. Süleyman Demirel’den ne farklarý vardýr..Artýk bireyselliðini tamamlayan modern bireyin benzer kültürel dini mezhepsel fikirsel guruplarda harmanlaþýp deþarj olmasý bir tavýr olarak aþikar ve gereklilik iken; nedir en yalýn, iyiniyetlice ülke ve insan sevgisinden mahrum býrakan tiksindiren Altanlarý!...

Altanlar tüm oto kontrollu terapilerine ve iç manipülasyonlarýna raðmen intikam ateþinde buhranlar geçirmektedir.. Klasik altanlar stereotipinden þaþmaz ýsrar dahi, en basit anlamýyla milliyetçilik enstrümanýdýr ironik olarak..ve nefret ettiði aslýnda kendisidir ve kendisinin toplum içindeki sýradanlýðý algýsýdýr.. Ýnsan psikolojisinin yüzde yetmiþ oranda kendine ve çevresine negatif bakma eðiliminde olduðu aþikar iken ülke ve insanýna toplumsal bazda bu orandaki pesimizm ile bakmak ve baktýrmak hastalýðýna sahip altanlarýn bireysel düzlemde mutlu ve mesut ve barýþýk olduðuna safça inanmak mý düþer sadece bizlere.. geçiniz..

Neymiþ Trabzon da insanlarý öldürmeye ve korkuya sevk eden.. o bölge insanýnýn terörde en fazla þehit vermiþken inatla etnik ayrýþmaya giriþmemesi nasýl atlanabilir bir gerçekliktir.. Altan o bölgede arabasýyla kaza yapsa o bölgenin insanlarýnýn yapacaðý en riskli þey ilgi ve alakadan.., yaþamaya çalýþtýrmaktan öldürme riskidir altaný.. bu milletin adabý insancýllýðý terbiyesi hangi frenk germen ve anglosakson zevatýnýn öðrenilmiþ davranýþýna tekabül eder.. Altan bunlarý bilmez mi yoksa pozitif ayýrýmcýlýðý ýrkçýlýk ve faþizanlýk boyutunda manipule etmeye mi çalýþýr yine de… ve cahil insanýmýzýn provoke edilen milli duygularýyla elini kana bulamasýndaki nefret güdüsüyle ayný korkutuculuktadýr altanýn aile isyaný, tepkisi ve ailevi kini … cehaletin korkuyla rekabetidir ve psikolojik bir rahatsýzlýk deðilse çok ciddidir… Altanlarýn toplumsal bir terapiye ihtiyacý vardýr…Tabiri caizse artýk yüzde yetmiþ oranýnda negatif duygularla kendilerine dönmeleri gerekmektedir..genç aydýn mastürbasyonunu býrakýp yetiþkin bir tavýr almalarýdýr atýlmasý gereken bir sonraki adým..

Çünkü milliyetçilik en yalýn ve saf haliyle ülke ve insan sevgisidir.. Kendiliðindendir ve tüm biçemleriyle insan genlerindedir..ne topraðý ne çakýlý ne matematik probleminden ne korkusundan bahseder altanlar.. ne saçma ve basit bir basmakalýp algý düzeyi ve algýlatma çabasýdýr bu..

Altanlarý ulusal bakýþ açýsýný kazanma þansýndan mahrum býrakan yalnýzlaþtýran tabansýzlaþtýran damarlarýný týkayan bu öfkeyi dindirmeleri gerekmektedir.. Ýçi boþaltýlmýþ bir bilimperestlikte Fransýzlarýn yüzyýl baþýndaki fikirlerinden teorik olarak sapma ve yükselme emaresi gösteremeyen ‘güya’ aydýnlara sahip olmak, ülke ve insan sevgisi olan her bireyin zoruna gider yine de bu ülkede..

Ve Altan bireysellik enstrümanlarýný edebi ve akli hünerlerini, soyut ve ispatlanmamýþ ve tüm kürenin ancak kaðýt üstünde kabul ettiði global ve bir ahlakla birleþtirme eðiliminde saçmalýyor.. Çünkü bilinçli deðilse böyle bir saftiriklik sadece eski komünist aydýnlarýn nostaljik hezeyanlarýdýr..zavallýcadýr… Bu toplumun kendisinin de çok sevdiðini söylediði derin kültür ve damarlarýndan ilham almaya yanaþmadan edirnenin ötesine baðrýmýzdan münafýk sinyaller gönderilmesi artýk tahammül edilemez boyutlara ulaþmýþtýr..

Anlaþýlmasý gereken bir þey vardýr ki artýk Türkiyede ülke ve kültür karþýtlýðý satmamaktadýr.. Ve Altanlarýn gayreti miadýný doldurmuþtur.. yurdum insanýný aþaðýlýk kompleksine sokup zaten yeterli veriler haddinden fazla mevcutken ‘tikileþtirip’ bireyselliðini törpüleyen, tabansýzlaþtýran, aþaðýlýk kompleksini sistemli bir þekilde insanlarýmýzýn bilinçaltýna zerk eden frankenþtayn tipi batý güdümlü aydýnlar tarihin çöp sepetine atýlma rampasýnda beklemektedirler… Tavsiyem Türkçe harici yazmalarýdýr artýk…Kral çýplaktýr…

Bireyselliðini kazanmýþ ve misyoner okullarýn mahsulü –güya- münevver kiþilerin propagandalarýndan sýyrýlabilmiþ her Türkiye insaný ülkesini ve künyesini sevmekten utanmamalýdýr.. Bu hiçbir ideolojinin tezadý olmadýðý gibi baþlý baþýna bir ideolojinin konusu da olamaz ..her ideolojinin sahip olmasý beklenen bir duygusal nüvedir ve asla çiþ yarýþtýrýlmamasý veya iðrenilmemesi gereken bir ülke dinamiðidir.. Ne mutlu ki tüm kaosa ve toz dumana ve dahili harici etkene raðmen artýk çoðunluk tarafýndan ve daha da akýllýca olarak hala öyle görülmektedir..

Tanrý caným ülkemi ve insanlarýmý yüceltsin ve korusun!.. Altanlar dahil..


ÞAFAK KARADENÝZ

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: daha fazla yazmalýsýnýz,
Gönderen: zerrin satýcýoðlu / Antalya/Türkiye
13 Mart 2006
ki okuyabilelim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Amerika ve Cinsel Kaos!.. [Ýnceleme]
Anlamak Acýtýr!.. [Ýnceleme]
Kalvin Ahlaký Buldumcuklarý!.. - 1. Bölüm - [Ýnceleme]
Kalvin Ahlaký Buldumcuklarý!.. - 2. Bölüm - [Ýnceleme]


Þafak Karadeniz* kimdir?

Hukukçu

Etkilendiði Yazarlar:
Ahmet Haþim Nazým Orhan Kemal Nihat Genç


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Þafak Karadeniz*, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.