bir kadýn çamaþýrýdýr aslýnda külah,
bir vitrinde sergilenen kýrmýzý, mor, siyah ve açýk saçýk..
dolduracak olanýn içini, þehvetengiz güzelliðine dair kýþkýrtýp da..
aslýnda, yok bir önemi..


"hayýr, diðerini kastetmiþtim.."



zaman mý..
zaman da eriyor ya, kendi külahýnýn içinde..


pus çökmüþ bir akþamüzeri vaktinde göl kenarýna yaslanmýþ aðaçlarýn arasýnda ölülerden korkarken heyecanlanýp da dört aðacýn arasýnda çýðlýksýz koþmuþ sonra..
nefesleri karýþýp da birbirine, dört aðaçla birlikte
suyun sesinde kendi aksini aramaya baþlamýþlarken,
durgun bir fikir gelmiþ akýllarýna..
aðaçlarýn mý??
aðaçlarýn arasýnda ölülerden korkup da heyecanlanan da ardýndan koþanýn..

"bir kuleye kapatmýþlar onu o zaman..güneþ kulenin hep arkasýnda kalýr, hiç yüzünü göstermezmiþ, derler bir kuleymiþ bu.."



bin yýldýr oradaymýþ göl..bin yýldýr da konuþmamýþ hiç..
her gece inmiþ pus bin yýldýr..her gece ince bir katman arada..berrak..
bin yýldýr düþünmüþ fikrini o da..çaðlamýþ ýrmak gibi doðmuþ ya aslýnda..
bin yýl durmuþ üstünde..bin yýldýr, orada zaman olmamýþ..

göl suskun..pus durgun..dört aðaç da bir ada gibi ortasýnda suyun..
bin yýl ne gölün sesi olmuþ fýþýrdamýþ, ne aðaçlar mýrýldanmýþ ne de pus bir iniltiye gebe kalmýþ..
zamaný durmuþ aðacýn..durmuþ ve hatta gölün de..pusun da; birikmiþ üzerilerinde yoðundan bir duman misali, zamaný durmuþ..


"kuleye kapatmýþlar ki, onu; bin yýl kalsýn orada..derler ki, kulede bir gölge dahi olmazmýþ.."


fikri gelmiþ ki aklýna, zehir zemberek, fýsýldamýþ kulaklara..
fýsýldamýþ da sonra korkusundan bir daha fýsýldamýþ..
dört aðaç duymuþ da, göle ses etmiþ..tanrýlar duymuþ..oysa ki ne aðacýn tanrýsý olmuþ orada, ne göl verdiði hayatý tanrýlýkla donatmýþ..

fýsýldamýþ da korkusundan, gölün ortasýndaki bir ada gibi dört aðaca..
eðimiþ yapraklarýný aðaçlar, kesmiþ dallarýný da atmýþlar gölün karanlýðýna..
kadim aðaçlarmýþ ki dördü dölün ortasýnda bir ada misali..atmýþlar kadim dallarýný, yaþlý bedenlerinden ayýrýp da göle..bin yýllýk bir koku yayýlmýþ da etrafa aðaçlardan, tanrýsý seslenmiþ rüzgara..

hem daðýtmýþ rüzgar kokularýný bin yýllýk kadim aðaçlarýn..hem de kaldýrmýþ bin yýllýk pusu gölün üzerinden..


"olmazmýþ kulede ya, bir gölge dahi..tepesinden duman tüter de dururmuþ..yerin altýndan gelir de, gökyüzüne yükselir..yükselirken de þarký söyler bir duman imiþ.."


bin yýldýr ayrýlmamýþlar ya, pusuyla bin gece birlikte olmuþ uzaktan uzaða seviþmiþ göl..kuruyuvermiþ oracýkta..uçurmuþ kendisiyle birlikte nesi var nesi yoksa, pusunun peþinden gitmiþ uzaklara..


"rivayet ederler kulede bir adam yaþarmýþ..bir adam ki ölülerden korkar da fikrine heyecanlanýr, dört aðacýna fýsýldarmýþ da dururmuþ..

yine rivayet ederler ki, bu adam kulede bir gece içerisinde bin geceyi geçirmiþ de tüketmiþ..tüketmiþ bin gecenin zamanýný bir gecede; bilgeliðe ermiþ..tüketmiþ bir gecede zamanýný bin gecenin de deliliðe ermiþ.."


kulenin içinde külahlar, külahlarýn içinde pusun masallarý, puslu masallar imiþ..bir zamanlar..




"birkaç adým sonra, dönüp arkama bakacaðým.."

parkýn salýncaklarýna inen yolda köþede tren yolunun karþýsýnda sevimliliðiyle bekleyen dondurmacý, dolaplarýnda kötü bir imitasyonunu sergiliyor müstehzi ifadesiyle yine, zamanýn..

"sonra bir hayalet gibi karanlýðýn içinden aniden çýkýverdi..ben o sýrada..

yürüyordum.."