Konuþ ki seni göreyim. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
ilk baþta bu durum çocuklukla gençlik, sonra gençlikle yetiþkinlik, daha sonra çocukluk ve yetiþkinlik dönemi aralarýnda farklý istekler uyandýrabiliyor. insan büyüyünce problemler daha ciddi bir hal alabiliyor. kimimiz tekrar çocuk olmaya, kimi büyüklerimiz de tekrar eskiye dönmek istiyorlar. Ki, ben de bazen onlara katýlmýyor deðilim. büyümek bazen insanýn canýný acýtabiliyor, yaralanýyor insan. küçük olsam, tekrar çocuk olsam; diyorsun. ama o zaman da büyümek istemez miydik? annelerimize, babalarýmýza, güzel ve kendi ayaklarý üzerinde duran ablalarýmýza gýpta eder, onlar gibi olmaz istemez miydik ve tüm bunlarý düþünürken onlarýn da problemlerinin olabileceðini, büyük çýkmazlara girebileceðini hiç düþünmez miydik? çocuktuk iþte. oyuncaklarýmýzla yetinemezdik. erkek çocuklarý hep benzinli, etrafa hava kirliliði yaratan otomobillere özenirlerdi. betonarme yapýlý, bacasýndan kötü kokular çýkan fabrikalara özenirlerdi. ellerinde biraz para olsa bunu çikolataya harcadýklarýný düþlerlerdi. oysa düþünülmezdi ki; büyüdüklerinde kullandýklarý otomobiller için ne kadar çok çalýþacaklarýný, geceyi gündüz, gündüzü gece yapýp kendilerine vakit dahi ayýramadan yaþlandýklarýný düþünemezlerdi ki! sonra kullandýklarý otomobilin vergisi olabileceðini, sigortasý, kaskosu olabileceðini düþünemezlerdi ki… ona benzin alacaðýný ve günden güne benzinin pahalýlaþabileceðini akýllarýna bile getiremezlerdi. çocukluk iþte, hepimiz çocuk olduk. sadece erkekler mi, kýzlarýn da kendilerine göre bir dünyasý vardý. onlarda hep ellerinde güzel bebeklere özenirlerdi. devamlý gezmeye gitmek isterlerdi, hep öðretmenlik ya da hemþire olmaktý hayalleri. oysaki tüm bunlar büyüdüðümüzde ‘hoop’ diye kucaðýmýza düþmüyordu. çalýþmamýz, azmetmemiz, haksýzlýklara boyun eðmememiz gerekiyordu, insanlarý tam anlamýyla tanýmamýz gerekiyordu. ileride iyi bir eþ bulunmalýydý ki bir çocuðun olmalýydý. gezmelere gitmek için þehirlerin her geçen gün artan trafik riskini göze almasý gerekiyordu. çocukluk iþte, hepimiz bir zamanlar büyümek istedik. büyümek deyip duruyoruz, acýtýyor diyoruz, yaralýyor diyoruz. peki, büyümek bu kadar acý mý? tamam, kabul ediyorum: sahip olduklarýmýzýn hemen hemen hepsinin karþýlýðý var; hatta insan iliþkilerinin bile bir süre sonra menfaate dayandýðýný görüyoruz. fakat bu kadar vahim bir tablo mu, büyümek denilen olgu? insan büyüyünce -þanslýysa þayet- dost bulabiliyorsa bu dostluðu onlarla tatmak çok güzel bir þey. insanýn ailesi varsa yalnýz deðildir. þayet insan, hedefler üzerinde yürürse birçok yýldýz tutar. bir þeyleri baþarmanýn keyfini, gururunu, insanlar üzerinde iyi bir intiba býrakmasý gerçek anlamýyla büyümekle alakalýdýr. iþte o zaman bu keyfi doyasýya yaþarsýnýz. o zaman neden hep eskiye özlem duyarýz, aslýnda büyümek denilen þey zamanla ilgili bir kavram, hayatla ilgili bir olgu. peki, bu hayatý güzelleþtirmek, anlamlandýrmak, bu hayatý bir hamurmuþ gibi ellerimizde güzelce þekillendirmek bizlerin elinde deðil mi? —Onlar mý þanslýydý; yoksa bizler mi þanssýzdýk? ne onlar çok þanslý, ne de bizler çok þanssýzýz! ayný deðerde eþit koþullarda imkânlarýmýz var. çocuklarýmýz belki önlerinde bulduðu imkâný göremiyor olabilirler, belki de biz onlara bunlarý görmelerine yardýmcý olmuyoruz. düþünülmelidir ki; bir çocuk her zaman, daha büyüklerini ve ebeveynlerini örnek alýr. iþe kendimizden baþlamalýyýz. o zaman göreceksiniz ki bir süre sonra sizlerde onunla birlikte önünüzde ne fýrsatlar olduðunu düþüneceksiniz. mutlaka bir þanslý bulmaya çalýþmayýn; o þansý kendiniz yaratýn! kendinizi kendinize hediye edin! ve iþte o zaman ne onlar, sizden daha çok þanslý; ne de siz onlardan daha þanssýz olacaksýnýz! ve unutmayýn ki; hepimiz ayný dünyanýn insanlarýyýz. hepimiz eþit koþullarda yargýlanýyoruz. belki adaletimiz için ayný þeyleri söyleyemeyiz; fakat yüce allah’ýn adaleti biz bu dünyadan göç ettiðimizde hakký bulacaktýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © þükran karahan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |