Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarýný düþünmedim. Tersine yaþam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onlarý seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
* iki dakika önce ( küçük bir kentte yürüyen iki canlý ) : -konuþalým o zaman, yarým býrakmak senin için önemli deðilse, benim için de önemli deðil. -niye sinirlisin o halde ? -çünkü seninle sadece boþalabilmek için yatmýyoýrum ama sen yemek yemeyi yarýda býrakýr gibi... -tamam kýzma gel. -hayýr, giyinelim hadi. * iki dakika sonra ( ayný kentin parkýnýn varoþa çýkan yolu ) avuçlarýma sanki buzdan bir karanlýk vermiþlerdi ve ben onu düþürmemeye çalýþýyordum.( demek gidecekti kendime itiraf edemediðim þeyleri sana itiraf ettikten sonra bile zehir püskürten, sokaklarýndan ihanet terleri akan o þehre beni deðiþecekti ) varoþa dalalý iki dakika olmuþtu, tehlikeli yerlere girmeyeyse bir dakika vardý, kimin umrunda beni çoðu tanýyordu zaten.Hep bir buhrandan sora kentli kaçýklar, aþksal mazeretlerini maðazalarýn ýþýklarýnda, züppe kalabalýðýn soyut umarsýzlýðýnda unutmaya çalýþýr. Oysa ben köyden gelmiþliðin de belki etkisiyle yüzüme vuran bu kayýp suratlar içinde arardým, kendiminkine benzer bir yalnýzlýðý. oturdum çoðunlukla gece oturduðum yýkýk evin dibindeki serseriler taþýna : -sarý naber bileeder, bu saatte bira takýlýyon ne iþ ? -nebiliyim iþte caným sýkkýn biraz. -söle bakam bi bira, hem dertleþiriz hem çekeriz. -al þu karþýdan o zaman. Birayý aldý konuþtu bayaa hayattan, kadýnlardan ama ilginç olaný içinde ilginç biþey olmamasýydý, "hatunu çok serbest býrakmýycaksýn", falan gibi þeyler anýmsýyorum.Geç saate kadar kendimi de þiþeleri de tüketip evime gittm, konuþtuklarýmýzý hatta konuþma eylemini bile unutmak istedim. Ýki dakika öncenin ve iki dakika sonranýn ortasý; tam o an ( bir park, bir masa, kýz ve oðlan ) : -bak sen herþeyi kafanda fazla abartýyorsun. -yaa ! istanbul'u biliyorum sonuçta. -ama ben okumaya gidiyorum sadece oraya -Ýzmire git o zaman -ama orada sinema televizyon sektörü istanbul kadar geliþmiþ deðil ki, hem seninde iþ bulma olanaðýn çok fazla, gelince askerden ben yurttan çýkarým ev tutarýz, sadece 6 ay ayrý kalýcaz.ben yarý tatilde seni görmeye gelirim sen de izin kullanýrsýn gelirsin, belki Ýstanbul'a çýkar, ay ne güzel olur deðil mi !? bana söz vermiþti oysa, son ihanetinden sonra, kendine kendisi de güvenmediði için Ýzmirde öðretmenlik yazacaktý güya.Affedince herþey deðiþiyor demek ki, kendi hayalleri tüm sözlerin önüne, hatta tüm sevgilerin önüne geçebiliyor.Ve biliyorum ki istanbul'daki yaþamda onu etkiliyor. Elma þekeriyle kandýrabileceði çocuðum ben de zaten herzamanki gibi. Herþeyin ötesinde biliyor nasýl tiksindiðimi o yoz kalabalýktan, renkli ama dilsiz ulu binalarýn gökyüzüne saçtýðý negatif elektrikten : -Bebeðim harika bir þehirmiþ bir bilsen. -ben istanbul'a asla gelemem biliyorsun deðil mi ? -gelmiycek misin ? -sanýrým. birbuçuk yýl sonra bu gün ( beþiktaþ-kýz kulesine bakan bir tutam sarý saçýn altýnda bir çift yeþil göz ) Aslýnda seni hapsetmiþler þu kuleye istanbul. Gün senin deðil, gece senin deðil , evlerini sokaklarýný, kubbelerini, kapýlarýný ayýrmýþ, bir cinnet kalabalýðý. Bak sana asla gelmem diyordum, geldim iþte, sen davet etmesen bile ( edemezdin; misafir karþýlamayacak kadar kýrýktýn ) ben yine de sana yanýmda hediyeler getirdim. Sabahlarý sýtmalý uyanýþlar, ertelenemeyen alkol komalarý, cinlenen bir ruh ve bir yük katarý kinlenmiþ yürek.Denizine mi salayým, göðüne mi yani beyninden mi vurayým göðsünden mi ; Bu hayat akademisinde uzun yýllardýr üstünde çalýþtýðým silahla ? Görüyorum ki eskidikçe gerçekten herþeyin güzelleþmiþ, hala senin bir bakire olduðuna inanan þairlerin dediði gibi.Ama ya biz ? her çýlgýn ayrýlýðýmýzýn her muhteþem sevdamýzýn kanlý elleriyle Boðaz'ýný sýkýyoruz , her baþarýsýzlýðýmýzýn bahanesi o kuleye kapatýlmýþlýðýmýz sanýyoruz, her sevdiðimizi çalanýn sen olduðuna inanýyoruz...yine de küsmedin bize deðil mi? anlayan kalplere açtýn tarihten beri yaþattýðýn düþü...Özür dilerim istanbul ben de birara tüm yitikliklerimin sebebinin sen olduðunu düþünüp; meydanlarýný mayýn tarlasý, kapalý alanlarýný zindan varsayýp anana avradýna sövdüðüm için.Þimdi senin için sevgiyle birlikte, ne yazýk ki bir eziklik te taþýyorum yüreðimde, "üzülme ben alýþýðým taþýma o yükü" diyeceksin ama sevgili istanbul, büyümesi için her aþkýn; yanýnda biraz da hüzün lazým. Biz insanoðlu hemencecik aþýk oluruz Ýstanbul üçbuçuk yýl önce ( Ýzmir'in bir köyü ) -ee nasýl buldun yeni sevgilini, telefonda tanýþmak biraz garipti ama -harika bence, ne zaman geliyorsun balýkesir'e ? -Sýnavlarým var orda bir hafta sonra, ama sen istersen daha erken orada olabilirim -öptüm tatlým -öptüm bebeðim ( o kýza ne mi oldu alemden-aleme, adamdan-adama koþtu seviyor mu bilmiyorum hala Ýstanbul'u ama okulu býrakýp evine gitmak istiyordu son gördüðümde, ben hala burdayým sevgiyle)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © kuzey darýcý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |