..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Gülün dikene katlanmasý onu güzel kokulu yaptý." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Efe Erdem




13 Þubat 2006
Son On Saattir Yemek Yemedim  
Efe Erdem
”Geliyorum yaa..! Durduramazsýnýz beni. Takip ederim, peþinizden gelirim.” “Bilemiyorum” diyor Atakan “Akþam geri dönemeyebilirsin ama” Benim bakýþ açýmdan ise her þey dönüyor. Yüzümü yýkamam gerek, kendime gelmeliyim. Ayaða kalkýyorum ama üç-boyutlu mekan kavrayýþýmý yitirdiðimi fark ediyorum. Atakan koluma girip fýsýldýyor; “Gelsin mi?” “Nerden bileyim. Senin kýz arkadaþýn, senin evin” Dünya gözlerimin önünde süzülüyor. Ara sýra görüþ alanýma Ayça’nýn zýplayan poposu girip çýkýyor.


:BIAE:
Son On Saattir Yemek Yemedim


Üç shot tekila ve hala ayný þeyi söylüyor.

“Bende sizinle gelmek istiyorum. Lütfen. ” Bol bir kot var üstünde, zýplýyor kýz.
Bakýþlarýmý üstünde sabitleyemiyorum.
Atakan tanýþtýrýrken Ayça olduðunu söylemiþti adýnýn. Birkaç aydýr beraberdiler. Kýzýn kardeþi Atakan’ýn arkadaþýydý. Zaten kardeþi tanýþtýrmýþtý onlarý.

”Geliyorum yaa! durduramazsýnýz beni. Takip ederim, peþinizden gelirim.”

“Bilemiyorum” diyor Atakan “Akþam geri dönemeyebilirsin ama”
Benim bakýþ açýmdan ise her þey dönüyor. Yüzümü yýkamam gerek, kendime gelmeliyim.
Ayaða kalkýyorum ama üç-boyutlu mekan kavrayýþýmý yitirdiðimi fark ediyorum. Atakan koluma girip fýsýldýyor;
“Gelsin mi?”
“Nerden bileyim. Senin kýz arkadaþýn, senin evin”
Dünya gözlerimin önünde süzülüyor. Ara sýra görüþ alanýma Ayça’nýn zýplayan poposu girip çýkýyor.

“Býrak gelsin, belki baþka arkadaþlarý vardýr”diyorum. Atakan hala kararsýz. Beni lavaboya kadar taþýyor.

“Ailesi biliyor beraber olduðumuzu. Annesiyle tanýþtým. Kadýn eskiden askeri avukatmýþ. Akþam bende kaldýðýný anlar kesin.”
“Bir sorun çýkacaðýný düþünse bu kadar ýsrar etmezdi bence.”
”Ya, çabuk gaza geliyor, bide içti ya þimdi. Belli olmaz hiçbiþey. Baþýma iþ almak istemiyorum.”
“Bak, beni karýþtýrma. Berbat bi gün geçiriyorum zaten.”
Bir süre tuvalette bekledikten sonra kendimi yeniden güçlü ve dengeli hissediyorum. Geri dönüyoruz.

Can sýkýcý bir ortam. Ayça’nýn yanýndaki kýzlar hala orda. Yeni sevgililerin yakýn arkadaþlarýný tanýþtýrma fasýlý, yapmacýk ve zoraki.

Hatýrlýyorum;
En az 5-6 bira ve birkaç tekila önceydi ;
Selin , Efe.
Özge , Efe.
Merhaba kýzlar.
Ve Atakan sýrýtýr Ayça ‘yla uzaklaþýrken. Galeria da ,bowling salonunda birbirinden sarýþýn iki tatlý kýzla ayný masada. Ama kýzlarý memnun etmek imkansýz.
Konu üstüne konu açýyorum , ilgilenmelerini saðlamaya çalýþýyorum. Hayýr olmuyor.(Hadi kýzlar sadece onyedi yaþýndayým. Birkaç tecrübem bile oldu inanýn.)

Renkli, kapsamlýydým konuþurken. El hareketlerim ve mimiklerimle destekliyordum anlatýmýmý. Coþkuluydum. Ama kýzlar somurtuyor.
Selin daha çok ilgili benimle , arada sýrada anlattýðýma katýlýyor , ustaca esprilerime, gülümseyerek karþýlýk veriyor. Hatta vampir fýkramda kahkaha attýðýna yemin edebilirdim. Büyük kozdu vampir fýkrasý:

Ýki vampir dolunayda beslenmek için dolaþýyormuþ. Vampirlerden biri uçarak karanlýkta kaybolmuþ. Geri geldiðinde aðzý kan içindeymiþ. ”Aðzýna ne oldu” demiþ ilki.
”Þurada ki koyunu görüyor musun “demiþ
“evet görüyorum” demiþ ilki
“iþte onun kanýný içtim”
Dolaþmaya devam etmiþler. Ýkinci vampir yine kaybolmuþ karanlýkta. Döndüðünde aðzý ve burnu kan içindeymiþ.
“Burnuna ne oldu “ demiþ ilki.
“Þurada ki ineði görüyor musun “ demiþ ikinci
“evet” demiþ ilki
“iþte onun kanýný içtim”
Dolanmaya devam etmiþler. Birkaç dakika sonra ilk vampir karanlýkta uçarak gözden kaybolmuþ. Geri geldiðinde aðzý ,burnu, tüm suratý kanlar içindeymiþ.
“Suratýna ne oldu“ demiþ ikinci
“Þurada ki direði görüyor musun” demiþ ilki
“evet , görüyorum”
“Hah iþte , ben onu göremedim”

Büyük oynamýþtým. Selin birkaç içten kahkaha attý ama özge’nin gözlerini üstünde hissedince sustu. Felaketimdi Özge. Hiç dinlemiyordu beni. Bazen kaçamak bakýþlarla inceliyordu , farkýndaydým.
Ama hepsi bu. Konuþtukça aðzým kuruyordu , daha derin yudumlar alýyordum biradan gittikçe.
Ve Atakan geri dönmek bilmiyordu.

Yorulmuþtum , daha fazla devam edemedim. Son iki bardaðýmý içerken benden nefret ettiklerine karar verdim. Þýmarýk ve burnu havada iki güzel kýz.
“Umurumda deðil ; onlarý eðlendirmek zorunda deðilim” dedim kendi kendime, galeria da , bowling salonunda.
On yedi yaþýnda birisi için hangisi daha kötü cehennem mi bu mu?
Uslu bir köpek gibi uzandým masaya ve daha fazla konuþmadým.

Masaya geri döndüðümüzde, Ayça Selin’e eðer akþam annesi ararsa Atakan’lara gittiðini belli etmemesi için talimatlar veriyordu.
“Annem ararsa tuvalette olduðumu falan söyle , nebiliyim bi yalan uydur iþte. Sora hemen beni ara (o sýrada Atakan’ýn ev telefonunu bi kaðýda yazýyor). Gerisini ben hallederim.”
Kimsenin cep telefonu yoktu o zamanlarda. Ve masadaki boþ þiþeler sadece posasý kalmýþ vücutlardý benim için.

Atakan tüm riskleri almýþtý bir gece için bu sýrýtan esmerle. Galeria da dolaþtýk biraz. Selin ve Özge arkamýzdan yavaþ adýmlarla takip ediyorlardý gölgelerimizi. Arada sýrada arkayý kontrol ediyordum hala peþimizdeler mi diye. Uzakta olmalarý iyiydi çünkü. Baþarýsýzlýklarý uzakta tutmak gerek. Etrafta o kadar çok ýþýk vardý ki , gölgemi ben bile bulamýyordum ama bu kýzlar iyi iz sürüyorlardý.

Uzun bi süre dolaþtýk. Eðlenceli kýzdý Ayça. Resim den bahsettik, müzikten, Antalya da bir bar dan, biber dolmasý ve kar tanelerinin eþsizliðinden. Koyu sohbet geziniyorduk.
“Sanýrým Özge senden hoþlandý” dedi sýrýtarak.
Güldüm;
“Ne ..? Saçmalama nefret ediyo benden”
“Hayýr. Hoþlandý kesin. Hep böyle yapar birinden hoþlanýnca.”
“Ne yani, hoþlandý mý benden? Tek kelime bile etmedi sabahtan beri ama.”
Kafamý arkaya çevirdim. Özge ile göz göze geldik. Film sahnesi gibiydi. parlak bir þimþek. Gözlerimi çevirmedim birkaç uzun saniye, çok cesurdum. Demek benden hoþlanýyordu. Seni züppe. Hiç ilgi göstermeyecektim bu sürtüðe, süründürmek istiyordum onu.
Ayça ve Atakan kendi havalarýndaydý.
”Hadi eve gidelim” dedim.
Deniz otobüsüne doðru ilerledik.
Güneþ parlaklýðýný yitirmiþti. Serin, tatlý bi esinti vardý havada. Veda zamaný gelmiþti. Elimi uzattým Selin e “tanýþtýðýmýza sevindim”
“Bende “ dedi. Özge ile göz göze geldik tekrar. Aþaðýlar bi bakýþ attým. Ama artýk somurtmuyordu. Üzgün gibiydi, hüzünlü.
“Belki tekrar görüþürüz” dedi. “Neden olmasýn “ dedim. Ama hiç niyetim yoktu onu tekrar görmeye. Benden hoþlanýyordu.
Saatlerce susmuþ, ilgilenmemiþti benimle ve benden hoþlanýyordu. Niye görmek isteyim ki duygularýný göstermekten korkan ,küçük ,þýmarýk bir kýzý.

Deniz otobüsüyle Kadýköy e geçtik. Hava hala kararmamýþtý. Rex in sokaðýndaki barlardan birine girdik. Güzel müzik, soðuk bira ve koyu muhabbet. Neþeliydim. Eðleniyordum. Kederlenecek bir þey yoktu. Bi süre daha içip otobüse bindik.

Atakan büyük annesi ile birlikte kalýyordu. Annesi çocuk bakýcýsýydý ve çalýþtýðý evde yatýlý kalýyor, sadece hafta sonlarý geliyordu.
Annesi babasý ayrýlmýþtý seneler önce. Sorunlu bi çocukluk geçirmiþti. Aykýrý davranýþlardan haz alýrdý. Canlý ve istekli görünürdü ama birçok hareketinde belirsizlik vardý. Ne istediðini bilmiyordu.
O hafta büyük annesi evde deðildi. Çok yaþlýydý. Doktor temiz havanýn iyi geleceðini söylediðinden beri Adapazarý’n da ki köyüne gidiyordu.
Berbat bir evdi. Sanki büyük annesinden de yaþlý. Nemden kabarmýþ duvar kaðýtlarý, toz içinde odalar. Evin en temiz yeri tuvaletti. Gene de alýþmýþtým bu eve.

Çok geç olmamýþtý eve geldiðimizde. Doðal olarak onlarý yalnýz býrakmam gerekirdi; müzik dinleyip içiyorduk ve ben boþalttýðým her þiþeden sonra gitmeye yelteniyordum. Ama býrakmýyorlardý. Garip bir misafirperverlik havasýna bürünmüþtü atmosfer.
Atakan bana bakýp bi süre daha kalmam için iþaret ediyordu. Tam küflü ,keskin kokulu dolaptan bi bira daha almýþtým ki telefon çaldý. Atakan’ýn sesini duyuyordum mutfaktan.
“Evet, aa merhaba Nilgün teyze. Yoo, hayýr bugün görmedim Nilgün teyze. Gerçekten... Hayýr yalan söylemiyorum. Bakýn bilmiyorum dedim ya.!!”
Kadýnýn baðýrýþlarý ahizeden tüm odaya doluyordu ve oradan da mutfaða. Ayça þaþkýn gözlerle olanlarý izlerken, uzun zamandýr yemek yemediðimi fark ettim. Ama dolap bomboþtu. Ýçecek tonlarca þey varken yiyecek hiçbiþey olmamasý rahatsýz etmiþti beni.
Atakan‘a seslendim
“Ekmek yok mu bu evde?” Sert bir hareketle telefonu kapattý Atakan. “Allah’ým nasýl anladý ya.”
“Özge söylemiþtir kesin. Boþ ver umurumda deðil. O istese de istemese de bu akþam burada kalýcam.” Dedi Ayça.
Korkusuzluðu Atakan’ý dehþete düþürmüþtü.
“Delirdin mi sen be?”
Telefon tekrar çalarken karným guruldayarak yanlarýna gittim.
”Ekmek yok mu?”
Atakan telefonu açtý.
”Efendim?.. Ya Nilgün teyze sakin olur musun biraz. Biþey yapmýyoruz, oturuyoruz sadece. Tamam burada ama kendi gelmek istedi. Tamam..., veriyorum.” Telefonu Ayça ya uzattý.
“Efendim anne. Hayýr gelmiycem. Dün akþam kendin söylemedin mi beni rahat býrak diye?”

Sevgiye muhtaçtý bu insanlar. Hala çekirdek bir aile ye sahip olduðum için þükrettim. Annem ve babam birbirini seviyordu. (tabi o zamanlar öyle görünüyordu bana.Bunun doðru olmadýðýný keþfetmem birkaç senemi aldý)

“Hayýr anne. Gelmiyorum dedim. Hayýr Melih i yollama boþuna... Ya allahým…” telefonu kapattý.
Atakan; ”Ne diyor.Melih mi gelio seni almaya?”
“Ya ,evet. Gitmek istemiyorum, lütfen. Anlasana senin yanýnda kalmak istiyorum”
Aðlamaya baþladý Ayça ve hayatýnýn ne kadar üzücü olduðundan bahsetti. Annesi babasýndan yeni ayrýlmýþ, annesi almýþtý velayetini ama babasýný seviyordu ve onun yanýnda kalmalýydý. Haftalardýr kavga ediyordu annesiyle. Mahkemede babasýyla kalmak istediðini söylemesi annesinin ondan nefret etmesini saðlamýþtý. Ve onu sadece nafaka koparabilmek için istiyordu yanýnda. Hayýr bu akþam dönmeyecekti eve.

Tüm bunlarý hýçkýrarak anlatmasý mantýklý karar vermesini engelliyordu Atakan’ýn.
”Bence ne olursa olsun evine dönmelisin” dedim.
“Bizim de baþýmýzý belaya sokacaksýn. Annen avukat deðil mi senin ayrýca hiçbirimiz on sekiz yaþýný doldurmadýk ve bu adam kaçýrmaya girer farkýnda mýsýn..?”

Atakan hala kararsýzdý ama korumacý bir tavýr takýnýyordu. Zorla gitmesini istemiyordu Ayça nýn. Gene de annesinin ikna edilmesi lazýmdý. Kadýn eski avukattý. Ne yapacaðýmýzý düþünürken zaman geçiyordu.

Kapý çaldý. Melih yanýnda bi arkadaþýyla gelmiþti. Ýnce, cýlýz görünüyordu ama yanýndaki iri sayýlýrdý. Ýçeri girdiler.

“Ayça yla konuþabilir miyim” dedi Melih.
”Yalnýz!!!”
Sesindeki tehtidkarlýk buz gibi bir hava estirmiþti odada. Birlikte yatak odasýna gittiler. Çok gergindi herkes. Ayça gitmek istemiyor ve melih onu zorluyordu.
Ýçerden baðýrýþ sesleri geliyordu. Atakan yanýma yaklaþtý;

”Oðlum zorla götüremezler. Eðer ters biþeyler olursa zorla çýkarýcaz herifleri evden. Tamam mý?”
“Tamam” dedim.
Ne kadar doðru olduðunu düþünmedim bile yaptýðýmýzýn. Atakan arkadaþýmdý ve yardýma ihtiyacý vardý.
Yatak odasýnda olaylar iyice çýðrýndan çýkmýþtý. Melih in sesi geliyordu;
”Orospu musun sen be. Ne iþin var burada. Yürü gidiyoruz. Annem almadan gelme dedi. Yürü! Atakan la da sora hesaplaþýcaz zaten.”

Odadan sürükleyerek çýkarýyordu Ayça yý. Ve her þey bir anda oluverdi. Atakan melih in üstüne atladý. Yere yuvarlandýlar. Melihin iri arkadaþý Atakan a hamle yaptýðýnda, kolundan kavradým, ayaðýmla çelme takýp yere düþürdüm. Atakan baðýrýyordu
“Manyak mýsýnýz siz be. Gelmek istemiyor iþte. Hadi basýp gidin buradan.” Melih beceriksizce vurmaya çalýþýyordu. Ama Atakan daha atikti, tekemelemeye baþladý. Bense iri çocukla nasýl baþa çýkacaðýmý düþünüyordum üstündeyken. Ayça çýðlýk çýðlýðaydý. Atakan melihi fena benzetmiþti.
Ayça durdurmaya çalýþýyordu Atakan ý.
Ýri çocuk gerçekten iriydi ama fazlaca hantal. Hareketleri çok yavaþtý. Ayaða kalkana kadar birkaç tekme attým midesine. Böðürmeye baþladý.
Melih in dudaðý patlamýþ, yarýktan sýzan kan her þeyi olduðundan daha vahþi gösteriyordu. Ýri çocuk ilgisizliðimden yararlanýp bir tekmeyle yere düþürdü beni. Gözlerimi alev bürüdü o an. Sis kapladý heryanýmý. Kulaklarým uðulduyordu. Baðrýþmalarý bile duyamaz olmuþtum. Duman ve sisin arasýndan sert bir yumruk çýkarttým çocuða. Üstüne çýkýp suratýný yumruklamaya baþladým. Atakan beni çocuðun üstünden alana kadar 3-4 sert yumruk attým suratýna.

Buarada komþular tüm gürültüyü duymuþ ve kapýya gelmiþlerdi. Melih yerde dudaðýný tutarken Ayça kapýyý açtý. Komþulardan biri gördüðü manzara karþýsýnda polis çaðýracaðýný söyleyip durdu. Melih ve iri arkadaþý küfürler, tehtidler savurarak evden ayrýldýlar. Komþularsa Atakan ýn terslemeleriyle evlerine döndüler.

Ellerim titriyordu sinirden. Sigarayý bile tutamýyordum. Ayça aðlýyor, Atakan bir eli telefonda ne yapacaðýný düþünüyordu.
O an yapabileceðimiz tek þey suyun üstüne desenler çizip dalgalarý izlemekti.
“Yeter” dedim.
”Ben gidiyorum. Zaten bu berbat gün böyle bi sonu hak ediyordu”
Ýkisi de öylece baktýlar bana. Dehþet gecesi. Hala bir þey yememiþtim. Belki de bu bir rekordu benim, için son on saattir hiçbir þey yememiþtim. Öylece býraktým onlarý.

Eve gittim.
Evin sessizliðinden biþeylerin yolunda gitmediði anlaþýlýyordu hemen.
Ýronik...
Gelir gelmez nerde olduðum ve bu saate kadar ne yaptýðým konusunda sorguya çekildim.
Aðzýn içki kokuyo senin… Dur bi dakika leþ gibi sigara kokuyo bu mont…
Evde olmak en iyisiydi. Hiçbir cevap vermediðimde suçu birbirlerine atýp baðrýþýyorlardý. O akþam yapabileceðim en iyi þeyin uyumak olduðunu anladým. Onlarý Sis ve dumanýn içinde terk ederek yataða uzandým.
Uyku ; adýný koyamayadýðým birçok þeyi, yapamadýðým zaman çok iþe yarýyordu. Futbol sonuçlarý, borsa yorumlarý ve burçlar gibi. Sýradan, ama hayatýný bir süreliðine unutturan, iyi þeyler…

Ayça on sekiz yaþýna bastýðýnda Atakan ile evlendi. Önce imam nikahý yaptýlar sonra evlendirme dairesinde imza töreni.
Aslýnda biraz zoraki olmuþtu bu evlilik Atakan açýsýndan ama kendini alýþtýrmýþtý. Ev tuttular, çok paralarý olmamasýna raðmen. Arada sýrada içmeye gittim onlara. Her seferinde bu berbat günden bahsedip gülerdik. Ýki sene sonra Ayça daha fazla dayanamayacaðýna karar verip atakan dan ayrýldý. Sanýrým hala boþanmýþ deðiller kanuni olarak.

Mutluluk; kötü þans ve baþ aðrýsýna dönüþüyor.
Herkes ve her þey kavga ediyor birþeylerle.
Ve hayatý hiç bilmediðimizi anlýyoruz, zekice konuþurken; Düðün masraflarý, hayat ve birliktelikler hakkýnda…

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: 10 saat
Gönderen: Hale ekinci / Kocaeli/Türkiye
11 Ocak 2007
Demek "Zamana takýntý hayata takýntýdýr" bunu bi daha unutmam saol. tebrikler buarada :)

:: Ah Þu 17.Raund lar...
Gönderen: Nadir Dost / Ýstanbul/Türkiye
12 Mart 2006
Su gibi berrak bir anlatým.. içten ve alabildiðince gerçeklik kokusu var. insanýn ayakta kalýp kalamýyacaðýnýn belirgenleþtiði 17. Raund aynen aktarýlmýþ.. süper..

:: Güzel
Gönderen: melih zafer / Tekirdað/Türkiye
5 Mart 2006
Güçlü bi anlatým... Hiç fena deðil diye düþünüyorum...

:: özgün
Gönderen: Ayça bereli / Ýstanbul/Türkiye
5 Mart 2006
Çok hoþuma gitti hikaye. Özgün ve duru. Ayça karakterini çok beðendim.Gözüpek, istediðini elde eden bi tip e benzio.

:: baþarýsýzlýða...
Gönderen: Lale handan / Ýstanbul/Türkiye
5 Mart 2006
karakterin kýzlarla olan iliþkisi ve baþarýsýzlýðý, dürüstçe duygularýný tartmasý çok ilgtimi çekti. Kýzlar herzaman bu kadar da kötü davranmazlar hoþlandýklarýnda :)

:: Duygular
Gönderen: Selin Senderos / Diðer/Belçika
18 Þubat 2006
Okuduðumuda önce gülümsedim, bir süre sonra güldüm sonra üzüldüm ve en sonunda tarif edemediðim bir burukluk hissettim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýnsanlar Ýnsandýr

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gerçeklik
Yamaçlardan Yükselir Mutluluðun Serinliði
... 14 Mart...
22 Þubat
3 Mart

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saat 9 [Þiir]
Týrnak Ýçi [Þiir]
Duvar Yazýsý [Þiir]
Ýç Hesaplaþmalarýmda Açýk Var [Þiir]


Efe Erdem kimdir?

Kavrama reaksiyonlarý, irade-dýþý anlamsýz çýðlýklar ve belli bir yüz ifadesi( gözbebekleri büyümüþ, aðýz açýk)

Etkilendiði Yazarlar:
Explotions in the sky; 90 day man; And you will know us by the trail of dead; Appleseed cast; At the drive in; Blonde redhead; God speed you black emperor; Mogwai; Red animal war; Ranier maria; Slint; Tortoise


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Efe Erdem, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.