Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
-Evet, geldim iþte öylesine, ne için geldiðimi bilmeden, týpký bu gün, ne için gittiðimi bilmediðim gibi. -Ne olursa olsun, hoþ geldin, ne kadar zaman oldu sen gideli? -Bana yüz yýl gibi gelen,ama dönüþümle birlikte dün ayrýlmýþým gibi kýsa hissettiðim on yýl. On yýl mý geçti gerçekten, baþýmý otobüs camýna yasladýðým ve buðulanmýþ cama göz yaþlarýmý katýp, ardýma bakamadan, içine hiçbir umut ve hayal dahi koyamadýðým bavulumla çýktýðým, uðurlayaným olmayan yolculuða çýkalý? Bir korkak gibi, insanlarýmdan, anýlarýmdan, sevgilerimden kaçalý, on yýl mý oldu? Þu köþeyi dönünce gördüðüm sarý badanalý, iki katlý ev deðil mi, çocukluðumun geçtiði. Hani, evimizin önünde uzanan komþu evin tuðla kaplý çatýsýndan bahçemizdeki dut aðacýnýn dallarýna yetiþip, arkadaþlarýmla doyasýya dut yediðimiz yazlarý yaþadýðým ev. Ne güzel bir çocukluktu yaþadýðým ve ne kadar uzun süredir anýmsamadýðým. Anýmsadýðýmda canýmýn acýyacaðýndan korktuðum, tatlý, neþeli çocukluðum. Ýþte evin karþýsýndaki Bakkal Ýrfan Amca’nýn dükkaný, þimdi terzi olmuþ. Ama ben, hala o bakkal dükkanýný görebiliyorum, hafif küf kokusunu duyabildiðim gibi. Dýþarýya açýk buzdolabýndan vitrini, vitrinin ardýnda peynir tenekelerini. O zamanlar peynirler bakkallarda tenekelerde açýk satýlýrdý, az mý almýþtým bu dükkandan kalýp kalýp peynirleri. Ya Ýrfan Amcanýn tezgahýnýn önünde duran, açýk gofret kutularý, hala cazip, görüyorum. Para üstü yetmediði zaman, Ýrfan Amca kredisi ile yediðim gofretlerin tadý hala aðzýmda. Üstüne þeker dökülmüþ kaðýt gibi. Ýrfan Amcanýn dükkanýndan alýþveriþe gittiðimde, hep kolladýðým; tam karþýya denk düþen sokak kapýsý, iþte hala orda, ama artýk tahtadan deðil ve içerden Barýþ’ýn sesi gelmiyor. Ýlkokula beraber baþlamýþtýk, ayný gün, yan yana iki kapýdan çýkýp, el ele tutuþarak, tek ritmle çarpan kalplerimizin sesinden ölesiye korkarak ve birbirimizden güç alarak okula yürümüþtük. Sýrada da yan yana durmuþ, göz yaþlarýmýz akmasýn diye birbirimizin yüzüne dahi bakmadan, öylece durmuþ, kenetlenmiþ ellerimizi sýkmýþtýk sadece, yaþam boyu ayrýlmayacak sandýðýmýz ellerimizi. Teneffüste, simit ayran almýþtýk harçlýklarýmýzý birleþtirerek, nasýl da kývanç duymuþtuk, kendi baþýmýza becerdiðimiz bu güç iþlerden ve nasýl da heyecanla yemiþ içmiþtik, hayatýnda ilk kez leziz bir yemeði tadan insanlarýn haz duygusu içinde. Ýlk heceleri birlikte okumuþ, fasulye torbalarýmýzý birlikte toplamýþtýk, sýnýfta oynanan deve-cüce oyununda hep ayný zamanlarda þaþýrmýþtýk, bütün arkadaþlýðýmýz boyunca hep ayný zamanlarda yanlýþ yapacaðýmýzý bilmeden. Bir gün, çamurlu suya düþmüþtüm, kovalamaca oynarken; gözlerim hemen Barýþ’ýn gözlerini bulmuþtu, korkma ve aðlama sakýn diyen gözlerini. Korkmuþtum, ama söz dinlemiþ ve aðlamamýþ, bana uzattýðý elini tutarak doðrulmuþtum, çamur içinde kalan önlüðümü, bahçedeki çeþmede ikimizin kumaþ mendilleriyle temizlemeye çalýþmýþ ve önlüðü temizleyemediðimiz gibi iki de mendili çamur içinde býrakmýþtýk. Durumu fark ettiðimizde ne çok gülmüþtük, nerdeyse çamura düþtüðüme sevinecektik. Arkadaþlýðýmýz boyunca ne çok güldük birlikte ve ne çok aðladýk, sonralarý ben ne çok aðladým. Bütün okul yaþantýmýzda hiç ayrýlmadýk, Barýþla. Hep ayný sýnýflarda okuduk, ayný hayalleri kurduk, ayný dersleri sevdik, ne iyi anlaþýyorduk. Üniversite sýnavý için birlikte hazýrlandýk, iki-üç sokaktan ibaret yaþantýmýzý büyük þehirlere taþýyacak olmanýn heyecaný ile ne çok çalýþmýþtýk. -Neden gittin ki, hiç birimiz anlayamadýk. -Biliyorsun, ikimiz de çocuktuk aslýnda, ama ben bunu ancak on yýlda anlayabildim. -Evet, ama hiç kimse seni suçlamamýþtý ki. -Ya ben, benim kendimi ne kadar suçlu bulduðumu kimse düþünmedi mi? -Gidiþinden sonra hepimiz anladýk, ama biz de geç kalmýþtýk, seni hiç kimse bulamadý. Ailen kimseyi görmek istemediðini söyledi bizlere. Bulunmayý ne denli istemiþtim aslýnda, birilerinin bana ulaþmasýný ve beni tek baþýma yaþadýðým karabasanlardan çekip çýkartmasýný. Ama hiç söyleyemedim. Keþke bulsaydýnýz bana raðmen beni, bugün gelen ben bile belki hala kayýp bir benlik halindeyim. Bilebiliyor musunuz? Kolayca gidemedim, ne çok göz yaþým saklý yaptýðým uzun yolculukta, ne çok soru, ne çok bulunmamýþ cevaplar saklý. Neden Barýþ, neden? Tam sýnav sonuçlarýnýn açýklandýðý ve sevinçle birbirimizi kutladýðýmýz gün, neden bana aþýk olduðunu söyledin? Ve neden ben þaþkýnlýkla, senin can dostum olduðunu, aramýzda böyle bir iliþkinin olamayacaðýný söyledim, peki neden sen her þeyi býrakmayý seçtin, neden beni bu denli severken, bu denli büyük bir acýya ve suçluluk duygusuna mahkum ettin, ikimiz de çocuktuk; neden yaptýn Barýþ, neden?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © pervin özbýçakçý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |