..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Seval Deniz Karahaliloðlu




7 Mart 2006
Ademin Adý, Artýk Tol!  
Adam bizi bize baðýrýyor. ‘Bana hayatýmý geri verin.’

Seval Deniz Karahaliloðlu


Adam bizi bize baðýrýyor. ‘Bana hayatýmý geri verin.’ Spartaküs de ayný þekil de baðýrmamýþ mýydý? Binlerce yýl sonra, baþka bir coðrafyada ve baþka bir hayatta, bir adam, týpký Spartaküs gibi bizler, sizler, onlar ve ötekiler için ayný çýðlýðý atýyor.


:AIEH:
Ademin adý, artýk Tol!

Seval Deniz Karahaliloðlu

‘Bana hayatýmý geri verin’,
‘Bana kadýnlýðýmý geri verin’,
‘Bana erkekliðimi geri verin.’

‘Bana hayatýmý geri verin’ diyor sahnedeki adam. Kollarýný mümkün olsa omuzlarýndan koparýp, tüm dünyayý kucaklarcasýna iki yana açarak. Göðsünü ileri atmýþ, nicedir kaybettiði özgürlüðüne ve kopara kopara geri alacaðýna inandýðý hayatýna kavuþmaya istekli. Þehvetli bir þekilde, tüm gücü yettiðince baðýrýyor. Çýðlýk, çýðlýða.

Beni, bana baðýrýyor. Sana, ona, salondakilere, orada olmayanlara, orada olmadýklarý ve oyunu izleyemedikleri için büyük ihtimal bin piþman olan herkese. Sana, ona, size, sizlere, ötekilere. Yüz binlerce addan müteþekkil bütün insan kitlesine ve insanlýða.

Adam bizi bize baðýrýyor.

‘Bana hayatýmý geri verin.’

Spartaküs de ayný þekil de baðýrmamýþ mýydý? Binlerce yýl sonra, baþka bir coðrafyada ve baþka bir hayatta, bir adam, týpký Spartaküs gibi bizler, sizler, onlar ve ötekiler için ayný çýðlýðý atýyor.

‘Devrim, vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzel’ sözleriyle baþlayan Tol oyunu, Tiyatro Oyunevi tarafýndan sahneye konuyor. Oyunun ilk sözcükleri aslýnda tüm oyunun özeti gibi. ‘Çözüldün ve utancýndan ölecek haldesin. Dünyanýn ancak yarýsý havaya uçarsa adýn temizlenir diye düþünüyorsun. Birbirinden nafile intikam planlarýyla oyalanýyorsun. Kafana kurþun sýkana kadar da baþka bir þey yapacaðýn yok. Geçen sene aldýðýn o Allahlýk Kýrýkkale tutukluk yapmazsa tabii.’diyor Þair. Köklerini arayan baþka bir genç þaire, Yusuf’a söylüyor bunlarý. Sanki kendisi ondan çok farklýymýþ gibi. Daha çok insanýn aynadaki yansýmasýný dövmesine benziyor bu. Yusuf geçmiþiyle yüzleþirken, ayný cesareti kendisi gösterebilecek mi acaba?

12 Mart, 27 Mayýs, 12 Eylül. Rakamlar, aylar ve arada parçalanýp giden hayatlar. Bir þair, Yusuf, Ýsmail, Müyesser, Oðuz (sonradan kendi iddiasýna göre Topal Ahmet), Canan, Esmer, Þadi, Adnan, Ýmam Hüseyin, Cemal ve daha ismini sayamadýðýmýz niceleri. Tarihsel bir kurgu içinde, bir biri içine geçen hayatlarda, yollarý zaman zaman kesiþen insan öyküleri, iki oyuncunun devleþen görkemli oyunlarýyla sahnede tekrar hayat buluyor. Türkiye’nin üstü örtülü yakýn tarihi, bilinmeyen ve her nedense pek bilinsin de istenmeyen o meþum yakýn tarihi, yitip giden insan hayatlarý üzerinden anlatýlýyor. Tol, insanca yaþanacak bir hayat için söyleyecek sözü olanlarýn hikayelerini anýmsatýyor.

Sanki sahneye dev bir Hollywood prodüksiyonu konmuþ. Yani, o kadar zengin, geniþ kadrolu gösteriþli bir yapým. Çok sayýda yerde sahnelenen oyun, Ýzmir seyircisinin karþýsýna Ýzmir Sanat’ta çýkýyor. Geniþ bir zaman diliminde, bir ülkenin yakýn tarihi çok sayýda mekan kullanýlarak insan hayatlarý üzerinden ancak bu kadar ayrýntýlý ve ancak bu kadar sade anlatýlabilirdi. Hatta sahnede yüzlerce oyuncu olduðuna dair gönül rahatlýðý ile yemin edebilirim. Ama oyunun künyesi beni yalanlar. Çünkü oyuncular kýsmýnda sadece Mahir Günþiray ve Güven Ýnce’nin isimleri var. Peki, diðerleri nereye gitti? Hani, sahnenin arka planýnda askýya asýlan ceketler, trençkotlar ve parkalar resmi geçidi içinde giyildiklerinde ortaya çýkan insanlardan bahsediyorum. En az sizin, en az benim kadar gerçek olanlar insanlardan. Sahi nereye gittiler?

Mesela, bir tren vagonunda kendisini þair zanneden manifaturacýya ‘Siz hiç Mayakovski okunuz mu?’ diye soran o aydýnlýk yüzlü çocuk? Annesinin ölümünün acýsýný Nazým’ýn, Mayakovsky’nin ve Oktay Rýfat’ýn dizelerinde unutmaya çalýþan ve farklý bir gelecek kurmak uðruna yetimhaneden kaçarak Ýstanbul’a inen bu aydýnlýk yüzlü çocuk, Sirkeci Garýna ayak bastýðýnda, 6-7 Eylül olaylarýyla yaðmalanmýþ bir kent bulur. O çocuða ne oldu?

Sonra, þarký söylediði pavyonda belalýsý Ýsmail tarafýndan öldürülen Müyesser? Elinde mikrofon, boynuna doladýðý ýþýltýlý atkýsý ve Kürdili Hicazkar yorumuyla yüreðimizde hala saf kalan bir yerlere dokunan Müyesser. Yoksa Mahir Günþiray mýydý? Ne önemi var. Sonuçta mafya bozmasý bir kabadayý, üstelik derin devlet için çalýþtýðý söylenen ve derin devletin pis iþlerini temizlemede kullanýlan Ýsmail, Müyesser'i öldürdükten sonra. Hem öldürdüðü onca insan, iþlediði onca cinayet varken. Hesabýný vermedikten sonra ne önemi var. Sanki kaybolan Þadilerin, Adnanlarýn ve Cananlarýn failleri bulunabildi mi?

Tam da gösterinin ortasýnda, her yer kýrmýzýya kesmiþken ve insanlar sinek gibi yere düþerken, 15 Haziran’da, silahsýz kalabalýðýn üzerine yaylým ateþi açýlmýþken birden bire nereden estiyse, Zeybek oynamaya baþlayan þair. Ne de güzel oynuyor. O an, olaylar, yaþanan vahþetin aðýrlýðýndan olsa gerek, gerçeklerle son baðýný da koparýp atan þairin akýl saðlýðý zeybeðin ahenkli adýmlarý arasýnda eriyip gidiyor. Þairi, katledilen iþçileri, týkýldýðý týmarhaneyi düþünürken ýþýk hýzýyla beynimin bir köþesini yalayýp geçen bir soru. Mahir Günþiray, bu kadar güzel zeybek oynamayý nereden öðrendi acaba? Ýyi de þimdi bunun sýrasý mý. Yaþanan olaylarýn aðýrlýðý varken. Bir kere Türkiye’de, ikincisi de dokuz yýl kaldýðý Paris’te týmarhaneye giren sonra da oralardan kaçan bir þairin tüyler ürpertici hayat öyküsü.

Ýþkenceler, sevdikleri, onlarý kaybediþ. Ve acý karþýlaþmalar.

Þair oyunun bir yerinde ‘Hayat bana kýyak yapacak mýsýn? Devrim meyinden bana da sunacak mýsýn? Etime ziyadesiyle yapýþan acýlarýn köküne kibrit suyu , kibrit suyu…
Bir insan ömrünü neye vermeli? Ha neye vermeli’ der.

Bu noktadan sonra zaten sahnedeki herkesin adý Tol. Tol, dünyaya muhalif olmak için gelen bir adam tarafýndan yazýlmýþ. Murat Uyurkulak tarafýndan kaleme alýnmýþ kitabý, ayný þiddette muhalif bir isim sahneye koyuyor. Mahir Günþiray. Sadece sahneye koymuyor ayný zamanda tiyatro diline uyarlýyor, yönetiyor ve oynuyor. Ayný sahneyi paylaþtýðý ve týpký Mahir Günþirayla birlikte yüzlerce karaktere girip çýkan, askýlardan aldýklarý ceketlerle yeni hayatlarý sýrtlarýna geçiren diðer oyuncu Güven Ýnce’nin de hakkýný teslim etmek lazým. Oyunun diðer suç ortaklarýna gelince.

En sade dekorlarla sahnede ve hayal gücümüzde mucizeler yaratan Claude Leon isimli büyücüden de bahsetmekte yarar var. Kimi zaman bir tren kompartýmaný, kimi zaman Umut Otelinin bir odasý, (Ýsme bakar mýsýnýz. Hem de Umut? Hem de Tol söz konusu olduðunda. Ancak bu kadar güçlü bir ironi olabilir. Yoksa tünelin ucunda belli belirsiz görünen ýþýða bir göz kýrpýþ mý?) ya da bir yetimhaneye veya bir hücre evine dönüþen sahne tasarýmý ile bizi zamanda ve mekanda bir yolculuða çýkarýyor. Ses tasarýmý ve müzik ise Ümit Kývanç tarafýndan düzenlenmiþ. Müyesser’in Mahir Günþiray’la birlikte söylediði þarkýdan tutun da Zeybeðe ve kalabalýklarýn seslerine kadar dünyayý sahneye taþýyan kiþi o. Ayrýca, baþarýlý ýþýk tasarýmýna Yüksel Aymaz imzasýný atmýþ. Oyunun geçtiði dönemlerle ilgili olarak araþtýrmalar ve belgeler ise Feza Kürkçüoðlu’na ait. Zaman zaman alýntýlar yaptýðýmýz oyun kitapçýðý tasarýmýný Esen Karol, kitapçýktaki fotoðraflarý ise Ebru Bilun Akyýldýz hazýrlamýþ.

Bir de þu ýþýklý küçük çuf çuf var. Raylar üzerinde dolanýrken seyirci koltuklarýnda oturan kaç ciddi adam çocukluðuna dönmedi ki? Mesela ben. Öyle pýrýltýlý yanýp sönen bir kýrmýzý trenim olsun isterdim mesela. Sahnede raylar üstünde çuf çuf giderken sadece çocukluðumuzun yarým kalmýþlýðý deðil bazýlarýnýn yitirilmiþ hayatlarý da peþinden akýp gidiyor herhalde.

Nereden yürüttüklerini bilemeyeceðimiz bir tren kompartýmanýn koltuðuna oturan iki kafadar, sanki iki saat boyunca canýmýza okumamýþlar gibi gayet keyifli görünüyorlar. Pikniðe çýkmýþ liseli kýzlar edasýyla. Öylesine rahat. Mahir Günþiray’ýn namý diðer þairin çýkýnýndan çýkardýðý iki böreði bir güzel paylaþýyorlar.

Bir yandan pýrasalý, ýspanaklý ve muhtemelen çökelekli börekleri mideye iþtahla indirirken bir yandan da raylar üzerinden giden ýþýklý küçük treni izliyorlar. Yüzlerinde anlamýný çözemediðim insaný sinir eden keyifli bir ifade. Hani, ‘Bu akþam rahat uyuyamayacaksýnýz, baþýnýzý yastýða koyunca usul usul bir þeyler kemirecek yüreðinizin karanlýk odalarýný. Ýþte o zaman, siz de zamanýnda poponuzu devirip horul horul uyuduklarýnýza sayarsýnýz’ diyen. Belki de þu ýþýklarý yanýp sönen çuf çufla ilgilidir. Kaçýrdýklarýný, kaçýrdýklarýmýzý düþündüren treni. ‘Ve belki yakalarým’ olasýlýðýnýn yürek yakýcý ve gülümseten ihtimalini. Yüzlerdeki buruk gülümseyiþin izleri hafýzamýzda yer ederken, þairin sesi hala kulaklarda.

‘Hayat bana onurumu geri ver,’
‘Hayat bana erkekliðimi geri ver’,
‘Hayat bana kadýnlýðýmý geri ver …..’



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
'Kafkas Tebeþir Dairesi'nin Sebeb-i Hikmeti... ''
Uluslarararasý Ýzmir Festivali 20. Yaþýný Kutluyor.
Anton Çehov'dan Arthur Miller'a, Modern Zamanlarda Düþlerin
Ahmet Adnan Saygun"un Mirasýný Taþýyan Onurlu Bir Sanatçý : Rengim Gökmen
Ýlhan Berk"in Þiirleri ve Sait Faik"in Öykülerini Gravürde Eriten Adam: Fatih Mika
Commedia Dell"arte Ýþliði : Michele Guaraldo, Simone Campa ve Korsanlar
Cemal Süreya"dan "Üstü Kalsýn" : Hakan Gerçek
Aðýr Abla Cecilia"nýn Müridinden Faydalý Hayat Dersleri : Ayhan Sicimoðlu
Romanya Ulusal Tiyatrosundan Bir Baþ Yapýt : Fýrtýna
Shakepeare"den Verdi"ye : Falstaff Operasý

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Varmýþ Hiç Yokmuþ
"Beni Ben mi Delirttim?" : Ferhan Þensoy
Ermiþler Ya da Günahkarlar, Ýyilik Ya da Kötülüðün Dayanýlmaz Lezzeti…
Sineklidað"ýn Efsanesi : Keþanlý Ali"nin Ýbretlik Öyküsü
Sahibinden Az Kullanýlmýþ "Ýkinci El" Stratejiler
Tek Kiþilik Oyunlarýn Efsane Ýsmi : Müþfik Kenter
Yaðmur Yaðýyor, Seller Akýyor, Kral Übü Camdan Bakýyor
Efes'li Herostratus ve 'Hukukun Üstünlüðü Ýlkesi'
Tanrýlarýn Takýlarý
Ruhi Su"nun Ýzinde : Köy Enstitüleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.