..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yüz kiþinin içinde aþýk, gökte yýldýzlar arasýnda parýldayan ay gibi belli olur. -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Bilgen




5 Aralýk 2005
Aðla Sevgili Yurdum Aðla  
Bilgen
Ey ahali, sizi elinizde ki diplomalarý yýrtmaya davet ediyorum!


:AIHF:
Ey ahali, sizi elinizde ki diplomalarý yýrtmaya davet ediyorum! Ýlkokul, lise, üniversite fark etmez, yýrtýn gitsin. Nasýl olsa bu ülkede hiç mi hiç kýymeti yok çürütülen dirseklerin… Nitekim ben, 15 senelik emeðimi yakmaya son derece kararlýyým.
     Beþ yaþýndaydým, okul duvarlarýyla tanýþtýðýmda… annem çalýþtýðýndan, o zamanlar ana okulu, þimdilerde kreþ olarak tabir edilen soðuk beton yýðýnlarýnýn arasýnda buldum kendimi… alýþmak hiç de kolay olmadý. Uyku saatleri, oyun saatleri vs vs arasýnda zamaný programlamayý öðretmeye çalýþtýlar iki sene boyunca, hoþ ben de pek iþe yaramadý ama olsun… en büyük iyiliði zeytinle peynirin ayýrdýmýna varmamý saðlamasýdýr, peynir isteyip, çok zeytin yemiþliðim vardýr nefret etmeme raðmen. Soðuk betonlar üzerinde harcadýðým ilk iki yýlýmdýr, elimdekiler ortada…
     Sonrasýnda malumunuz ilkokul… babamýn aldýðý siyah, içinde renkli renkli kalemler, kalemtýraþlar, defterler olan çantayla heveslenmiþ, iyi bir þey yapýyorum sanmýþtým. Beni ilk babam kandýrmýþ, þimdi þimdi anlýyorum. Ýlkokul sýralarý da kolay deðildi… A-B-C lerin arasýnda fazlasýyla sýkýlmýþlýðým vardýr. Hoþ, okumayý öðrenmek sonralarý çok iþime yaramýþ, annemin beni Pollyanna ile tanýþtýrmasýna vesile olan bu durum, hayatýmýn en büyük ödülü olan kitaplara taþýmýþtýr beni.. Toplama, çýkarma, çarpma, bölmeye de bir itirazýmýz olmadý gerçi, paþalar gibi topluyoruz þimdi ývýr zývýrý yaþamýmýza ve çýkarýyoruz kendimize dahil olanlarý, hatta hatta þöyle elimizin tersiyle çarpmayý ve insanlar arasý iliþkileri bölmeyi de çok iyi biliyoruz. Aferin bize! Gelelim ortaokula… her derse farklý öðretmenin girmesi, egomuzu mu besledi nedir, buralara da itirazýmýz olmadý. Bir de tabi ‘büyük adam’ olma hayalleri var serde… oku babam oku, çalýþ babam çalýþ… 8 yýlýmýzý da böyle harcamýþýz iþte… o dönemin tek kalýntýsý olan takdirlerim hala annemin özel korumasý altýnda saklanmaktadýr, konu komþuya nispet…
     Derken lise 1, Ýstanbul… taþradan kopup giden bir kýz çocuðu sulieti Eminönü, Kadýrga sokaklarýnda… sabahýn altýsýnda yola düþmeler, kalabalýklar içinde yalnýzlýklar, özlem ve de… her gece yastýk üzerine akýtýlan damlalar evde, bilgisayar bölümü açan, bizleri oraya dolduran ama inatla bilgisayardan bi haber bir eðitim sistemi okulda… sýkýþmýþlýk duygusu, o zamanlar yapýþtý tenime…
     Lise 2 - 3 Konya… yine ayný sýkýþmýþlýk, yine ayný anlamsýz ders silsilesi, yine ayný ‘büyük adam’ olma hayalleri… sistemin çarklarý arasýnda ilk eziliþim, gazetecilik, psikiyatri, edebiyat öðretmenliði hayallerimi ilk rafa kaldýrýþýmdýr. Malum 28 þubat dalgasý yalamýþtýr, caddeleri. Protesto edip, mezuniyet balosuna gitmemem de pek iþe yaramamýþ, filler tepinmiþ, biz ezilmiþizdir yani sözün kýsasý…
     Derken, malum üniversite sýnavýna hazýrlýk, Antalya… testler, testler, testler… kimya, matematik, fizik görmemiþ bizler ve testler, çok iyi bir ekip deðildik ve hiç de olmadýk üstelik… apolitik, asosyal olmamýzý isteyenler oynadý en büyük kozlarýný, biz de koþtuk ‘büyük adam’ olmak peþinde, 3.5 saatle sýnýrlý kader anýnýn ve eþit olmayanlara eþit davranmanýn en büyük eþitsizlik olduðunu bilmeyenlerin rantýnda… ‘büyük adam’ olma hayallerimi yakýþýmdýr…
     Kazandým… Ege, Ýzmir… Üniversite… idolleþtirdiðim politik, bilinçli, aydýn gençliðin 80’li yýllarda kaldýðýný görüþüm ve bir avuç dejenere, içi boþaltýlmýþ, yozlaþmýþ ‘gençlik’le yüzeyselliðin tam ortasýna düþüþümdür… yine dayatýlmýþtýr o ezbere eðitim, yine dayatýlmýþtýr o bilgisayardan çooook uzak bir yýðýn ‘ders programý’… ezberlemiþimdir üstelik. Diploma notum taþ çýkarýr cinstendir, belki ‘büyük adam’ yapmaz ama en azýndan ‘dýþarýda’ yani ‘hayatýn içinde’ iþime yarar diye… kaldýðým yerden devam edip, yine gitmemiþimdir mezuniyet balosuna, bu sefer ki alýþkanlýktan ama zira protestolarýn hiçbir iþe yaramadýðýný uzun seneler önce görmüþümdür.
     Mezun olduktan sonra benden ve benim neslimden mucizeler bekleye dursun insanlar (zira hesap makinesi ve televizyon tamir edebileceðimi düþünenler bile mevcut, gözünü sevdiðimin coðrafyasýnda), ben ve benim neslim o iþ yeri senin bu iþ yeri benim elimizde diplomalar dolaþmaya baþlamýþýzdýr bile çoktan… iþ verenler yeni mezun istemez, okulda ‘HÝÇBÝRÞEY’ öðrettiklerini (dikkat edin öðretmediklerini deðil, öðrettiklerini… çünkü öðretmiþlerdir kendi çaplarýnda ama bu eni sonu hiçbir þeydir iþte…) en iyi bilenlerdir…
     Sonra devlet bir sýnav açar, der ki ‘haydi bakalým bir sürü memur lazým bana, gelin kucaðýma yavrularým’… baba þefkatini beklemeyenler için iþin bir kandýrmaca olduðu aþikardýr ya, yine de girilir sýnava pek bir umut büyütmeden ama… malum bu ülke de en tehlikeli þey umut ekmektir sabahlara... girilir sýnava, iyi bir sonuç alýnýr, tercihler yapýlýr, sonra devlet üzgün olduðunu bildirir resmi bir dille…
     Sýnavlara girmek ve kazanamamak öyle bir alýþkanlýk yapmýþtýr ki, durmadan sýnava girer ve kazanamayacaðýný kendine ispatlarsýn… feryat figan, ‘iyi de ben bu iþi biliyorum, neden öyleyse biliyor olmam bu insanlar için pek bir þey ifade etmiyor’ demeyi de zaten gerinde býrakmýþsýndýr. Robotlaþmýþ, mekanikleþmiþ bir alýþkanlýkla girer, emek çeker, yorulur, yeteneklerini ispat eder ama kazanamazsýn… daha doðrusu kazanýrsýn da, mülakatta elerler, bir türlü sevemez seni sýnav komisyonu... herkes sever, ama onlar sevemez bir türlü…
     Sonra bir gün, birilerinin kendisini sevdirdiðini öðrenirsin. Seni sevmeyip eleyen komisyon, diðerini çok sevmiþtir… hayret edersin, eðitimi, yetenekleri, puanlarý, diplomasý yani ne varsa ona dair sizden çok ama çok aþaðýdadýr. Fakat buna raðmen onu seçmiþlerdir. Sonradan öðrenirsiniz, ‘Ankara’nýn taþýna bak, gözlerimin yaþýna bak’ türküsünü… kendiniz söyler, kendiniz dinlersiniz.
     Hemen arkasýndan aldýðýnýz karneleri, sertifikalarý, takdirleri, diplomalarý ateþe verip Ankara’ya yerleþmek ve orada ‘saðlam dost’lar edinmek istersiniz. Zira uðrunda koca bir ömür tükettiðiniz o kaðýt parçalarý ve yetenekleriniz, birikiminiz, edinilen ‘saðlam dost’un yanýnda koca bir hiçtir çünkü. Babamýn ‘gün olur devran döner’ tesellisinin bile anlamý çok ama çok açýktýr…
     Lanet eder, lanet eder ve yeniden lanet edersiniz… hem de her þeye… sonra hatýrlarsýnýz yapýlan bu adaletsizlik, sömürü ve istismar ne ilk ne de sondur. Çiftçisi, iþçisi, memuru, genci, çocuðu, anasý, babasý, suçlusu, suçsuzu herkes ama herkes payýna düþeni hatta belki de payýna düþenden fazlasýný almýþtýr. Her köþe baþýnda, her taþ altýnda bireye, topluma, topraða ‘güzel!’ sürprizleri vardýr bu ülkenin. Anlar, arkasýndan da Ýlkay AKKAYA açýp ‘Aðla Sevgili Yurdum’u dinlersiniz…

Güneþin altýnda donan bir çiçek gibi
Kar altýnda alev ateþ yanan bir kuþ gibi
Denizler ortasýnda çöle düþmüþ bir ülkesin
Aðla sevgili yurdum aðla

Doðumsuz bir toprak ýþýksýz yaprak gibi
Sazýmdan dökülen acý türküler gibi
Aþkým sevgim ve hüzünlü yoldaþlarým gibi
Aðla sevgili yurdum aðla

Bilirim her karanlýk aydýnlýða çýkmaz
Topraðýnda gözlerimin ýrmaðý kurumaz
Seni kör sevdalarla ateþlere yakan olmaz
Aðla sevgili yurdum aðla

Nasýrlý taþ yüreklerin kör sevdasýna
Özgürlük adýna yaptýðým sunaklara
Sevgilere öfkeyle sarýlan çocuklarýna
Aðla sevgili yurdum aðla

Gün gelir dört yanýn nefrete boðulursa
Güllerin göllerin daðlarýn ayrýlýrsa
Aþkýmýz sevgimiz seni yalnýz býrakýrsa
Aðla sevgili yurdum aðla

     Uðrunda koca koca çözümlemeler, tahliller, araþtýrmalar yapýlan bu ülkeyi ve bu ülkenin deðerlerini anlamak için sadece biraz ‘yaþamak’ biraz da türkü dinlemek yetermiþ. Kýzgýnlýðýný hep yanlýþ yerlere kanalize eden bizler için, topraðýný, suyunu, madenini, börtüsünü - böceðini, yazýný, kýþýný önümüze çýrýlçýplak seren ve anaçlýðýný hiçbir daim esirgemeyen bu kara parçasýný suçlamak kolay olmuþtur tabi. Biliyorum en büyük haksýzlýk ona aslýnda ama öfkemizi doðru yere aktarýnca, baþýmýza neler gelebileceðini az çok hepimiz biliyoruz ve bu yüzden susuyoruz. Her þeye…
     Ülkem, güzel, anaç ülkem… biliyorum yok senin suçun istemezdin nefrete boðulmak, istemezdin sevgileri nefrete kesmek ve elbet istemezdin aþkýmýzý tüketmek… þimdi aðlayacak mýsýn yitip giden deðerlerine, ekilip dikilmeyen topraklarýna, esamesi okunmayan madenlerine? Aðlayacak mýsýn üniversite mezunu iþsizlerine, kan kokusuyla büyütülen çocuklarýna? Aðlayacak mýsýn katmer katmer sömürülen emeðimize? Söyle, aðlayacak mýsýn seni senden, seni bizden edenlere?
     Aðla sevgili yurdum aðla…
     Biz her gün anamýzla beraber aðlýyoruz zira…
     






.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Çok baþarýlý
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
20 Temmuz 2006
Merhaba Sevgili Bilgen; Çok baþarýlý bir iç dökümü, çok güzel bir ironi.Yazdýklarýnýz çok acý ama gerçek.Öyle içten yazmýþsýnýz ki; okurken, karþýmda konuþuyormuþsunuz gibi hissettim.Akýcý, doðal, sýcak ifadeler....Devamýný dilerim...Sevgiyle kalýn.Kâmuran Esen




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Bilgen kimdir?

cümle kuruyorum sadece. . .


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bilgen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.