..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapýsý deðil bu kapý. / Nasýlsan öyle gel. -Mevlânâ
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > Fatih PESTÝL




3 Kasým 2005
03. 11. 2005  
Fatih PESTÝL
Marketten çýkaraken çarpýþtýk Melek’le. Ben o sýralar hala öyle bir güzelliðin ve her yanýna renk renk ýþýltýlar saçan, kýsa saçlý, fýndýk burunlu, çimen gözlü bu ilahenin adýnýn Melek olduðunun bilincinde deðilken yani. Marketin kapýsýnda, hem de ç


:BCCE:

     Marketten çýkaraken çarpýþtýk Melek’le. Ben o sýralar hala öyle bir güzelliðin ve her yanýna renk renk ýþýltýlar saçan, kýsa saçlý, fýndýk burunlu, çimen gözlü bu ilahenin adýnýn Melek olduðunun bilincinde deðilken yani. Marketin kapýsýnda, hem de çoðu yerden hatýrlayabileceðiniz bir sahne gibi sahiden, paketlerimizi düþürürken karþýlaþtýk ilk kez. Fonda bir müzik çalmýyordu ama. Yalnýzca araba sesleri ve trafik ýþýklarýnýn sessizliði vardý o an. O vitrin ýþýklarýnýn altýnda devleþen bir ilahe, bense saçma sapan para hesabý yapmakla meþgul ve allak bullak bir delikanlýydým. Birdenbire oluverdi herþey, Orhan Veli’nin kulaklarýný çýnlatýrcasýna, garip ve birdenbire...
     Affedersiniz, dedim kekeleyerek. Çok özür dilerim, yanlýþlýkla oldu, görmedim.. Hay allah, ilkokuldan beri öðrendiðim bütün özür cümlelerini unutmuþtum sanki, saçmaladým herhalde o ara. Ben konuþtuðum dille cebelleþirken o gülümseyerek, önemli deðil dedi. Üzülmeyin lütfen... Sustum. Hiç bir kelime çýkamýyordu aðýzýmdan, iki dudaðýmý birbirine dikmiþlerdi sanki.
Ben paketleri toplamaya çalýþýrken, “ yardým edeyim” dedi, gözlerinin içinden. Buz gibi terliyordum. Allah benim belamý versin. Benim söylemem gereken laflarý o ediyor. Ben angut gibi duruyorum. Allah benim bin türlü belamý versin!

****
     Gözlerimi açtýðýmda marketin içindeydim. Nasýl yani? Ne oldu, ne oluyor? Ýyi misiniz, dedi kasiyer. Bayýlmýþým herhalde. Rezil oldum. Her yaným da kolonya kokuyor. Allah kahretsin, kolonyadan nefret ederim! Peki o? O nerede? Baþýmý zorlukla yana çevirdim. Bir de ne göreyim, o anda sað bileðimi ovan sýcacýk ellerin sahibi ta kendisi! Aman allahým ,dedim cennetteyim herhalde. O sýrada aptalca sýrýtmýþ olmalýyým ki, “ ne oldu? ” dedi bana o da gülerek. O, çimen gözleriyle güldükçe, üzerime nurlar yaðýyordu sanki. Ne oldu bana, dedim. Tansiyonunuz düþtü herhalde bayýldýnýz, dedi kasiyer. Sonra yavaþça doðruldum, iyiyim þimdi dedim. Oysa hiç iyi deðildim, binlerce voltluk elektiriðe tutulmuþ gibiydim. Sersemlemiþ bir haldeydim. Saðolun, çok teþekkür ederim, size de zahmet verdim, dedim etraftakilere. Ama ona baþka bir þey demeliydim, türkçede yan yana nadiren gelebilecek kelimelerle kurulmuþ, zarif bir minnet cümlesi... Tesadüfen de olsa, bir kere de olsa onunla karþýlaþtýðým için belki de...
     Adým Melek, dedi gözlerinde çimen kokusu. Memnun oldum, dedim adýmý söylemeyi unutup. Anlamýþ olacak ki, sizin de bir isminiz olsa gerek, dedi esrarlý bir tebessümle. Ne önemi var ki, bir kulum iþte; bu anýn hiç bitmemesi için yer çekimine bir an durmasý için yalvaran bir kum!

****
     Sonrasýný hatýrlamýyorum þimdi. Bir taksinin içinde buldum kendimi, evi tarif ettim. Taksi ilerledikçe ben geriye dönmeye çalýþýyordum. O ana. Hep orada, o zamanda kalmak istiyordum.
     Unutmamak için hep baþa sarýyordum zihinimde o görüntüleri. Yeni baþtan hatýrlýyordum. O an yeniden rahatlýyor, huzur doluyordum.
     Taksi durmuþ meðer. Eve gelmiþiz. Yarým aðýz bir özür dileyerek elimi cüzdanýma attým, cüzdaným yok! Kahretsin! O hengamede düþürdüm herhalde. Ýyi de taksi parasý ne olacak? Çok özür dileyerek, biraz beklemesini istedim taksiciden. Alt komþudan borç alýp verdim parasýný. Hay allah! Neden renk deðiþtirdiki þimdi düþler?

****
     Ertesi gün hala sarhoþtum. Her yanýmda o vardý. Melek.... melek.... melek.... Ah! Kainattaki tüm meleklerin piri, perilerin ilahesi neredesin? Seni bir daha nasýl göreceðim? Ýçim acýyor...
     Bu böyle olmaz dedim kendi kendime. Bir çözüm bulmalýyým. Akþam olunca, evde zulaladýðým son paralarla bir ufak raký, biraz da mezelik alýp evde demlenmeye baþladým. Fonda Müzeyyen Senar. “ Yeter ki gel bana senede bir gün...” Dertlendikçe dertleniyorum ama bir çare yok. Þu kuþ beynime bir çözüm gelmiyor iþte! Sonra Samime Sanay, “ Bak yeþil yeþil...” Ölür müyüm acaba? Türk filimlerinde oluyor ya iþte. Ýnce hastalýk.... Þak diye ölünüyor! Ne yani ölmeden bir kez olsun göremeyecek miyim onu. Ulan, son isteðim iþte.... Gece bir buçuk, “ Yýldýzlara baktýrdým fallarda çýkmýyorsun, seni görmem imkansýz imkansýz, imkansýz, rüyalarým olmasa.....”

****
     Sabahýn köründe telefona uyandým. Kafam kazan gibi. Karakoldan arýyorlar, cüzdaným ve cüzdanýmý çalan hýrsýz bulunmuþ. Demek ki düþürmemiþim, çalýnmýþ...
     Ne cüzdan görmek istiyorum ne de hýrsýz aslýnda. Ben tüm vaktimi onun yanýnda, gözlerinin buhurunda, dizinin dibinde geçirmek istiyorum. Tüm ömrümü ona adamak istiyor, o eþsiz tebessümün gölgesinde yaþlanmak istiyorum... Hiç olmazsa býrakýn da düþlerimde yaþayayým, hep o aný sayýklayýp dursun nabzým. Þimdi ne karakolu, ne tutanaðý!
     Saat on mu neydi vardým karakola. Büyük bir bok yapmýþlar gibi sýrýtan polisler, cüzdanýmý ve cüzdanýmý çalan o adi hýrsýzý bulmanýn hazzýyla birbirlerine yapýþacaklar neredeyse... Sýkýyorsa Melek’i bulun da görelim! Þurada üç günlük ömrüm kaldý diyorum kimsenin umurunda deðil. Þuraya imza buraya imza.... ( ....... ) Tamam özür dilerim. Aðýzýmdan þey yaptý. Aþk insaný saçmalatýyor iþte... Neyse... Ne diyordum? Hah, karakola geldim, gerekli iþlemleri yaptým, imzalanacaklarý imzaladým ve cüzdanýma kavuþtum. Ýçinden yalnýzca para alýnmýþ, gerisi olduðu gibi duruyor... Sevinsem mi onu da bilemedim. Adi herif vicdanlýymýþ, yalnýzca parayý almýþ. Kredi kartlarým bile duruyor.
     Fakat kalbim durmuyor. Her an o çimen kokusunu alýr gibiydim. O biricik ilahenin týlsýmýndan kurtulamamýþtým hala. Kurtulmak gibi bir niyetim de yoktu aslýnda. Neyse... Karakoldan tam çýkarken, arka merdivenlerden cüzdanýmý çalan hýrsýzý indiriyorlarmýþ. Polisin biri, beyfendinin cüzdanýný çalan bu mu, deyince þöyle bir bakayým dedim. Demez olaydým! O... Evet, bal gibi o! Vallahi de billahi de... Melek! Uðuruna üç günlük ömrüm kalan Melek, cüzdanýmý çalan hýrsýzýn ta kendisiymiþ meðer! Aman allahým... Bir yanlýþlýk olmasýn dedim ama marketteki kamera kayýtlarý da onun çaldýðýný ispatlýyormuþ, zaten Melek iki buçuk yýldýr aranan bir hýrsýzmýþ meðer. Vay baþýma gelenler, dedim, ölmeden bunlarý da mý görecektik!
     Böyle iþte, bütün söyleyeceklerim bu kadar. Ne biliyorsam söyledim. Marketten çýkaraken çarpýþtýk Melek’le, yoksa tanýmam kendisini... Evet ifademi doðrularým. Ýmza buraya mý?


FATÝH PESTÝL
./ kasým’ 05
ankara
     



.Eleþtiriler & Yorumlar

:: sonu bilinse de
Gönderen: Cenab Ersöz / Ýzmir/Türkiye
7 Kasým 2005
sonu tahminlense de uygunu böyle olur diye! Yine de okunuyor sonuna kadar. Beðendim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Geceyarýsý Cinayetleri 2
Yarým Kalmýþ Sevdalar Mezarlýðýmýn Bekçisine ..
Nurullah Çýkmazsokak Soruyor
Geceyarýsý Cinayetleri 1

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Bir Gece Masallarý... [Þiir]
Bir Bir Gece Masallarý... (2) [Þiir]
Kayýp Senfoni [Þiir]
Yoksun Mahkum [Þiir]
Sahipsiz [Þiir]
sergüzeþt-i periþan [Þiir]
Sussun Sessizliðimiz [Þiir]


Fatih PESTÝL kimdir?

sevdalanmaya sevdalý bir tiyarocu. Edirne - Ankara arasýnda, iki karasal iklimde ömür törpüleyen, kah gülen kah güldüren, çokça yazan, düþünen, dudaklarýna dertli ezgiler iliþtiren ve üreten, aðlayan bir palyaço tadýnda bir adam. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Ferhan Þensoy, Ahmet Altan, Yýlmaz Erdoðan, Haldun Taner, Orhan Duru


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Fatih PESTÝL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.