..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sýkýþmýþ bir melek gördüm ve onu özgürlüðüne kavuþtuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Ýlke ERSOY KIBRISCIKLI




14 Temmuz 2006
Ben Ýlkyaz'ýn Annesiyim!  

Ýlke ERSOY KIBRISCIKLI


"...ve asýl muhteþem olan; o mercimek kadar þeyin kalbi atýyordu gözümün önünde! Ýþte o an benim için mücadele baþladý, o kalbin durmamasý için her þeyi yapacaktým; ne pahasýna olursa olsun…"


:DDAJ:
"Anne"yim þimdi ben öyle mi? Hem de tatlý mý tatlý, güzel mi güzel bir kýz çocuðunun annesi!... Onbeþ gün önce bana bu paye verildi, onbeþ gün önce; 29 haziran sabahý saat 11 gibi tanýþtýk ilk kez... Aslýnda baþka alemlerden, çok daha eskiden tanýþýyorduk onunla, birbirimizin gözlerine bakýp da derinlere doðru dalýnca o tanýþýklýðý içimde çok derinlerde bir yerde hissettim. Eminim ki o da hissetti.
Kocaman bir pamuk helva gibiydi, pembiþ kocaman yanaklarý, tokayla toplanacak kadar gür dalgalý saçlarý, lokum gibi aðzýyla inanýlmaz bir kýz çocuðu verdiler kollarýma, dört boyutlu ultrason resimlerine bir hayli benziyordu ama tabii ki çok daha anlamlý, çok daha gerçek birþeydi onu kollarýma almak... O an dünya durdu sanki... Otuz yýllýk yaþanmýþlýklar silindi gitti, ya o zaten hep vardý, ya da ben onunla dünyaya gelmiþtim yeniden...
Hamileliðim çok büyük sýkýntýlarla geçti, bebek ve anne dergilerine bile konu olan büyük bir mücadele ile büyüttüm meleðimi içimde... Son 3-4 haftamý hastanede geçirerek gün gün deðil, saat saat saydým sabýrla... Öncesi de sýký bir perhiz ve günde beþ defa kendime yaptýðým insülin iðneleri ile acý ve sýkýntý dolu geçmiþti ama kuzucuðumu kollarýma aldýðýmda bütün o sýkýntýlardan eser kalmadý, çok daha fazlasýna deðermiþ meðerse... Hamileyken yakýndýðým, býktýðým, kendimden bezdiðim anlarý hatýrlamak dahi istemiyorum, onunla tanýþma anýný yaþadýktan sonra beni geçmiþe döndürselerdi, kat kat fazlasýný çeksem bile gýk demez, her günümü Allah'a þükrederek geçirirdim, Ýlkyaz'ýn annesi olmayý bana lütfettiði için, bu kadar büyük bir hediye ile ödüllendirildiðim için....
Ýyisi mi hikayemizi en baþtan baþlayýp anlatayým ben:
2005 yýlýnýn Aralýk ayýnýn ilk haftasýydý. Ýþyerimi yeni açmýþtým ve onunla ilgili olarak sürekli koþturmaktan yorgun düþmüþ durumdaydým... Bulantýlarýmý ve baþ dönmelerimi buna baðlýyordum. Ancak bir günde 4-5 defa gözüm kararýnca bir “acaba…” düþmüþtü aklýma, hamilelik testi alýp yapmaya karar verdim. Ýmkansýz sayýlýrdý pozitif çýkmasý, evleneli üç ay olmuþtu henüz, ne iþ, ne de ev düzenimizi oturtabilmiþtik eþimle... Zaten bünyem itibarý ile çok kolay çocuk sahibi olabilecek bir kadýn olduðumu düþünmediðim gibi, en son isteyeceðimiz þey de bebekti o dönemlerde..."Ýki-üç sene sonra ancak..." diyorduk eþimle...
O gece 2 aralýk gecesi, hayatýmýn nasýl deðiþeceðinin ilk sinyalini aldýðým geceydi. Testteki pozitif ibaresini gördüðüm an ne yapacaðýmý þaþýrmýþtým. Eþim de ben de hiç konuþmadan dakikalarca oturmuþtuk. Sonrasýnda endiþe, korku, mutluluk, heyecan birbirine karýþmýþ bir dolu duyguyu bir arada yaþadýk... Kýsa bir süre önce bana tip 2 diabet tanýsý konmuþtu, aðýr bir durumda olmasam da, olasý bir hamileliðin nasýl metabolik bir yük olacaðý, bebek için de benim için de hayati risklerin söz konusu olacaðý biliniyordu. Bu yüzden bebek sahibi olmak istediðimizde bunu planlý bir þekilde yapmalýydýk. Ama bu bebek kendi kendine gelmiþti iþte!
Ertesi gün eþimle annemin týp fakültesinden sýnýf arkadaþý olan doktorumuzdan randevu alýp muayenehanesine gittik. Ultrason görüntülerini gösterdi bize doktorumuz, mercimek kadar birþeydi monitörde görünen... 5 haftalýk hamileymiþim doktor öyle dedi ve asýl muhteþem olan; o mercimek kadar þeyin kalbi atýyordu gözümün önünde! Ýþte o an benim için mücadele baþladý, o kalbin durmamasý için her þeyi yapacaktým; ne pahasýna olursa olsun… O an bebeðimi saðlýkla varedeceðime, onun yüzünü görebileceðime yürekten inandým ve bu inancýmý bebeðim dünyaya gelene dek bir an olsun kaybetmedim. Etrafýmdaki herkes endiþenirken, "aldýrmalýydý, risk alýyor hayatý için" ya da "bebek zaten yaþamaz, zamanýný tamamlayamaz" v.s. derken, ben mercimeðime kýyafetler almaya baþlamýþtým bile. Herþeyin baþý inanmak, ama bütün benliðinle inanmak.... Bir de benimki kadar harika bir doktora sahip olmak da önemli, muhteþem bir yüreði ve sihirli elleri olan, kelimelerle anlatýlamayacak kadar -özel- bir insan olan sevgili Mebruke teyze...
Doktorumuza görünmemin hemen ardýndan bir diyabet uzmanýndan randevu aldým. Diyabet uzmaný, karþýlaþabileceðim sorunlarý anlattý, bebeðin insülin direnci yapacaðýný, pankreasým insülin üretiyor olsa da dýþardan desteðin mutlaka gerekli olacaðýný söyledi bana. Aðýzdan ilaç veremiyordu hamile olduðum için, bu durumda tek bir tedavi þekli vardý; kendime iðne yapacaktým her gün... O akþam ordan çýkýnca eþimle beraber eczaneye gidip iðneleri aldýk ve o gece ilk defa kendime iðne yaptým. Eþim yapamayacaðýmý sanýyormuþ, o korkuyla beni izlerken eþim, batýrýverdim bacaðýma o ilk iðneyi. Annelik benim için o zaman baþladý aslýnda. Bebeðimin minicik ultrason resmine bakýp ondan güç alýyordum o iðneleri kendime batýrýrken...
Kýsa zamanda þekerim regule edildi, zaman geçtikçe bebek büyüdüðü için dozlar arttýrýldý. Doktorumun dediklerini harfiyen uyguluyordum bu nedenle bir sorun çýkmýyordu. Ama kadýn doðum uzmanýmýz iþe gitmeyi býrakmamý, yorulmamýn çok riskli olacaðýný söyledi, araba kullanmayý hamileliðimin çok baþlarýndayken býrakmak durumunda kaldým, iþ yerimi de devrettim ve evde oturup bebeðimi beklemeye baþladým..
16 haftalýk hamileyken, meleðimin kýz olduðunu öðrendim... Ve o günden hemen sonra kýzým için alýþveriþe baþladým, benim için çok keyifliydi pembe tulumlar, minicik hýrkalar, çoraplar almak... Çünkü hep bir kýzým olsun istemiþtim. Bebek anne karnýnda 5. ayýný doldurmadan kýyafet alýnmaz derler ama ben 5.ayýn sonunda nerdeyse tüm ihtiyaçlarýný almýþtým. Anne adaylarýnýn moralini bozmak için bir dolu saçmalýk uydurulmuþ, hamile bir hanýmýn hepsine kulaklarýný týkamasý ve saðduyusunu dinlemesi gerekiyor. Ben hep kendimi dinledim, içimde büyüyen bebeðimi dinledim. Ne zaman ne yapmam gerektiðine böyle karar verdim hep...
Hamilelik süreci üç ayrý trimestere ayrýlýyor. Ýlk üç ay yani 1.trimester oldukça sýkýntýlý geçti, adapte olabilmek zordu, her sabah bulantýlarla uyanmak, caným tatlý istese de bir lokma dahi yiyememek (tüm hamileliðim boyunca hiç yemedim), insülin iðnelerinin acýsý, hepsi de psikolojik olarak çok yýpratýcýydý. Ýkinci trimesterde yani 2. üç aylýk süreçte bulantýlar azaldý, diyete ve iðnelere alýþtým, karným büyümeye baþladý ve kýzýmýn tekmelerini hissetmeye baþladým. Bu dönem en kolay geçen dönemdi. En zor günler 6. ayýn sonunda baþladý yani 3.trimester en zoruydu.. Reflu, nefes darlýðý, uyku problemleri, tekrarlayan bulantýlar derken 7.ayýn sonuna dek oldukça sýkýntý çektim ama idare ediyordum.
Ne olduysa 8.ayýn ortalarýnda oldu, artýk metabolizmam isyan etti ve tansiyonum 18-12'lere, açlýk þekerim 300'lere çýktý, ayný þekilde diyete ve insülinlere devam etmeme raðmen... Hastane günleri kaçýnýlmazdý artýk... Çünkü preeklamsiden yani gebelik zehirlenmesinden korkuluyordu. 14 haziran sabahý International Hospital'a yattým, hamileliðimin 34. haftasýndaydým. 15 gün boyunca þekerimi yeniden regule etmeye çalýþtýlar, günde toplam 140-150 üniteye kadar insülin dozlarým arttýrýldý ama þekerim düþer gibi oluyor, sonra yeniden fýrlýyordu. Günde 5-6 defa NST cihazýna baðlanýyor ve o þekilde saatler geçiriyordum çünkü bebeðin kalp atýþlarýnýn sýk sýk kontrol edilmesi gerekiyordu. 28 haziran günü yine 318 açlýk þekeri tespit edilince doktorum "tamamdýr artýk" dedi ve bebeði içeride daha fazla tutmamaya karar verdi. Çünkü o andan itibaren geçen her dakika bebek ve benim için çok riskliydi.
29 haziran sabahý saat 08:46'da biricik kýzým Ýlkyaz'ým dünyaya gözlerini açtý. Çok þükür saðlýkla dünyaya geldi. Onun için ve benim için beklenen olasý komplikasyonlarýn hiçbiri gerçekleþmedi. En çok korkulan; diabetim nedenli bebekte solunum problemi olmasýydý ama kuvöze girmesine bile gerek kalmadý. Hamileliðim boyunca 6,5 kg almama raðmen bebeðim 4 kilo ve 53 cm. dünyaya geldi. Ama 1 ay erken doðduðundan fizyolojik sarýlýðý aðýr geçirdi, fototerapi tedavisi gördü, o arada hipokalsemiye girdi, premature çoðu bebek gibi. Bütün bu saðlýk sorunlarý hastanede kontrol altýna alýndý, sekiz gün daha hastanede kaldýk doðumdan sonra. Ben toplam yirmidört gün hastanede kalmýþtým ve 7 temmuz günü bebeðimizle beraber taburcu olduk.
Kýzým þimdi onun için günlerce uðraþýp da hazýrladýðým odasýnda, çok þükür hastane günleri bitti... Kötü günler, zor günler geride kaldý.
Umarým Allah kýzýma saðlýk ve mutluluk dolu bir hayat verir, o mutlu ise ben mutluyum, o iyi ise ben iyiyim... Dedim ya, hayat onunla yeniden baþladý benim için...O büyülü cennet kokusunu pamuk teninden koklayýp, içime çektiðim an yeniden dünyaya geldim ben. Hiç unutmayacaðým sanýrým; birisi bana bir söz söylediydi bebeðimin doðumunun 3. gününde; çok etkilemiþti beni: “efsunlandýn sen artýk, iflah olmazsýn”…Ne kadar da doðru!
Allah isteyen, dileyen herkese bu duyguyu tattýrsýn. Hayatta anne olmaktan daha güzel, daha anlamlý, insaný daha çok tatmin eden hiçbir duygu yokmuþ. Otuz sene boyunca pek çok þey yapmýþ, hayatýný iyi deðerlendirdiðine inanan bir insan olarak yazýyorum bunu, bugüne dek yaptýðým hiçbir þey beni bu denli mutlu etmemiþti. Bunu yaþamamýþ bir insana anlatabilmenin mümkün olmadýðýný kendimden biliyorum. Hamile olmak bile anlamaya yetmiyor, önce yüzünü görmek lazým o küçük meleklerin. Ýþte o zaman hayatýn onlarsýz ne kadar boþ ve anlamsýz olduðunu farkediyor insan...
Ben henüz onbeþ günlük bir anneyim, ama anladým ki Ýlkyaz'ýmdan öncesinde otuz yýl, anne olacaðým günü görmek için yaþamýþým... "Ýlkyaz'ýn annesi" sýfatýna nail olabilmek içinmiþ tüm yaþadýklarým... Hayatýmýn geri kalanýnda kýzýma layýk bir anne olabilmek için ne mümkünse yapacaðým. Onca emeðimin, inancýmýn, sýkýntýlarýma raðmen gösterdiðim sabrýn ödülü olan güzeller güzeli kýzýma hakettiði sevgiyi ve ilgiyi dolu dolu vermekten daha büyük bir amacým yok hayatta...
O benim Ýlkyaz'ým... Ýlk yazým... Varlýðý ile hayatýmý mut'landýran alýn yazým...





.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Anne olmak!
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
27 Aðustos 2006
Merhaba, Anne olmak; bir kadýnýn ömür boyunca alabileceði en güzel ödül.Siz, bu ödüle sahip olmanýn güzelliðini, mutluluðunu ne güzel kaleme almýþsýnýz.Coþkulu, samimi...Hayýrlý olsun.Size, bebeðe ve babaya; ömür boyu saðlýk,mutluluk, baþarýlar diliyorum.Sevgiyle kalýn.Kâmuran Esen

:: Hoþgeldin Ýlkyaz
Gönderen: Funda Bilgili / ÝZMÝR/Türkiye
21 Temmuz 2006
Anne olmak...Bundan daha güzel nasýl anlatýlabilir ki! Ýki dünya güzeli kýz annesi olarak, aramýza hoþgeldin diyorum;) Ýlkyaz'a da adý kadar güzel, kendi kadar özel bir ömür diliyorum. Sevgiler




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Biraz Þiir, Biraz Parmak Boyasý... Biraz Aþk, Biraz Patates Baskýsý...
Pelin Onay'a Mektuplar II / Kumdan Kale Prensesi
Pelin Onay'a Mektuplar I / Karpuz Kabuðu Reçeli
Sabahlarýn En Güzeli
Dahi mi, Deli mi?

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Su Uyur, Düþman Uyumaz
Maestro
Ölmek Ne Kolaymýþ, Gitmek Ne Zor...
Ýncelikler Üzerine Küçük Bir Anekdot
"Üstü Kalsýn!"

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nerdesin [Þiir]
Yar Diye Bildiðim... [Þiir]
Unut Beni Aþk Yarasý [Þiir]
Veda [Þiir]
Buhur Daðý ile Kýnalý Ceylan'ýn Masalý [Öykü]
Evimdeki Yabancý [Öykü]
Bir Garip Yolculuk I - II - III [Öykü]
Ýzedebiyat Farký [Eleþtiri]


Ýlke ERSOY KIBRISCIKLI kimdir?

"Ne zaman ki henüz vücut bulmamýþ bir öykünün ya da þiirin kelimeleri kýpýrdanmaya baþlar içimde, kalemimin mürekkebini yüreðimde damýtýrým yazmaya baþlamadan önce. . . Son nefesimi verdiðimde dünyaya, ardýmda býrakacaðým "iz"; benden, yaþadýklarýmdan, hayallerimden geriye kalan en sahici kanýt olsun diye. . . " VE BÝRKAÇ YIL SONRA: "Bir kadýnýn yaratabileceði en güzel þey, býrakabileceði en güzel iz; evladýymýþ. . . Kýzýmýn, Ýlkyaz'ýmýn gözlerinde henüz yazýlmamýþ en güzel þiirler saklý. . . Ýkinci doðumgünüm, 29. 06. 2006. . . "

Etkilendiði Yazarlar:
Panait Istrati...Tüm 2.yeniler...En çok da Cemal Süreya. Onun dýþýnda, özellikle çaðdaþ latin edebiyatý diyebilirim; genel çizgileri ile.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ýlke ERSOY KIBRISCIKLI, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.