“ne güzelmiþ oysa ayakkabýlarýný yastýðýnýn altýna koymak, o keskin deri kokusu ne güzelmiþ…ne güzelmiþ uyuyamamak”

     bembeyaz bir gemiydi çocukluðumuz, mavi bir denizde…tahterevalliden yelkenleri, kaykaylardan güverteleri, atlý karýncalardan tayfalarý… bayram sabahlarýnýn esintisi dolardý yelkenlerine ,dönme dolap gibi dolanýr dururdu bayram panayýrlarýnda… ve korsan gibiydiler panayýr çalýþanlarý, gözleri üç otuz kuruþluk harçlýklarýmýzda…
     bembeyaz bir gemiydi çocukluðumuz her bayram sabahý limanlarýmýzdan biraz daha uzaklaþan…
     hayaller biriktirirdik günbegün çocuk yüreðimizde ve arife akþamlarýnda bir çift sümer ayakkabýsýna satardýk , arta kalan hayallerimize bir çift çorap,bir mendil vesaire düþerdi… eðer sýký pazarlýkçýysak, eðer hali vakti yerindeyse babalarýmýzýn bir takým elbise bile alabilirdik, olmadý pantolon,gömlek…hatta üzerine biraz harçlýk bile düþerdi…
     “nerede o eski bayramlar” diyenlerin o eski bayramlarýný merak etmezdik… onlarýn her panayýrdaki karagöz-hacivat’ larýný balonlara üfleyip uçurmuþtuk dünlere, beberuhi’leri unutulmuþtu bir muhallebicide, tuzsuz deli bekir’leri ya akýllanmýþ, yada tutuklanmýþ olmalýydý ki hiç yoktu piyasada…orta oyunlarýnýn üzerine siyah beyaz, ömercik’li, ayþecik’li filmler çekmiþtik
onlarýnda gemileri uzaklaþýp gitmiþti, o beyaz gemileri sim siyah bir noktacýk olmuþtu ufuklarýnda
     þimdi…
     sýra bizde…
     nerede o eski bayramlar???
     þimdi ; hiç ayakkabýsýna sarýlýp uyuyan gördünüzmü? baþ ucuna elbiselerini seren??..
     hangi çocuk kýna yakar koçlarýna?? hangi çocuk gramofon kaðýdýyla rengarenk kedi merdivenleri kurar tüylerine, hangisi balon takýp boynuzlarýna dolandýrýr mahalle mahalle?? üzeri nar taneli muhallebinin tadýný kaç tanesi bilir? bilirlermi gazozlara leblebi doldurup içmeyi, bisiklet kiralamayý…
þimdi sorsan þehir sinemasýný da bilmez bunlar ,þuurunu kaybeden oðlanlarý yok, çiçek satan, þarký söyleyen kör kýzlarý…turist ömer’in peþine takýlmamýþ, cilalý ibo’ya ayakkabý boyattýrmamýþlar… bunlarýnda hülya koçyiðitleri varmý , onun gibi bir acaipmi koþar? bir o yana bir bu yana… fatma girik’leri varmý gözleri intihar mavi… ya uzun, zifir siyah saçlý türkan þoray’larý?? bilmezler bunlar bayram sinemalarý nasýl kokar…
deðiþiyor her þey …þimdi tozlu raflarda küskün kartpostallar (sahi en son bayram kartpostalýný ne zaman yolladýk dostlarýmýza?) unuttuk pullarýn arkasýndaki tutkal tadýný ,artýk sanal kartlarda sanal dostluklar ve sanal kutlamalar bayramlarý…çekip gitmiþ bayram sabahlarýnda el öpüp mendil almalar, þimdi kapýya gelen çocuklar için ikinci kalite þekerler alýnýr olmuþ ( nerede bizim baston çikolatalarýmýz??) …bazý misafirler zile basmaktan yorulur, biz, perde arkasýnda …artýk bayramlar bir tatilden baþka hiçbir anlam ifade etmiyor ve lütfen kutlanan…
kim boyar duvarlarýný çivitli badanalarla, kim saksýlarýný siler , bayram niyetine evine yeni bir kilim alan yok diyemi kýrdý kilimciler tezgahlarýný??
bayramlar kül tadýnda artýk…
*****
bembeyaz bir gemiydi çocukluðumuz, mavi bir denizde…tahterevalliden yelkenleri, kaykaylardan güverteleri, atlý karýncalardan tayfalarý… bayram sabahlarýnýn esintisi dolardý yelkenlerine ,dönme dolap gibi dolanýr dururdu bayram panayýrlarýnda…

yazýk…çok yazýk…hiç olmayacak þimdiki çocuklarýn gemileri ve hatýralarýna düþmeyecek bayramlar…çalmýþýz elbiselerini,ayakkabýlarýný koyup uyuduklarý yastýklarý baþ altlarýndan…

     þimdi kül tadýnda bayramlar…yinede kutlu olsun her þeye raðmen…
               
                                                   asi & mavi