Sanat hem bir coþma, hem bir yadsýma iþidir. -Camus |
|
||||||||||
|
Bu bir terk ediþ projesiydi ve bunu aklýnýn içinde defalarca çalýþarak gelmiþtin. Defalarca ! Bütün biriktirdiðin sözcükleri arda arda sýralayýp kesintisiz bir þekilde projenin sonunu getirmek için çabalarken ellerin de buna dahildi. Karþýmda ne kadar da kalabalýk olmuþtun birden, her tarafýna nesneler, parmaklar, gölgeler ve yabancýlar girmiþti. Ellerin, kollarýnla birlikte akýp giden ve gün be gün beni çileden çýkartan þehrin trafiði gibi birbirine dolanýyor, bir takým garip iþaretler yapýyor, birbirlerine sarýlýp sonra sanki nefretle birbirlerini itiyorlardý. Sözlerini aklýma ulamaya çalýþan oyuncu ellerin, yalancý ellerin. Aslýnda ellerini, sevgiyle tutarken bile gözlerine bakmalý ellerinin. Ellerin, hiç tutmadýðým halin. Tanýmýyorum zira, sürekli aklýmý savýyor, düþüncelerime salýk veriyordu. Birbirine kavuþumuþ duran ellerin biribirinden ayrýldýðý anda, iþte tam o anda anladým rolünü ellerinin. Ayaklarýn daha gizli duruyordu aþaðýda. Eðip de gözlerimi aþaðýya, onlara bakmayacaðýmý düþünüyordu ayaklarýn. Rahattý, ama net bir rahatlýk deðil. Ona düþen üç görev vardýr; gelmek, gitmek, durmak... Bir kabulleniþin, bir isyanýn, bir mutluluðun ya da büyük acýlarýn nöbetçileri ayaklarýn. Ýhtimal kabullenip de getirmiþlerdi seni bu infaz yerine büyük planýnýn. Bütün doðrularýnýn ve bütün yalanlarýnýn izleri ile yazýcý, nöbetçi, kendi nöbetini kendi yazan ayaklarýn. Þimdi ikisi de bana doðru duruyor, arada bir benim saðýmdan ya da solumdan gitmek istermiþçesine birbirleri üzerinde yer deðiþtiriyorlardý. Ama eminim herþeyden önce geriye, geri dönmeye, baþlangýca, býrakýp gitmeye, arkasýný dönmeye kilitlenmiþti ayaklarýn. Ýþte bu yüzden kendilerinden de emin duruyorlardý sanki, onlara baktýðýmý fark ettiklerinde de ellerin oyununu üstleniyorlardý. Ayaklarýn, senin bu insanlýðýn en eski oyununun önemli þahitleri. Ayaklarýn, iþleyen planýnýn baþlangýcýna ve sonuna götürecekler seni. Yazýk ki ayaklar, çoðu kiþide kendilerini bulamayacaklar. Sol yanaðýmýn alt kýsmýnda kurduðun cümleleri pekiþtirecek imlalar arýyorken ellerin... Kulaklarýn ise pek fazla bir beklenti içinde deðildi aslýnda. Kabullenecek bir þeyi olmayacaðýný düþünen kulaklarýn vardý. Kulaðýný gördüm. Kum vadilerinin ortasýnda dipsiz bir kuyu, gittikçe büyüyor. Kuyuya düþüyorum. Çok çok ürtkütücü, hayýr çok ürkütücü. Büyüyor. Siyah boþluklu delik büyüyor. Bir ses duyar gibiyim... Siyah ! Boþluk! Dinginlik ! Durgun ! Her þey donuk ! Hiçbir hareket yok, iki boyutlu kara bir resmin içindeyim. Ellerim boþlukta sadece süzülüyor. Sadece ! Süzülüyor. Düþüyor muyum, çýkýyor muyum, gidiyor muyum bilmiyorum. Çok boðuk titreþimler duyar gibi oluyorum. Kulaklarýma karanlýk doluyor. Ne zaman geldiðimi, nereye geldiðimi, niçin geldiðimi, nasýl geldiðimi, gelip gelmediðimi bilmiyorum. Baðýrýyorum. Birden ! Ýrkildin ! Ama kulaðýndan düþtüðümü görmedin. Eeskiden yaptýðým gibi eðilip de baþýnýn yanýna, deniz esintisi üflediðimi deniz kabuðu þeklindeki kulaðýnýn iç salyangozuna kadar uzanan þarkýlar söylediðimi hatýrlamaz gibiydi. Ama söyleyeceðim þeyleri de mutlaka kayýtlara geçirecek gibi gizli bir dikkat içindeydi. Ýnsandan dönüþmüþ kurt kulaðý ! Çevik ve korkak ! Bir o kadar vahþi ve sinsi ! Trafik radarlarý ve tiz siren sesleri yankýlanýrken sokaklarda kulaklarýn ellerini göremiyorlardý ama iþitiyorlar mýydý acaba söylediðin sözleri. Biri bir diðeri gibi mi dinliyordu acaba yoksa dinlediklerinden ve duyduklarýndan habersiz miydi kulaklarýnýn her biri ? Ben gözlerimle davetkar fýsýltýlar koparýrken iç salyangozuna kulaklarýnýn... Ve dudaklar ! dudaklarýn ! Açýlýp kapanýþýnýn rüzgarýna þaþýrdýðým. Ýþleme baþlamýþ olduðun veda projesinin baþ sözcüleri. Ellerin, gözlerin, ayaklarýn ve kulaklarýnýn elçisi. Birazdan terk edeceðini tane tane anlatmaya çalýþýyorlar sanki, ama bugüne kadar gördüðüm vücudunun, en panik hali. Dudaklarýn, içindeki yalanlarý ve sarsýntýlarý ilk hisseden yerin senin. Yazýk ki dudaklarýn, benim bilmediðin halin. Onun için þekilden þekile girmekteler þimdi. Dudaklarýn dikey ve yatay titreþimler çizmekte. Çünkü baþlamýþ olduðun geniþ çaplý projende en çok kullandýðýn söz için; “Ben sadece seni...” dudaklarýnla birlikte dikey ve yatay geçiþlerde sesin. Bazen tebessüm eden dudaklarýn bir çarmýh gibi geriliyordu sanki binlerce yýl öncesinden. Ellerim kanýyor, göðsüm çatýrdýyordu benim çarmýhýnda dudaklarýnýn. Derken “seni seviyorum” diyemeyen biri olduðunu düþündüm, alt dudaðýnýn olmadýðýný, o sýra da “seni seviyorum” demeye çalýþtýðýný, ama bir türlü tam söyleyemediðini, garip sesler çýkararak baðýrmaya baþladýðý aðzýndan salyalarýn fýþkýrdýðýný, Ne yazýk ki; ifade edemeyerek zýrýl zýrýl aðladýðýný, aðlamanýn bile bir inlemeye dönüþtüðünü ve yerlere yýðýlýp da debelendiðini, garip bir yaratýk bir hayvan gibi anýrdýðýný düþündüm. Ýfadesizlik çýlgýna çevirir çünkü insaný, delirtir. Dön de bir bak sokaklara, yýðýnla ifadesiz suratlar göreceksin. Sen onlara baktýðýnda sen ne durumdasýn, farklý mI ? Bir yýðýn ifadesiz surat akýyor sokaklarda, ayný senin gibi ya da sana göre benim gibi. Milyonlarca milyarlarca insan ! Aynanýn karþýsýna geç, bak bakalým sana neyi ifade edebiliyorsun. Ýyi bak, kendine ifade edebildiðin bir þey var mý ? Konuþ, göz kýrp, aðzýný aç, ya da konuþuyormuþ gibi yap. Dudaklarýnýn, yanaklarýnýn, saçlarýnýn hatta gözlerinin olmadýðýný düþün. Kendine bir þeyi ifade et! Neyi ifade ettiðini düþün sonra ! Oysa tek bir þey yetmiþti bana bugüne kadar verdiðin, en güzeli en muhteþemi ifadelerinin. Birden irkildim geri çekildim. Açýlýp kapanýrken dikey ve yatay mengenelerin. Üzerinde ne kadar düþündüðünü kolayca tahmin edebileceðim, aklýnda kurmuþ olduðun veda projesinin kýt cümleler omurgasý üzerinde bocalayarak gezinerek doðaçlamalar yapa yapa sona doðru ilerliyordun. Konuþtu...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © serhat merdivenci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |