Dünyada birbirinin eþi ne iki görüþ vardýr, ne iki saç kýlý, ne de iki tohum. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Þöyle örneðin: Kahve tiryakisiyim. Günde en az altý, yedi fincan kahve içerim. Nereye gitsem, kime gitsem, hemen bir fincan kahve ikram ederler bana. Zaten yaþadýðým kasaba küçük bir yerleþim birimi olduðu için, hepimiz her birimizin neyi sevdiðimizi, neyi sevmediðimizi biliriz. O nedenle eþim-dostum, hemþehrilerim kahve tiryakisi olduðumu bilirler. Ama yine de sorarlar bazen: ” Kâmuran Haným! Kahve içer misiniz?” Hemen bir atasözüyle yanýt veririm: “ Tilkiye tavuk eti sever misin diye sormuþlar; adamýn güleceðini getirmeyin demiþ." Ya da ; “Hacýya tesbih alýr mýsýn diye sormuþlar, ha biz buraya niye geldik demiþ.” Ve hemen kahvem gelir. Hani yakýnlarýnýn varlýklarýya, baþarýlarýyla öðünenler vardýr. Kendilerinin öðünecek bir þeyleri olmadýðý için, kurtuluþu yakýnlarýnda ararlar, onlarla öðünürler. Ýþte onlara, yaptýklarýnýn yanlýþ olduðunu, - eðer varsa - kendi baþarýlarý ile öðünmeleri gerektiðini uzun uzun anlatmaya hiç gerek yoktur. Kendilerine þu atasözünü söylersiniz o zaman: “ Kel kýz, ablasýnýn saçý ile öðünür.” ...Týk diye keserler öðünmeyi. Veya: ” Katýra , baban kim diye sormuþlar; at dayým olur, demiþ.”..... Uzun söze ne gerek var! Bazýlarý da, kolay yoldan amaçlarýna ulaþmayý severler. Pek yorulmadan falan. Hani, ressamý resim yaparken izleyerek resim yapmayý hemen öðrenmek isteyenler ya da öðreneceklerini zannedenler gibi. Onlara da þu atasözünü söylemek yeterli olur: “Bakmakla öðrenilseydi, kediler(köpekler) kasap olurdu.” Beceriksiz birkaç kiþi bir araya gelir; asla baþaramayacaklarý bir iþe kalkýþýrlar. Ama birkaç gün içinde, baþaramayacaklarýný anlarlar. Ýþe baþlamadan býrakýrlar sizin anlayacaðýnýz. Bu kiþileri anlatacak en güzel atasözü þudur: ” Kargalarýn kurduðu meclis, kýþþþþ deyince daðýlýr." .....Hatta þu atasözü daha yerinde olur: ” Kaz deðilsin, ördek deðilsin; paçana kadar suda ne gezersin!”..Alýn bir tane daha: "Altý hasýrda, gözü Mýsýr'da."..Hatta hatta, " Baþýndaki fese bak, girdiði kümese bak," demeniz daha yerinde olur. Bazen de þöyle bir durum olur: Çok deðerli bir þeyinizi kaybedersiniz, yaþamýnýz alt-üst olur.Çok üzülürsünüz. Ama sonra, kaybettiðinizi sandýðýnýz þeye yeniden kavuþursunuz. O kadar sevinirsiniz ki, öyle anlatýlýr gibi deðil. Zaten sizin olan þeye yeniden kavuþmak, sizi çok mutlu eder. Ýþte o zaman þu atasözünü mýrýldanýrsýnýz: “Allah fakir kulunu sevindirmek isterse; eþeðini kaybeder, üç gün sonra buldururmuþ.” Eðer birisi, bir konuda boþ çaba veriyor; iflah olmaz biri için uðraþýyorsa, þöyle dersiniz: ”Zaten sýska, ne yapsýn muska!” Birini, hak etmediði bir makama getirirsiniz; ilk icraatý, en yakýnýna hatta size zarar vermek olur...Ýçinizden þöyle homurdanýrsýnýz: ” Çingeneye cellâtlýk vermiþler, önce babasýnýn baþýný kesmiþ.” Hatta þu atasözü daha uygundur: " Çingeneyi paþa yapmýþlar, þu aðaçlardan ne güzel kasnak olur, demiþ." Mektep- medrese gördüðü halde ; bilgili , görgülü olmasýna raðmen,kendisinden hiç de beklenmeyen yanlýþlar yapanlar vardýr bir de.Yani aldýklarý eðitimi boþa çýkarmýþ kiþiler.....O zaman da þu atasözünün, bu kiþiler için söylenmiþ olduðunu düþünürsünüz: “Adam hacý mý olur varmakla Mekke’ye; eþek evliya mý olur, taþ çekmekle tekkeye.” Bazen de, hiç sevmediðiniz, hiç minnet etmeyeceðiniz birine iþiniz düþer. Veya baþkalarý, o kiþiden yardým istemenizi öðütlerler size. Oysa siz kendisinden bir yardým istemeyi asla düþünmezsiniz. Bu durumda söylenecek en güzel atasözü þudur: ”Baldýrýmýn etini yerim, gene de kasaba minnet etmem.” Yaptýðýnýz güzel bir çalýþmayý hiç anlamayanlar olur.Sanki siz boþa uðraþ vermiþsinizdir. Ýþte böyle sizi ve yaptýðýnýz çalýþmayý anlamayanlara þöyle dersiniz: ” B.k böceði misk kutusundan ne anlar! ”.. Ya da: ” Eþek hoþaftan ne anlar! Suyunu içer, tanesini býrakýr.” Bazýlarý da þikâyet etmeyi, sýzlanmayý çok severler. En küçük bir sorunlarýný, dünyanýn en büyük sorunuymuþ gibi gösterirler. Sanki dünya yýkýlmýþ da altýnda kalmýþlar gibi. Onlara, herkesin az-çok kendine göre sorunlarý olduðunu, ancak herkesin sadece kendi sorunlarýný bildiðini ve bu nedenle baþkalarýnýn hiç derdi yokmuþ gibi bir düþünceye kapýldýklarýný uzun uzun anlatmanýn hiç gereði yoktur. Ýþte bu kiþilere þu atasözünü söylemek yeterli olur: “ Dertsiz baþ, sadece bostan korkuluðunda bulunur.” Ne yapacaðýnýza bir türlü karar veremediðiniz durumlar olur. Baþkalarýna akýl danýþýrsýnýz. Kimi þöyle yap der, kimi böyle yap. Her kafadan bir ses çýkar. Eðer herkesin aklýna uyarsanýz, vay halinize! Çünkü sonunda, baþkalarýnýn aklýyla hareket ettiðinize piþman olursunuz. Ve þu atasözünü söylersiniz içinizden: “ Bir çocuðun kýrk ebesi olursa; ya kör doðar, ya topal.”..... Hatta þu atasözü daha yerinde olur: ” Kalabalýkta eþek kuyruðu kesme; kimi uzun der, kimi kýsa.” Bir de, pire için yorgan yakanlar vardýr. Küçük bir kýzgýnlýklarý nedeniyle gözleri hiçbir þeyi görmez. Birine kýzarlar, onlarca kiþiye zarar verebilirler. Bu kiþilere þu atasözünü öðütlersiniz: ” Bir Arap için bir Arabistan yakýlmaz.” Çocuðunuz, sizi örnek alarak bir yanlýþ yaptýysa, kendinize þu atasözünü söylersiniz: ”Aðaca çýkan keçinin, dala bakan oðlaðý olur.”....Veya; “ Anasýnýn çýktýðý dala kýzý salýncak kurar.” Bazýlarý öðünmeyi çok sever. Kendilerinden baþka hiç kimseye hiçbir yararý olmayan mal varlýklarýyla veya ne bileyim aldýklarýyla, yaptýklarýyla öðünürler. Anlatýrlar da anlatýrlar. Ýþte bu kiþilere söylenecek en uygun atasözü þudur: ”Koyunun kuyruðu ne kadar büyük olursa olsun, ancak kendi k...çýný örter. ..” Ne güzel bir söz ama! Çocuðunuz; çikolata kutusunun yerini gördüyse ve hepsini silip süpürdüyse, þu atasözünü mýrýldanýrsýnýz: ” Bal tattýrma ayýya, pekmez tulumunu yýrttýrýrsýn.”.........Veya; “ Kurt, eþek yediði dereyi günde dokuz kere dolanýr.” ..Bakýn, þu söz de çok uygun: " Dadandý dayým köfteye, yine gelir haftaya." Gevezeliði yüzünden baþýna iþ açýlan arkadaþýnýza þu atasözüyle ders verirsiniz: ” Boþboðazý cehenneme atmýþlar, odunlar yaþ demiþ.” Birisinin yaptýðý bir yanlýþý gördüðünüzde, ama sizin bu duruma karýþmamanýz gereken bir durumda, þu sözle iç geçirebilirsiniz: " Kelle benim olsa, gider Konya’da týraþ ettiririm de; kelle benim deðil." Yaptýðý yanlýþlar için sudan bahenelere sýðýnan birine de þöyle dersiniz: " Osuruklu g.te kepek ekmeði bahane" Müsrif birisine söylenecek en güzel söz þudur: " Aptal yaðý çok bulunca; kâh borusunu yaðlar, kâh gerisini."........ Çok güvendiðiniz birisi, herhangi bir konuda sizi hayal kýrýklýðýna uðratýrsa; " Adam sandýk eþeði, çifte serdik döþeði," diye homurdanabilirsiniz. Gördüðü herþeyden kendisine pay uman, bedavacý birini, þu sözle paylayabilirsiniz: " Dolapta kurabiye var ama, senin aðzýna göre deðil." Bir arkadaþýnýz, densizliði yüzünden sizi sýkýntýya sokarsa; ya da kaþ yapayým derken göz çýkarýrsa, þu atasözünü hak etmiþtir: ” Eþeðe cilve yap demiþler, tekme atmýþ.”..Veya; " Deveye kalk oyna demiþler; bir çam, bir çardak devirmiþ." Hatta þu söz daha uygun olur: " Kýlavuzu karga olanýn burnu b.ktan çýkmaz." Birkaç günlük tecrübesine güvenerek boyundan büyük iþe kalkýþan ve bunu yüzüne - gözüne bulaþtýran; üstüne üstlük baþkalarýna akýl veremeye kalkýþan birine þu atasözünü söylersiniz: ”Altý aylýk seyislikle, kýrk yýllýk b...k karýþtýrýlmaz.”.. Ýþte bir baþka atasözü daha: " Bir dirhem gümüþün üstünde oturmak için, kantar gibi g.t gerek." Bütçesinin kaldýrmayacaðý harcamalara kalkýþan ve üstelik bunu çevresine göstermek isteyen kiþiye þu söz cuk diye oturur: " Burnunun b.kuna bakmaz, kimyonlu kebap yer."...Hatta; " Oturduðu yer ahýr eskisi, çaðýrdýðý Ýstanbul türküsü," de denilebilir. Ýþ iþten geçtikten sonra; keþke þöyle yapsaydým , eðer böyle yapsaymýþým, meðer þöyle olmasý gerekiyormuþ gibi boþ konuþanlara söylenecek en güzel atasözü ise þudur: ” Eðerle meðeri evlendirmiþler, keþke doðurmuþ.” Yapýlacak iþinizi acemi birine teslim ederseniz ve muhtemelen sonu kötü olursa, þu atasözünü söyleyerek dövünebilirsiniz: ” Baþýný acemi berbere emanet eden, cebinden pamuðu eksik etmesin." Baþkalarýnýn sizi pohpohlamasýyla, - deyim yerindeyse- sizi gaza getirmesiyle kalkýþtýðýnýz bir iþte hayal kýrýklýðý yaþadýðýnýzda; kendinize þunu söyleyebilirsiniz: " Her aferin’e koþan tazýnýn bacaðý çabuk kýrýlýr." Siz, binbir sýkýntý içindeyken; sudan sebeplerle sizi meþgul eden ve sizi anlamayan yakýnlarýnýza da þöyle diyebilirsiniz: " Benim derdim inekle dana, karýnýn derdi sürmeyle kýna." Size dost gibi görünen ancak dost olduðuna inanmadýðýnýz veya yapmacýk davranýþlar gösteren birisine de; " Öpmeye meramý yok, yanaðýn nerde diye sorar," diyebilirsiniz. Herhangi bir konuda suçlanacak kiþiler öyle bir - iki kiþi deðilse; suçlularýn çokluðunu þu sözle ifade edebilirsiniz: " Suç, iðde de var, yünde de var ; çýkrýkta da var, yünü eðiren kancýkta da var." Hiçbir þeyi umursamayan, en kötü olaylardan bile etkilenmeyen biri için þu söz nasýl da yakýþýr: " Tuna taþtý, demiþler; çeviriverin eve, demiþ." Cimri birisinin, nasýl olup da maddi zarara uðradýðýný anlatmanýn en kestirme yolu þu sözdedir: " Veysel Karani’den yumurta esirgeyen, sansar karaniye tavuðunu kaptýrýr." Aklýnca, size maddi zarar verdiðini zanneden kiþiye de þöyle diyebilirsiniz: " Beþyüz karga umurumda deðil, uçurur da seyrine bakarým."... Veya; " Serçe, filin kulaðýna konmuþ da; acýttým mý demiþ," demek de yerinde olur. Boyundan büyük iþe kalkýþanlara da ; " Okumak bilmez, gözü defterdarlýkta," sözü, ne kadar uygun ! Gördünüz iþte. Uzun uzun konuþmaya ne gerek var! Bir atasözü, “ hoþafýn yaðýný hemen keser.” Ah bilge atalarýmýz! Ne güzel sözler söylemiþler! Uzunu kýsa, zoru kolay, uzaðý yakýn eylemiþler. Varsýnlar yerlerinde rahat uyusunlar. Her birinin ruhu þadolsun.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |