..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Özyaþamöyküsü baþka insanlarla ilgili gerçekleri anlatmak için eþsiz bir araç. -Philip Guedella
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > zehra erkuþ




24 Þubat 2002
Þeker Ve Çikolata  
zehra erkuþ
“Yaþ kemale erdi ama ben hala eremedim”. Bu lafýn ardýna okkalý bir hikaye iyi giderdi aslýnda. Ortaya piyaz, biraz peynir bir de raký. Þeker, çikolata da nereden çýktý?


:CGEA:
Yaþ kemale erdi ama ben hala eremedim.Yine ne yumurtlayacaðýmý ben de merak ediyorum. “Böyle olmuyor” dedim kendime. Bunu kendime kim bilir kaç defa dedim. “Böyle olmuyor.. böyle bir yere varamazsýn... aklýný baþýna topla...” Bunu demeye gerek bile yoktu aslýnda... Böyle olunamayacaðýný üç yaþýndaki çocuk bile bilirdi...Bunu annem söyledi...Zaten her þeyi hep annem söyledi... Neden kimse çenesini kapatýp susmuyor... Herkes sussa da bir de ben konuþsam... Ne konuþsam acaba...? O kadar çok sustum ki konuþmayý bile unuttum... Bazen þaþýrýyorum... Bir ses çýkýyor bir yerden, bu sesin kime ait olduðunu karýþtýrýyorum...Garip sesler duyuyorum...Korkmaya baþlýyorum...Kendi sesimi bulamýyorum... Kendi sesimi unuttum... Ben þarký söyleyebiliyor muydum? Peki þiir okuyabiliyor muydum?

Sabah bakkala gidiyordum. Bir gazete, bir ekmek bir de sigara alacaktým. Üç yaþlarýnda bir çocuk gördüm... Bir kýz çocuðu... “Sana þeker alayým mý?” dedim... “Çikolata da isterim” dedi... Bir çarpacaðým bir tane! Bizim zamanýmýzda bir þekere kanardýk. Þimdiki nesil “çikolata da isterim”... Çok bilmiþler çok... “Adýn ne bakalým senin cici kýz?” “Tuðçe” Ýsminden belli þýmarýk olduðu... Þýmarýk olmayýp da ismi Tuðçe olanlarý tenzih ederim... Bizim Tuðçe’ ye “gel” dedim.. “Sana bir þey soracaðým”. Þeker ve çikolata da alýp eve geldik.

“Tuðçe” dedim, kýz yalanýp dururken. “Ben seni kaçýrdým”
“Kaçýýýr” dedi, þýmarýk þýmarýk “...sen bana hep böyle çikolata alacaksan, hep kaçýr” “Tuðçe dedim, valla döverim seni”, þimdi yalan olmasýn, döverim, diye ben mi dedim, baþkasý mý dedi orasýný karýþtýrdým yine... Ama “Tuðçe dedim, bana bütün bildiklerini anlatana kadar seni evimde alýkoyacaðým”

“Önce sana bir þarký söyleyeceðim. Sen de bana iyi söyleyip söyleyemediðimi söyleyeceksin.Tamam mý?”
“Tamam. Sonra da ben sana bir þarký söyleyeyim. Ben bir sürü þarký biliyorum.”
“Senin bildiðini zaten biliyorum. Ben söyleyeceðim. Dinle þimdi...
Mihrabým diyerek sana yüz vurdum
Gönlümün dalýnda bir yuva kurdum”
“Ayyy, çok kötü. Ben hiç duymadým böyle bir þarký. Sen mi uydurdun?”
“Duymadýn mý?”
“Hayýr hiç duymadým. Çok kötü hem de. Böyle þarký mý olurmuþ?”
“O zaman böyle bir þarký yok. Ben uydurmuþum... Demek kötü...Sesim de mi kötü?”
“Sesin de kötü... Þimdi ben söyleyeyim... Hüp diye içine çek beni....lay lay lom...hüp diye”
“Bu ne?”
“Þarký... Bilmiyor musun?”
“Kulaðýma yabancý gelmiyor ama bunun bir þarký olduðunu bilmiyordum. Ama sen bu bir þarký diyorsan þarkýdýr tabi ki... Peki ben dans edebiliyorum? Bir bak bakalým...”
“Ama müziksiz dans edilmez ki.”
“Duymuyor musun?”
“Hayýr ben bir þey duymuyorum”
“Olmuyor mu?”
“Çok komik dans ediyorsun. Bu dans bile deðil.”
“Öyle mi? Demek dans etmeyi de bilmiyorum.”
“Bak böyle dans edeceksin. Hüp diye lay lay lom”
“Zormuþ.. Ben beceremem. Peki bak bakalým, resim yapabiliyor muyum? Tuvalimizi alalým. Fýrçalar ve boyalar... Bak þimdi...”
“Bu ne?”
“Güvercin... Gökyüzünde...sonsuzlukta süzülüyor...”
“Böyle güvercin mi olurmuþ? Sen hiç güvercin görmedin mi? Güvercinler mavi renkte olmaz bir kere”
“Olmaz mý?”
“Olmaz. Bak böyle yapacaksýn. Gördün mü?”
“Gördüm. Demek resim de yapamýyorum.”
“Peki bak, sevmeyi biliyor muyum?”
“Göster”
“Bak...”
“Nereye bakayým?”
“Gözlerime”
“Yok bir þey orada.”
“Sen göster”
“Seni seviyorum, gördün mü?”
“Görmedim, duydum sadece”
“Ben sýkýldým, gidiyorum”
“Yok öyle küçük haným. Hiçbir yere gidemezsin. Bana bütün bildiklerini söyleyeceksin.”
“Söyledim iþte. Baþka çikolata var mý?”
“Yok”
“O zaman ben gidiyorum”
“Gidemezsin. Seni kaçýrdým dedim.”
“Ya ben gitmek istiyorum”
“Zýrlamaya baþlama. Al sana çikolata.”
“Tamam o zaman kalýrým”
“Nereye gitti göz yaþlarýn? Ne çabuk sustun?”
“Aðlamasam vermeyecektin çikolata”
“Aðlamayan çocuða meme yoktaki çocuðu bulduk. Memeyi de bulursak tamam... Seni öldüreceðim Tuðçe.”
“Öldüüür”
“Tuðçe, dedim seni öldüreceðim. Önce bütün bildiklerini bana anlatacaksýn. Sonra seni bu dünyadan temizleyeceðim. Meme için kimse aðlamayacak bundan böyle. Memeler ortada olacak herkes hakkýný alacak.”
“Ne kadar ayýp. Memeler ortada olur mu hiç? Çok ayýp.”
“Ayýp mý? Bak bunu da bilmiyordum.”
“Yüzün kýzardý”
“Utandým. Madem memelerin ortalýkta olmasý ayýp o zaman seni öldürmemin de bir anlamý olmaz. Aðlamak baki kalacak.”
“Sen hiç aðlamaz mýsýn?”
“Aðlarým. En son babam öldüðünde aðladým.”
“Senin ev çok soðuk. Ben bu evde hasta olurum.”
“Hasta olursun ve aðlarsýn deðil mi?”
“Evet aðlarým”
“Ben de hasta oldum. Ama aðlamadým. Aðlayýnca evim sýcak olur mu?”
“Tabi olur.”
“Nasýl olacak?”
“Þimdi sen aðlarsan biri neden aðladýðýný sorar. Sen de üþüyorum, hasta oldum dersin. Sana sýcak bir ev bulurlar”
“Kimler?”
“Parasý çok olanlar”
“Sizin paranýz çok mu?”
“Babamýn çok parasý var. Ben aðlayýnca babam bana veriyor. Sen de aðlarsan sana da verir.”
“Verir mi?”
“Verir. Aðlarsan verir. Bir kere bir kadýn vardý. Aðlayan bir kadýnmýþ. Babam ona para veriyordu. Ama annem öðrenince çok kýzdý. Annem ile kadýn kavga etti. Kadýn da bir daha aðlamadý. Babam da ona para vermedi. Sen de aðlarsýn babama, biz de anneme söylemeyiz. Annem kýzýyor çünkü.”
“Yok ben almayým, üþümeyi ve hasta olmayý alayým, üstü kalsýn”
“Sen bilirsin.”
“Ben bilmem. Hiçbir bok bilmem. Bana öðreteceksin bütün bildiklerini.”
“Baþka ne öðrenmek istiyorsun?”
“Böyle olmuyor. Böyle bir yere varamýyorum. Seni niye kaçýrdým biliyor musun? Sana niye þeker çikolata aldým? Bir yerlere varayým diye. Yoksa ben þimdi kahvaltýmý edip, gazetemi okuyacaktým. Sigara üstüne sigara içip bir yerlere varabilmenin yollarýný arayacaktým. Bu yollarý bilmiyorum. Eskiden bilir miydim? Þimdi mi unuttum? Onu da bilmiyorum. Beni duyuyorsun deðil mi? Yani bir ses çýkýyor mu benden. Cümleler kurabiliyor muyum? Þarký söylemekten, resim yapmaktan, dans etmekten vazgeçtim. Kelimelerimi duyabiliyor musun sen onu söyle? Sessiz soluksuz olmak istemiyorum. Seni, sesimi duyurabilmek için kaçýrdým. Yoksa öylece sessizlikte boðulacaktým. Önce beni duyman önemli. Nasýl göründüðümü boþ ver. Sesimin çirkin olmasýný da boþver. Üþüdüðümü de... Sesim geliyor mu onu söyle? Üç yaþýndaki çocuk! Sesim geliyor mu? Tuðçe idi deðil mi adýn? Tuðçe!......Gel sana þeker alacaðým, çikolata da alacaðým”
“Buradayým”
“Sesimi duyuyor musun?”
“Þeker ve çikolata alacaðým dedin”
“Dedim ya... Dedim.. Duydun deðil mi?”
“Duydum, hani þekerlerim?”
“Beni duyman için sana þeker mi yetiþtireceðim. Yok sana þeker meker. Hadi git bakalým artýk, evine git. Annen merak eder. Anneler hep merak eder. Bak benim annem de beni merak ediyor. Þimdi onu arayýp, “Þeker ve çikolata” ya bütün bildiklerini anlatan kýzdan dünyanýn kaç bucak olduðunu öðrendim, diyeceðim.O da bana böyle bir yere varamazsýn, diyecek. Anne, diyeceðim ben de, o üç yaþýndaki çocuðun aklýna uyarsam sýcak bir evim bile olurmuþ. Ben kendi akýlsýzlýðýmýn ceremesini çekmek istiyorum. Allah akýl fikir vermemiþ bana. Vermesin, ben de ona bir þey vermiyorum. Hiçbir yere de varmýyorum. Bu kýzý da evine gönderiyorum.”
“Ben eve gitmek istemiyorum. Burada seninle kalmak istiyorum.”
“Yok kýzým olmuyor. Seninle bir yere varamýyorum. Hadi sana güle güle...”
“Aslýnda sen beni evde alýkoymaya devam etsen. Benim annem ile babam da beni merak edip aramaya baþlasalar. Sen de bizimkilerden bana karþýlýk para istesen... Bence daha iyi bir hikaye çýkardý.”
“Hadi oradan, çok bilmiþ sen de...”
“Gideyim mi kalayým mý?”
“Git...Benim hikayem bu kadar.”
“Sen hikaye yazmayý da bilmiyorsun, böyle hikaye mi olurmuþ”
“Git kýzým baþýmdan”
“Gitmeyeceðim iþte”
“Þeker de yok çikolata da yok”
“Olmasýn, ben yine de gitmeyeceðim iþte.”
“Ben de seninle konuþmayacaðým bakalým. Ne yapacaksýn?”
“Konuþma.Ben de kendi kendime konuþurum. Beni duyduðunu biliyorum ya o bana yeter. Beni duyuyorsun deðil mi? Sesim geliyor mu? Þarký söyleyeyim mi sana? Lay lay lom... Duyuyor musun beni? Adýn neydi senin? Kýzdýn mý bana? Tamam evime gidiyorum o zaman. Annem merak etmiþtir. Ben gidiyorum dedim.... Aaa, deli mi ne?”

Tuðçe kadýnýn yüzüne tuhaf tuhaf bakarak evden çýktý. Kadýn bir sigara yaktý...Bir ses duydu... “Böyle olmuyor, böyle bir yere varamazsýn, aklýný baþýna topla.” Kadýn birden doðruldu. Sesin nereden geldiði anlaþýlmýyordu. Boþluða meydan okurcasýna bir þarký tutturup dans etmeye baþladý... “Hüp diye lay lay lom ...Nasýl böyle oluyor mu? Hüp diye lay lay lom... Böyle bir yere varabilir miyim? HÜP!”

Kadýn bir ay boyunca dilinde hep o þarký, dans edip durdu. Sonunda annesi hastaneye yatýrdý kýzýný. Yazarkolik teþhisi kondu. Tedavisi mümkün deðildi. Krizi tuttuðunda zor zapt ediliyordu. Bir gece yarýsý hastaneden kaçmayý baþardý. Tuðçe’nin evini buldu. Pencereye þeker ve çikolata fýrlatýp durdu... “Tuðçe, pabucu yarým, çýk dýþarýya oynayalým”

“Yaþ kemale erdi ama ben hala eremedim”. Bu lafýn ardýna okkalý bir hikaye iyi giderdi aslýnda. Ortaya bir piyaz, biraz peynir bir de raký. Þeker, çikolata da nereden çýktý? Çoluk çocukla uðraþýp durdum boþuna. Yine hiçbir yere varamadýk. Hep ayný noktada çakýlýp kaldýk.

Ha gayret... Yürüyelim arkadaþlar, lay la lay lay lay lom....HÜP!

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: selamýn selamý var.
Gönderen: mahmut özkan / Ýstanbul/Türkiye
24 Haziran 2014
fuzuli demiþ selam verdum rüþvet deyup almadýlar.. ne çikolatasýz ne de þekersiz olmuyor.. gözler sahte bakýþlara yüzlerde asýlmýþ maskelere kalplerin içinde kan akarken irin kokulu mis bahçelermiþ gibi avutarak geçer zaman!baþarýlar..

:: ::::::)))))))
Gönderen: kader tunç / Ankara/Türkiye
24 Haziran 2014
çok büyük bi keyifle okudum zaten iþ yerimde çalýþmaktan çok yazý okuyorum kovacaklar beni yakýnda yazýnýzý çok beðendim çokk..Ama þu uykusuzlukla ilgili yazýnýzý okurken az kalsýn uyuyacaktým... Ne zaman bitecek bu yazý diye sorup durdum kendime :)... Teþekkürler




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Günah Keçileri
ayrýlýk usulü elmalý pasta
Ayþe ile Ali'nin Hikayesi
Uykusuzluk
Sümüklü Düþünceler


zehra erkuþ kimdir?

Çok düþündüm. . . . Bir yazar kendisini nasýl tanýtýr ki? Bir sürü dergi, kitap kurcaladým yazarlar kendilerini nasýl tanýtmýþ, diye. . . Herkesin tanýmý birbirine yakýn, bir o kadar uzak. Peki ben kimin tanýmýna yakýným ya da kimin tanýmýna uzak?. . . Sonunda anladým ki, bir o kadar yakýným ve bir o kadar uzak. . .

Etkilendiði Yazarlar:
'iyi' olan bütün sanatçýlar, 'iyi' olan bütün eserler.....


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © zehra erkuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.