Þimdi gidersen oraya, bir de yaðmur yaðýyorsa yaðmuru izleyeceksin ve bazýlarýnýn kara dönüþümünü fark edeceksin. Bir de yaðmur yaðýyorsa birisi geçecek yanýndan. Ben bunu sana söylediðim için farkýna varacaðýn birisi. Bir de ýslak yollarý þehrin, uzak iken sahralarýndan senin. Yaný baþýndan seyirtip geçecek o senin, týpký senin onun yaný baþýndan seyirteceðin gibi. Keza ona herhangi bir þey söylememe hiçbir zaman gerek kalmadý. O, hep farkýndaydý senin. Geçip giderken herhangi bir yabancý olarak yanýndan herhangi bir senin. Ýlgilenmiyormuþ hatta bakmýyormuþ gibi bile gelecek sana. Ama sanýrým böylesi daha iyi. Çünkü o hep böyleydi, hep böyle yapmýþtý. Týpký hep yaptýðýn gibi senin.
Þimdi giderken oraya, unutma bu defa mutlaka onunla göz göze geleceksin. Hep göz göze geldiðin gibi. Gidersen oraya bunun baþýna geleceðini bileceksin. Bilerek gideceksin. Týpký onun baþýna gelecekleri bilerek gittiði gibi. Þimdi sen giderken þehre, sanýyor musun ki yalnýzlýklarýn takýlmayacak peþine.., gölgelerin çoðalacak senin. Çoðaldýkça gölgelerin, yalnýzlýðýný büyüteceksin. Böylece büyüyerek gideceksin. Büyüyerek ve büyüdükçe yorularak. Umarsýzca býrakacaksýn kendini, dikkatsizliðine ve deðersizliðine þehrin. Ayný bütün diðerlerinin yaptýðý gibi. Herkes kaçýyor bak yaðmurdan herkes… Durup da yaðmurun altýnda, yaðmuru düþünenlerden birkaçýndan birisisin. Birkaçýndan biri !
Sen yaðmuru düþünecek kadar deðerli ama ona deðer veremeyecek kadar dikkatsiz misin? Yoksa O ‘nun yaðmuru düþünürken ve beklerken seni de görüp düþünerek deðer vermesi kadar dikkatli mi? Þimdi giderken oraya, bir de yaðmur yaðýyorsa, kalabalýklarýnda, caddelerinde ve ýþýklý yollarýnda þehrin. Herkesin bir arada olduðu ama kimsenin birlikte olmadýðý þehrin, gezegenin. Kendi korkularýnýn teneke kuyruðunu da peþinden sürükleyerek gittiðin. Yine de týpký onun gibi sesinden de korkup kuyruðunun, kulaklarýný da kapatýp gideceksin. Onun gibi susacaksýn, sustukça anlatacaksýn. Bakýp bakýp gözlerini kaçýracaksýn. Tanýmamana raðmen onu, herhangi bir suça boðacaksýn. Böylece sen de ihtimal suçlar kayýtlarýna katýlacaksýn. Aklýndaki kayýtlara mimleyeceksin ya da onu. Arkana bakmadan cezalandýracaksýn belki. Belki de diðerleri gibi, tanýdýðýný almak tanýmadýðýný tanýmamak isteyeceksin. Ya da onu hayallerinle süsleyerek, zaman katliamýna çevirecek ve eriteceksin.
Hiçbiri ! Aslýnda bu ihtimalleri düþünmeden geçip gitmen gerekirdi hep yaptýðýn gibi. Sesler çýnlayacak þimdi etrafýnda, gürültüler, baðrýlar ve çaðrýlar duyacaksýn. Bir de yaðmur varsa ki kaçarken diðerleri yine bakacaksýn hep baktýðýn gibi.
Çýktýysan yola, yöneldiysen oraya ve bir de yaðmur yaðýyorsa dikkat et biri geçecek yanýndan. Bunu söylediðim için ve bunu dinlediðin için farkýna varacaðýn birisi… Oysa o hep farkýndayken senin. Ýþte bu defa yaðmurda bekleyen, bekleyip de düþünen birkaçýndan biri olarak, onu da düþüneceksin. Onun seni düþündüðü gibi. Yaklaþacak, göreceksin. Ýþte o vakit sahrada karþýlaþan iki yolcu gibi, o ana kadar hiç düþünmediðin bir þeyi düþünecek, hiç bakmadýðýn gibi bakacak, hiç denemediðin bir þeyi deneyecek, hiç heyecanlanmadýðýn gibi heyecanlanacak, hiç yapmadýðýn bir þeyi yapacak, hiç söylemediðin bir þeyi söyleyeceksin !;
-“Merhaba” diyeceksin.
O sana “merhaba” derken…