..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aþk eski bir masaldýr ama her zaman yepyenidir. -Heine
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > serdar




18 Haziran 2006
Hayat Katili  
serdar
Amacým hiçbirþey… Kaybolmuþ, yýllanmýþ bir sevginin suçlusu, Müebbet hayat mahkumu bir avarenin, Ýntihar mektubu bu…


:AFHG:
Amacým hiçbirþey…
Kaybolmuþ, yýllanmýþ bir sevginin suçlusu,
Müebbet hayat mahkumu bir avarenin,
Ýntihar mektubu bu…



HAYAT KATÝLÝ

“Hayat bir risktir, ve herkes bu riski almak zorundadýr.”

     

Rüya. Ayný rüya. Kabus. Rahat uykularýn katili. Kaç gece dayanýlabilirdi ki bu kabus matinelerine? Sanki gözlerinden baþka hiçbir organý çalýþmýyormuþ gibi hissetti. Yataktan kalkmak istedi, imkansýzdý. Hissedebildiði tek þey terden sýrtýna yapýþmýþ çarþaftý. Bu krizler olaðan hale gelmiþti artýk. Panik yapmadý. Zaten onun gibi birinin kiþiliðine uyan bir durumdu bu. Normal hayatta da –ki onunkine ne kadar normal denebilirse- böyleydi, hep soðukkanlý. Doðrulduðunda ilk saate baktý, yine þaþýrmadý. Onun yerinde baþka birisi olsa, her gece ayný kabusu görüp, her sabah ayný saatte, ayný dakikada hatta ayný saniyede uyanmaya deðil þaþýrmak, üçüncü gün ilk yapacaðý iþ intihar etmek olurdu. Ama o bunu yapmazdý, çünkü nedenini bilmediði bir þekilde bütün bunlar ona hiç garip gelmiyordu.

     Evin kapýsýndan çýktýðýnda soðuk havayý yüzünde hissetti. Böyle soðuk gecelerden sonra çimlerin o pastel rengini seviyordu. Ama hiçbir zaman o, çimlere fazla bakmadý. Bunun onu duygusallaþtýracaðýna, hayata karþý olan o sert savunmasýnýn kýrýlacaðýna inanýrdý. Haklýydý. Beklide þuan ayakta durabilmesinin tek nedeni buydu.

     Bu cam kaplý binayý sevmiyordu. Sanki diðerlerinden farklýymýþ gibi öyle heybetle durmasýndan da nefret ediyordu. Diðerleriyle ayný olan içini bu gösteriþli camlarla kapatýp herkesi kandýrýyordu. Ýnsanlarda böyleydi. Ama buraya mahkumdu. Burada çalýþýyordu. Kabuslarýndan gizlenebileceði tek yer burasýydý. Burada durup düþünebileceði zamaný yoktu, olmamalýydý. Böyle çalýþmasý sayesinde þirkette bu kadar yükselmiþ, baþarýlý olmuþtu. Oysa üniversite hayatýnda öyle pek parlak bir öðrenci deðildi. Bunun tek nedeni vardý, onu hayata karþý ateþleyen kabuslarý.

     Asansörün kat ziliyle sýyrýldý düþüncelerinden. Dýþarý çýktý. Koridorda yine kimse yoktu, yine en erken o gelmiþti. Koridorun baþýndaki makineden kahvesini aldý, odasýna girdi. Her sabah yaptýklarý ona monoton gelmiyordu, bunlarý yapmayý býrakýrsa baþýna gelecekleri çok iyi biliyordu.

     Ýþ yerindekilerin onu pek sevmedikleri doðruydu. Kimseyle konuþmazdý, öðle yemeðini hep tek baþýna odasýnda yerdi ve hiç mola vermezdi. Bu yüzden diðerleri onu pek soðuk bulur, ondan uzak dururdu. Beklide bilmedikleri anlam veremedikleri bir korkuydu bu. Birkaç kez deneyenler olmuþtu ama aldýklarý ya da alamadýklarý cevaplar yüzünden artýk kimse onunla iþ dýþýnda konuþmuyordu. Ve kimse onun hakkýnda hiçbir þey bilmiyordu. Bu durumdan o da gayet memnundu. Birilerinin onun zayýf yönünü yakalamasýndan, kendinin de her þeyi anlatmasýndan korkuyordu. O kendine bile güvenmezdi. Yeteri kadar hayat mahvetmiþti, bir diðerine dayanacak gücü yoktu.

     Kapý çalýndý. Derin bir uykudan uyanmýþ gibi oldu. Saate bakmadý ama mesainin bitmiþ olduðunu anladý. Çünkü ne zaman böyle olsa sekreteri gitmek için izin isterdi. Hiçbir zaman kimseye ne kötü ne de iyi davranmýyor olmasý, onu ne kötü ne de iyi biri yapýyordu. Sekreterine ertesi günle ilgili birkaç soru sorduktan sonra gidebileceðini söyledi. Onun daha vakti vardý. O hep en erken gelip en geç çýkandý.

     Asansörün kapýsý açýldýðýnda karþýda arabasýný gördü. Arabasýný hep farklý yere park ederdi. Gün içinde biri ona arabasýný nereye park ettiðini sorsa bilemezdi. Ama her çýkýþýnda kolaylýkla bulurdu, çünkü sadece onun arabasý kalýrdý. Hayatýna benzetirdi hep bu otoparký, arabasýný da kendine. Karanlýk, ýssýz ve soðuk bir otoparkýn içinde bekleyen bir arabaydý o. Ayakkabýsýndan çýkan ses sanki onla beraber yürüyen on kiþi daha varmýþ gibi geliyordu. Ama kimse yoktu. Ýnsanlar da böyleydi. O hiç korkmadý bu karanlýk otoparktan. Ýnsan hiç kendi hayatýndan korkar mý?

     Yemek yapmaya pek vakti yoktu. Aslýnda kendi vakit ayýrmazdý. Her zamanki gibi yine bir yerlere dalmýþ mikro dalga fýrýnýn uyarý sesiyle irkilmiþti. Ve yine her zamanki gibi biraz önce ne düþündüðünü hatýrlamýyordu. Yemekten sonraki sert bir kahve uyku saatini geciktiriyordu. Beklide kahveyi bu yüzden seviyordu. Bu kabus nöbetlerinin aðrý kesicisiydi. Kahvesini hep o büyük pencerenin önünde içerdi. Ancak dýþarýya bakmazdý. Zaten o hep baþkalarýna garip gelecek þeyleri yapardý. Baþkalarýna göre garipti o.

     Bu garip insan birden garip bir þeyler hissetti. Yolunda olmayan bir þey vardý ve o her neyse þu anda olmaktaydý. Burnunu o çok sevdiði kahve kokusundan ayýrdý, kafasýný kaldýrdý. Bunlarý ona baþkasý yaptýrýyormuþ gibi hissetti. Karþýya baktýðýnda bu garipliðin nedenini anladý. Karþý pencerede elinde kahve fincanýyla ona gülümseyen bir çift göz vardý. Ayaklarýnýn zeminle birleþtiðini hissetti, kýmýldayamýyordu. Peki neden gözlerini kaçýrmýyordu? Hemen doðru soruyu buldu. Kaçýramýyordu. Bu, hayata karþý gelen insan, þimdi bir çift göz karþýsýnda acizdi.

     Pek taksi kullanmazdý, ama ilk defa bir taksiciye teþekkür etmek istedi. Yoksa yoldan karþýya geçmek isteyen sarhoþa mý teþekkür etmeliydi? Ama bu çalan kornanýn onu kabuslarýndan beter bir durumdan kurtardýðýna emindi. Hemen ayrýldý pencerenin önünden. Bir fincan kahve ne kadar sürede soðuyabilirdi? Uzun bir zaman mýydý acaba? Çünkü o kadar çakýlý kalmýþtý pencerenin önünde.

     Eskiden uyanýk olunca kabuslardan kaçabileceðini düþünürdü. Þimdi kabusun her yerde olduðunu anladý. Hiç olmazsa uykusunu almalýydý. Tabi onunkine uyku denebilirse. Yataðýna oturdu. Biraz önce olanlarý düþündü, fazla abartýyordu sanki. Herkesin baþýna böyle þeyler gelebilirdi. Þimdi kabus vaktiydi.

     Arabasýnýn kapýsýný kapattý. Kapýnýn sesi karanlýðý yýrtarken otoparkta yalnýz olmadýðýný hissetti. Yine ayný korku. Kabus baþlýyor. Arkasýna bakmadý, her zaman kullandýðý yolu da kullanmadý. Diðer arabalarýn arasýndan hemen kapýya ulaþmak istedi. Anahtarýyla kapýsýný açarken nefes nefese kaldýðýný fark etti. Olmamasý gereken þeyler oluyor, kontrolü kaybediyordu.

     Yemek yemedi. Elinde kahveyle koltukta oturuyordu. Gözü penceredeydi, ama gitmeye korkuyordu. Þimdi yüzleþeceði önceden gördüklerinden nen kadar kötü olabilirdi ki? Korkusunu yenmeliydi. Ayaða kalktý, pencereye yaklaþtý, gözleri kahve fincanýndaydý. Kafasýný kaldýrýnca göreceðinden emindi. Zayýflamamak için yüzleþmeliydi.

     Karþýya baktý, korkusu oradaydý, ama ona bakmýyordu. Elinde kupasý dýþarýyý izliyordu. Onun hiç yapmadýðý þey. Hiçbir þey düþünemedi. Aklýna tek bir kelime düþtü:”hayýr”. Olmamalý. Neden böyle oluyordu? Hayatý boyunca günde en az yüz çift gözle temas etmiþti. Ve böyle temaslarda usta denebilecek kadar iyiydi. Ama bu gözler, onlara bir þey yapamýyordu. Þimdi o gözler ona bakýyordu.

     Geceleri pek arayaný olmazdý. Ama þimdi arayanýn doðaüstü güçleri olmalýydý. Onu öylesine zor bir durumdan kurtarmýþtý. Arayan sekreteriydi. Birkaç þey sorduktan sonra kapattý. Bu kurtarýlmalar ne kadar sürebilirdi? Hepsi tesadüf müydü? Bir gün hiç kurtulamayacak o pencerenin önünde sonsuza kadar çakýlý kalacaktý. Cezasý bu muydu acaba?


Paniklemeli mi? Yoksa sevinilecek bir durum mu bu? Bu gece kabus görmemiþti. Üstüne üstlük derin bir uyku çekmiþti. Bir þeylerin ters gittiði artýk kesindi. Yýllýk bir uykudan kalkýyormuþ gibi hissetti. Daha da korku vereni ise kendini iyi hissetmesiydi. Her þeyin böyle birden kesilmesinin nedeni neydi? Kesin olan tek þey o uzun süredir hissetmediði gibi hissediyordu. Bu korkulacak bir þeydi.

Sanki herkese bu deðiþikliði anlatmak istermiþ gibi selam verdi gördüðü herkese, hem de gülümseyerek. Hatta öðle yemeðine sekreterini davet etti. Ona bir teþekkür borcu olduðunu söyleyerek. Ýlk defa gülerken görmüþtü bu kýzcaðýzý. Þaþkýn bir sekreterin ilk gülüþü. Þaþýrtýcý iþler bitmedi. Öðleden sonra bu þaþkýn kýza izin verdi, kendiside erken ayrýldý. Arabasýný otoparkta ilk bakýþta buldu ve otopark güneþ ýþýðýyla doluydu.

Burayý severdi. Ama uzun süredir bilerek hiç gelmemiþti. Yolun iki kenarýnda onu eðilerek selamlayan aðaçlarýn arasýndan sýzan güneþ hoþuna gitmiþti. Arabanýn frenine bastý aniden, bu fýrsatý kaçýrmamalý, artýk gitmeliydi kaderin üstüne. Her þey gözünün önündeydi þimdi, iþten erken çýkmasý, arabayla buraya gelmesi ve düþündükleri. Evet hepsini hatýrlýyordu. Yürüyerek o aðacýn altýna gitti, aðaca dayandý. Ýþte tam burasý, burada kalbine saplanan aðrýyý hissetti. Onu tam burada görmüþtü baþkasýyla. El ele, dudak dudaða, ilk düþündüðü bunu nasýl yaptýðýydý. Hem de onlarýn mabedinde. Ayný aðrý kalbinin tam yanýna saplandý. Gözünden düþen bir çift damlanýn bile yerini gösterebilirdi. Demek ki o gün iþi erken bitmese, içinden bir ses onu buraya getirmese bu pis oyunda rol almaya devam edecekti. Her þeyi çok net hatýrlýyordu, arabasýna atladýðýný, kafasýndaki nefreti atmanýn imkaný yoktu, sinirini direksiyon ve gaz pedalýndan alýyordu. Ýþte hatýrlamadýðý tek yer buradan sonrasýydý. Gözlerini tekrar açtýðýnda bir hastanedeydi. Kimse yoktu, o da gelmemiþti, gelemezdi. Her þeyi hemþireden öðrendi. Arabasýyla kaza yapmýþtý. Arabadan fýrlayan bir metal tam kalbinin yanýna saplanmýþtý. Hemþire þanslý olduðunu söylemiþti. Bu nasýl bir þanstý böyle? Bir haftadan fazla komada kalmýþtý. Hemþire öle söylemiþti, ama koma daha yeni baþlýyordu. Ruh ölümü gerçekleþmiþti.

Kalbinin hemen yanýndaki aðrý aðýrlaþtý. Artýk taþýyamýyordu. Yere çöktü, aðaca baktý. Aðaç ona bir þeyler söyledi, ama anlayamadý. Beklide “sana söylemiþtim” dedi. Aðaç hala ayaktaydý, bu rezilliðin en büyük þahidi ayaktaydý hala, yýkýlmamýþtý. Ayaða kalktý, arabasýna gitti, kalbindeki aðrý dinmiþti. Bir þeyler kazanmanýn hazzýný yaþýyor gibiydi. Bir yandan da korkuyordu. Bir hayat mahvetmiþti, bir mahvolmuþ hayata yer yoktu artýk. Yýllar boyu nerede hata yaptýðýný düþündü. Nasýl olmuþtu da o içindeki büyük sevgiyi karþýsýndakine anlatamamýþtý ki onu böyle pis bir oyunun içine çekmiþti. O büyük sandýðý sevgi yetmemiþti, ve o bir hayatý sevgisiyle mahvetmiþti.

Korna sesiyle uyandý, yeþil yanmýþtý. Kafasýndaki bütün düþünceler bir yerlere saklandý. Aramak için üstelemedi , nasýl olsa ortaya çýkacaklardý. Akþam çoktan sisli karanlýðýný örtmüþtü sessizliðin üstüne, ama uzaktan gelen þehir gürültüsü beþiðinden kaçmaya çalýþan yaramaz bebek gibi sýyrýlmaya çalýþýyordu bu örtünün altýndan. Arabasýnýn motorunu susturunca sanki þehrin bütün gürültüsünü o yapýyormuþ gibi hissetti. Huzuru düþünürken arabanýn dikiz aynasý parladý. Arabasýnýn kapýsýný kapattýðýnda hemen ardýnda duran arabayý hissetti. Yerdeki parke taþlardan biri oldu bir anda. Hareket edemiyordu. Ne bir yere gidebiliyor, ne de arkasýna bakabiliyordu. Bildiði tek þey gözlerin ona baktýðýydý.

Otopark da karþýlaþan ve birbirini tanýmayan iki insanýn bakýþmasý ne kadar sürebilirdi? Hem de biri yürürken. Eðer hiç bilmiyor olsa binlerce yýl diye cevap verebilirdi. Bu gözler onu baþka birisi yapýyordu birkaç bin yýllýðýna, hiç tanýmadýðý birisi. Gözler ona güldü beklide bir þeyler dedi, ama onun duymasý imkansýzdý. Geçmiþi unutmuþtu, sanki hayat þimdi yeniden baþlamýþtý.

Bir þeylerin iyi gitmesi, iyi bir þey miydi acaba? Bunu unutalý yýllar olmuþtu ve en son her þey yolunda gittiðinde o, bir hayata mal olmuþtu. Ve yeni kurbaný ona gülümsemiþti. Bunu istemiyordu aslýnda. Ne kadar kötü bir þeydi refleks bir katil olmak. Yýllat önce tövbe etmiþ bir hayat katili. Sakladýðý silahýný, sevgisini yeniden gün ýþýðýna çýkarmak üzereydi. Daha da ilginç olan niþan hattýndakini tanýmýyordu bile.

Pencerenin önüne geldi, elinde kahve yoktu. Onunda yoktu. Sanki aynaya bakýyormuþ gibi geldi, karþýsýndaki hayatýnýn bir yansýmasý olabilir miydi? Kendisini baþkasýnýn gözlerinde ilk defa görüyordu. Ve anladý ki hayat katili çoktan niþan almýþtý farkýnda bile olmadan, hedefin artýk kaçma imkaný kalmamýþtý. Hatta içindeki ses hemen kapýyý vurup çýkmasýný, kapýsýna dayanmasýný bile söylüyordu.

Eskiden kurmayý aklýna bile getirmediði cümleler, aklýnda volta atmaya baþladýðýndan beri huzursuzdu. Her þey bir anda oluvermiþti, direnmek anlamsýz kalmýþtý bile. Çetin hayat savunmasý etkisiz hale gelmiþti. Onca yýllýk emek, direniþ, sertlik her þey boþuna mýydý? Boþuna mý yaþamýþtý bu zamana kadar? Þimdi bütün bunlarý bir çift göze teslim etmek, zoruna gidiyordu insanýn. Hayat boyunca kaçtýðý her þey pusudaki yerinden çýkmýþ tam zamanýnda yakasýna yapýþmýþtý. Onca zaman hiç iyi bir þey yaþamamýþ olmak, bütün iyi þeyleri sözlük anlamýna hapsetmek; hatanýn anlamýný göstermiþti.

Müthiþ bir baþ aðrýsýyla uyandý, hayýr uyanmadý. Uykudan öte bir þey di bu. Eðer gerçekten uyuduysa karþýsýndakilere ayýp olmuþtu. Baþýndaki aðrý yüzünden kimin söylediðini fark etmedi, ama birileri bu toplantýnýn bittiðini söyledi. Baþlangýcýndan itibaren hiçbir þey hatýrlamýyordu, epeyce de bir zaman geçmiþti. Aslýnda baþlangýç zamanýný da hatýrlamýyordu. Kafasý küçük bir çocuðun odasý gibiydi, her yer her yerde. Ayný ses artýk çýkabileceklerini de söyledi. Bu sesin kafasýnýn içinden geldiðine inanmak üzereydi ki diðerlerinin çýkmak için ayaða kalkmasý onu rahatlattý. Ama bu ses ona bir þeyler anlatýyordu. Birden ayaða fýrladý, herkes durdu, ona baktý, o aldýrmadý; bir nefeste kapýdan çýktý.

Eski hayatýný ilk özleme belirtisi: arabasýný otopark da bulamadý. Hayatýnýn artýk deðiþtiðini kabullenerek bakýndý. Eski hayat dediði zamanlarda arabasýný eliyle bulmuþ gibi bulurdu. Þimdi bulamýyordu. O, hayatýn içinde kaybolmuþtu. Otopark görevlisinin gülmemek için çaba harcadýðýný gördü, bununla beraber arabasýný da gördü. Acaba eski ben olsam gülmeye cesaret eder miydi? Diye düþünürken arabasýna bindi. Bu eski hayat düþüncelerinden sýyrýlmak istedi, baþka þeyler düþünmeliydi. Otopark da çýkýþ için sýra olduðunu hiç görmemiþti. Zaten o gözlere baktýðýndan beri hiç görmediði þeyleri görmeye baþlamýþtý. Sanki bu dünya da yaþamamýþtý daha önce.

Bugün her þey ters gidiyormuþ gibi geldi, her þey onu yavaþlatmak istiyordu, arkasýndan çekiyordu sanki. Bunu yapan intikam olmalýydý, hayatýn tetikçisi, intikam. Hayat onun zayýf yönünü bulmuþ, ve davranmýþtý iþte. Bir nedeni olmalý.
Her þey önceden ayarlanmýþ, birileri onun korkularýyla yüzleþmesine engel olmaya çalýþýyordu. Bu bir iyilik miydi? Ne olduðunu bilmiyordu ancak bu hayatýn iþiydi besbelli. Hepsi çok önceden kurulmuþ bir plan gibiydi. Eviyle iþ yerinin arasýndaki bu uzak mesafe de bu planýn bir parçasý olmalýydý. Evini neye göre seçtiðini hatýrlamýyordu. Evet, hatýrlamýyordu. Eski hayattan kalma hiçbir þeyi hatýrlamýyordu. Bu heyecan bu korku onu öldürebilirdi çünkü þuursuzca gaza basýyordu. Bunun farkýndaydý ama kendini alamýyordu. Sonu hissetti yine. Bir yandan da evinin uzaklýðýný düþünüyordu. Gerçekten de her þey planlýydý. Kýrmýzý ýþýklar bile daha uzun yanýyordu artýk.

Yine durdu, bu sefer baþka bir engel. Yolda kaza olmuþ, bütün trafik kilitlenmiþti ve anahtarý kimin elinde belli deðildi. Her yer daha karýþýktý artýk. Yol kenarýndaki binalar bile olaya karýþmýþ gibi üstüne üstüne geliyordu. Nefes alýp vermesi saniyeler içinde gerçekleþiyordu ama o sanki her þey binlerce kat yavaþlamýþ gibi hissediyordu.

Bir ara arabanýn anahtarýný kontakta unutup unutmadýðýný düþündü, ama artýk önemli deðildi geri dönüþü kapalý olan bir yoldu, hayat artýk tek þeritten akýyordu ona. Ýlk kez hislerine göre hareket ediyordu. Daha hýzlý koþmasýnýn nedeni mantýðý deðil hisleriydi. Mantýðý geride kalmýþ, ona yetiþemiyordu.

Acaba eski hayatýnda da bunu yapýyor muydu? Koþarken çarptýklarýndan özür dilemek. Bunu düþünecek halde deðildi, ama oluyordu iþte. Artýk hiçbir þey onun kontrolünde deðildi. Son çarptýðýndan özür dileyemedi. Hayatýn onu neye koþturduðunu gördü. Durdu. Yýllardýr anlamadýklarýný bu birkaç saniyede anlamýþtý. Her þeyi deðiþtiren, yýkan, alt üst eden o gözler, intikamýn gözleriydi.

Hayat katili vuruldu, hem de kendi silahýyla. O silah ondan uzaklaþmakta olan kamyonun önünde giden arabadaki kalbin içinde, bir sonraki kurbanýna gidiyordu iþte. Bir sonraki kurbanýn karþý penceresine gidiyordu. Hayat katili yenilmiþti. Tek olma inancýna, sertliðine, korkularýna yenilmiþti. Artýk o, silahsýz ve aciz bir katildi.

Hayat katili diz çöktü, göz yaþlarýný fark etmedi. Ama aðladýðýnýn farkýndaydý. Neye aðladýðýný bilmiyordu, geçmiþe mi, þimdiye mi, yoksa geleceðine mi aðlýyordu? Kafasýný kaldýrdý, görünürde ne silahý vardý ne de intikama bir sonraki kurbanýn karþý penceresini tarif eden araba. Ayaða kalkmaya çalýþtý, zor da olsa baþardý. Uzun zaman sonra baþardýðý tek þey bu muydu? Nasýl olurda baþardýðýný sandýðý her þey tanýmadýðý bir çift göz tarafýndan mahvedilirdi. Ýnanmak istemedi.

Artýk bu otopark da bir parke taþý olma korkusu da kalmamýþtý. Bu yüzden yavaþ yürüyordu. Zaten hýzlý olan hiçbir þeyi kaldýracak gücü kalmamýþtý. Her þey kafasýndan bir bir geçmeye baþladý. Pencerenin önündeki korku dolu zamanlar, soðumuþ kahveler, iþ haricinde konuþmayan adam… Anladý ki, hayat katili kendi hayatýný öldürmüþtü. Kabuslarý hatýrladý, yýllardýr her gece gördüðü, ertesi sabah anýmsamadýðý ama her gece bir öncekinin aynýsý olduðundan emin olduðu kabuslarý. Ve o kabuslardaki gözleri. Oyun bitmiþti…

Rüya. Ayný rüya. Kabus. Yer, ayný yatak. Saat, ayný saat, ayný dakika…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


serdar kimdir?

kendine yazar. . . bilmediklerini,anlamadýklarýný yada görmediklerini yazmaya çalýþan. . .

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © serdar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.