Edebiyat yaþamýn öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediði biçimi verir. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Kendi ata sözlerimize bakacak olursak atalarýmýzýn ne kadar geveze olduðunu anlamamýz uzun sürmez. Orta Asya senin Viyana önleri benim diyerek gezen atalarýmýz, yarý göçebe hayata geçince deveden inip ata binmiþlerdir.Attan inip eþeðe bindikleri döneme ait kayýtlar Çin yazýtlarýnda mevcuttur fakat çevirisi yapýlmamýþtýr. Böyle bir dönemin varlýðýný, eþeðiyle yol alýrken karpuzunu düþüren atam sayesinde tesadüfen öðrenmekteyiz. Atamýn göçebe yaþam döneminde sarf ettiði sözlere yakýndan bakacak olursak genellikle deve muhabbetinden oluþtuðunu görürüz ki, bu da günümüzdeki geyik muhabbetine tekamül eder. Örneðin deveye “boynun niye eðri” diyen atam – deveden “nerem düz ki” cevabýný almýþtýr. Bununla da kalmayýp sýkýntýdan “deveye hendek atlatmak” gibi bir eðlence edinmiþtir. Deve üstünde-seyir halindeki atamýn muhabbetine son noktayý koyan sözü ise “devede kulak”týr. Göçebe yaþamdan yerleþik hayata geçen atalar ise aþka meþke de pek bir hevesli hale gelip “aþk bir derya, dalmayan bilmez” diyerek etrafta boy gösterirken, bir kýsým ata ise; deveyi çadýrýnýn önüne baðlamak suretiyle- atýna atlayýp çeþme baþýna inmeyi tercih etmiþtir.Çeþme baþýnda, terkisine atacaðý kýza hava olsun diye atýný kiþnetip “at binicisine göre kiþner” demeyi de ihmal etmemiþtir. Aþk acýsýndan kývranan atalarýmýz ise “ana gibi yar olmaz” cümlesinde hemfikirdir. Babalarýn at üstünde “cirit attýðý” bir dönemde, anasýyla birlikte mantý büken atam da yine bu kategoriye girmektedir. Dosttan yana da hiç yüzü gülmez ata dediðinin ki söyleyecek söz çýksýn.Yediði kazýklar yüzünden veresiye defterini yakan mahalle bakkalý atam “dost ile ye, iç, alýþveriþ etme” yazýsýný çerçeveletip dükkanýn görünen bir yerine iliþtirmiþtir. “Olsa! Dükkan senin” sözü de yine böyle bir olay üzerine çýkmýþtýr. Aslýnda bilimin de güzel sanatlarýn da temeli o zamanlardan atýlmýþta biz fark edememiþiz. “Kaþ yapayým derken göz çýkaran” atalar dönemin heykel bölümü öðrencileridir zira güzel sanatlar fakültesinin tez konusu niteliðindedir göz çýkarmadan kaþ yapmak. “keçi kurttan kurtulursa, gergedan olur” diyen atamda döneminde kendi evrim teorisini geliþtirmiþtir. Bir de açýk araziye laboratuar kurup, gözlem yapan atalarýmýz vardý. “Sayýlý koyunu kurt kapmaz” diyen ataya hak vermek lazým. Kurt kalabalýk sürüye dalar ki -otuza kadar saymayý bilen atam otuz birinci koyunun kaybolduðunu fark etmesin diye. “Þahin sinek avlamaz”, “Þahin ile deve avlanmaz”, “Çaykuþu ayaðýndan tutulur” gibi sözler ise günümüzde veterinerlik fakültesinin ders konularýdýr. Gündelik yaþamda rahatlýkla tecrübe edeceðimiz þeylerin de atasözü olarak literatüre girmesini yadýrgamamak lazým.Misal hamamý icat ettiðimizde “hamama giren terler” demeyi ihmal etmemiþiz.Gelecek nesil hamama giderse baþýna gelecekten haberdar olsun diye.Ama natýrýn, yatýrýp ne yaptýðý konusunda bir söz bulamadým. Sanýyorum ki bu tecrübe edilerek öðrenilecek bir þey. Fantezi dünyasý da bir hayli geniþ olan ata “atýna dost gibi davran, düþman gibi bin” derken sadist iliþkilerden hoþlandýðýný ima etmeye çalýþmýþ olabilir.Yataða baðlama fantezisinin de bu dönemden geldiði gün gibi aþikardýr zira kazýða baðlý ata düþman gibi binilirse ne olacaðý bellidir. “Can boðazdan gelir” diyerek yiyen-yedikçe þiþen nahif atamý da anmadan duramayacaðým. Bütün bu söz furyasýna bakarak nerden gelip nereye gittiðimiz, ne yiyip ne içtiðimiz ve nasýl yaþadýðýmýz hakkýnda bir fikir sahibi olabilirsiniz.Bir de anlam veremediðimiz, neden, ne için söylenmiþ diye düþündüðümüz sözlerimiz mevcuttur. Bu sözlerin önde gidenleri ise içinde kýrk sayýsýnýn yer aldýðý ata sözlerimizdir. “Kýrk katýr mý, kýrk satýr mý”, “kýrk gün kýrk gece”, “kýrk kurda bir aslan ne yapsýn” gibi sözlerin yorumunu size býrakýyorum. Ben kuyuya bir taþ attým, bakalým kýrk akýllý çýkarabilecek mi?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © öykü yılmaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |