..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Baþka dillerle ilgili hiçbir þey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir þey bilmiyorlar. -Goethe
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Dinsel > Burhan ÜREGÜL.




8 Mart 2006
Nuh'un Gemisi.  
Burhan ÜREGÜL.
Bu öyküdeki yer ve kiþiler tamamen hayal ürünüdür.


:BBHE:
Gençliðin verdiði tazelik kudret ve tüm güzelliklerin doruðunda yaþýyordu hayatýný Nuh.Yirmili yaþlarýna daha yeni girmiþti ve önünde yeni bir dönem açýlmaktaydý, askerlik dönemi.
Aslýnda Nuh yaklaþýk bir sene evvelinden önünde duran bu büyük gerçekle yüzleþmeye baþlamýþ ve belki de kanýndaki atalarýndan kalma ateþ ile kendini hazýrlamaya baþlamýþtý.
O gün gelip de kapýya çattýðýnda tren istasyonundan kendisini tüm sevdiklerine el sallarken buldu, herkes aðlýyordu.Ýnsanlarýn ne kadar da çok aðlanmasý gereken þeylere gülüp gülünesi þeylere aðladýðýný düþündü Nuh içinden. Belki de kendisini teskin etmeye çalýþýyordu kim bilebilir?
Ýnsanlar bazen kendi kendilerini de kandýrabilir.
Nuh un babasý fakir bir kimseydi. Bu yüzden Nuh çetin þartlarda yetiþmek durumunda kalmýþtý bu yaþýna deðin.Askerliðe giderken babasý onun cebine ancak on dört lira sýkýþtýrabilmiþti ki bu paranýn beþ lirasýný da tren biletine vermiþti Nuh.
Nitekim Isparta’ya varabildiðinde ilk defa geldiði bu yerde kendisini hiç de yabancý gibi hissetmiyordu.Büyük bir heyecan tufanýnýn tam ortasýnda kalmýþ bedeni kýþlasýnýn yolunu bulmaya çalýþtý iradesiyle beraber.
Ýþte kýþlanýn kapýsýndaydý, içeriye þöyle bir bakýþ attý Nuh.Akþamüzeri olmuþ güneþin ýþýklarýnýn kuvveti iyice zayýflamýþtý artýk yeryüzünde.Ve nizamiyeden ilk adýmý sað ayaðýyla attý (BÝSMÝLLAHÝRRAHMANÝRRAHÝYM) besmele ile.
Kendisi gibi o anda nizamiyeden giriþ yapan bir avuç arkadaþýyla beraber kýþlanýn içlerine doðru ilk yürüyüþleri Nuh un canýný sýkmýþtý.Mahþeri bir kalabalýðýn içerisinde yol alýyorlardý.Her taraftan amiyane hitaplar yükseliyordu kendilerine doðru.
-Torun...
-Çömez!
-Laynn!
-Bir var mý?
-On beþ var mý?
-Yirmi altý var mý?
-Elli dokuz var mý ?Hüüoooop...Vesaire.
Bu hitaplar bir binadan içeri girip kayýt iþlemlerinin baþlamasý ile son buldu.Yada sadece nuh öyle sanýyordu.Sonradan yanýna yaklaþan bir çavuþtan öðrendi Nuh o nizamiye giriþ merasiminde tam on dört bin kiþi tarafýndan karþýlandýklarýný.
Askerliðe baþlamýþtý Nuh.Artýk sabahlarý 05:30’da kalkýyor traþýný oluyor ve sabahýn kör ayazýnýn daha bir baþka keskin hissedildiði Isparta’nýn bu askeri kýþlasýnda içtima ya çýkýyor , eðitimler ile tanýþýyordu.
Þu veya bu þekilde bir haftayý atlatmýþtý Nuh.mescit aramýþtý kýþlanýn her tarafýnda ve bulmuþtu.Artýk arta kalan zamanlarýnda mescide gidiyor biraz olsun huzur tatmin ve teskin buluyordu.Ýlk mübarek Cuma gününe ulaþtý askeriye de Nuh.
Bir çok angarya iþi varken her þeyi göze alarak tabiri kaytarmak olan fiile bulaþtý ve soluðu tam da Cuma vaktinde mescitte aldý.Bu Cuma onun için kararmýþtý sanki.Orada bulunan herkes birer birer öðle namazýný kýlýp gidiyordu.Nuh ise Cuma namazýný kýlmanýn yasak olabileceðini hayal bile edemezdi bu manzarayý görmeden önce.Ne de olsa burasý Peygamber ocaðýydý!!!
Tüm Milli ve manevi duygularýný daha askere gelmeden eðitime tutup hazýrlamaya baþlamýþ, bu deðerlerin benlik ve ruhunda zirveyi yakalamýþ olduðu zamanda askere gelmiþ olan Nuh askerlikten nefret eder olmuþtu.Artýk hiç de disiplinli bir asker deðildi Nuh!
Acemi birliðinde kaldýðý yaklaþýk kýrk beþ gün içinde geçen her Cuma yine gönlünde ayný sýzýyý hissederek birliðinden usta birliðine sevk oldu Nuh. Bu akþam birliðindeki son akþamýydý ve tesadüfe bakýnýz yola çýkacaðý gün günlerden bir mübarek cumaydý.
Bu gün daðýtým izni için yola çýkacaðýný evdekilere haber vermiþti Nuh. Bir miktar da para istemiþti. Lakin para gelmedi kýþlanýn postanesine,zira Nuh un babasý fakir bir kimseydi. Bilemeyiz ne ýzdýraplar içinde kalarak bu çaresizliðini bile Nuha iletememiþti. Sonunda Nuh durumu idrak etti ve kabullendi çaresizce.
Her zamanki gibi saat 05:30’da kalkmýþ ve bir çocuðu dahi zor doyuracak kadar verilen kahvaltýsýný etmiþti Nuh. Saat 07:30 olmuþtu. Nuh cebinde parasýnýn olmamasýnýn utancýyla komutanýnýn yanýna gitti ve tekmilini verdi;
-Bir durum arz edebilirmiyim komutaným?
-Söyle.
-Komutaným ben aileme haber verdiðim halde onlar bana bu gün için yol paramý gönderemediler. Sanýrým otobüslerin kalkmasýna yarým saat kalmýþ þu zamanda baþka bir yerden de bu parayý temin edemem. Lütfen bana yardým edin.
Komutan duygulanmýþ olmalýydý. Nuh’a acýyan gözler ile bakarak þöyle dedi;
-Benimle beraber gel!
-Emredersiniz komutaným.
Komutanýyla beraber Nuh kýþlanýn içindeki idari bir binaya girdiler. Komutaný orada kýsaca Nuh’un durumunu baþka bir komutana anlattý. Trenle gönderelim dedi Nuh’un komutaný. Masanýn arkasýndaki komutan Nuh’a dönerek sordu;
-Daðýtým izni kullanýyormusun yoksa direkt usta birliðine mi gideceksin?
-Daðýtým iznimi kullanýyorum komutaným,memleketime gideceðim.
-Öyleyse yapabileceðim bir þey yok, eðer direkt birliðine gitseydin sana harcýrah çýkarabilirdim diye cevap verdi komutan.
Nuh neredeyse aðlayacak kadar utanmýþtý. Bu diyalogun ardýndan tam düþüncelere dalmýþtý ki komutanýnýn sesiyle irkildi.
-Beni takip et,nerelisin sen?
-Balýkesir komutaným.
-Nerde bu Balýkesir arabalarý?
-Az ileride tören alanýnýn kýyýsýnda komutaným.
-Pekala beni oraya götür.
-Emredersiniz komutaným.
Böylece Nuh komutanýný arabalarýn yanýna götürdü. Ama ne yazýk ki Isparta dan Balýkesir’e direkt araba bulunmuyordu. En yakýn yer olarak Bursa’ya giden bir arabanýn þoförüyle konuþtu Nuh’un komutaný. Ve geriye gelip þoförün onu Bursa’ya kadar götürmeyi kabul ettiðini söyledi. Oracýkta vedalaþtýlar Nuh ile komutaný. Nuh’un son sözleri komutanýna karþý þükran doluydu.
-ALLAH sizden razý olsun komutaným.
-Seni de ALLAH kavuþtursun asker.
Saat 08:15 gibi Nuh’unda içinde bulunduðu otobüs Bursa’ya doðru yola çýkmýþtý. Nuh otobüsün içinde Nuh’un içindeyse bin bir çeþit duygular týngýr mýngýr aðýr aksak yoldaydýlar. Eskiþehir’e kýrk beþ km. mesafede ki Kýrka kasabasýna varmýþtý otobüs yoðun bir yolculuktan sonra. Cuma vakti yaklaþtýkça Nuh’un içinde bir kýpýrtýdýr baþ göstermiþti. Ne zamandýr cumaya gidemediðini düþünüyordu Nuh. Saatine baktý 12:30’u iþaret ediyordu ve iyiden iyiye acýkmýþtý artýk. Cebinde parasý yoktu. Bu düþünceler içinde otobüsten burada inerek cumayý kýlmayý düþündü Nuh. Bir yandan param yok karným aç bu yabancý ellerde yolda kalýrsam halim nice olur diye aklýndan geçiriyordu. Ama içinden gelen bir ses vardý Nuh’un! ALLAH her þeye kadirdir ve ayný ALLAH doðru kulunun yardýmcýsýdýr. Ve bu sese iltifat eden Nuh sonunda otobüs Kýrka dan çýkmak üzereyken yanýndan geçen muavine seslendi;
-Burada ineceðim.
Þaþýrmýþ görünen muavin sen Bursa’ya gitmiyor muydun diye sordu.
-Hayýr dedi Nuh; burada ineceðim.
Muavin þoförü uyararak arabayý durdurtup Nuh’u indirdikten sonra yola koyuldu.
Nuh’un Kýrka kasabasý ile ilgili ilk izlenimleri buranýn þirin mi þirin küçük ve tipik bir Anadolu kasabasý olduðu idi. Bu esnada ezanlar okunmaya baþlamýþtý yeni yeni.Çarþýnýn merkezinde bir camii gördü Nuh ama orayý tercih etmeyip daha kenarda bir camii aradý. Sanki içinde bulunduðu durumdan utanýrcasýna tenha bir yerde bir camii buldu. Bu gün için ona bu kadar utanç yetmiþti. Camiye sýrtýnda bir yafta gibi taþýdýðý haki renkli büyük askeri çantasýyla beraber girdi. Abdestini alarak cemaatin içinde saf aldý. Ve asker oluþundan bu yana ilk Cuma namazýný huþu içinde kýldý. Cemaatle beraber namazý kýlan Nuh kimseye görünmek istemez bir halde en önce camiden çýkarak avlunun arkasýndaki þadýrvanda uzunca bir müddet eðlendi. Amacý caminin tamamen boþalmasýný beklemekti. Sonunda çýkma zamanýnýn geldiðini düþünerek askeri çantasýný býraktýðý yerden alýp kapýya yönelen Nuh kapýnýn tam önünde bekleyen uzun ak sakallý yaþlý bir zatý fark etti. Hürmetle yanýndan geçerek gidiyordu ki bu zat;
-Yabancýmýsýn evladým diyerek Nuh’u durdurdu.
-Evet bey amca dedi Nuh.
Ayný zat bu kere;
-Askermisin
diye sordu Nuh’a ve Nuh yine ayný þekilde cevap verdi
-Evet bey amca.
Bu sefer ayný nurani kiþi yalýn bir þekilde aynen þöyle dedi;
-Haydi gel de bir yemek yiyelim.
Nuh’un açlýktan midesi kazýnýyordu ama bu teklifi
-Sað olun
diyerek geri çevirdi.Ama ihtiyar tekrarladý teklifini
-Haydi gel de bir yemek yiyelim.
Nuh bu sefer þöyle cevap verdi;
-Sað olasýn bey amca.Ýnþallah baþka sefere,ALLAH razý olsun yolcu yolunda gerek.
Sanki bir daha buraya gelebilme ihtimali varmýþ gibi!!!
Nuh’un bu cevabý vermesine raðmen ihtiyarýn ne tutumunda nede teklifinde bir deðiþiklik olmuþtu. Þöyle dedi ihtiyar yineleyerek;
-Haydi gel de bir yemek yiyelim.
Nuh iyiden iyiye þaþýrmýþ bir halde bu ihtiyarýn içten gelen samimi davetini geri çeviremeyeceðini anlayýp;
-Haydi yiyelim bey amca
diyerek ihtiyarýn peþinde yola koyuldu.
Muhterem zatýn evine vardýlar.NMükellef bir sofra kuruldu Nuh’un önüne ve hep beraber yemeðe baþlandý. Nuh sanki gerçekten çok aç olduðunu belli etmek istemezcesine bu mükellef sofradan kibarca çok az denilebilecek bir miktar yemek yiyerek kalktý.
-Elhamdülillah...
Sonrasýnda ihtiyar zatýn oðlu eve geldi. Sohbet etmeye tanýþmaya baþladýlar. Oðul az ileride baþladýklarý kendilerine ait olan inþaat ile ilgilendiklerinden bahis etti. Ýhtiyar ise birkaç sene evvel hanýmýyla beraber hacca gittiklerinden bahis ederek zevcesini Nuh ile tanýþtýrdý. Hepside müthiþ iyi insanlardý. Bir vakit böyle sohbet ederek geçmiþti ki Nuh müsaade ve helallik isteyerek bu muhterem zatýn ve ailesinin evinden ömrü boyunca taþýyacaðý bir minnet ve hürmet duygusu ile ayrýldý.
Ana yola çýkmýþ yürüyordu Nuh. Bir kenarda durup otobüsten inmeden evvel düþündüðü þeyi aklýna getirdi. ALLAH her þeye kadirdir ve yine ayný ALLAH doðru kulunun yardýmcýsýdýr. Bu sefer de ALLAH’A minnet duyuyor ve þükrediyordu.
-Elhamdülillah.
Bu arada yolun az ilerisinde bir minibüsün gideceði istikamete doðru durduðunu fark etti. Minibüsün yanýna giderek yolda kalmýþ biri olduðunu izah etti Nuh. Minibüs bir umre firmasýnýn servis minibüsüydü ve minibüstekiler Nuh’u gidecekleri yer olan Eskiþehir’e kadar götürmeyi kabul ettiler. Eskiþehir’e geldiðinde araçtan inen Nuh helalleþerek tren garýnýn yolunu tuttu. Balýkesir’e uðrayacak olan tren birkaç saat sonraydý. O zamana kadar Nuh’un beklemekten baþka çaresi yoktu. Ve birkaç saatlik beklemenin ardýnda tren perona yanaþtý. Nuh doðruca kondüktörün yanýna giderek durumunu izah ederek yardýmcý olmasýný istedi. Kondüktör Nuh’u amirinin yanýna götürüp;
-Bu arkadaþ askermiþ Balýkesir’e gidecekmiþ ama parasý yokmuþ
dedi þefine. Tren hareket amiri Nuh’tan askeri kimliðini kendisine vermesini istedi.Nuh denileni yaparak askeri kimliðini amire verdi.Amir elindeki kimliði dikkat ile inceledikten sonra kondüktöre dönerek Nuh’u uygun bir yere yerleþtirmesini söyledi ve ekledi.
-Sende Balýkesir’e vardýðýnda gelip kimliðini benden almayý unutma!
Nuh gözleri önünde peki anlamýnda baþýný sallayarak kapýya yönelmiþ bulunan kondüktörün peþine takýldý. Birkaç vagon ilerledikten sonra kondüktör Nuh’a eliyle boþ bir koltuðu göstererek;
-Buraya oturabilirsin.Balýkesir’e geldiðimizde sakýn uyuyup kalma her tren amiri bizimki kadar babacan ve yufka yürekli deðildir. Dedi.
Sadece
-Peki efendim
diyebildi Nuh ve gösterilen koltuða yerleþti.
Bulunduðu kompartýman týka basa insan doluydu Nuh un. Meraklý gözler ile kendisini inceleyen birkaç çift göz yakaladýðýnda bunlarý söylemek zorunda mýydý sanki bu adam diye içinden geçen düþünceye engel olamadý. Baþýný çevirip bakýþlarýný kaçýrdý o insanlardan. Bu sýrada tren Nuh’un memleketine uzak topraklarda yollarý tüketmeye baþlamýþ hareket etmiþti. Buradaki her insanýn ayrý bir hikayesinin varolduðunu düþündü. Ýçinde bulunduðu mahcubiyet buradaki en utanýlacak hikayenin kendisinin ki olduðu hissini pompalarken benliðine, mantýðý bu telkine itiraz ediyordu. Sen utanýlacak bir þey yapmadýn. Kirlinin temize akýn karaya karýþtýðý bu zaman diliminde eðer utanýlacak bir þey varsa oda kaderin varolduðu bir iklimde kaderden habersizce yaþayýp aslýný bilmediði hikayeler hakkýnda yargýlara sahip olmaktýr. Bu düþünceler ile yorgun bedeninin göz kapaklarý aðýr aðýr kapandý Nuh un.
Tren o hepimize aþina olan bildik melodiyle mesafeleri eritmeye devam ediyordu. Nihayet bu melodi son bulduðunda yerini kondüktörün Balýkesir de inecek yolcular kalmasýn uyarýsý aldý. Bu uyarýyla uyanmýþtý Nuh. Pencereye baktýðýnda tanýdýk bir yer görmenin sevinciyle doldu yüreði. Haki çantasýný alýp acele ile treni boþaltan kalabalýðýn arasýna karýþarak indi vagondan. Doðruca tren amirinin yanýna gidip kapýyý çalarak içeri girdi.
-Efendim
dedi;
-Ben burada iniyorum, çok teþekkür ederim.
Önemli deðil diyerek kimliði uzatan amire minnetle bakarak kimliðini alýp dýþarý çýktý.Sabah ezanlarý okunuyordu en tatlý haliyle þehrinin üzerine.
Hemen caminin yolunu tuttu Nuh. Þadýrvanda güzelce abdestini alýp iki rekat sünneti müteakiben iki rekat farzý cemaatle ayný safta kýldý. Tesbihatýn sonunda ellerini kaldýrarak kalbini yüce MEVLA’nýn lütfuna açan Nuh þöyle niyaz etti.
-Ey önceyi de sonrayý da yaratýp kulunun kalbine göre ihsan eden ALLAH’ým. Sen þüphesiz sana yönelenlerin hamisi sana güvenenlerin yardýmcýsýsýn Þahidim ki sen birsin, þahidim ki Muhammet sav. senin kulun ve elçindir. Ve yine þahidim ki sana güvenen yolda kalmaz sana inanan yoldan çýkmaz. Lütfun ile beni ailemi cümle Müslüman kardeþimi bu yolculuðumda olduðu gibi hayat yolculuðunda da menzile erenlerden eyle.Kalbinde sadece senin sevgini görenlerden eyle.Bir ömür Hak yolunun yolcusu olanlardan þahadet nasip olup ölenlerden eyle.
Velhamdülillahi rabbil alemiyn.
Amin



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kahrolasý Gurbet [Þiir]
Vatandaþ. [Þiir]
Anam [Þiir]
Ölesiye. [Þiir]
Bendeniz. [Þiir]
Bana Ýnan... [Þiir]
Çisil Çisil. [Þiir]
Hep Düþünürüm Ben Seni. [Þiir]
Hayat Mýsralarýma Sýðarmý? [Þiir]
Aciz. [Þiir]


Burhan ÜREGÜL. kimdir?

12-04-1978 Tarihinde ÝZMÝR'in Karþýyaka ilçesinde ÝSTANBUL'lu bir ailenin çocuðu olarak Dünyaya geldiðimde ekseriyetin aksine aðlamayý tercih etmemiþim beni aðlatmak için popoma ardý ardýna þamarlar indiren ebeme raðmen. Lakin hayatýn cilveleri karþýsýnda çok duygusal þekillenen ruhum beni kolay aðlayan bir yapýya büründürdü. Aðlamak için canýmýn yanmasýna gerek olmadýðýný kavradýðým gün ise þair olmuþtum.

Etkilendiði Yazarlar:
MEHMET AKÝF, ÞEYH GALÝP, NECÝP FAZIL,


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Burhan ÜREGÜL., 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.