..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceðin güzellikleri bir düþün ve mutlu ol. -Anne Frank
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Türkiye > Þahingöz




7 Temmuz 2006
Biz Türkler Kimiz?  
Hiç durup da,kendimize kim olduðumuzu soruyormuyuz?

Þahingöz


Çoðu duyarlý insanýmýzýn þu andaki durumumuza bakýp da kahrolduðunu görüyorum.Bu insanlar toplum genelinden hakettikleri uygarca davranýþlarý görmediklerine üzülüyorlar.Ve sonuçta 'iþte biz böyleyiz' hatasýna düþüyorlar.Ama gerçek aþaðýdaki gibi!


:BEIC:
BÝZ TÜRKLER KÝMÝZ?

Gündemimizi meþgul eden onca kabalýk, görgüsüzlük, sofuluk, hoþgörüsüzlük ortamýnda sormadan edemiyoruz:
Biz Türkler; eskiden de böyle miydik?

Yabancý gezginlerin anlattýklarýna göre, kesinlikle bugün ki gibi deðildik!. Biz eskiden daha;

Faziletliydik: Kimsenin malýna, mülküne göz
dikmezdik. Kimsenin namusuna yan bakmazdýk. Hýrsýzlýk nedir bilmez, dilenciliði meslek edinmez, kimseyi de küçümsemezdik.



Dürüsttük: Bakmayýn bugünlerde ticarette herkesin birbirini kandýrmayý matah saymasýna sözlerin tutulmamasýna, tartýda hile yapýlmasýna.
Bir zamanlar Londra Ticaret Odasý'nýn en
görünür yerinde þu mealde bir tavsiye levhasý asýlýydý: "Türklerle
alýþveriþ et, yanýlmazsýn."


Ýtibarlýydýk: Bakmayýn þimdilerde Avrupa’lýnýn gidiþimizi zorlaþtýrmak için vizeler koyduklarýna!
Bir zamanlar Hollanda Ticaret
Odasý'nýn toplantýlarýnda oylar eþit çýkýnca Osmanlýlarla alýþveriþi
olan tüccarýn oyu iki sayýlýr, onun dediði olurdu.


Temizdik: Bakmayýn þimdilerde kaldýrýmlardan tükürük ve balgama basmadan yürüyemeyiþimize!
Yere bile tükürmezdik. Hatta, Osmanlý
askeri teþkilatýný Avrupa'ya tanýtmasýyla meþhur Comte de Marsigil,
yere tükürmedikleri için atalarýmýzý þöyle eleþtiriyor:"Türkler hiçbir zaman yere tükürmezler. Daima yutkunurlar. Bunun için de saçlarýnda sakallarýnda bir hararet olur ve zamanla saçlarý, kaþlarý,sakallarý dökülür."

Harama el sürmezdik: Bakmayýn þimdilerde halkýn bir kesiminin kaçak elektrik ve su kullanmasýna ( ve bu kayýp bedeli, borcunu aksatmadan ödeyen düzgün vatandaþlarýn faturasýna eklenerek onlara rýzalarý dýþýnda ödetilmesine), milyonlarca kiþinin hak edilmemiþ yeþil kartlarla bedava saðlýk hizmeti almakta bir beis görmemesinden, sahte belgelerle sosyal güvenlik kurumlarýndan emekli olup haksýz maaþ çekenlerin aþiret, cemaat dayanýþmasý yapan bazý yerel görevlilerce görmezden gelinmesine veya hasbelkader yakalandýklarýnda ise yoksulluk edebiyatýna sýðýnmalarýna!
Fransýz müellif Motray,
1700'lerdeki halimizi þöyle anlatýyor: "Türk dükkânlarýnda hiçbir
zaman tek meteliðim kaybolmamýþtýr. Ne zaman bir þey unutsam, hiç
tanýmadýðým dükkâncýlar arkamdan adam koþturmuþlar, hatta birkaç kere Beyoðlu'ndaki ikametgâhýma kadar gelmiþlerdir."



Medeni idik: Bakmayýn þimdi þehirleri gasp,kapkaç çetelerinin sardýðýna, uygar olmaktan bahsedilince bazý insanlarýn müstehzi tilki gülüþü ile sýrýtmasýna, çoðu kiþinin baþkasýnýn önüne geçmek ve sýrasýný almaktan utanmamasýna, trafik kurallarýna uyanlarý kýnamasýna, kimselere saygý duyulmamasýna.
Ýngiliz sefiri Sör James Porter ise,
1740'larýn Türkiye'si için þunlarý söylüyor:"Gerek
Ýstanbul'da, gerekse Ýmparatorluðun diðer þehirlerinde hüküm süren
emniyet ve asayiþ, hiçbir tereddüde imkân býrakmayacak þekilde isbat etmektedir ki, Türkler çok medeni insanlardýr."


Dosdoðruyduk, Haksýzlýk nedir bilmezdik : Bakmayýn çýkar çetelerinin Ali Dibo düzenleri kurduklarýna, yandaþlarýna iþ ve ihale daðýttýklarýna, halkýn yandaþ belediye gelse de, kaçak evime bir kat daha çýksam diye fýrsat kolladýðýna.
Fransýz generallerden Comte de
Bonneval ise, þu hükmü veriyor:"Haksýzlýk, mürabahacýlýk, inhisarcýlýk ve hýrsýzlýk gibi suçlar,Türkler arasýnda meçhuldür... Öyle bir dürüstlük gösterirler ki,insan çok defa Türklerin doðruluklarýna hayran kalýr."
Fransýz müellif Dr.Brayer, 1830'larýnÝstanbul'unu getiriyor önümüze:"Evlerin
kapýsýnýn þöyle böyle kapatýldýðý ve dükkânlarýn çoðunlukla umumî ahlâka itimaden açýk býrakýldýðý Ýstanbul'da her sene azami beþ-altý hýrsýzlýk vak'asý görülür."
Ubicini Dr. Brayer'i þöyle doðruluyor: "Bu muazzam payýtahtta
dükkâncýlar, namaz saatlerinde dükkânlarýný açýk býrakýp camiye gittikleri ve geceleri evlerin kapýsý basit bir mandalla kapatýldýðý halde, senede dört hýrsýzlýk vakasý bile olmaz. Ahalisi sýrf Hýristiyan olan Galata ile Beyoðlu'nda ise hýrsýzlýk ve cinayet vak'alarý olmadan gün geçmez."



Naziktik: Bakmayýn þimdi insanlarýn komþularý ile baðýrýþ çaðýrýþ içinde, birbirlerine en aðýr hakaretleri ederekten edepsizce kavga ettiklerine. Edmondo de Amicis isimli Ýtalyan gezgini, yine
1880'lerin "biz"ini anlatýyor bize: "Ýstanbul Türk halký
Avrupa'nýn en nazik ve en kibar insanlarýdýr. Sokakta kavga
enderdir. Kahkaha sesi nadirattan iþitilir. O kadar müsamahakârdýrlar ki;
ibadet saatlerinde bile camilerini gezebilir, bizim kiliselerde gördüðünüz kolaylýðýn çok fazlasýný görürsünüz."



Hayata karþý saygýlýydýk: Bu konuda dilerseniz
Elisee Recus'u dinleyelim,bize 1880'lerdeki halimizi
anlatsýn:"Türklerdeki iyilik duygusu hayvanlarý dahi kucaklamýþtýr. Birçok köyde eþekler haftada iki gün izinli sayýlýr... Türklerle Rumlarýn karýþýk olarak yaþadýðý köylerde ise bir evin hangi tarafa ait olduðunu kolaylýkla anlayabilirsiniz. Eðer evin bacasýnda leylekler yuva yapmýþsa, bilin ki o
ev bir Türk evidir." (Küçük Asya, c. 9)


Hayýrseverdik: Bakmayýn þimdilerde insanlarýn bencilleþip para pul düþkünü olduðuna, yere düþene bile el uzatmayýþlarýna, kötü durumda olan birini gördüklerinde kaçýp gitmelerine, varlýklarýný kýz çocuklarýndan bile hasis çe esirgediklerine, komþusu veya akrabasý aç iken ona sýrtýný dönüþlerine.Comte de Marsigli'yi tekrar
dinleyelim: "Yazýn Ýstanbul'dan Sofya'ya giderken daðlardan
anayol üzerine inmiþ köylülerin yolculara bedava ayran daðýttýklarýna þahit oldum." Bu olgu eskiden Türklerin en belirgin meziyetlerinden biri olup, Türk illerini dolaþan gezginlerin tümü, ne kadar yoksul olursa olsun, halkýn misafir gördüðü yabancýlara ikramda hiç kusur etmediðini belirtmiþlerdi.

Doðayý sever ve korurduk, Çevreciydik : Eskiden doðaya karþý duyarlýydýk, aðaç gördükmü kesmeyi düþünmezdik, akar temiz su gördük mü çöpümüzü dökmezdik, kediye köpeðe eziyet etmezdik, öyle yavru ayýlara, denizdeki yunuslara,foklara kurþun atmazdýk!
Yine ayný Kont Marsigli, ceddimizin hayýrseverlikte fazla ileri gittikleri kanaatindedir. Þöyle diyor: "Fakat þunu da itiraf etmeliyim ki, bu dindarane hareketlerinde biraz fazla ileri gitmektedirler. Ýyiliklerini yalnýz insan cinsine hasretmekle kalmayýp, hayvanlara ve hatta bitkilere bile teþmil ederler." Kurak günlerde ücretle adamlar tutup
sokaktaki ulu aðaçlarý sulatýr, göçmen kuþlarýn yorgunluk atmasý için
saçak altlarýna kuþ saraylarý yaparlar…

Bu tespiti, Ýslâm ve Türk düþmaný avukat Guer misallendiriyor:"Türk þefkati hayvanlara bile þamildir" dedikten sonra þu örneði zikrediyor:
"Hayvanlarý beslemek için vakýflar ve ücretli adamlarý vardýr. Bu adamlar sokak baþlarýnda sahipsiz köpeklere ve kedilere et daðýtýrlar... Sokaktaki aðaçlarýn kuraklýktan kurumasýný önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçýk Müslümanlara bile rastlamak mümkündür..."
"Kaçýk"lýðýn kaynaðýný da veriyor adam: "Birçoklarý da sýrf azad etmek için kuþbazlardan kuþ satýn alýrlar. Bunu yapan bir Türk'e bir gün yaptýðý iþin neye yaradýðýný sordum. Küçümseyerek baktý ve þu cevabý verdi: Allah'ýn rýzasýný tahsile yarar."
Türkiye Seyahatnâmesi'yle meþhur
Du Loir'un 1650'lerdeki hükmü þöyle: "Hiç þüphesiz ki, ahlâk
bakýmýndan Türk siyasetiyle medeni hayatý bütün cihana örnek olabilecek vaziyettedir." Þefkatimiz yalnýzca insana yönelik deðildi, hayvanlarý, hatta bitkileri bile kapsýyordu.


Galiba geçmiþimizden uzaklaþmak(en azýndan olumlu taraflarýndan ) bize çok pahalýya patladý!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Türkiye'nin yeni ve tutarlý bir Kuzey Irak politikasý gereði

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kiþinin Kendine Ettiðini, Düþmaný Etmezmiþ! [Öykü]
Suya Sabuna Dokunmadan [Deneme]
Mahalle Baskýsý [Deneme]
Türk Ýmajý [Deneme]
Hakan Kocayýnca... [Deneme]
Türkiye Karşıtlarına Gereken Cevabı Verm [Deneme]
N.A.R.O. 'cu Gençler, Helal Olsun Size! [Deneme]
Doğruyu Bulabilmek Ýçin Onun Gibilerine Ýhtiyacım& [Deneme]
Bir Afetten Daha Kötü Bir Þey Varsa, O da Afete Hazýrlýksýz [Deneme]
Eğitim Þart! [Deneme]


Þahingöz kimdir?

ÞAHÝNGÖZ. Yaþý artýk kemale erdiðinden,biraz huysuzca biridir!Biraz kýzgýn gözükse de,bu müzmin bir muhalif olduðundan deðildir. Gerçekte apolitiktir!Onun isteði zeki,aydýn insanlarla söyleþmektir!

Etkilendiði Yazarlar:
M.A.S.H. (Kult filmi izleyeniniz var mý?)


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Þahingöz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.