..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bilmezlik ile ne hoþtum; hayalimde ne güzellik, ne de aþk vardý." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Dilbilim > Oðuz Düzgün




19 Kasým 2005
Dil Birliði (Monogenist) Teorileri  
Oðuz Düzgün
Societe de Lingiustique de Paris (Paris Dil Bilimi Cemiyeti) tarafýndan 1866’da savunulmasý yasaklanmýþ Dilbirliði teorisinden bahsedeceðiz


:CACD:
Societe de Lingiustique de Paris (Paris Dil Bilimi Cemiyeti) tarafýndan 1866’da savunulmasý yasaklanmýþ Dilbirliði teorisinden bahsedeceðiz bugün…Bilim neden yasaklanýr, neden kýsýtlanýr bilemem..Bir yazýmda “Ancak Oðuz Düzgün''ün ortaya attýðý fikirler, pek çok bilimsel görüþten etkilenerek geliþtirdiði yeni teoriler birilerini oldukça rahatsýz ediyor..” diyorum.Yani ben açýkça pek çok bilimsel görüþten terimsel manasýyla, teoriden etkilendiðimi ifade etmiþim..Zaten dilbilimle uðraþan bir insanýn hem de pek çok kitabý okumak zorunda olan bir araþtýrmacýnýn kendisinden önceki görüþlerden etkilenmemesi, onlarýn tesirinde kalmamasý düþünülemez..Fakat görüldüðü gibi tarihte de bizim savunduðumuz savlarýn benzerlerini savunanlar hep dýþlanmýþlar, Dilbilimi tekellerine alan kurumlar tarafýndan…Ýþte Societe de Lingiustique de Paris…Monogenist teorileri savunan bilim adamlarý “bizim fikirlerimizi yasaklayamazsýnýz” diyemeden onlarý bilim arenasýndan alaþaðý etmiþ bu bilimciler…Ancak yeni yeni daha 1980’lerde baþlanmýþ bu konular tartýþýlmaya ve de daha detaylý bir þekilde araþtýrýlmaya..Atatürk’ün savunduðu “Güneþ Dil” teorisi de bu tarz Monogenist teorilerden biri..Ancak bu teori köken dilini “Türkçe” olarak belirlemesi ile diðer görüþlerden ayrýlýyor..Yani bu haliyle bu teori nev-i þahsýna münhasýr bir teoridir…Baþlý baþýna bilimsel bir kuramdýr..Tabii ki biz dünyada konuþulan ilk dil Türkçe idi demiyoruz.Zaten Atatürk de bu iddianýn ispatlanmasýnýn zorluðunu anlamýþ ve de bu teoriyi savunmayý býrakmýþtý.Ancak bizim de kendimize göre, Monogenist teorinin literatürlerine girecek özgün savlarýmýz mevcut..Yani kökende bütün Monogenist teoriler birbirlerine benzer ancak hepsinin de birbirinden oldukça farklý yönleri vardýr..
Alfredo Trombetti, Sapir, Morris Swadesh gibi dilbilimciler bizim savlarýmýza kökendaþlýk edebilecek kuramlar ortaya atmýþlardýr..Ruhlen’in 1994’te ifade ettiði gibi: “Dil bilimciler, Hint-Avrupa dil ailesinin bilinen akrabasý olmadýðý þeklindeki kolaycý hikayeyi benimsediler(Bugün de Türkiye’de ve de dünyada benzer hikayeler tabu gibi önümüze konuyor O.D)Bu görüþü benimseyenlere göre karþýlaþtýrmalý metot 5-8000 yýl için kullanýlabilirdi ki bu, Hint-Avrupa dil ailesinin bilinen yaþýný içine alýyordu.” Bilhassa 1980’den sonra geleneksel dilbilim görüþlerini eleþtiren oluþumlar ortaya çýkmýþlardýr..Bu oluþumlar oldukça da taraftar toplamýþlar bilim çevrelerinden..Ancak Türkiye’de çok deðerli bilim adamlarýmýz olmasýna raðmen ve bazý istisnalarýn dýþýnda bu “Dünya Dillerinin Birliði” görüþü resmi olarak kabul edilmemiþtir…Ancak dünyada bilhassa da ABD’de gen biliminde yaþanan geliþmeler, bilim adamlarýný Dil birliði teorilerine götürmüþtür.. (Gen Bilimi ve Türkçe, Kuantum Fiziði ve Türkçe, Termodinamik Kanunlarý ve Türkçe gibi konularý bildiðim kadarýyla ilk defa biz irdeledik) “Dünya Dillerinin Birliði” teorilerini savunan bilim adamlarýnýn en son basamaðý kabul edebileceðimiz Merrit Ruhlen, “5000 civarýnda olduðu tahmin edilen dünya dillerini “Greenberg’in görüþleri ýþýðýnda” önce 23, sonra 12 büyük aileye ayýrabilmiþtir.Bu aileler 1-Hoysan, 2-Nijer-Kordofan 3-Nil-Sahra, 4-Avustralya, 5-Hint-Pasifik, 6-Ostrik, 7-Dene Kafkas, 8-Afro-Asyatik, 9-Kartvel, 10-Dravit, 11-Avrasyatik, 12-Amorind” Evet Merrit Ruhlen bu alanda yapýlabilecek en son yeniliði yapmýþtýr þeklinde kabul edilmektedir..Elbette yeni çalýþmalar, yeni kuramlar yeni araþtýrmalar vardýr yapýlan…
Biz þunu söylüyoruz yýllardýr..Türkiye’den “pek çok baþarýlý dilci” çýkmýþtýr…Çünkü Türkçe’nin mantýklýlýðý onunla uðraþanlarýn da çalýþmalarýna yansýmaktadýr yer yer..Ancak bu denli mantýklý ve de matematiksel bir dili olan milletten de “Dilbilimin Temellerini Eleþtiren” onun “köklerini sorgulayan” çalýþmalarýn çýkmasý normal kabul edilmelidir..Biz burada gösteri yapma telaþýnda deðiliz.Bir anlayýþýn deðiþimi konusunda mücadele ediyoruz öncelikle..Bu noktada bizim görüþlerimizin kabul edilip edilmemesinin de çok da önemi yoktur..Ancak bir zihniyet yenilenmesi muhakkak gereklidir..Dilbilimin geliþmesine teorileriyle katkýda bulunanlar neden Rusya’dan, ABD’den, Fransa’dan çýksýn hep?Neden kendimizi bu denli küçük görüyoruz düþünce bakýmýndan?..Neden öncelikle bizim daha sonra da dünyanýn dilbilim anlayýþýný kökünden deðiþtirecek farklý anlayýþlarý geliþtirmeyelim?..Bu tarzda çalýþmalar olmuþ ülkemizde..Ancak bir þekilde bu insanlar Societe de Lingiustique de Paris’in Fransa’da yaptýðýný Türkiye’de uygulayan çevrelerce adeta aforoz edilmiþler..Esameleri bile okunmuyor onlarýn.Ancak biz bu konuyu “milli bir dava haline getirerek” ve de onu “kendimize özgün görüþlerle güçlendirerek” bizden öncekilerden farklýlaþýyoruz...
Buradan ilgililere sesleniyoruz: “Ývedilikle “Dilbilim” araþtýrma merkezleri kurulmasý gereklidir..Ya da Türk Dil Kurumu gibi Kurumlar bünyesinde baþta dilimizi, ardýndan Anadolu dillerini ve daha sonra tüm dünya dillerini araþtýracak merkezler teþkil edilmelidir..)Tevrat, Ýncil ve de Kuran gibi Kutsal kitaplarda bile gücün sembolü olarak kabul edilen “dil” konusu bu denli önemsiz olsaydý Atatürk, daha ilk baþlarda TDK gibi bir kurumu kurmazdý..ABD, Rusya, Fransa gibi devletler dil araþtýrmalarýna bu kadar önem vermezlerdi..Biz ufak çaplý da olsa bu çalýþmalarýmýzla bu konularý gündeme taþýmak gibi bir misyonu da þu zayýf omuzlarýmýza yüklenmiþ bulunuyoruz..Þimdi de bizim görüþlerimizin bizden önceki teorilerden farklý yönlerini ifade edeceðiz:

1-Biz de bizden öncekiler gibi Dilbirliði fikrini savunuyoruz…Ancak biz Merrit Ruhlen’in 12 civarýnda kabul ettiði dil ailelerinin aslýnda “bir” tane olduðunu, onun da tüm dünya dillerini kapsadýðýný çeþitli çalýþmalarýmýzda ispata çalýþmýþýz..Elbette bu iddiamýz tüm dünya dillerine ulaþma imkanlarýmýzýn yetersizliði nedeniyle bir teori düzeyindedir..Ancak yine de pek çok örnekle de ispatýna çalýþtýðýmýz bir teori..

2-Biz tüm dünya dillerinin ortak bir “mantýksal ruhu” olduðunu iddia ediyoruz..Bu iddiamýzý desteklemek için de çeþitli delilleri kullanýyoruz..Yani bu iddiaya göre þu anda yeryüzünde bulunan bütün dillerin “ruhu” aslýnda bir tek..Farklýlýk ise “seslerde” , “diziliþlerde” vb. yönlerde…

3-Dünya dillerinin geliþmesinde “DNA” ve “Gen” modelini kullanýyoruz..Yani bu görüþümüze göre; “Baþlangýçta Adem ve Havva’nýn konuþtuklarý bir dil vardý…Bu dil “çekirdek” dildi..Ancak nasýl ki daha sonra dünyaya gelecek bütün insanlarýn genleri Adem’in (ilk insanýn) genlerinde buluþuyor, bunun gibi bütün dünya dillerinin yapýlarý da ilk dil olan “çekirdek” dilde, onun “mantýðýnda” toplanmýþtýr..Daha sonra insanlar dünyaya daðýldýkça

a-Çekirdek dilin kendi içindeki geliþim planlarý

b-Dýþardan dilin deðiþmesine etki eden bütün faktörler ki, buna insanýn kendisi de dahil
dünya dillerinin deðiþmesine, baþkalaþmasýna etki etmiþlerdir..

Burada pek çok görüþten farklý olarak biz, “dillerin iç yapýsýndan ya da dýþ etkilerden kaynaklanan “deðiþmelerinin “tesadüfen” olmadýðýný “planlý bir geliþimi” içerdiðini ispata çalýþýyoruz..Yani nasýl ki “Big Bang yani büyük patlamayla baþlayan ve Ýnsanýn oluþmasýna kadar varan süreç “planlý ve de düzenli” bir görünüm arz etmektedir..Bunun gibi Ýlk çekirdek dilden bu günkü dünya dillerine kadar “planlý gibi görünen” bir deðiþim yaþanmaktadýr..Bizim bu görüþümüz “Dillerin Düzenli bir Þekilde Tasarlandýðýný ve her an da Tasarlanmakta olduðunu” ortaya koymaktadýr.Örneðin; bu gün dünya ortak dillerinin çoðunda sevgi içeren kelimelerde “dudaksý”, “yuvarlak” sesler bulunuyorsa, bütün insanlarýn sevgide, dostlukta, kardeþlikte buluþmasýný isteyen bir “planlayýcýnýn” varlýðýný da görmek mümkündür.Bu planlayýcýnýn mahiyeti ise elbette tartýþýlýr..Kimine göre o yasalardýr, kimine göre doðal süreçlerdir, kimine göre de Tanrý’dýr..En azýndan biz bu “planlama” eylemini görüyor ve de gücümüz nispetinde göstermeye çalýþýyoruz..Elbette bu gördüklerimizi bizden önce görenler ama bizim bilmediðimiz kimseler de olmuþ olabilir ancak bu, bu görüþlerin yanlýþlýðýný ispatlamaz..Onlar bizim görüþlerimize kuvvet veren deliller olarak kaydedilirler..

4-Pek çok bilim adamý Türkçe’nin Düzen ve de Matematiksel yönden üstünlüðünü iddia etmiþlerdir..Ancak biz nesnel delillerle Türkçe’nin Anglo-Sakson kökenli dillerden üstünlüðünü yüze yakýn maddeyle ispat etmiþiz…Yani biz iddiadan ve de birkaç örnekten öte bu üstünlüðü gözler önüne sermek için kafa yormuþ ve bulduðumuz bulgularý dünya insanlarýyla paylaþmýþýz..

5-Dilleri bilhassa da Türkçe’yi bir bilimsel yöntemlerle incelenebilir “nesne” olarak kabul etmiþ “Kuantum Fiziði, Termodinamik Kanunlarý, Gen Bilimi” vb. bilimler yönünden incelemiþiz ve bu alanda yeni bir dönemi baþlatmýþýz.. Türkçe’nin gramerinin evrenin kanunlarýyla pek çok yönden paralelliðini de ortaya koymak adýna bu görüþleri savunduk.


6-Kýzýlderili Dilleri ve Türkçe arasýndaki benzerlikleri bizden önce de yapýlan çalýþmalara yeni bir boyut getirecek þekilde ortaya koymuþ durumdayýz..

7-Yapma Dillerden Esperanto Dili ile ne yapýlmak istendiðini ortaya koymuþ, bu yapma dil ile Türkçe arasýndaki benzerlikleri irdelemiþ, sonuçta da nesnel bir yaklaþýmla Türkçe’nin pek çok mantýksal özellik yönünden bu “Esperanto” gibi yapma düzenli dillerden de yüksek düzeyde olduðunu ortaya koymuþuz..Buradan yola çýkarak Türkçe’nin dünya ortak dili olmasýný önerdik..

8-Biz dünya dilleri sýrlamasýna farklý bir bakýþ açýsý getirdik..Bu sýralama için temel kýstasýn “dillerin düzeni” olmasý gerektiðini söyledik..Yani dillerdeki kuralsýzlýklar, istisnalar arttýkça o diller sýralamada “düzeni bozulmuþ, tahrip olmuþ” diller olarak kabul edilecek..Biz bu konuda Türkçe’ye de bir öncelik vermedik ama Türkçe bu alanda üst sýralarda kendini zaten ortaya koymaktadýr..Japonca, Fince gibi diller de bu düzen sýnavýný geçen dillerdendir..Hatta bükümlü dillerden Arapça, Farsça gibi diller de düzen sýralamasýnda pek çok Anglo-Sakson dilini sollamýþ, ön sýralardaki düzenli diller grubuna dahil edilebilir..Yani öncelikli kýstas “düzen” olmalýdýr dil tasniflerinde..

9-Biz çalýþmalarýmýzda “Türkçe’nin Þifresi” gibi yeni bir terim geliþtirdik..Bu terim çok “ezoterik” ya da “kabalasal” gözükse de aslýnda bir gerçeði ifade etmektedir..Bu da Türkçe’nin ekler, cümle düzeni gibi dilbilgisel yönlerinde açýk seçik var olan “evrensel mesajlarý” ortaya koymamýzda bir çýkýþ noktasý olmuþtur…

10-Biz yine pek çok çalýþmamýzda Türkçe’nin baþlý baþýna bir “bilim dalý” olmasý gerektiðini savunduk…Biz özellikle Türkçe’yi incelediðimizden dolayý bu dilin, Fizik, Kimya gibi bir bilim dalý olmasý gerektiðini savunduk..Böylelikle diðer dünya dillerinin de ayný mantýkla incelenmesi hususunda yeni bir kapý açtýk…

11-Türkçe’nin bazý kurallarýný Analitik Geometri ve de Grafik sistemlerini kullanarak göstermeye çalýþtýk…

12- “Biliþimin Türkçesi” adlý 20 küsur sayfalýk yazýmýzda “Türkçeleþme” diye bir kavram geliþtirdik..Yine “sanalbað” (internet) alanýnda da mantýklý dil olan Türkçe’nin tüm dünya çapýnda kullanýlmasýnýn gerekliliðini ortaya koyduk…Mesela www (world wide web) yerine aaa. (Alemler Arasý Að) gibi Türkçe terimler konulmasýnda öncülük ettik..Hatta com, edu. gibi kýsaltýlmýþ kelimeler yerine Türkçe bazý terimleri önerdik..

13-Bazýlarýnýn çeliþki gibi gördüðü, inanç, bilim, hümanizm uzlaþmasýný saðlayarak dillerin ayrýmcýlýk vesilesi deðil de dünya barýþýna, sevgiye giden köprüler olabileceðini pek çok çalýþmamýzla ortaya koyduk..

Elbette dilbilim alanýndaki çalýþmalarýmýz dur durak bilmeden devam etmektedir..Ancak bu çalýþmalarýmýzda bize ilham kaynaðý olan eserlerden de bahsetmeden geçemeyeceðim…

1)Her yönüyle dil-Prof.Dr.Doðan AKSAN-1995 TDK-Ankara
2)Dil denen mucize-Prof.Dr.Walter PORZÝG-1995 TDK-Ankara
3)Türk Dili Gramerinin Temel Kurallarý-Jean DENY-1995 TDK-Ankara
3)Türkiye Rehber Ansiklopedisi
4)Büyük Tarih ansiklopedisi-Yýlmaz ÖZTUNA
6)Yeni Türk Ansiklopedisi
5)Fince Cep Sözlüðü-Fono
6)Almanca sözlük-Fono
7)Ýngilizce Sözlük
8)Kim Korkar Shrodinger’in Kedisinden-Ian Marshal,Danah Zohar (Orhan DÜZ tarafýndan çevrilmiþ)Gelenek Yayýnlarý-Ýstanbul
9)Ýlköðretimde Türkçe Öðretimi-Yrd.Doç.Dr.Banu YANGIN-MEB 1999 Ankara
10)Kendi Kendine Öðrenmek Ýçin Almanca-Prof.Dr.Rahmi ÖZTOPRAK-Ýnkýlap yayýnlarý
11)Orhon Yazýtlarý-Talat TEKÝN-Simurg-1998
12)Türk Dillerinin Tarihsel Geliþme Sorunlarý-Prof.Dr.Elövset Zakiroðlu ABDULLAYEV-Ankara 1996-TDK
13)Practical English Grammar-Artun ALTIPARMAK-Milliyet yayýnlarý
14)Edebi Sanatlar-Yrd.Doç.Dr.Numan KÜLEKÇÝ-Akçað yayýnlarý
15)Eski Türk Edebiyatý-Prof.Dr.Ahmet KIRKKILIÇ-Erzurum-1993
16) Türk Dilbilgisi 2 ,Yapý Bilgisi –Doç.Dr.Mukim SAÐIR-Erzurum
17)Türk Dili Gramerinin Temel Kurallarý-Jean Deny-TDK
18)Bye Bye Türkçe-Prof.Dr.Oktay SÝNANOÐLU-Otopsi
19)Naili-Haluk ÝPEKTEN
20)Namýk KEMAL-Hikmet DÝZDAROÐLU
21)Hersekli Arif Hikmet-Metin Kayahan ÖZGÜL
22)Divan Edebiyatý-Prof.Dr.Ýskender PALA
23)Türkçe-Farsça Ortak Deyimler Sözlüðü-Prof.Dr.A.Naci TOK-Simurg Yayýnlarý
24)Baþlangýçtan Yirminci Yüzyýla Türk Dili Tarihi-Prof.Dr.Ahmet B.Ercilasun-Akçað

25)Foucault Sarkacý-Umberto Eco-Can yayýnlarý

Bütün bu kitaplar çalýþmalarýmda kaynak olarak kullandýðým belli baþlý kitaplardýr…Elbette her okuduðum kitap çalýþmalarým için bana yeni bir kapý aralamaktadýr…Ýnsan olarak evrende gördüðümüz her bir nesne de -düþüncelerimiz o varlýkla irtibata girdiði andan itibaren- bize, görüþlerimize ilham kaynaðý olabilmektedir.. Bu çalýþmalarýmýzla tek ama tek gayemiz Dünya Dilbiliminin geliþmesine katkýda bulunabilmektir..Elbette çalýþmalarýmýzda paragraf uzunluklarý, yazým yanlýþlarý gibi biçimsel kusurlar olabilir..Hatta araþtýrmalarýmýzýn bu denli çok alana yayýlmasýndan dolayý bazý fikirlerimiz birbiriyle çeliþiyormuþ gibi de gözükebilir..Ancak bir gerçek var ki yadsýnamaz:
“Biz bu çalýþmalarý maddi imkansýzlýklar içinde, birkaç deðerli kitap, bilgisyar ve de sanalbað yardýmýyla yapmaktayýz..Buna raðmen bilimsel açýdan pek çok kayda deðer kuramý da ortaya koyduðumuzu görmekteyiz..Eðer bize ve hatta bu alanda araþtýrma yapan tüm dostlarýmýza araþtýrmalarýmýz adýna gerekli imkanlar sunulsa, çalýþmalarýmýz için uygun bir ortam saðlansa, o zaman Türkiye dünya bilim literatürüne geçecek pek çok dilbilimsel buluþun adresi olacaktýr..Bu alandaki yeteneðimize, azmimize ve de geliþtirdiðimiz savlarýn doðruluðuna güveniyoruz..Bu milletin fertleri arasýnda yitip gitmiþ ve de feryatlarý duyulmamýþ nice dehalarýn yanýnda bizim gibi bir garip vatandaþýn bu fýsýltýlarýnýn hiçbir önemi olmasa da biz bu gerçekleri duyurmaktan vaz geçmeyeceðiz..Ve þuna inanýyoruz ki, gördüðümüz, tespit ettiðimiz gerçekler bir gün dünya bilim çevrelerince tartýþýlacak, Türkiye o zaman “Dilbilimi” belki de anlayýþ itibariyle kökünden deðiþtiren bir ülke olarak anýlacaktýr..Ülkemize olan sevdamýz kesinlikle görüþlerimize olan sevgimizden sonra deðildir..Dostlarým, beni bilenler þahittir ki, Türkiye’nin bilimde ön saflarda yer almasýndan bunun dolaylý sonucu olarak da dilimizin, kültürümüzün, tüm güzel yönlerimizin dünyadaki kavgalarý, kinleri, nefretleri bitirmesinden de baþka bir gayemiz yoktur..Bilim alanýnda çalýþma yapmak isteyen, yeni teorilerini ortaya koymak isteyen gençlere de þunu söylemek istiyorum; doðru bildikleriniz konusunda her kimden, nasýl tepkiler gelirse gelsin sakýn yýlmayýn.Haykýrýn onlarý..Yeni teoriler geliþtirin, savlar atýn ortaya..Türkiye bu alanda çok geç kaldý ama þu genç ve enerjik beyinler dünyayla bir hayli açýk olan aramýzý kapamaya yetecek zihinsel donanýma sahipler.Onlarý susturmak deðil, konuþmalarýný ve hatta bilimsel bulgularýný baðýrarak ilan etmelerini saðlamak, Türkiye’nin yep yeni ve de aydýnlýk geleceðinin imzasý olacaktýr..Bu alandaki imza kampanyamýza katýlanlara þimdiden teþekkür ediyoruz..Herkese sevgi ve de bilim dolu günler diliyorum.”
Oðuz Düzgün



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn dilbilim kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Fince Türkçe Benzerliði
Ýbranice - Hintçe Kardeþliði
Türkçe'nin Þifresi - Türkçe'nin Üstünlüðü - 2
Adem ve Havva Dili
Eston Dili ve Türkçe
Esperanto ve Türkçe
Türkçe'mizin Ermenice'ye Etkileri
Türkçe'nin Þifresi - Türkçe'nin Üstünlüðü - 1
Türkçe'nin Yitik Kardeþi; Kýzýlderilice!
Sümer'e Farklý Bir Bakýþ

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Atomda Dna Var mý?
Tebbet Suresindeki Mucizeler
Çoklu Hücre Modeli
Ýslam Bilim Müzesi
Nasreddin Hoca Yazar Oldu
Hangi Tanrý?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sen Var Ya Sen! [Þiir]
Çakkýdý Çakkýdý [Þiir]
Bâlibilen Dilinde Þiir [Þiir]
Üç Boyutlu Þiir [Þiir]
Miraciye [Þiir]
Saðanak Sen Yaðýyor [Þiir]
Bülbüller Þehri Ýstanbul [Þiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Þiir]
Burasý Sessiz Biraz [Þiir]
New Orleans'lý Siyahi Kirpiklerin [Þiir]


Oðuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatýn her alanýnda çalýþmalar yapýyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoðlunun özelliði deðil midir iletiþimde bulunduðu varlýklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Oðuz Düzgün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.