..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Düþgücü güzelliði, adaleti, mutluluðu yaratýr. -Pascal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > SERAY ANIL




23 Eylül 2005
Muhittin Bey  
SERAY ANIL
Muhittin Bey'in hikayesi de böyle iþte


:BGCE:
Muhittin Bey aþaðý yukarý 55 yaþlarýnda gerek iþ gerekse özel hayatýnda örnek teþkil edecek hatta kitaplara geçecek bir devlet memuruydu, taþýdýðý sýfatýn hakkýný farkýnda olmadan da olsa fazlasýyla veriyordu. Ýþe her sabah mesainin baþlamasýna tamý tamýna üç dakika kala geliyor ve daireyi hiç bir zaman akþam beþten bir dakika önce veya bir dakika sonra terketmiyordu. Evindeki duvar saati, kolundaki kol saati ve iþyerinde masasýnda duran ve ne amaçla orda tuttuðunu kendisinin de bilmediði, nedenini de hiçbir zaman düþünmediði masa saati ayný saatin ayný dakikasýnýn ayný saniyesini gösteriyordu. O zamana kadar arkadaþlarýnýn baskýsýna raðmen almaya þiddetle karþý çýktýðý cep telefonunu 2002 yýlýnda üç yýllýk bir direniþin ardýndan içi pek götürmemekle birlikte aldýktan sonra onu da diðer saatlerle ayný olacak þekilde ayarlamayý ihmal etmedi. Ayný gözlüðünü 15, ayný model býyýðýný ise tam 30 yýldýr gururla taþýmaktaydý ve býyýðýnýn artýk beyazlamaya baþlamýþ olmasýný önemsemiyormuþ gibi görünerek onu boyamamak konusunda da diðer pek çok konuda olduðu gibi ýsrarcý davranmaktaydý. Býyýðýna duyduðu sempati konu sakalý olduðunda müthiþ bir antipatiye dönüþüyordu, Muhittin Bey sakalýný her sabah hiç ama hiç aksatmadan kesiyordu ve bu diðer birçok alýþýlagelmiþ aktivitesi gibi tam 30 yýldýr böyle sürüp gidiyordu. Hayatýnda gerçekleþen ya da geçekleþmesi muhtemel olan tüm deðiþikliklere sebebini bilmediði ve düþünmeye hiç tenezzül etmediði bir içgüdüyle karþý çýkmasýna raðmen pek bir beðendiði gövdesinin kilo alýp irileþmesine bir türlü engel olamamýþtý. 30 yýllýk memuriyeti boyunca satýn aldýðý takým elbise sayýsý sekizdi ve bu sayýnýn bu kadar yüksek olmasýnýn sebebi artýþýnýn bir türlü önüne geçemediði kilolarýydý, yoksa Muhittin Bey gibi titiz, temiz ve saplantýlý bir adam tek bir takým elbiseyle çok rahat on sene idare edebilirdi. Kendisi kabul etmek istemese de gençliðinden beri bir türlü kurtulamadýðý bazý batýl inançlarý vardý ve bu inançlarý yüzünden zaman zaman memur arkadaþlarý tarafýndan alaya alýnmaktaydý. Her akþam on bire on dakika kala yataða giren Muhittin Bey sabahlarý da tam olarak yediye on dakika kala kalkardý ve böylelikle sekiz saat uyuyarak uykusunu almýþ olurdu. Kahvaltýsýný her sabah yedi yedi buçuk arasý yapýyor, saat öðlen onikiyi vurur vurmaz öðlen yemeðine çýkýyor ve akþam yedide günün son öðününün hazýr olmasýný istiyordu. Akþam sekizden sonra aðzýna lokma koymayan ve öðünler arasý atýþtýrmaya karþý olan Muhittin Bey düzenli yemek yeme alýþkanlýðý sayesinde kilosunu koruyamasa da en azýndan saðlýðýný korumayý baþarmýþtý. Karýsýndan pek hazetmemesine, hatta onun evdeki ve özellikle de yemek masasýndaki varlýðýndan garip bir huzursuzluk duymasýna raðmen ondan boþanmayý hiç aklýndan geçirmemiþti, aslýnda böyle birþeyi aklýndan geçirmemiþ olmasý Muhittin Bey’in ruhsal saðlýðý açýsýndan da son derece faydalý olmuþtu, lakin yýllardýr iç çamaþýrlarýný bile o kadar yýpranmýþ olmalarýna raðmen atýp yenilerini almayan bir bakýma onlardan bile ayrýlmayý göze alamayan bir adam için karýsýndan ayrýlmak fikri oldukça yýpratýcý olabilirdi; Muhittin Bey’in bu konudaki en doðru kararý farkýnda olmadan da olsa bu konu üzerinde düþünmemek olmuþtu. Muhittin Bey emekliliði dolmuþ olmasýna raðmen emeklilik kararýný bür türlü alamýyordu, aslýnda emekli olmayý pek istedigi de yoktu, emekli olmasý karýsýyla evde geçireceði toplam saat sayýsýnýn ikiye hatta iki buçuða katlanmasý demek olacaktý ki Muhittin Bey buna gerçekten dayanamazdý. Bu gidiþle Muhittin Bey son nefesini karýsýnýn kollarýnda deðil de yýllýrýný adadýðý memur koltuðunda bir memur arkadaþýnýn kollarýnda verecekti.

Deðiþime oldukça kapalý olan Muhittin Bey’i asýl kahreden ne daktilonun yerini bilgisayar klavyesinin almýþ olmasý, ne mekanik hesap makinelerinin elektronik hesap makineleri tarafýndan tarihin derinliklerine gömülmüþ olmalarý, ne de cep telefonunun icadýydý. Soðuk Savaþ’ýn sona ermesi ve Berlin Duvarý’nýn yýkýlmasýyla birlikte Doðu Almanya ve Batý Almanya’nýn birleþmesi de kendisini pek ilgilendirmemiþ ve rahatsýz etmemiþti. G-7’nin G-8 olduðundan ise çok þükür henüz haberi yoktu. Dünya haritasýnýn depremler yoluyla deðiþiyor olmasý ve dünya üzerindeki buzul miktarýnýn küresel ýsýnma sebebiyle azalýyor olmasý ise hiç mi hiç umrunda deðildi, ne de olsa evinin saðlamlýðýna güveniyodu ve buzullar da Ýstanbul’un oldukça uzaðýndaydý. Yan masadaki Latif Bey’in emekli olmasýyla birlikte yerine Tamer isminde genç bir çocugun gelmesi bile onu o kadar huzursuz etmemiþti, hatta hastalýklý Latif Bey’in gidiþine nedense - nedenleri düþünmek pek huyu deðildi- içten içe sevinmiþti bile. Muhittin Bey’i asýl rahatsýz eden ve çok çabalamasýna raðmen yýllardýr bir türlü kabullenemediði þey 2000 yýlýna doðru daireye müdürlerin musallat ettiði ve diðer memurlar tarafýndan pek bir ilgiyle karþýlanan internet denen garip þeydi. Hiçbir konuda düþünmeyen Muhittin Bey internetin nasýl çalýþtýðý konusunda oldukça kafa yormuþ ancak bir sonuca varamayýnca sonunda düþünmekten vazgeçip konuyu birkaç memur arkadaþýna sormuþ, onlarýn karmaþýk açýklamlarýndan da birþey anlamayýnca çareyi interneti hayatýndan mümkün mertebe uzak tutmakta bulmuþtu. Hem bu internet denen þey öyle ahým þahým güvenilir birþey de deðildi, ikide bir “internete olan baðlantýnýz kesildi” gibisinden sözlerle sözüm ona “kopuyor” ya da “gidiyordu.” Diðer memur arkadaþlarý internetten kendilerince faydalanýyor hatta “chat” diye ilginç birþey olduðundan ve bu yolla yaptýklarý gizli sohbetlerden bahsediyorlardý, ancak Muhittin Bey karýsýndan hiç hoþlanmamasýna raðmen “chat” yapmayý aklýndan bile geçirmiyordu. “Chat” yapmamasýnýn sebebi karýsýna karþý hissettiði alýþkanlýkla karýþýk sadakat duygusu deðil, ne anlama bile geldiðini bilmediði o garip kelimeye karþý duyduðu tiksintiydi.

Hayatýndaki tüm geceler gibi on bire on kala yataða girdiði bir yaz gecesi sýcaðýn da etkisiyle olacak bir kabus görür Muhittin Bey. Rüyasýnda beyaz elbiseli bir peri kýzý çýkar Muhittin Bey’in karþýsýna, kýzýn sýrtýnda kanatlarý bile vardýr hatta-Muhittin Bey sonralarý karþýsýna çýkanýn sýradan bir peri kýzý deðil de Cebrail Aleyhisselam olduðuna karar verir-ve aynen þöyle der Muhittin Bey’e: “Hayata olan baðlantýnýz kesildi, eðer yeniden baðlanmak istiyorsanýz az sonra karþýnýzda belirecek olan ve üzerinde ‘Yeniden Baðlan’ yazan kutucuða on saniye içerisinde sað elinizin iþaret parmaðýyla dokunmanýz gerekmektedir. Yeniden baðlanmak isteyip istemediðinizi düþünmeniz için yalnýzca bir dakikanýz bulumaktadýr.” Yaþamaya karþý pek bir baðlýlýðý olmasa da ölmekten çok korkan ve en azýndan henüz ölmek istemediðini bilen Muhittin Bey’i bir telaþtýr alýr; ölümle yaþam arasýndaki ince çizgi deyip dururduk hep, demek böyle birþeymiþ ölümle yaþam arasýnda olmak diye içinden geçirmeyi de ihmal etmez o telaþ arasýnda. Telaþla karýþýk bir de bir merak sarar Muhittin Bey’i, acaba hayata yeniden baðlanma þansý ölen tüm insanlara mý veriliyor yoksa yalnýz bazý “iyi” insanlarýn mý böyle bir seçeneði var diye düþünürken önünde “Yeniden Baðlan” kutucuðu beliriverir. Kutucuðu aniden görüverince karþýsýnda baþtan ayaða bir titreme gelir Muhittin Bey’e. Kendine hakim olmaya çalýþarak sað elinin iþaret paraðýyla kutucuðu ürkütmemeye özen göstererek yaklaþýr “Yeniden Baðlan” yazýsýna ve tüm gücünü toplayýp son bir gayretle basýverir kutucuða, basar basmaz da uyanýr uykusundan kan ter içerisinde. Muhittin Bey yaþadýklarýnýn sadece bir rüyadan ibaret olduðunun ayýrdýna varýnca önce derin bir nefes alýr ve hala yaþýyor olduðu için hayatýnda ilk kez þükreder Allah’a.

Tahmin edilebileceði gibi gördüðü o talihsiz rüyayý bir sýr gibi herkesten sakladý Muhittin Bey, öyle ya internete olan düþmanlýðý tüm memur arkadaþlarýnca bilinen ve bu yüzden sýk sýk alaya alýnan Muhittin Bey’in bu içerikteki bir rüyayý arkadaþlarýyla paylaþmasý ihtimal dahilinde bile olamazdý. Ýlerleyen günlerde gördüðü rüya üzerinde sýk sýk düþünme fýrsatý bulan Muhittin Bey kendisine bunca sýkýntý veren rüyasýna “Ýnternetin laneti” adýný vermeyi uygun gördü ve artýk kendisini sadece dairede deðil rüyalarýnda bile rahat býrakmayan internet denen garip buluþu çok lüzumlu olmadýkça hayatýna ve rüyalarýna sokmama konusunda büyük özen gösterdi.

SERAY ANIL



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gökyüzünde Aþk
Kelimelerin Dansý
Beklemek Ne Zor Þey Bilir misin?
Sen Ýstanbul"um, Ýstanbul"um Sen...
Düþ (Ünce) Lerim
Alýp Baþýmý Gitmek Ýstiyorum
"Gitme"
Türkiye Sevdasý
Seni Sevmeme Ýzin Verme Birtanem...
Seni Düþünüyordum...

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bitiþler Baþlangýçlar [Deneme]


SERAY ANIL kimdir?

Yaþayan benle yazan benin birbirleriyle olan mücadelelerinin tek gerçek tanýðýdýr üçüncü ben.

Etkilendiði Yazarlar:
George Orwell, Oðuz Atay, Sabahattin Ali, Maksim Gorki, Charles Dickens


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © SERAY ANIL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.