..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýþimden büyük tat aldýðýmý söylemeliyim." -John Steinbeck
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Nilgün SARIGÜL




19 Eylül 2005
Hasret  
Nilgün SARIGÜL
Sokaklar ne zaman çiselediðini bilemediðim yaðmurla ýslanmýþ durumda. Etrafta mis gibi toprak kokusu. Yürüdüðümüz yolun iki yanýnda sýrasýyla aðaçlar var. Kimileri yapraklarýný dökmüþ, kimileri ise göz pýnarlarýmýzda biriktirip de ne zaman nerde salýverec


:BCAB:

Sonbaharýn yavaþ yavaþ kendini hissettirmeye baþladýðý sabahlardan biriydi. Yastýðýmýn altýnda çalan telefonumun alarm sesiyle uyandým. Saat 06:50 aslýnda kalkýþ saatim 07:00 ama alarmý on dakika erkene kurup, yatakta keyif yapmak için kendimce fýrsat yaratýyorum.

An gibi geçen on dakikanýn ardýndan kalktým ve odanýn penceresini açtým. Mevsim ve hava nasýl olursa olsun, sabahlarý pencereden dýþarýya bakmayý ve temiz havayý ciðerlerime çekmeyi seviyorum.

Ýstanbul gibi bir metropolde her ne kadar temiz hava bulmak zor olsa da, ikamet ettiðimiz semt biraz yüksek kesimde kaldýðýndan, geneli bahçeli evlerden oluþtuðundan ve birde evimiz ana caddelere uzak olduðundan her daim temiz hava bulmak mümkün.

Ben pencereden dýþarýyý seyredip ciðerlerime bayram yaptýrýrken, ayný odayý paylaþtýðým kýz kardeþim yavaþ yavaþ kýpýrdanmaya baþladý. Camý kapatýp usulca tülü çektikten sonra, mutfaða gidip sabah kahvaltýsý için masayý hazýrladým.
...

Evden ayrýlýþ saati geldiðinde, iki kardeþ bizi uðurlamak için kapýda bekleyen annemizi öpüp kokladýktan hayýr duasýný aldýktan sonra yola koyulduk...

Sokaklar ne zaman çiselediðini bilemediðim yaðmurla ýslanmýþ durumda. Etrafta mis gibi toprak kokusu. Yürüdüðümüz yolun iki yanýnda sýrasýyla aðaçlar var. Kimileri yapraklarýný dökmüþ, kimileri ise göz pýnarlarýmýzda biriktirip de ne zaman nerde salývereceðimiz belli olmayan gözyaþlarýmýz gibi dallarýn ucunda eðreti þekilde son bir gayretle salýnarak düþeceði aný beklemekte.

Hafif bir sonbahar rüzgârýnýn önümden sürükleyerek alýp götürdüðü yapraklarýn sararmýþ bedenleri, kýsacýk bir zaman diliminde neler... neler... Getiriyor aklýma...

Geçmiþe yolculuk yapmak, hem hüzün hem mutluluk veriyor çoðu zaman bana, bu çok enteresan bir duygu aslýnda, yani sevdiðim insanlarla paylaþtýðým her bir an, bir filim þeridi gibi gözümün önünden kayýp giderken nasýl mutluluk veriyorsa, kayýp giden ve yitirilen pek çok þeyin aslýnda bir daha geri gelmeyeceðini ya da gelemeyeceðini bilmek iþte buda çok büyük bir hüzün veriyor bana.

Yürüdüðümüz yolun bitiminde kýz kardeþim benden ayrýlýyor. Bende otobüs duraðýna doðru yöneliyorum. Tanýdýk birilerine bakýnýyorum ama durak boþ, belli ki otobüs yeni gitmiþ.
Ayakta beklemek istemediðim için bankýn üzerine oturuyorum. Bank soðuk, içim ürperiyor.

Caddenin karþýnda, bulunduðum tarafa geçmek için bekleyen bir kadýn ve yanýnda üç küçük çocuk var. Çocuklardan ikisi erkek biri kýz. Hem de öyle ilginç bir kýz ki, metrelerce öteden kendini belli edebiliyor.

Neden mi? Çünkü saçlarýnýn rengi turuncu.

Yeþil ýþýðýn yanmasýyla, dördü birden koþar adýmlarla caddeyi geçtiler. Kadýn çocuklarý çekiþtire çekiþtire duraða getirdi. Çocuklarýn üstleri çok yeni olmamakla beraber tertemiz. Ellerinde evde yapýldýðý belli olan poðaçalar var. Göz ucuyla onlarý seyrettiðimi fark eden çocuklarýn annesi yüzüme baktý. Kadýn genç ama bakýmsýz, yüzünde ve ellerinde kendisini zorladýðý belli olan yýllarýn izleri var.

Tebessüm ettim. Karþýlýk olarak oda bana gülümsedi ve yanýma oturdu.

Günaydýn dedim bu sefer. Günaydýn dedi.

Ýþe mi gidiyorsun? Diye sordu. Evet dedim.

Ne güzel kendi paraný kendin kazan koca eline bakmak çok zor dedi. Haklýsýnýz dedim.

Ne iþ yapýyorsun? Dedi. Yönetici asistanýyým diyecek oldum, sonra aman kadýn ne anlayacak þimdi diye düþünüp fikrimi deðiþtirdim ve sekreterim dedim. Üzerime doðru baktý… Çok þýk giyinmiþsin ben seni bankacý sandým dedi.
Yok deðilim ama çalýþtýðým firma büyük bir firma bende patronun sekteriyim o yüzden kendime dikkat etmem lazým dedim. Ha yani sen patronun sekreterisin o zaman baþka dedi.

Çocuklar sizin mi? Allah baðýþlasýn çok þekerler hele kýz bir harika dedim. Oðlanlar benimde kýz benim deðil anasý çalýþýyor ben parayla bakýyorum ona dedi.

Kadýn konuþurken bir yandan da çocuklara baðýrýyor, durun yapmayýn etmeyin diye. Kýz mazlum, ama oðlanlar birer felaket… En sonunda birinin kolundan tutup ensesine bir þamar indirdi, yanýmdan kalktýðýný görürsem kýrarým bacaklarýný diye birde tehdit etti. O istediði kadar kendini parçalaya dursun, ufaklýk ayakta duran abisiyle kaþ göz iþareti yapýp gülüþmekten geri kalmadý.

Siz nereye böyle sabah sabah çoluk çocuk diyecek oldum. Bir dokun bin ah iþit misali baþladý anlatmaya…

Hiç sorma, kaç gündür annem rahatsýz, yemek içmek hak getire çocuklar yüzünden kendimi toparlayýp bir türlü gidemedim. Bugün hasretin anasýyla konuþtum, anama gidicem , kýz sende mi kalsýn yoksa benimle mi gelsin diye sordum? Ýþ yerine götüremem seninle gelsin demiþ. Öðrendim ki adý Hasret… Hep Türk filmlerinde olur böyle isimler diye düþünür gülerdim. Ama bu sefer sahibine öyle yakýþmýþtý ki bu isim gülmedim.

Daha önce hiçbir çocuk bu kadar ilgimi çekmemiþti diyebilirim. Öðrendiðime göre beþ yaþýndaymýþ, omuzlarýndan aþaðýya iki örük yaptýðý saçlarý abartýsýz turuncu renkte. Bütün yüzü saçlarýyla ayný renk çillerle kaplý. Gözleri lacivertle mavi arasýna sýkýþmýþ bir renk tonu.
Üzerinde beyaz bir bluz var, bluzun üzerindeyse kendisine benzeyen saç örgülü kabartma bir bebek deseni... Eteði pembe ve fýrfýrlý arada bir fýrfýrlarýn hareketini izlemek için vücudunu bir saða bir sola hareket ettiriyor. Ayaðýnda beyaz fistolu çoraplarý ve yine pembe renk ayakkabýlarý var. Minik ellerine dün akþam gittikleri kýna gecesinden aldýðý kýnadan koymuþ annesi.

Merhaba hasret nasýlsýn dedim? Kadýna sokularak nerden biliyo benim adýmý diye sordu.
Sonrada iyiyim dedi baþý önünde utangaç utangaç…

Kýnalarýn çok güzel sana çok yakýþmýþ dedim. Gülümsedi. Sonra senin kýnalarýn yok ama oje sürmüþsün dedi. Yüzüðünde çok güzel, baban mý aldý dedi. Yok dedim, babam artýk yanýmýzda deðil... Benim babam cennette senin baban da mý oraya gitti dedi. Sanýrým evet dedim. Bir an öyle bir baktý ki gözlerime, tüm kalbimle seni anlýyorum der gibi geldi.

Sonra arkasýný dönüp çocuklarýn yanýna gitti.

Çocukla ilgilendiðimi anlayan kadýn, hasret çok uslu bana hiç zararý yok piþirdiðimi yer, verdiðimle oynar hiç aðlamaz, tek çocuk zaten yalnýz büyümüþ, onun için çok mazlum dedi.

Ve baþladý anlatmaya,

Hasretin babasý bir evin bir oðluymuþ, hasretin anasýný çok sevmiþ çok diretmiþ en sonunda da ne yapmýþ ne etmiþ evlenmiþ sevdiði kýzla. Çok uzun bir süre çocuklarý olmamýþ, soyunun yürümesini isteyen aile en sonunda baþlamýþ sana yeni birini alalým bu kadýn uðursuz demeye. Ama nafile, adam baskýya daha fazla dayanamayarak almýþ karýsýný gelmiþ Ýstanbul’a.
Bir süre sonra annesinin ölüm haberiyle sarsýlmýþ genç adam. Anasýnýn acýsý dinmeden babasýný kaybetmiþ bir traktör kazasýnda… Köyünden bir beklentisi olmadýðý için ne var ne yoksa satmýþ. Sonrada baþlamýþlar hastane hastane dolaþýp çocuk yapmak için tedavi olmaya... Öyle böyle derken en sonunda tüp bebek yapmaya karar vermiþler…

On iki sene sonra, bu yöntemle çocuk sahibi olmuþlar. Çocuk kýz olduðu için ve senelerin özlemini hasretini dindirdiði için, adýný hasret koymuþlar. Her þey çok güzelmiþ, hasret bebek tüm bereketiyle gelmiþ konmuþ ailesinin yüreðine…

Fakat bir gün bu mutlu tablonun üzerini bir sis bulutu kaplamýþ. Bir gece mesai bitimi iþten dönerken bir arabanýn vurup kaçmasý sonucu adam kötü þekilde yaralanmýþ, aylarca yataða mahkum olmuþ. Kocasýna ve bebeðine bakmak zorunda kalan kadýncaðýz elinde avucunda ne varsa hem bebeðine hem de kocasýnýn hastane ve ilaç masraflarýna harcamýþ. Elde avuçta bir þey kalmayýnca da iþ aramýþ ama bulamamýþ. Sonunda bir gün daha fazla dayanamayan adamcaðýz hasreti ve annesini kendine hasret býrakarak göçüp gitmiþ.

Geride gencecik dul bir kadýn ve sekiz aylýk bir bebek kalmýþ. Koskoca þehirde yapayalnýz kalan kadýn memlekette her þeyi satýp savdýklarý için geriye de dönememiþ.

Bir zaman konu komþunun yardýmýyla idare etmiþ sonra yine komþularýnýn yardýmýyla ev iþlerine gitmeye baþlamýþ öyle böyle derken bir fabrikaya kapak atmýþ iki senedir yemek yapýyormuþ, iþinden memnunmuþ.

Gerçi diyor karþýmda oturan kadýn, hasretin anasý fazla bir para vermiyor ama kadýn namuslu Allah için, çocukta kuzu gibi o yüzden bakýyorum, hem benimkilerle kaynayýp gidiyor hem de benim ekmek param çýkýyor.

Otobüslerin minibüslerin biri gelip diðeri geçiyor önümüzden. Seni de tuttuk arabayý kaçýrmadýn dimi diye sordu, yok kaçýrmadým dedim hâlbuki kim bilir kaç tanesini kaçýrdým sayýsýný bile hatýrlamýyorum.

Birden acele ile ayaða kalkýp çocuklarý toparlamaya çalýþtý çabuk otobüs geliyor diye. Çocuklar etrafýna toplanýverdi hemen.

Sonra bana döndü ve hadi size de hayýrlý iþler dedi. Sað olun size de geçmiþ olsun dedim. Ýtiþ týkýþ çocuklarla beraber gelen arabaya bindi.

Cam kenarýna oturan hasret minicik kýnalý ellerini ve fýndýk burnunu cama dayadý. Önce gülümsedi araba hareket edince de el sallamaya baþladý.

Otobüs önümden geçip gittikten sonra bir süre öylece arkalarýndan bakakaldým.
Bir çocuk beni ne kadar çok etkilemiþti, sabahýn bir vakti aklýmdan geçirip hasretini çektiðim pek çok duygu küçük bir kýz çocuðunun isminde ve masum yüzünde baþka bir anlam kazanmýþtý.

Ben geçmiþi hasretle anarken, Hasret, hem geçmiþine hem de babasýz geleceðine hasret dolu bakýyordu...

Güle güle kýnalý kuzu
Güle güle yüreði yaralý ceylan.
Gülen yüzün hiç solmasýn.
Bahtýn aydýnlýk, yolun açýk olsun…


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: hasretmi hüzünmü
Gönderen: ÝBRAHÝM GÜMÜÞEL / Ankara/Türkiye
30 Eylül 2005
güzel bir öykü güzelliðide gerçek hayattan bir kesit olmasýndan kaynaklanýyor. Nilgün haným'a denemeleri için teþekkür eder devamýný dilerim, sevgi ve saygý ile emeðe hak ettiði desteði vermek gerek diye düþünüyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gözyaþýmda Resmin Var Anne
Bir Tutam Tebessüm
Deniz Gözlü Çocuk ve Elma Þekeri
Penceremde Bir Sabah

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Bugün Unuttum Belki Yarýnda Unuturum Seni"
"Sevmek Bir Ömür Boyu"
"Her Aðaç Bir Ömürdür"
Sen Canýmsýn
Ben Seni Unutmak Ýçin Sevmedim
Ýlk ve Son Mektup
Giderken Yüreðimi Bana Býrak
"Yüreðimde Cam Kýrýklarý"
"Vuslat"
Yüreðime Yaðmurlar Yaðar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gece ve Kadýn [Þiir]
"Yol ve Ayrýlýk" [Þiir]
"Gece" [Þiir]
"Aþk Bitmeseydi" [Þiir]
Bir Damla Sen, Bin Damla Ben [Þiir]
Kýrmýzý Domatesler [Öykü]
Uçurtmam Bayrak Olsa [Öykü]
"Bir Garip Aþk Hikayesi" [Öykü]
"Üç Kadýn Bir Düþ" [Öykü]


Nilgün SARIGÜL kimdir?

Hayata gülümseyerek bakmayý seviyorum. Ama arada kapris yapmaktan kaçýnmýyorum. Evimde ailemle vakit geçirmeyi seviyorum. Ýnsanlara onlarý sevdiðimi söylemeyi ve bunu ifade etmeyi seviyorum. Çocuklarla vakit geçirmeyi, yaþlýlarla sohbet etmeyi seviyorum. Zamanýn çok deðerli bir kavram olduðuna ve her þeyin en iyi ilacý olduðuna,hayat boyu önüme çýkan tüm zorluklarý, sevgiyle, sabýrla, dürüstlükle ve azimle aþtýðýma inanýyorum. Saðlýklý bir insan olduðum için ve bana bahþedilen her þey için þükrediyorum. Sorumluluk almayý ve bunu layýkýyla yerine getirmeyi seviyorum ( Ne de olsa Oðlak burcuyum )) Tarihi çok sevdiðim için, arkeolog olmak istemiþtim, Spor yapmayý sevdiðim için, tenis oynamak istedim. Yazý yazabilmeyi seviyorum, ve en büyük düþüm bir gün bir kitap yazabilmek. Allah’ ým ne olur en azýndan bu konuda bir þeyler yapabilmem için, bu istikrarsýz kuluna yardým et ))) Sevdiklerinize onlarý sevdiðinizi söylemek için lütfen asla yarýný beklemeyin. Yarýn , asla olmayabilir.

Etkilendiði Yazarlar:
Ayþe KULÝN, Tuna KÝREMÝTÇÝ, R.Nuri GÜNTEKÝN, Ahmet ALTAN,Emýle ZOLA,Dostoyevski, Gorki,Victor HUGO,Puþkin


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nilgün SARIGÜL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.