Kahve içmeye ara vereli birkaç hafta olmuþtu, saðlýk için deðildi elbette. Sigaranýn zihnini açtýðýný düþündüðü ve yararlý olduðunu düþündüðü gibi kahvenin de onu sakinleþtirici bir etkisi olduðunu düþünüyordu. Yine bu akýl dýþý tespiti nedeniyle býrakmýþtý kahveyi, fazla sakinleþmiþ olmaktan kaynaklanabileceðini düþünmüþtü durumlarýn, coþkusunu bu denli derin uyutan kahveydi. Ama þimdi içmek istedi, sakinleþmek için mi bilemedi, sanmýyordu. Gidip ýsýtýcýyý çalýþtýrdý. Suyun içinde elektrikli bir aksam olmasý onu rahatsýz etti birden, elini deðdirse çarpýlýr mýydý ki? Düþünürken ýsýndý su, kahvesini yaptý, odasýna dönerken sakinleþmiþti bile.
Telefon çaldý, bu sese dayanamýyordu, sesten kurtulmak üzere hemen atýldý telefona, açtý. Karþýsýndaki ses dostunundu. Her þey yolunda mý diye merak etmek görevini yerine getiriyordu hiç býkmadan, o da biliyordu ki hiçbir þey hiç yolunda olmamýþtý, onun hayatý dýþýnda. Kýz için de hep öyle olsun istedi, bir gün bile vazgeçmeden umdu, çabaladý, hiç býrakmadý, asýrlar geçmiþ gibiydi dostu bunu yapar olalý, iþleri yoluna koysun diye uðraþmaya baþlayalý. Dostu dehþet bir kýzdý, tuttuðu ve koparamadýðý hiçbir þey olmamýþ, anlýk mutluluklar zincirini hiç koparmadan uzatmýþ, her gün yeniden doðan, hep yarýna akan, olmazsa olmaz biriydi. Kýz onu o kadar fazla seviyor ve ona o kadar çok imreniyordu ki, ona hiç hata yapmak istemedi. Dostu hayatýn hep aydýnlýk yüzü olmuþtu. Elini hiç býrakmamýþtý, kýzýn eli ne kadar buz kesse de. Ses yine coþku doluydu, dostunun coþkusunun sesini duymuþ olmalý ki kýzýn coþkusu kýpýrdadý, araladý gözlerini, direndi ama dayanamadý uyuyakaldý yine. Dostu yine güzel bir þeylerden bahsediyordu, anlattýðýnýn hiç önemi yoktu, güzel anlatýyordu, dostu kýzýn bu dünyadaki aksi olabilirdi. Kýz bu yüzden ondan vazgeçemezdi. Karþýlýksýz sevgiyi birlikte keþfetmiþlerdi ilk olarak, sonra defalarca duvarlara çarpýp durmuþ, vazgeçmiþlerdi ikisi de bu sevgi türünden. Sadece ikisinin olsundu, öyle kalsýndý, kalacaktý da. Dostu fark etti ki durum yine aðýrdý, gelmek istedi, engelledi kýz. Artýk dostunun karþýsýnda çaresiz bir halde çabalamasýna dayanamýyordu, aðýr zamanlar yalnýz zamanlardý. Ýstemedi kýz; kýzmadý, kýrýlmadý dostu, sevgi dolu cümlelerle kapattý telefonu, kulaðý hep telefonda olacaktý, biliyordu kýz, bekleyecekti acil durumlarý. Kýz kendini sevmekten vazgeçeli dostunu da anlayamamaya baþlamýþtý, onun kendisine olan bu baðlýlýðýný, sevgisini, inadýný anlayamamaya baþlamýþtý. Hak etmediðini gerçekten düþünüyordu ama bunu dillendiremezdi, dostu çok üzülürdü, biliyordu. Dostu iyi bir insan mýydý? Evet ama akýllýydý da, haksýzlýða pabuç býrakmaz, istediðini alýr, hak etmeyene hiçbir þey vermezdi. Hak edene de dünyanýn en güzel sevgisini verirdi, hayranlýk vericiydi. Enerjisi büyüleyiciydi, aklý ve bakýþ açýlarý da, farklýlardý ama çok saygý duyardý kýz ona. Hep iç içe yaþamýþ olduklarýný fark etti, hatýrlayamadýðý kadar uzun zamandýr birlikteydiler, kýzýn hayatýný dostu da yaþamýþ gibiydi, kýzýn hayatýnýn kritiðini dostundan iyi kimse yapamaz ve saklayamazdý, kýz bile. Kendi hayatýnýn kritiðini yapmaktan kesin olarak yoksun kýzýn dostuna hep çok ihtiyacý olmuþtu. Hala karþýlýðýný verip veremediðini, ne verdiðini bulamamýþtý, hatta aldýklarý bile vardý ona göre. Ama herhalde cevap dostunun karþýlýk beklememesiydi. Kýz huzurunun kaçýp nerede saklandýðýný buldu o an. Kýzýn huzuru dostuna kaçmýþ, ona sýðýnmýþtý. Ona en iyi bakacak, iyileþtirecek olana, kýz çok rahatladý. Emin ellerdeydi huzur, dostunun huzuru ona arkadaþlýk etmekteydi, büyüktü dostununki kýzýnkinden, ergindi, deneyimliydi, sevgiyle kucaklamýþtý kýzýnkini de. Bir gün tekrar ona bakabilecek olursa huzurunu memnuniyetle sunacaktý ona dostu, iyileþtirmiþ, güç kazanmýþ bile olacaktý huzuru. Dostu huzurdan hiç bahsetmemiþti, onu sakladýðýný söylememiþti, endiþeliydi, ikisi için de. Kýz huzuru bulmuþtu.