Dünya hiçbir padiþaha kalmadý, sana da kalmayacaktýr. -Nizamî |
|
||||||||||
|
Bin dokuz yüz ellilerin henüz baþlarýndayken S.S.C.B. ve A.B.D. arasýndaki yýldýz savaþlarý denilen durum doruk noktasýna ulaþmýþtý. Ruslar uzaya ilk insaný gönderdiklerinde, Amerikalýlarda bir uzaylý üzerinde yaptýklarý otopsi görüntüleriyle dünya medyasý önünde Ruslara karþý zafer kazanmýþlardý. Görüntülerin gerçek olmadýðý anlaþýlana kadar zaferlerinin tadýný çýkardýlar. Binlerce yýl önce, Ýsrail Krallýðýnýn ikinci hükümdarý Süleyman'ýn emri altýnda bulunan yüzlerce hizmetkarý vardý. Bunlardan bazýlarý bizim bildiðimiz türden insanlar deðillerdi. Bunlar belli baþlý yönleriyle insanlara benzer, bazý yönleriylede insanlarla hiç bir benzerlikleri olmayan varlýklardý. Bu varlýklara kutsal kitaplarda "cinn" adý veriliyordu. Yaþadýðýmýz çaðda ise onlara verdiðimiz isim uzaylýlar ya da yabancýlar... Cinn soyu yaklaþýk otuz milenyum önce bizim þu an Mýsýr olarak bildiðimiz yerde, öncedende söylendiði gibi, kendilerine belli yönlerden benzeyen, belli yönlerden de benzemeyen bir türle karþýlaþtýlar. Bu tür, Ýnsan'dý. Onlara çok þey öðrettiler, onlardan da çok þey öðrendiler. Fiziksel açýdan da kavrama açýsýndan da, insan kendilerine göre üstündü ama kendileride kurnazdý, her zaman erk sahibi olmalýydýlar, aç gözlülerdi. Neden sonra aralarýnda sürtüþmeler yaþandý, sonrada savaþlar... Ýki ýrkýn ayný topraklarda yaþam süremeyeceðine hükmeden bir kuvvet felaketlerle iki ýrký birbirinden ayýrdý. Kral Süleyman devrinde nasýl Dünya'ya dönüp de Süleyman'a hizmet ettikleri bilinmiyor. Ama söylentiye göre Süleyman Cinn milletinden bir kýsmýný hükmü altýna alýp, onlarý diðer insanlarýn göremeyeceði bir yerde, büyük sarayýnýn derin dehlizlerinden birinde, hizmetine koþturdu. Süleyman olurda herhangi birisi kaçýp, kurnazlýklarýyla insanlarý kandýramasýnlar diye bu dehlizlere kapatmýþtý hizmetindeki cinleri. Ölümüne yakýn bir zamanda da kendini de bu dehlizlere bir daha açýlmayacak þekilde kapatýp baþlarýnda durdu. Hatta Süleyman, asasýna yaslanmýþ bir þekilde, ayakta durupta öldüðünde, Cinnler bunu farkedemeyip bir yýl daha ona hizmet etmiþlerdir. Amerikalýlar, yaklaþýk elli yýl kadar önce, '1959' yýlýnda gerçektende bu yaratýklarla bir çeþit iletiþim kurdular. Dýþ politikalarýnca ve stratejik olarak uygun bulduklarý þekilde bu varlýklarýn dünya dýþý varlýklar olduðunu kamuoyuna lanse ettiler. Ýlk baþlarda bütün dünyaya teþhir etmeye kalktýklarý bu varlýklarýn, gözhapsinde tuttuklarý bir sýrada, geldikleri tüm araçlarla beraber ortadan kaybolmalarý sonucu ne yapacaklarýný bilemediklerinden, ayný zamanda da üst makamlardan gelen emirlerle, toplum üzerinde korkunç bir etki býrakacaðýný düþünerek tüm söylemlerini geri çektiler. Tüm olanlarý yalanladýlar. Büyük Roma Ýmparatorluðu'nun yüzyýllarca önce Ýsa'nýn dini ile baþýna gelenin kendi baþlarýna gelmesini engellemek umuduyla bu durumu tamamiyle örtbas ettiler. Yetmiþli yýllara geldiðimizde, dýþ siyasetleride, stratejileride deðiþen Birleþik Amerika böyle bir söylentiyi tekrar gündeme oturttu. Binlerce insan bir anda Nevada'da kuþ uçmaz kervan geçmez bir yerde, Rosewell adlý bir kasabanýn yakýnlarýnda, bu yaratýklarýn göründüklerine dair haberlere inanarak, kitleler halinde o bölgeyi istila ettiler. Herkes bu yaratýklarýn dünyanýn dýþýndan, belki Mars'tan belki baþka bir galaksiden geldiði düþüncesiyle, merak ve daha ziyade güçlü ve üstün olana duyulan hayranlýktan dolayý bu varlýklarý görmek umuduyla Rosewell'deydi. Amerikan ordusundan ve havacýlýk dairesinden, diðerlerine kýyasla daha akýllý olan bazý yetkililer, ele geçirdikleri ve "Ufo" diye adlandýrdýklarý bu uçan cisimlerin aslýnda bu yaratýklarýn dünya üzerine çýkma problemini çözen makineler olduðu kararýna vardýlar. -Teknolojilerinin bizimkinden üstün olduðu aþikardý.- Ýçlerinden bu hükme varanlar sonradan farkýna vardýlar ki bu uçan vasýtalarý sayesinde yaþadýðýmýz boyutla kendi boyutlarý arasýndaki irtibatý kurabiliyorlardý. Ancak bu irtibat bir süreliðine, sadece bir günün dörtte birine tekamül ediyordu. Yani yalnýzca altý saatliðine bu yaþadýðýmýz boyutta bulunabiliyorlardý. Bir anda, dünyanýn birkaç yerinde görülüp, yýldýzlar gibi parýldayýp, kaybolmalarýnýn sebebide buydu. Onlar buraya ait deðillerdi, burasý onlar için artýk yasaklanmýþtý... 2 Kýrmýzý ve siyah renklerin hakim olduðu urbalarýn içindeki iki adam sýrtlarý birbirine dönük ne söyleyeceklerine bilmezmiþ gibi duruyordu. Ýçlerinden mevkice ast olduðu belli olan Golya, üstü Kalyum'un yüzünden tarafa dönüp, "Atalarýmýz uzun çaðlar boyunca Gaia'da, daðlarýn ötesinde, ýþýklarýn içinde mutluluk içinde yaþadý ama bir anda topraklarýmýzýn tümü yýldýzlarýn altýnda alacakaranlýkta kaldý. Güneþ'in ýþýðý parlarken buralarda baþlayan geliþme þimdi durdu. Çünkü her yer baþlangýçtaki gibi yine karardý. Sana soruyorum Kalyum, ne zaman bir zamanlar bize ait olaný tekrar bizim yapacaðýz. Onlar ve bunlar hepsi bizim hakkýmýz onlarýn tümü bize vaadedilmiþ olanlar. Ne zaman?" Kalyum kederliydi, çünkü halký mutlu deðildi, halkýnýn büyüyüp, ilerleyip geliþmesinin önüne geçilmiþti. Bir anda ortaya çýkan, kendilerine bazý yönlerden benzeyen, bazý yönlerdense hiç benzemeyen bir tür yüzünden topraklarýndan alýkonuldular, þu an ki yaþadýklarý yerde bulunduruldular. Yaklaþýk otuz milenyumdur, kendi deyimlerince sürgündeydiler. Onlar hükmetmek için varolmuþlardý, sürgünde, ellerindekilerle yetinmek maksadýyla deðil. Kalyum bir süreliðine Golya'yla bulunduklarý yapýnýn üzerinden dýþarýya uzaklara doðru bakarak bulunduðu trans durumundan çýkýp, etrafta iþlerini gören akkor halindeki metalleri iþleyen halkýndan bir kýsmýna bakarak konuþmaya baþladý: "Biliyorsun, tümüyle oraya dönmemizin imkaný yok. Teknolojimizi, ilmimizi ve bilgimizin tüm sýnýrlarýný zorlasakta þu anda bunun mümkünatý yok gibi görünüyor. Sadece bir süreliðine orada bulunabileceðimizide biliyorsun. Ýncelemelerimizden de bildiðin gibi insanoðlu fiziksel olarak bizden üstün ve erdemli, ama yinede kandýrýlmalarý kolay. Kolabrasyonda bulunduðumuz toplulukta en az bizim kadar hýrslý ve tutkulu yazýk ki bizim kadar kurnaz deðiller. Ama tümüyle dünyada varolabilmemiz için tüm teknolojileriyle seferber olmuþ bir þekilde bizden öðrendiklerini de hýzla kavrayarak araþtýrmalarýna ve çalýþmalarýna devam ediyorlar. Zamaný geldiðinde, ki merakta bulunman yersiz bu milenyum içinde döneceðiz. Bu insanlýðýn hükmettiði son milenyum olacak!"
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ufku, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |