..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Türkiye > Mehmet Sinan Gür




31 Temmuz 2001
01 13 Sivil Toplum Örgütleri Nasýl Güçlenir?  
Mehmet Sinan Gür
Geleceðimiz bizim ellerimizde. Demokrasi gücü ve kaynaklarý paylaþmak, sizin gibi düþünmeyen insana katlanmaktýr. Ancak demokratikleþerek ayakta kalabiliriz.


:DEJJ:
SÝVÝL TOPLUM ÖRGÜTLERÝ NASIL GÜÇLENÝR?
Önce tek kelimelik yanýt: Demokratikleþerek.
4 Haziran 2001 pazartesi günü CNN Türk’te TÜSEV baþkaný olan kiþi Soru-cevap programýnda sivil toplum örgütleri konusunda çýkacak olan yeni yasa ile ilgili olarak konuþtu. Ýzleyiciler de faks ve telefon ile programa katýldýlar. Önce aþaðýda benim gönderdiðim faksý yazýyorum.

“Merhaba,
Sivil toplum örgütleri yönetimde etkin olunca sanki her þey çözülecekmiþ gibi bir hava esiyor. Her þey iyi hoþ da gözden kaçan bir þey var. Sivil toplum örgütleri (STÖ) Türkiye’de bu biçimleriyle demokratik deðiller. 7 kiþi bir araya gelip dernek kurabilir. Sonra onlarý hiçbir güç deðiþtiremez. Yani STÖ ler de küçük antidemokratik partiler görünümündedirler. Halbuki her örgütün olmasý gerektiði gibi onlarýn da demokratik olmasý gerekir. Bu þu anlama gelir. STÖ yöneticileri kendilerini seçmemeli, dernek üyeleri onlarý deðiþtirebilecek güce sahip olmalý. Aksi takdirde STÖ lerde bulunan insanlar bildik yöntemlerle koyun gibi güdülmekten kurtulamazlar.
Böyle deðiþiklikler siyasi partiler için de geçerli olmalýdýr.
Selamlar. M.Sinan Gür”

Yeni çýkacak olan yasa için programda söylendiði gibi hiçbir sivil toplum örgütünün görüþü alýnmýyor, bu iþleme onlar sokulmuyorlar. Programda da söylendiði gibi STÖ ler þimdiki yasaya göre birleþerek bir federasyon kuramazlar. Ýzin almaksýzýn açýk havada toplanamazlar; bir eylemde bulunamazlar. Yani STÖ ler demokratikleþmenin bir ayaðýnda yasa ile güçsüz tutulmaktadýrlar. Fakat ondan önce STÖ lerin kendi içlerinde yapacaklarý iþler var. Ýstenen demokratik yasalarýn çýkmasý da ancak güçlü olarak elde edilebilir.

7 kiþinin dernek kurma þartý da yasayla belirlenmiþtir. Ancak Sivil Toplum Örgütlenmesi dediðimiz zaman bunun içine yalnýz dernekler girmiyor. Geniþ kapsamda bakýlýrsa STÖ resmi olmayan, devlet kurumu olmayan kuruluþ anlamýna gelir. Böyle tanýmlayýnca bu taným kapsamýna dernekler gibi, partiler, sendikalar, TOBB, TÜSÝAD, MÜSÝAD, USÝAD, TMMOB dahil meslek örgütlenmeleri, vakýflar da girer. Bunlardan baþka yasal olmayan, çýkar amaçlý STÖ ler de örneðin mafia, dini amaçlý tarikatlar vardýr. Bu yüzden tanýmý biraz daraltmak gerekir. Bizim konumuz yasal, demokratik, mesleki olmayan STÖ ler.

Yöneticileri seçimle belirlenen STÖlerde bile seçim göstermelik olduðu sürece demokrasiden söz edilemez. STÖ lerin demokratikleþmesi devletin demokratikleþmesinden ayrý düþünülemez. Öyle ise baþlangýçta sorduðum soru demokratikleþmenin nasýl olacaðýna indirgeniyor. Bir kesim baþka bir kesimi etkileyecek ve karþýlýklý etkileþerek ilerleme saðlanacak. Demokratikleþmeyi beceremeyenler de elenecek ve kendiliðinden yok olacak.

Baþa dönelim. CNN de konuþan Tüsev baþkanýnýn söylediði çarpýcý bir söz ile her zaman yapýlan ve yapýlmakta olan yanlýþý anlatmaya çalýþayým. Özet olarak dedi ki: “Bu yasa çýkarken STÖ lere danýþýlmýyor. Özellikle Tüsev’e danýþýlmalýydý.” Bu sözde doðru ve yanlýþ birlikte duruyor. Bu sözü þöyle tamamlamak mümkün. “Tüsev’i özellikle beni dinlemeliydiler, herkes benim dediðimi yapmalýydý ve benim dediðim gibi hareket etmeliydi.”

Bu düþünce genelleþtirilebilir. Yalnýz STÖ ler için deðil her örgüt, kurum için söylenebilir. Herkes kendi söylediðinin doðru olduðunu düþünmektedir. Bu normal. Ancak buna dayanarak baþkalarýný idare etmeye kalkýnca iþler deðiþiyor. Demokratikleþme gücü ve kaynaklarý ele geçirme olarak düþünülmemeli, insanlar baþka insanlarý yönetme isteðinden vazgeçmeli. Demokrasiyi tanýmlamak gerekirse, Demokrasi, sizin gibi düþünmeyen insana katlanmaktýr. Demokrasi, gücü ve kaynaklarý paylaþma esasýna dayanýr. Bu olmazsa önceden hiçbir þeyi olmayan, fakat gücü eline geçiren kiþi veya kuruluþ, ondan yararlanma çabasý içine girer. Artýk kaybedecek bir þeyi olduðu ve onu kaybetmek istemediði için gericileþir; iþe ilk baþladýðý noktadan uzaklaþýr. Demokratikleþmekten amaçlanan þey daha iyi bir yaþam sürmektir. Baþkasý ezilerek de daha iyi bir yaþam sürdürülebilir ancak bu ne doðru ne de kalýcý olur. Yaþadýðýmýz günlerde de tarih boyunca da bu duruma uyan örnekleri gördük. Bir tanesi bile baþarýlý olamadý. Böyle bir yaklaþým çoðunluðun yaþantýsýnda iyi yönde bir deðiþime neden olmaz. Yalnýzca yönetenler deðiþmiþ olur, o kadar.
1)     STÖler kiþilerden baðýmsýz olmalýdýr. Yönetilmesinde demokratik ilkeler geçerli olmalýdýr. Öyle ki yönetimdeki bir kiþi çekildiði ya da kazaya uðradýðý zaman STÖ bundan zarar görmemelidir. Devlet yönetimi için de ayný þey geçerlidir.
2)     Bütün etnik kimlikler geri plana çekilmelidir. Demokratikleþmenin bir yolu Türkiyelileþmekten geçiyor. Eðitimi, sýnýfsal yapýsý, dili, dini, ýrký, cinsiyeti, kültürü ne olursa olsun herkes için eþitlik ilkesi geçerli olmalýdýr. STÖ ilkelerine uyacaðýný bildirdikten sonra, hiç kimse kiþisel veya baþka nedenlerle dýþlanmamalýdýr. Antidemokratik davranýþlar STÖyü oluþturan insanlarý zamanla soðutur, uzaklaþtýrýr, STÖnün sonunu hazýrlar.
3)     STÖ lerin tek amacý kiþilerin demokratik haklarýný saðlamak ve korumak olmalýdýr. Kiþisel iliþkiler STÖden uzak tutulmalýdýr. Hiç kimseye kan baðý veya hemþehrilik iliþkileri nedeniyle bir avantaj saðlanmamalýdýr. Bunun için de bir gayret sarf edilmemelidir. STÖler yöneticileri ve üyeleri tarafýndan kiþilere bir çýkar saðlama kaynaðý olarak görülmezse zaten bu da kendiliðinden olmaz. Ancak ilkeler – devlet için yasalar – böyle bir niyetin oluþmasýna karþý önlem almalý, önünü týkamalýdýr. Devlet yönetimi için de ayný þey geçerlidir.
4)     STÖlerin kaderi birkaç kiþinin eline -onlar ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar- teslim edilmemelidir. STÖ yöneticileri o derneði veya her ne ise o örgütü oluþturan üyeleri tarafýndan seçilmelidir; ayný zamanda seçimle deðiþebilmelidir. Devlet yönetimi için de ayný þey geçerlidir.
5)     STÖ yönetimi þeffaf olmalýdýr. Üyelerinden gizli oturum, toplantý yapmamalýdýr. Bütün toplantýlara dýþarýdan ya da üyelerden katýlmak isteyenler katýlabilmelidir.
6)     STÖ üyeleri gerek para, gerekse emek açýsýndan kullanýldýklarý düþüncesine kapýlmamalýdýrlar. Bunun yolu da gerçekten kimseyi kullanmamaktan geçer. Bu yüzden para yardýmý, aidat gibi para ile ilgili þeyler üyenin kendisine býrakýlmalýdýr. STÖ ayakta durmak için kendisini etik olarak zora sokmayacak gelir kaynaklarý saðlayabilmelidir. STÖ bu iþ için topladýðý paralarý makbuz karþýlýðý yapmalý, her yýl seçim sýrasýnda açýk olarak üyelerine hesap vermelidir.
7)     STÖ ler parçalayýcý deðil bütünleþtirici olmalýdýr. Fakat bunun için dayatmalar yapmamalýdýr. Çünkü yürümez; iþe yaramaz. Yalnýzca bir süre için baþarýlý olduðu sanýlýr o kadar. Bütünleþmeler ancak eþit þartlarda olabilir. Güçlenmek ve baþka STÖlerle bütünleþmek için gerekli olan en önemli ilkelerden biri eþitlik ilkesidir. Eþitlik olmadan bütünlük olmaz.
8)     Kendi içinde veya diðer STÖlerle olan iliþkilerde herkes hakkýna razý olmalýdýr. Partilerdeki hizipler çýkar çatýþmalarýndan kaynaklanýr. Çünkü elde edilecek olan pastanýn ne kadarýný kim yiyecek anlaþamamýþlardýr. Ya da bir grup kiþi hakkýna razý olmaz; pastanýn tamamýný, en azýndan daha büyük olan dilimini almak ister. Sonuçta bugün gördüðümüz durum ortaya çýkar. Bunu engellemek için para konularý dahil yapýlacak bütün eylemler diðer üyelerin gözü önünde yapýlmalýdýr. Üyeler eylemin bir parçasý olmalýdýr. Bunlarýn uygulanmasýný kiþilere býrakmak yerine konacak ilkelerle tespit edilmelidir.
9)     STÖler yöneticilerinin destek aldýklarý üyelerine yabancýlaþmalarýna ve üyelerin pasifleþmelerine yol açacak kararlardan kaçýnmalýdýrlar.
10)     Toplumda, yada STÖ içinde bir kesimi kazanmak amacýyla baþka bir kesim dýþlanmamalýdýr. O yüzden atýlacak her adým irdelenmelidir. Toplantýlarda her görüþün karþýt görüþü dinlenmelidir. Bu davranýþ alýþkanlýk haline getirilmelidir.
11)     Toplantýlarda geliþtirilen düþünceleri hayata geçirmek üzere yasalar çerçevesinde kamuoyu oluþturma çabasýna girilmelidir. Bunlar ayný zamanda dilekçeler þeklinde devlet yöneticilerine iletilmelidir.
12)     STÖ ler devlet yöneticilerine karþý yaptýrým sahibi olmalýdýrlar. Sahip olunan yaptýrýmlarýn en önemlisi ‘oy’dur. Ancak oy yaptýrýmý ne yazýk ki yetersiz kalmaktadýr. Ýkinci yaptýrým yasal toplu gösterilerdir. Gerektiðinde bundan kaçýnmamak, baþka STÖlerle iþbirliðine gitmek gerekir. Devlet yöneticilerini kontrol edebilecek yasalarýn yer alabilmesi için çaba sarf edilmelidir. Bu demokratikleþme demektir. Böyle davranan STÖnün de güçlenmesine neden olur.

Türkiye’de birçok STÖ var. Kimlerle birleþmek ya da ortak iþler yapmak mümkündür? Önce bulunduðumuz STÖ de sayýlan kriterleri geçerli kýlalým. Daha sonra bu kriterlere uyan, yaklaþan STÖ lerle birlikte hareket etmek mümkün olabilir.

Bitirmeden önce konuya ek olarak birkaç þeye daha deðinmek istiyorum. Türkiyelileþmekten anlatmaya çalýþtýðým þey katýksýz, yani herhangi baþka bir þarta baðlý olmayan yurtseverliktir. Türkiye’de yaþayan herkesin etnik kökenine ve kimliðine bakýlmaksýzýn eþit olarak, vatansever olarak deðer görmesi ve kabul edilmesidir. Anayasamýzda yer alan bu konu pratikte yoktur. Pratikte Türk ve Müslüman kimliði önde gelir. Türkler gibi diðer etnik gruplar da kendi kimliklerine sýký sýkýya sarýlmýþ durumdadýr. Öyle ki ayný ülkenin insanlarý birbirlerini düþman gibi görüyor, aþaðýlýyor, hatta savaþýyor. Halbuki geçim sýkýntýsý etnik kimliðe bakmýyor. Herhangi bir ýrkýn kanýnda geçim sýkýntýsý antikoru bulunmuyor. Herkesin karný ayný ölçüde acýkýyor. Türklerden kurtulunca rahata kavuþacaklarýný sanan diðerleri de yanýldýklarýný anladýklarýnda çok geç olacak.

Þimdi iðneyi bir de kendimize batýralým. Söylenen sözler ve davranýþlar birbirine koþut olmalýdýr. Çevremizde bulunan kiþiler genellikle ýrkçýlýða, din ayýrýmýna, aþiretlere, dünyadaki her türlü baskýya karþýdýrlar. Soracak olursak herkes demokrasiden yanadýr. Örneðin Amerikada siyah derililerin beyazlar tarafýndan hor görülmesine karþý çýkarlar. Kýzýl derililerin tarafýný tutarlar. Ancak vatanseverliði farkýnda olmadan ýrkçýlýkla karýþtýran bu kiþiler ayný düþünce ile Amerikada yaþýyor olsalardý, “Özgürlük, adalet, eþitlik” gibi sloganlar attýktan sonra parantez içinde, kýsýk sesle þu sözü söylemek zorunda kalýrlardý: “Bunlar yalnýz beyaz adamlar için geçerlidir.” Beyaz adamlar arkadaþ çevresi, aile, eþ dost akraba, rüþvet ya da tehdit alýnan kiþi olabilir. O bakýmdan ilkeler gerçekten demokratik olan kiþilerin iþlerini kolaylaþtýracak, olmayanlarýnkini zorlaþtýracaktýr.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Antakya’da Bir Çiftlik ve Ýzlenimler
Çanakkale Kara Savaþlarýnda Taktik Kararlar
01 10 Anti Küreselleþme
01 14 Teröre ve Savaþa Hayýr!
01 11 Bizim Kýzýlderililerimiz
Türkiye’nin Avrupa Birliðine Girme Umutlarý

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gizemli Mýsýr - Tek Tanrýlý Firavun Akhenaton
Müzik - Eþkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz
Yeni Bir Vatandaþ Tanýmý 2
Ýnsan Neden Sanat Yapar?
Kitap - Martý Jonathan Livingston
Kitap - Suyu Arayan Adam - 1
Neanderthal Ýnsaný
Google Earth - Moskova'da Bir Araþtýrma Öyküsü
Orhan Gencebay Trt1'de
Milliyetçilik Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nazým Hikmet'ten Çanakkale Þiiri [Þiir]
Ateþ ve Ölüm (Bütün Þiirler 16. 07. 2009) [Þiir]
Seni Seviyorum Bunalýmý [Þiir]
Ýncir Aðacý [Þiir]
Bir Dosta E - Mektup [Þiir]
10 Aðustos 1915 Anafarta Ovasý [Þiir]
Sevgisizlik [Þiir]
Mor Çiçekler [Þiir]
Eskiden [Þiir]
Bir Ruh Çaðýrma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayý seviyorum. Bir tümce, bir satýr, bir sözcük yazýp altýna tarihi atýnca onu zaman içine hapsetmiþ gibi oluyorum. Ya da akýp giden zamaný durdurmuþ gibi. . . Bir fotoðraf, dondurulmuþ bir film karesi gibi. Her okuduðunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman ayný tadý veriyorlar. Siz de yazýn, zamaný durdurun, göreceksiniz, baþaracaksýnýz. . . . Savaþ cinayettir. Savaþ olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanlarý ölenlerin ardýndan aðýt yakmayý edebiyat olarak kabullenmiþ. Yazgýmýz bu olmasýn. Biz demiþtik demeyelim. Yaþam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceðimiz, dolarla, altýnla ölçülemeyecek bir deðer. (Ancak baþkalarý için deðeri olmayabilir. ) Nazým Hikmet’in 25 Cent þiiri gerçek olmasýn. Yaþamý ýskalamayýn ve onun hakkýný verin. Baþkalarýnýn da sizin yaþamýnýzý harcamasýna izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karþýmýza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldýrmamak, bazen savaþa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çýkar. Nasýl oluyor da çoðunlukla siyasi yazýlar yazarken bakýyorsunuz bir kedi yavrusu için þiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranýþýmý yadýrgýyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her þey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarýný çýrpan bir kelebek Ýtalya’da bir fýrtýnaya neden olur. Ya da tam tersi. Ýtalya’daki bir fýrtýnanýn nedeni Çin’de kantlarýný çýrpan bir kelebek olabilir. Bu düþünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaþýr, kaynaðýna geri gelir. "Düþünüyorum, peki neden yazmýyorum?" dedim, iþte böyle oldu. .

Etkilendiði Yazarlar:
Herþeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanýk, Tolstoy ilk aklýma gelenler.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.