gözkapaðýalacasý
baþýný dýþarýya çýkardý sað elinden sonra. elinde ki býçakla sol omzunun takýlý kaldýðý parçayý da böldü.
kahverengi kozasýndan içeriye arasýra süzen gözkapaðý alacasý ýþýktan sonra dýþarýda rastladýðý ilk küften ýþýklar oldu , akþam bile olsa vakit , gözlerini yaktý. yine de bundan mutlu olmak: galiba deðiþiminin ilk göstergesiydi.
iki omzunu da dýþarýya çýkartýp ayaða kalkmaya çalýþtý. ayaklarý tutulmuþtu 24 sattir burdaydý, tam kendi boyunca örememiþti , tüm önceden bu iþi yapanlardan onca aldýðý tavsiyeye raðmen , ana rahmindeki gibi kalmýþtý içinde, bu yüzden beli de aðrýyordu. yeni doðan bebeklerin de acaba aðýrýr mýydý bitarafý ?
býçaðý bir kenara býraktý tekrar ihtiyaç duymayacaðýný düþündü ,yitirdi kurtarýcýsýný. oysa içerdeyken buna nasýlda ihtiyacý vardý. yalnýz kozaya girmeyi tercih edenler; böyle birþeyi muhakkak yanýna almalýydýlar. ellerini hatta diþlerini bile kullansan çok zordu dýþarýya çýkmak. çünkü ruhun evrimini tam olarak gerçekleþtirmesi için sapasaðlam örülmesi gerekliydi.sadece ölüme koza örenler bir kesici alet almazlardý yanýna. uyandýktan sonra tekrar uyumak ? ; ölüm ; en tatlý ölüm için yeterliydi. onlar sadece ölümün yeniden bir baþlangýç olacaðýna inanlardandý. ne bir koza, ne bir evrim ; ruhun asla kendine yetmeyeceði inancý. o da kimseye haber vermeden örmüþtü kozasýný ama uyanmayý , yeni baþlangýç yapmayý tercih ederek. geride býrakmayý herþeyi ; sýkýntýlarýný , egolarýný , utançlarýný yalnýzlýðýný, asosyal denilecek boyuttaki yalnýzlýðýný. yapayalnýz verilen bir karar hayatýnda hep yaptýðý gibi,, oysa kýzkardeþi kozaya girme kararý aldýðýnda herkes onunlaydý. sanki bir doðum günü gibi baþlamýþtý herþey, sonra bekleyiþ, mutlu son, kutlamalar, tebrikler... yalandan bir yeniden doðum , ýzdýrapla çeliþen ikincil gülümsemeler. o da intihar etmiþti , ailede bir bozukluk vardý galiba. bunlarý düþündü son parçalarýný alýrken uyku çadýrýndan. demek ki hafýza kaybý yaþanmýyordu küçük te olsa. herþeyi hatýrlýyordu geçmiþe dair .o halde ne anlamý vardý bu deðiþimin? aslýnda bu konudan da bahsetmiþlerdi ona." herþeyi unutacaðýný falan düþünme, sadece daha deðiþik bakýyorsun olaylara" o da bunu istiyordu ama geçmiþ te onu rahatsýz etmemeliydi. birçok tanýdýðý mükemmel bir hayat sürüyordu artýk. birkaç fire vardý sadece onlar da zaten kýzkardeþi gibi iyice delirmiþ olanlardý, o kýzkardeþinden hoþlanýrdý herþeye raðmen , çok zekiydi diðer kadýnlara oranla. ama demekki o da farkýndalýðýn dayanýlmaz zulmüne dayanamýþtý. kozaya girme , ardýndan soluksuz panma'ya kaçýþ ve oraya yerleþme herkes çok sevinmiþti eski maceracý ruhunu yakaladýðý için. ve intihar haberi....
herþey iyi olacaktý, emindi buna , korkmamalýydý, ayak uydurmalýydý sadece.
tanrým geride býraktýðý bu kýlýftan nasýlda kokular yükseliyordu. uyurken altýna mý sýçmýþtý ? pek altýna sýçmak ta sayýlmazdý ama, ya salya sümük , çýplak vucudundan içeriye sinen uykulu evrim kokusu, ter ... uyurken nasýl rüyalar gördüyse ( belki de rüya deðiller gerçeðin ta kendisidirler diye düþünürdü eskiden olsa ). aþýrý uzamýþ týrnaklarý kozanýn kahverengi bulamaç kývamýndaki iç yüzeyini týrmalamaktan pislikle dolmuþtu. nasýl rüyalar görmüþtü? ayaklarýný çýkardý , fayansa bastý, kalçasýnýn sað yaný daha kurumamýþ bokla kaplýydý. ilk önce banyoya gitmeli diye düþündü , ama bu düþüncesini çabucak unutup eski bir iskemleye yerleþti. bu konularda uyarýlmýþtý , pislik konusunda , hatta koku konusundan bile üstü kapalý bahsetmiþlerdi.
acýkmýþtý , buzdolabýnda birþeyler kalmýþ mýydý son býraktýðýnda ? bunu hatýrlamayý diðer hatýrladýklarýna tercih ederdi... ev deðiþmemiþti tabiii ki."neler bekliyorum þu halime bak ! sanki villada doðacaktým" , " ya da bir prens olurdum belki ? tersine reankarnasyon" zaten umduðu þey maddi anlamda birþeyler deðildi, durumu fena sayýlmazdý parasal açýdan, ama gitgide delirmesine ne demeliydi?
iþte girmiþ ve çýkmýþtý sonunda, girerken bundan ne kadar uatnmýþtý. baþaramamak ve kaçmak gibi hissettirmiþti bu uyku kararý , asla yapmayacaktý oysa, ama yapmýþtý sonunda pes etmiþti. ve eski sevgilisi;
-tanrým ne kadar bencilsin, bu iliþkinin tek haksýzý ben miyim ? bu iliþkiyi o kadar umursasaydýn sen deðiþirdin, sen girerdin kozaya ?
-hayýr , ikimizin de haksýz oduðu taraflar vardýr. ama genellikle bizi yýpratan sensin bu yüzden senin deðiþmen gerekiyor.
-sen daha "var" bile diyemiyorsun "vardýr " diyorsun, bu asla olmayacak cicim.
-ben de düþünmüyorum bunu.... ne , ne kadar problemli olursa olsun benim sorunum deðil...
ayrýldýktan sonra 1 yýl içinde ise böyle bir þeyi yapmak ? þimdi ne anlamý var deðiþtim ben demenin
onu arayýp? gerçi onu sevip sevmediðimi bile bilmiyorum artýk,
gerçekten deðiþmiþ miydi ? zamanlama doðru muydu bu kozayý örmek bir anlamda yeniden doðmak, tanrýyý kýzdýrmak , evet tanrý bize verdiði hayatý beðenmediðimizi düþünüp alýnmýþ olmalýydý din kitaplarýnda da böyleydi bu . peki böyle niye böyle bir avantaj saðlamýþtý o halde. yasak olan güzel þeyleri yaratmasýndaki anlamda gizliydi bu galiba.
banyoya girdi düþüncelerinden sýyrýlýp , ne kadar çok düþünüyorum diye düþündü. ve acý birþeyi keþfetti pisliklerden sýyrýlýrken; hala farkýndaydý herþeyin , geçmiþ hayatýnda nasýl görüyorduysa kötülüðün ayrýntýlarýnýn ona sesleniþini hala hissediyordu diðer insanlarýn basit özne ve yüklemden oluþunun farkýndalýðý. hayatýn ölümün kefeni anlamýna geliþi, kalbiyle oynuyordu resmen hayat hala , belki de en çok bundan kurtulmak istemiþti bilmek . bilmek ne kötüydü keþke sadece iþten eve , evden iþe makine gibi hareket etseydi diðerleri gibi, beynini çürütmeseydi asla olgunlaþmayacak bir yarým güzellik yarým kötülük içindeki dünya fikri , herþey ya salt kötü ya da salt iyi olmalýydý, ying yang lanetliydi onun için.
" yarý tanrýýýýýýýýýýýýýýýýýýýýýýýýýýýýý,"
yarým bir tanrý yaratmýþ olmalýydý herþeyi, yoksa ütopik olmalýydý varoluþ , mükemmeliyetin izi bu mu olmalýydý ?
dýþarýda bir yemak yedi , açlýk , iðrenç bir aç gibi yiyordu herþeyi, açtý zaten. onu aramak istedi , utandý bu duygusundan. zayýf hissetti kendini.
-merhaba, arkadan gürültüler geliyordu, hoþ bir müzikti galiba,
-inanmýyorum, pierre sen?
-evet ben, nasýlsýn bakalým görmeyeli.
-iyiyim çok iyiyim ya sen?
-sana bir sürprizim var bu gece birine sözün var mý?
-aslýnda yeðenimi sinemaya götürecektim ama senin için ertelerim önemi yok
-hayýr baþka zaman da buluþabiliriz ...
-yok yok önemi yok seni görmek istiyorum çok.
-ok "kupapa"da buluþalým mý?
-oo hýzlýyýz ? sen nasýl istersen.
geceye baktý, denize indi ,elbiselerini çýkarýp çýrýlçýplak yüzdü ,yüzdü çýplaklýða 24 saatte ne kadar da alýþmýþtý... saat 9 du , soðuktu , 2 saati vardýbuluþma için, kayalýklarýn içinde giydi üzerini , eve gidip saçýný kuruttu , duþ almadý , elbiselerini deðiþtirdi...
kavþaða kadar yürüdü, bir taksi ýsmarladý yorulduðunu farkedip. "kýzýlkent çarþýsýn"da durdurup indi , "raja" ya uðradý eskiden yaptýðý gibi , zamanýnda buradan ne çýtýrlar atmýþtý eve. ama þimdi öyle bir düþüncesi yoktu sanýrým deðiþimin ilk izleri bunlar olmalýydý sevindi, ikinci kez oluyordu iþte.....
içeriye süzüldü beðenmedi herzamanki boklarla kafa ütüleyen kalabalýðý..bara oturup bir viski söyledi, bu : uyandýktan sonra içeceði ilk içkiydi. alýþkanlýklar deðiþiyor muydu ( hala torbadan tavþan çýkacak tribindeyim diye düþündü) etrafýna bakýndý viski gelmeden önce, gayri ihtiyari acaba keþfediliyor muydu ? bir ik yudumda bitirdi hala ayný açlýkla, eski günlerdeki gibi. bir devir kapanmýþ mýydý ha ? sorular sorular ... aslýnda herþeyi bu günlük daðýtmak gerekiyordu belki unutmak, normal bir uykudan sonra tekrar sabaha ve yaþama emretmek . üç dört viski ve berbat yalnýzlýk hissinden sonra,
-merhaba,
-merhaba, tanýþýyormuyuz ?
kendi boyundaki daha genç adam yanýna otururken "mila ! bir votka martini lütfen" dedi.
-gerek varmý daha önceden tanýþmýþ olmaya ? gülümsedi ,
-ama birþeyler gerekir illaki, kirli de olsa gerekir, gülümsemeye misilleme yaptý
-kozadan çýktýktan sonra yüzmüþ olman yeterli benim için örneðin, dedi genç adam ve pierre'in þaþýrmasýna fýrsat vermeden , dudaklarýna yapýþtý.
ayýrmadý pierre dudaklarýný hatta hiç ayrýlsýn istemedi belki , üçüncü mutluluk buydu ama serseri bir mutluluk beklemediði ummadýðý bir kayýplýk , kaybedilmiþlik, tanrý tarafýndan ikinci yitirilmiþlik , öpüþmeyi bölen bu yitirilmiþlik duygusu olmadý
-sürprizin bu muydu pierre ? ...