Aþýk olmayan âdem / Benzer yemiþsiz aðaca. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Çiçeklerini kopardýðýmýz Ümmü halanýn bize baðrýþlarýna karþý sýðýnaðýmýzdý Remzi dede. “Býrak oynasýn çocuklar!” diye balkondaki Ümmü halaya seslenir; sonra toz toprak içindeki bize tebessümle bakýp kafasýný sallardý. Bu onayý aldýktan sonra iç rahatlýðýyla devam ederdik. Evcilik, öðretmencilik, uzaycýlýk, fakircilik, trencilik vb. oyunlarýmýzýn deðiþmez sahalarýndan biriydi onlarýn bahçesi. Biz fark etmezdik, Remzi dede sessizce koruyup kollardý bizi uzaktan. Biz mahallenin çocuklarýydýk, o bizim Remzi dedemiz. Geçtiðimiz bayramdý, evine gittiðimizde kendi elleriyle tutmuþtu bize kolonyasýný þekerini. Bir de ýsrar etmiþti, bir taneyle olur mu hiç, alýn þekerlerden istediðiniz kadar. Zayýfça bir adamdý. Yavaþça usulca adým atardý yürürken. Birini inciteceðim, üzeceðim diye ödü kopardý adeta. Azýcýk aþým kaygýsýz baþým, tevazusu her halinden belliydi. Dünyada baþýný sokacak evinden baþka bir þeyi de yoktu. Elbette, öðretmen çýkmýþ oðlu, iyi yetiþmiþ kýzý, damadý, gelini, ve torunlarý dýþýnda... Tam dört saat olmuþ Remzi dede gideli. Az önce aynaya baktýðýmda aðlýyordum. Tüm saçlarýmý kaybetmiþim gibi. Remzi dede, giderken peþi sýra onun bahçesinde geçen tüm çocukluðumu da götürmüþ gibi. Aniden kel olmuþum gibi. Tüm çocukluðum sýfýra vurulmuþ gibi... Aðlýyordum. Kansere ustura vuramamýþ Remzi dede. Ankara’dan döner dönmez onu görmek istemiþtim , yattýðý hastanede. “Çok deðiþmiþ, çökmüþ. Tanýyamýyormuþ ki kimseyi, tavana bakýyormuþ sadece.” Dediler. Onu görmeme izin çýkmadý. Göremedim, son kez. Nasýlsýn Remzi dede, desem... Ýyiyim der miydi acep... Tanýr mýydý beni? Yüzüme bakýp gülümseyiverir miydi?... Bunlarý hiç öðrenemeyeceðim... Az önce Remzi dedenin evindeydik. Kara haberi alan tez gelmiþti, tüm odalar doluydu. Erkeklerin kaþlarý çatýk baþlarý öne eðik, kimisi çenesine dayamýþ elini; kiminin kollarý sýmsýký göðsüne düðümlenmiþ. Hepsinin dudaklarý düz bir çizgi gibi, yumuk. Kadýnlarýn gözleri kýrmýzý, aðýzlarýnda dualar, avuntular, hýçkýrýklar... “Aðlamayacaðým” diye söz vererek girmiþtim eve. Çünkü bu evde hep gülmüþtük, iyi aðýrlanmýþtýk. Þimdi Remzi dedeyi biz aðýrlýyorduk kendi evinde. Öðrendim ki olur olmaz yere söz vermemek gerekiyormuþ... Ümmü hala sýrtýný kanepeye dayamýþ, dizleri üstüne yere çökmüþ, kollarý iki yana açýk aðýt yakýyordu, iç parçalayan. Elinden bir þey gelmeyeceðini bilmenin yenilmez aðýrlýðýyla. Kabulleniþin verdiði sessizlikle... Siyah etek ve siyah bir kazak vardý üstümde. Birden gözüme takýldý, kapkara göründü tüm odalar. Etrafta teselli edecek söz arayanlar, acýdan kimseyi duyacak hali olmayanlar kulaðýma çarpýp geçiyordu... Hepimiz ayný anda farkýndaydýk, ölümü her birimizin tadacaðýný. Baþýnýz saðolsun’lar... Allah rahmet eðlesin’ler... Kandil gecesi, iftar vakti vefat eden Remzi dedemiz... Göz yaþlarým sinek kaydý týraþ olmuþ gibi... Aðlamýyorum ki... Gözüme, çocukluðum kaçtý... O yüzden yaþardý böyle... Mekânýn cennet olsun Remzi dede...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yasemin Cankaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |