Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza |
|
||||||||||
|
“Caným , ne oldu sana ?” diye seslendim , cevap anlaþýlmazdý.”Neredesin?” diye sordum sadece hýçkýrýklarý arttý.”Bana gel hemen , veya neredesin söyle ben geleyim.” , “Sakin ol , lütfen konuþ benimle.” , “Neden aðlýyorsun , ne oldu?”,”lütfen kendine gelip , ne olduysa paylaþ benimle”..... ben ardý ardýna sýralýyordum , o ise ayný hararetle bunalýmýnda dönüp duruyor sanki sorularýma , sözlerime kulaklarýný kapatýyordu. Çaresiz ve bir o kadar da periþan vaziyetteydim. Birden bire ona eþlik ettiðim fark ettim , aðlýyordum ve durmadan “lütfen” diye sayýklýyordum telefonun ucunda.”Aðlama , sen aðlama “ diye bir ses duydum , seçebildim daha doðrusu o gürültünün içerisinden. Bu seferde ben duramýyordum , ani bir istek ve frenlenemez bir güdüyle baðýra baðýra aðlýyordum. Kapandý telefon , ne zaman kapandýðýný anlayamamýþtým ancak , kesik kesik meþgul tonu kulaðýma ulaþtýðýnda fark etmiþtim diðer tarafýn ahizeyi çoktan beridir elinden býrakmýþ olduðunu. Banyoya yürüdüm , önümü göremeden , el yordamýyla kapýlara tutuna tutuna. Ellerimi birleþtirip avucuma soðuk su doldurup yüzümü yýkadým , saçlarýmý ýslattým. Korkunç bir sersemlik vardý benliðimde , bir türlü anlam veremediðim. Uzaklardan çalan telefonu duyuyordum ama baþka birinin bakmasý gerekiyordu ona , ben aðlamakla meþguldüm o sýrada. Kapý çalmaya baþlamýþtý , bu kadar sýkýntýnýn arasýnda birisi kapýyý yumrukluyordu. Kim bu , neden beni rahat býrakmýyor diye düþünüp dururken , onun sesini duydum tekrar. Kapýnýn önünden geliyordu ve yalvarýrcasýna “Aç” diye baðýrýyordu. Kapýnýn yerini hatýrlayamýyordum bir türlü , düþe kalka sesin geldiði yöne doðru yürümeye çalýþtým. Yumruk sesleri beynimde yankýlanýyordu adeta. Kapýya ulaþtýðýmda son bir kuvvet ile öne atýlýp kolunu tuttum kapýnýn. Ayakta durmaya çalýþarak , açtým kapýyý . Gelmiþti iþte , oradaydý. Ýçimden yükselen ani bir öfke ile sarýldým boynuna , “Neden ? neden böyle yapýyorsun?” diye baðýrmaya ve onu hýrpalamaya baþlamýþtým. Gözlerinin þiþmiþ ve yüzünün kýpkýrmýzý olduðunu görüyordum , aðlamaktan. “Dur , ne olur. Sakin ol , anlayacaksýn biraz sonra. Lütfen , býrak içeri gireyim” gibi laflar ediyordu. Yýðýlýp kaldým olduðum yere. Vücudumu kýpýrdatamýyor ama akýl sesimle konuþup duruyordum. Beni zorda olsa salona doðru götürmeyi baþarmýþtý. Beni bir koltuða oturtup , bir þeyler arar gibi ortalýkta gezinmeye baþladý. Aradýðýnýn salonda olmadýðýna emin olduktan sonra arka odalara yöneldi. Bir taraftan da , “Her þey yolunda artýk. Bitti , bak ben aðlamýyorum” diye benimle konuþuyordu. Birkaç dakika sonra elinde bir þeylerle geri geldi salona , telefonu eline alýp , bir numara çevirdi. -Doktor bey , eve girdim. Evet , Evet , hayýr , buldum. Pasiflora içmiþ, bir þiþenin hepsi bitmiþ , hayýr , evet. Tamam , anladým. Bekliyorum , Tamam , görüþmek üzere. Anlamsýz anlamsýz konuþuyordu telefonda doktor diye hitap ettiði birisiyle. Bense hala kýpýrdayamadan oturuyordum , beni býraktýðý koltukta. Konuþabilsem , bu komik oyunun anlamýný sormak , bana yaþattýðý bu acýnýn ifadesini almak istiyordum , ama yapamýyordum. Yanýma geldi , gözlerimden akan yaþlarý sildi eliyle. Sarýldý boynuma ,”Tamam , caným. Her þey geçti. Bak yanýndayým.” Diye mýrýldanýyordu.”Çok korkuttun bizi” dediðini fark ettim ama nedeni gene askýda kalmýþtý. Gülüyordu artýk , o da iyi bir þeyler olduðunun müjdesi gibi gelmiþti bana. Ne kadar öyle oturduk hatýrlayamýyorum ama kapýnýn tekrar çalýndýðýný duymuþtum. Kalktý yanýmdan , kapýyý açmaya gitti. Geldiðinde , yanýnda önlük giymiþ , aþçýya benzeyen iki tane adamla bir kadýn vardý. Kadýn elinde ki çantadan bir tansiyon aleti çýkarýp , hissedemediðim koluma taktý. Aralarýnda konuþuyorlardý , dudaklarý kýpýrdýyordu çünkü. Ses yoktu , hem de hiç ses yoktu. Bunlardan sonra zaman kesildi birden bire. Bir baktým , bir yatakta yatýyorum ve yalnýzým. Üþümeye baþlamýþtým , bütün tüylerim dimdik olmuþtu. Sesim , evet sesim geri gelmiþti. Seslendim olanca sesimle , haykýrdým daha doðrusu. Kapý açýldý , o girdi içeriye koþar adýmlarla. “Ýyi misin caným? Daha birkaç dakika önce çýktým dýþarý , yoksa hep yanýndaydým. Nasýlsýn ?” dedi , normal olmasýna gayret eder gibi çýkan sesiyle. Boðazýmý temizledim , “Ýyiyim.” Dedim.”Ne oluyor?” “Yok bir þey. Sen þimdi biraz gücünü toplamaya çalýþ , sonrasý kendiliðinden gelir nasýlsa” dedi sadece. O odadan yirmi gün hiç çýkmadým. Kocaman yirmi gün. Duvarlarda ki karolarýn sayýsýný ezberledim , odama girenlerin sayýsýný aklýmda tuttum. Hiçbir soruyu sormama izin vermeyen bir doktor , günde dört kere geliyordu yanýma. Yataðýn yanýnda duran kaðýtlarý okuyor , gülümsüyordu bana. Odanýn dýþýna çýkmaya baþladýðýmda , fark ettiðim ilk þey , büyük duvarlarla çevrili , delilerle dolu olan bir binanýn esiri olduðum oldu. Adýna tedavi dedikleri þey , birkaç ay daha sürdü. Yavaþ yavaþ , soru sormaya baþlamýþtým. Aldýðým cevaplar , iyice ürkmeme neden olmaya baþlamýþlardý. Söylediklerine göre , ilaç almýþým. Ölmek istemiþim. Hayattan vazgeçmiþim. Halisünasyonlarla dolu birkaç gün geçirdikten sonra kendime gelmeye baþlamýþým.”Neden ?” diye soruyordum , cevap yoktu. Hastaneden çýkarýldýðým gün , o gelmiþti beni almaya. Her zamanki gibi neþe doluydu , o gün ki halinden eser almamýþtý üzerinde.”Ne oldu sana ?” diye sordum. -Dersteydim , telefonumu ofiste býrakmýþtým. Geri döndüðümde senden gelen bir mesaj buldum: Bir daha ki sefere , gene beraber oluruz inþallah. Hoþça kal. Yazýyordu mesajda. O panikle evinin numarasýný nasýl çevirdim hatýrlamýyorum , kendime hakim olamýyor , deli gibi aðlýyordum. Neden sonra açtýn telefonu , nefes aldýðýný duymak kadar güzel bir þey olamazdý. Söylediklerimi duymadýn bile , yalvardým sana , geliyorum aç kapýyý , öyle bekle diye ama anlamadýn. Okulun doktoruyla konuþtum , git hemen , madem hala ayakta , ilaç içmiþ olabilir. Ne içtiðini öðrenir öðrenmez beni ara dedi. Fýrladým geldim , kapýyý açtýktan sonra bayýldýn zaten. Hemen ambulans ile hastaneye getirdik seni , miden yýkandý , serum verildi. Günlerce sustun. Duyduklarým kulaklarýmda çýnlamaya baþlamýþtý , nasýl yani diye düþünüyordum. Ben mi ölmek istemiþtim. Peki ama neden öldürmeye kalkmýþtým kendimi?Öncesi sýr gibiydi. -Neden yaptým bunu , hatýrlayamýyorum. Zaten , ilaç içtiðimi falanda hatýrlamýyorum , dedim. -Çok düþündüm bende bulmak için , epey araþtýrdým ama net bir þey yok ortada. Doktor ruhsal olarak bir hastalýk yaþadýðýný söyledi. Bundan böyle düzenli olarak alman gereken ilaçlarýn var. Onlarý aldýðýn sürece , böyle þeyler olmayacak artýk. -Bana söylemedi bunlarýn hiç birini. -Evet , böyle düþündük. Benim söylememin daha iyi olacaðý konusunda fikir birliðine vardýk çünkü. -Anladým. Ama eðer hastaysam , ne olduðunu bilmek zorundayým. Söyle artýk , neyim var ? -Manik depresif teþhisi koydular sana. Hayatýnýn bir bölümünde aþýrý artan bir yaþama arzusu ile doluyken, bir anda her þeyden vazgeçen bir depresif halini alýyormuþsun. Verdikleri ilaçlar ile bunu kontrol altýnda tutacaklarmýþ. Dedikten sonra sustu. Bütün bunlarýn beynimde yer etmesi ve anlam bulmasý için zamana ihtiyacým olduðunu hissediyordum. Bu hastalýk her ne ise , ölüme götürmüþtü beni. Nedenini bilmeden , sebebi olmadan ölmek isteði duymama neden olan bir hastalýk. Duyduðum ilk andan itibaren geçen kocaman bir onbir yýlý geride býraktýðým bu hastalýk , bir daha esir edememiþti beni. Ýlaçlarým , doktorum ve onun sayesinde tekrar eskisi gibi yaþamaya ve keyif almaya baþlamýþtým. Bu hastalýkta; sadece düzenli olarak aldýðým ilaçlarda kalmýþtý. Birde ölüm ilanlarýný okumadan geçemediðim gazete sayfalarý vardý hayatýmda artýk. Acaba benim de bir ölüm ilaným olur muydu , olursa da nasýl olurdu diye düþünüp durduðum bunca sene yani.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Simten K. Ataç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |