..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi en azgýn yüreði uysallaþtýrýr, en uysal yüreði azdýrýr. -Alexis Delp
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Modern > Ahmet Gündoðan




1 Haziran 2006
Saat Üç  
Ahmet Gündoðan
"Gitmek isteyenler, aslýnda gitmeyi hiçbir zaman beceremeyecek olanlar…"


:AIEI:
"Saat üç. Öyle bir saat ki bir þey yapmaya kalksan ya erken sayýlýr, ya geç. Öðlen sonrasýnýn acayip bir anýdýr bu. Tahammül edilemeyecek bir gün bugün."
J.P. Sartre - Bulantý
     
Ýstanbul. Fatih’te küçük, karanlýk, sigara kokusunun -hiç terk etmeyecekmiþ gibi- her bir köþesine sindiði bir apartman dairesi. Soðuk bir kasým günü. Güneþsiz. Üstelik sadece bugüne mahsus deðil; temmuzun en bunaltýcý sabahýnda da güneþ girmez bu eve, sýradan bir kasým gününün herhangi bir saatinde de.

Burada…

Öðleden sonra bir vakit, saat üç gibi, evde yaþayanlardan bir tanesi uyanmakta: onu genç gösteren yaþlarýný çoktan geride býrakmýþ, saçlarýna çok erken yaþlarda düþen ak tellerin giderek çoðalmasýndan artýk rahatsýzlýk duymaz olmuþ bir adam. Hafif bira göbeðiyle býyýksýz bir adam bu, evin sahibi: yalnýz yaþayan bir turist rehberi. Yapraklar dökülmeye baþladýðýnda iþleri azalan rehberlerden. On iki gündür iþe gitmiyor, iki gündür de evden dýþarýya adýmýný atmadý. Onun için uyku bir süredir yalnýzlýðýnýn, iþsizliðinin, kimsesizliðinin ellerinden tutuyordu. Çaresizce teslim olduðu uykunun içine o kadar çekilmiþ ki, üstüne kalan hayata karþý hangisinin daha tehlikeli olduðunu anlayamýyor. Baþýna uykuyu musallat eden hayatý mý daha kalleþ, yoksa kafasýnda sürekli vardiya deðiþtiren, -bazen yitirdiðine hayýflandýðý gençliði bazen aþýk olmadan seviþtiði kadýnlar- þeylere karþý sürekli yenik düþmesine henüz uyanan varlýðý mý?

Hep…

Evin gölge sahibi mutfakta: eklembacaklýlar familyasýndan yirmi iki günlük, irice, hantal, yeþilli kýzýllý bir karasinek bu; ömrünün sonbaharýnda olmalý. Bir berber dükkanýnda doðmuþ. Bu gün, bu evde geçirdiklerinin on altýncýsý. Bir önceki akþam yemeðinden kalma bulaþýk tabaklarýn birinden havalanýp diðerine konuyor.

Canlý…

Adam bir baþýna uyuduðu iki kiþilik yataðýn sol baþýndaki komodinin sivri ve aþýnmýþ köþesine dirseðini vurduðunda yüzünde bir ekþimeyle gözlerini açtý. Dirseði acýyla yanýyordu, üstelik gece boyunca yorganýn dýþýnda kalmýþ kolu da uyuþmuþtu, üþüyordu. Bir süre, tepesinde serili, boyasý çok yerinden kabarmýþ çýplak beyaz tavaný seyretmeye koyuldu acýsýný unutmak için. Bu kýsa süre içinde hiçbir þey düþünmemeye çalýþtý ama bunu bir türlü beceremedi. Hangi vakti yaþadýðýný, ne zaman uykuya daldýðýný bir türlü anýmsayamadý. Dýþarýdaki kolunu yorganýn içine sokmaya çalýþýrken önce içerideki durgun, sýcak ve eskimiþ havayý, sonra da sýcak bedenini hissetti eliyle. Çýplaktý. Yataða zor giren Ýngiliz kýzlarý, yataktan çýkmak bilmeyen Ýsveçliler, iþi bitince uykuya dalan orta yaþlý Almanlar alýþtýrmýþtý onu çýplak uyumaya. Buz kesmiþ kolunu gövdesinin yanýna yapýþtýrdý boylu boyunca. Diðer eliyle de yorganý kafasýnýn üzerine çekti.

Karanlýk...

Karasinek kendini oyalamayý beceriyordu. Bir ucundaki pirinç tanelerinin kuruyup sararmýþ, diðer ucundaki yaðýn ise donmuþ ve tozlanmýþ olduðu derin porselen tabaðýn üzerinde gezmekten sýkýlýnca, artýk köpükleri kenarlarýna sývanmýþ bira bardaðýnýn içinde aþaðý yukarý dolanmaya baþladý. Vakumlu ayaklarýyla tutunamadýðý yer yoktu. Uçmaktan pek hazzetmediðinden olsa gerek ufak adýmlarla bardaðýn dýþ yüzüne çýkýp etrafýný izlemeye koyuldu. Soðuk bir günde loþ bir mutfakta etrafýndaki her noktayý rahatlýkla görebiliyordu, her kokuyu az ya da çok duyabiliyor, hýþýrtýlarý ve týkýrtýlarý uzaklýðýný tahmin edebilecek kadar iþitebiliyordu. Bardaðýn üzerinde de fazla kalamadý. Mutfaðý terk etti. Ev sahibinin yataðýnda uzandýðýna emin olduðu odaya doðru kanatlandý. Eski komodinin üzerinde gazý tükenmek üzere olan renksiz bir çakmak ve bir paket amerikan sigarasýyla yan yana duran -lacivert ciltli kapaðýnýn üzerinde kalýn yaldýzlý harflerle Y-E-N-Ý H-A-Y-A-T yazan- kitabýn üzerine kondu. Ardýndan, yorganýn üzerinde bir süre gezindi. Sonra havalanarak tavana yakýn bir irtifada süzülmeye baþladý.

Uyanýk…

Yorganýn altýnda, yalnýzca ve yalnýzca hafif bir fiskeyle dipsiz bir kuyuya yuvarlanmýþ gibi hissedebilmek için hülyalara dalmaya çalýþan adam odaya giren bir karasineðin aðýrca výzýltýsýyla irkildi. Yorganý aniden üzerinden attý. Çýplak vücuduna çarpan soðuða aldýrmadý. Hýzla ayaða kalktý ve öylece banyoya doðru yürüdü. Çýplak... Banyo kapýsýnýn önünde yerde duran sararmýþ atletlerin, kararmýþ donlarýn üzerine basarak içeri daldý. Duþ kabininin içine girmesiyle musluðu açmasý bir oldu. Buz gibi soðuksu tepesinden yaðmaya baþladýðýnda musluðu kapamak yerine kollarýyla gövdesini sarmalayýp kabinin içinde zýplamaya, saða sola çarpmaya baþladý. Farkýna varmadan musluðu kapattýðýnda vücudunun her yeri ýslaktý, titriyordu. Sessizlik... Kabinden çýktý. Çýplak ayaklarýyla yere döþenmiþ soðuk taþlara basarak aynanýn önüne gitti. Garip bir inatla havluya sarýnmadýðý için titremesi durmadý. Saçlarýndan yere düþen ve ýslak ayaklarýna sýçrayan su damlalarýna aldýrýþ etmeden kendini izlemeye koyuldu.

Ayna…

Odadaki adamýn kalkýp gitmesini izleyen karasinek onu takip etti. Evin dar ve kýsa koridorunda bir süre uçtuktan sonra ýþýðý gördüðü kapý aralýðýndan banyoya girdi. Aynanýn üst kenarýna kondu ve o kenarý boydan boya gezinmeye baþladý. Bir süre gürültüyle akan suyun sesi kesildikten sonra adamýn kendine doðru yaklaþtýðýný fark etti. Adamýn aynanýn karþýsýnda dikilmesini, ön ayaklarýný birbirine sürterek seyretti. Dört duvar arasýnda aynanýn karþýsýnda kendini seyreden þu adamdan baþka hiç kimsenin olmadýðýný ve bundan rahatsýzlýk duymaya baþladýðýný fark etti. Her zaman yiyecek de deðildi ki derdi.

Zavallý...

Adam, aynada birbirleriyle çarpýþan diþlerini gördüðünde bornozu ve havluyu alarak banyoyu terk etti. Uzun süredir yýkanýp temizlenmediði ýslak ve aðýr kokusundan anlaþýlan havluyla saçýný kuruladý. Havluyu kapýnýn koluna asarak banyodan çýktý. Odasýna geçti ve yataðýn üzerine oturdu. Sonra da vücudunun kuruduðunu düþünmüþ olacak, bornozun kuþaðýný çözdü ve önünü açtý. Kendini öylece yataðýn üzerine býraktý. Böyle boþluklarda geriye dönüp hatýrlayacak bir uzak geçmiþe bile sahip deðildi artýk. Taþýdýðý bir zihni vardý hakim de olamadýðý. Meþgul olduðu anlarda onu ürküten zihni, boþaldýðýnda þaþýrtan…

Bazen…

Günleri, saatleri, dakikalarý ve uykularý birbirlerini yineledikçe eskiden yaþadýklarýný unutmaya baþlamýþtý. Bir iþi vardý... Var mýydý? Ya ailesi? Uzaklarda yaþayan bir kýz kardeþi vardý, artýk konuþacak hiçbir þeyi kalmadýðý için pek görüþmez olduðu. Önce annesini sonra da babasýný yitirmiþti. Hepsi bir zamanlar... Onlarla neler yaþadýðýný anýmsamasý çok güçtü. Arkadaþlarýný, dostlarýný, ortak anýlarýný… Bu eve taþýnalý çok olmamýþtý. Yalnýz yaþýyordu. Önceleri, þimdi hatýrlamasý kolay, ikna edebildiði yabancý kadýnlarý misafir ettiði bir yataðý vardý, imdi üzerinde uzandýðý.

Yabancý...

Kadýnlar iþte: geldiler, gittiler, gitmek istemediler, geri döneceklerine söz verdiler. Bir süredir peþlerinden koþmaz olmuþ, belki de isteyerek, ahir zamanda aklýndan bile geçirmeyeceði, bir oyunu oynar hale gelmiþti tek baþýna. Hayatý boyunca kadýnlarý sevmekten korkmuþ bir adamýn onlarla seviþmeye de ara vermesi tuhaftý... Bütün bunlar aklýndan belli belirsiz geçerken yine üþüdüðünü fark etti.

Soðuk...

Ýþte o an, ilahi takdir mi desek yoksa takdir-i ilahi mi, karasinek ani bir solunum yetmezliði yaþadý. Bir süredir gezindiði aynanýn yüzeyinden önce lavaboya düþtü. Orada sýrtýný yere vermiþ çýrpýnýrken onu kimsecikler duymadý, görmedi. Yaratanýyla baþ baþa kaldý. Kanalizasyon aðýna baðlanacak olan boruya doðru yuvarlanmadan evvel tüm vücudu kasýldý ve ardýndan canýný oracýkta teslim etti.

Gider…

Gitmek isterdi o da belki. Gitmek isteyenler, aslýnda gitmeyi hiçbir zaman beceremeyecek olanlar… Hiç öðrenemeyecek kadar, hep uykulu olanlar… Yatak odasýnda günün geri kalanýna uyacak giysilerini ararken hayal edemeyeceði kadar yenikti artýk. Bir zamanlar, saat üçte, farkýna bile varmadýðý bir tek yakini vardý, en yakýnýnda duran, þimdi o da geri döndüremeyeceði kadar uzaklara gitmiþti.

Ölüm…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn modern kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Uyuyan Adamlar
Ýki Bardak Çay
Bir Tutam Gri

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þiþede Leylâ
Üçüncü
Hakikatin Üç Hali


Ahmet Gündoðan kimdir?

Yazarý yazýsý tanýmlar.

Etkilendiði Yazarlar:
Yusuf Atýlgan


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ahmet Gündoðan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.